Bugün Pazar…

Hiç bitmeyen sevgi ve saygıyla…

Atatürk'ü bu köşede anma ve hatırlama günü…

Bir kez daha…

Az bilinen yaşanmış bir öyküyü paylaşalım…

Bunu yaparken de…

Bu anıyı anlatarak bugünlere taşıyan…

Tevfik Rüştü Aras ile…

Ulu Önder'in özel yanlarını…

Atatürk'ün Sofrası” başlığı ile kitaplaştıran…

İsmet Bozdağ'ı…

Saygıyla analım…

***

Milli tarihimize gönül verenler iyi bilir…

İstanbul düşman postalından kurtulur ve…

23 gün sonra…

Cumhuriyet ilan edilir…

Mustafa Kemal Paşa Cumhurbaşkanı seçilir…

***

Atatürk, 1924'ün 2 Ocak'ından 22 Şubat'ına kadar…

İzmir'e yerleşir; bu güzel kentte kalır…

İzmir'e giden bir kurul arasında…

Ünlü ressam İbrahim Çallı da yer alır…

Çallı İbrahim, Denizli'nin Çal İlçesi'nden çıkmış…

Yetenekleriyle kendini kabul ettirmiş…

Şeker Ahmet Paşa ve Osman Hamdi gibi ressamlardan feyz almış…

Paris'te eğitim görmüş bir sanatçıdır…

İzmir’e ayak bastıktan sonra…

Çallı Usta…

Yanında kimseler yokken, Atatürk’e şöyle der:

'Türk Milleti'nin gönlündeki Mustafa Kemal'in portresini yapmama izin verir misiniz Paşam?'

Atatürk'ün cevabı çok anlamlıdır:

Madem ki, gönüllerde yaşayan Mustafa Kemal'i çizmek istiyorsun; benim modelliğime gerek yok!”

Bunun üzerine Ressam Çallı…

Hayalindeki Atatürk'ün…

Tek fotoğrafına bakmadan…

Koltukta oturan, sivil giysili tablosunu yapar…

Ölçüleri, 143 x 121 santimetredir…

Ulu Önder, muşamba üstüne yağlı boya resmini çok beğenir…

O tablo…

Tek kelime ile olağanüstüdür!

***

Aradan yıllar geçer…

Ressam İbrahim Çallı’nın şöhreti yurtdışına taşar…

…Ve 1930 kışı…

Çallı İbrahim, Moskova'da açtığı sergiden yeni dönmüştü…

Sırtında kürk yakalı bir palto…

İstanbul'un ünlü gece kulübü “Roz Nuvar”a gelir…

Ne ilginç rastlantı!

Atatürk de dostlarıyla…

Çallı İbrahim’in masasının hemen karşısına yerleşir…

Gazi'nin gözüne…

Sırtında paltosu ile tek başına oturan Çallı İbrahim çarpar…

Çağırır masaya ve gecenin en hararetli tartışması başlar…

***

Ne o Çallı İbrahim, bu sıcak salonda kürk palto ile oturuyorsun…”

Çallı, mahcup cevap verir:

Olup olacak varlığım bu, Gazi Paşam… Bir yerlere bırakmaya kıyamıyorum!”

Atatürk bastırır:

Ama salonda palto ile oturmak ayıp değil mi?”

Çallı hazır cevaptır:

Gazi Paşam, ya biri yürütürse bana yazık değil mi?”

Atatürk, canı sıkılmış gibi yüzünü ekşitti:

Olmadı Çallı… Espri ile paçanı kurtaramazsın… Eğer senin gözünde, paltonun içindeki Çallı İbrahim değerli olsaydı; bir gece kulübünde kürkünü değil, kendini göstermeyi düşünürdün… Madem kürkün sırtında oturuyorsun, değer verdiğin şu kürk parçasıdır…”

***

Bu sözlerin üstüne…

Çallı İbrahim kürkünü sırtından çıkardı ve…

Oturduğu iskemlenin yanına yere koydu…

Çalışanlar koşup kürkü kaldırıp vestiyere götürecek oldular…

Ünlü ressam telaşlandı:

Aman bırakın, yanı başımda dursun… Mal canın yongasıdır…”

Masada bir kahkaha tufanı kopuyor ve…

Sonunda tartışma tatlıya bağlanıyor…

***

İbrahim Çallı, 80 yaşına kadar resim yaptı…

Denizli'de adını verdiği bir ilkokul var…

Atanın Şahane Tablosu Nasıl Yapıldı Foto 2 Yazinin İçi̇ne Sonlara Doğru...

***

O tablonun büyüsüne gelince…

Neredeyse 100 yıl önce yaptığı o tabloda…

İbrahim Çallı, Atatürk'ün yüz çizgilerine büyük önem vermiş…

Aynı titizliği Gazi'nin ellerini çizerken de göstermiş…

Böylece…

Bizzat poz vermediği halde…

Ortaya…

Bugüne kadar yapılan en başarılı Atatürk portresi çıkmış…

Orijinalini herkesin görmesi dileğiyle…

Çünkü…

İçimden geleni söylüyorum:

Canlı gibi…”

Nokta…

Hamiş: Bir rivayete göre, Atatürk’ün o tabloda beğenmediği tek ayrıntı varmış; onu da şöyle seslendirmiş: “Ellerim benzememiş!”

Sonsöz: “Sanatçı el öpmez; sanatçının eli öpülür… / Gazi Mustafa Kemal Atatürk…”