“Eğer bir ülkede, başkentin en önemli meydanına...
Yüz binler sel olup akmışsa, hakkını arıyorsa...
Ülkeyi yönetene (İstifa...) diye sesleniyorsa...
Sandıktan kaçamazsın, seçimden kaçamazsın...
Milyonlara söz verdin ama geçinemiyorlar...
Geçim yoksa, seçim var...
Bak; başkentte milyonlar sana boş tencere gösteriyorlar...
Milyonlar senden seçim istiyor, sandık istiyorlar...”
***
Tahmin etmişsinizdir...
Bu sözler CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in...
Birkaç gün önce...
Ankara’daki mitingde seslendirdiği...
Satır başlarından sadece biri...
Hatta...
Büyük olasılıkla “en önemlisi”...
***
Ne var ki...
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın...
Yaklaşık 100 gün önce...
Uluslararası yatırımcılardan gelen işaretin etkisiyle...
Bir kez daha “erken seçim yok” demesi...
Türkiye’nin Siyaset Arenası’nda ne çabuk unutuldu?
***
Yüksek enflasyon... İnanılmaz pahalılık... Asgari ücret... Mutsuzluk yaratan emekli maaşı... Bizim coğrafyada kanlı günler...
Yani...
Dert bir değil!
Mesela...
Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın...
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a...
Belediyelerin SGK borçlarına yönelik verdiği...
“Kendilerini (belediyeleri) daha kararlı bir şekilde silkelemende fayda var!"
Talimatı tarihe geçti...
Çünkü unutulacak cinsten değil...
Bunu duyan vatandaş da...
Doğal olarak soruyor:
“Geçinemeyenler de sandıkta (silkeler) mi?”
Anlaşılan...
Emekliyi 2025'te daha zor günler bekliyor!
***
Bütün bunlar Türkiye’nin siyaset arenasında yaşanırken...
Karanlıkta kalan bir soru var:
“İktidar sandıktan neden kaçıyor?”
***
Bu sorunun cevabını...
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ...
Takvim yaprakları üstünden yorumluyor...
Özeti şöyle:
* Yüksek Seçim Kurulu seçim pusulaları için ihaleye çıktı...
* AK Parti, Mayıs 2025’de yapılacak kongresini Şubat 2025’e aldı...
* Genel Başkan yardımcıları ve bakanlar değişecek...
* Erdoğan, Mardin ve Muğla’da seçim konuşması yaptı...
* Saray’a giden son ankette AK Parti yüksek çıkmış...
* Esad devrildi; Erdoğan seçimdeki konuyu buldu: Suriye’yi fethettik!
* Mayıs 2025’de milletvekillerinin 2 senelik süreleri doluyor...
* Özetle AK Parti hem erken hem baskın bir seçime hazırlanıyor...
* Bu seçim için makul tarih Haziran 2025 görünüyor...
Sizce bunların hepsi gerçekleşir mi?
***
Bitiriyoruz:
Ömrünün 50 yılını “CHP”ye vermiş…
Değerli büyüğüm Bülent Baratalı'ya sordum:
“Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan...
Nereye koşuyor ve erken seçim neden hala karanlıkta?”
Söz Baratalı'da:
İktidar sandıktan kaçar mı?
Önceki yorumlarımızda üstünde durmuştuk...
Seçimlere daha uzun yıllar var... İktidar alabildiğine bu uzun süreyi kullanmaya çalışacak... Anayasa’ya göre yeniden aday olabilmesi için kendi tabirleriyle “erkene alınmış bir seçim” yapılarak Cumhurbaşkanının dördünce kez adaylık yolunu açacak... Meclis’te iktidarın alabildiğince güçlendiği bir döneme girdik... Cumhur İttifakı “demlendi”... DEM, “Apo havucu”yla uslandırıldı... Meclis’ten erken seçim kararı çıkamaz... Cumhur İttifakı için zaten ekonomik, sosyal, toplumsal durumlar erken seçim için uygun değil... Toplumda “tek adam” rejimine karşı tepkiler büyüyor... Köylü, emekli, öğretmen eylemleri büyüyor ve devam ediyor... Yandaş sendikacılar bile iktidara karşı yapılan eylemlere destek veriyor... Asgari ücret ve emekli maaş zamları toplumda tam bir “düş kırıklığı” yarattı... Devlet bir verip, dört alıyor... Yoksulluk, yolsuzluk, yoksunluk tavan yaptı... Sağlıkta skandalların sonu gelmiyor... İktidar kendi mahallesinde bile büyük oranda kan kaybetti... Kudüs yürüşünde Galata Köprüsü doldurulamadı... Halk, yoksul, bitkin ve bezmiş durumda... 40 bin kişinin ölümünden sorumlu Abdullah Öcalan’ın çözüm süreci aktörü olması toplumun önemli bölümünde düş kırıklığı yarattı... Talepleri çok... Sürece yardım ve PKK’nın silah bırakması için öne sürdüğü şimdilik talepler çok can yakıcı... Kendine cezaevindeki dört bin 750 terör suçlusundan PKK’nın dağ kadrosuna özgürlük talebi ve bu konuda infaz yasasında yapılacağı söylenen değişiklik tepki görüyor... Şehit ve gazi yakınlarının söylediği “Mehmetçik toprağa, gaziler rehabilitasyon merkezine, şehit yakınları kerpiç evlere, Abdullah Öcalan villaya” söylemleri destek görüyor... Toplum; terörist diye belediye başkanlığı görevinden alınan (kürt ağası) Ahmet Türk’ün çözüm sürecine dahil edilmesindeki çelişkiyi anlamakta zorluk çekiyor... AK Parti, çözüm sürecini MHP’ye havale etmiş durumda... Kendisi şimdilik direkt olarak girmiyor, “Dur bakalım n’olacak?” modunda... İyi olursa kendi üstlenecek... Süreç kötü olursa fatura MHP’ye kesilecek... Üstelik, Suriye’de güvenilen her yere kar yağmış durumda... Türkiye devre dışı bırakılıyor! AB ve ABD’li aktörler Suudi Arabistan ve İsrail, Türkiye’ye bu süreçte rol vermek istemiyor... Suriye’nin yeni yönetimi, Suriye Milli Ordusu’nu devre dışı bıraktı... Oradan bir komutan almadı, aldığı komutan Türk ama o da HTŞ’li (Tahrir el-Şam / Türkiye, 2018’de terör örgütü olarak tanımlamıştı...) PKK, YPG’nin taleplerini Kolani, AB ve ABD baskısıyla karşılamak durumda kaldı... HTŞ’nin Dışişleri Bakanı ilk ziyareti Suudi Arabistan’a yapıyor... Demek ki, Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve İsrail’in “Abraham Anlaşması” hemen devreye sokuldu... Bu anlaşmada “Büyük Kürdistan” desteği hemen ilk aşamada... Suriye’de durumlar böyleyken terörün bitmesine yönelik çabalar insanlarımızı çok ilgilendirmiyor... Çünkü, terör artık önemli işler arasında 10’uncu sıraya yerleşmiş... Sonuç olarak 31 Mart seçimlerinde uzun süredir devam eden genç kadın, köylü, emekçi eylemleriyle silkelenen Cumhur İttifakı tekrar silkeleneceğini görerek erken seçime gitmez... Kaçabildikleri kadar kaçacaklar... Ancak, ülkedeki demokrasi açığı kapatılırsa ekonomi güçlendirilirse temel hak ve özgürlükler alanı genişletilirse, toplumun her kesimini kucaklarsa, adalet duygusu güçlendirilirse, belki o zaman “erken seçim” olur... Ne var ki, iktidarın bu konularda sabıkası çok büyük... Bunları yapamayacaklar... O zaman da erken seçime gidemezler... Parlamento dışı muhalefet birleşerek oylarıyla bu iktidarı silkeleyecek... Toplumsal muhalefeti yönlendirdiğini gördüğümüz Özgür Özel, doğudan erken seçim talebiyle silkelemeye başladı zaten... Bu seferki silkelemenin 31 Mart’tan daha güçlü olacağı konuşuluyor...
Pek yakında göreceğiz...