Milletçe...
Bir “etiket şaşkınlığı” süreci yaşıyoruz...
Sebebi sorumlusu...
Yeni yıl!
Çünkü...
2025 yılına “merhaba” dediğimiz andan itibaren...
Tezgahlardaki etiketler...
Sihirli bir el değmişçesine...
Bir gecede yenilendi...
Bunun adı...
Çarşı’da / Pazarda...
Her şeyin fiyatının “tepetaklak” olması demektir...
Zaten öyle oldu...
Buhran ve bunalım o kadar hızlı geldi ki...
Çarşı’da / Pazar’da...
Satın aldıklarınızı yerleştirdiğiniz “plastik poşet” bile...
Zam’dan nasibini aldı...
Üstelik “katlandı”...
Beş yıldır “25 kuruş”tu...
Artık...
Bugünden itibaren “50 kuruş” ödeyeceğiz...
***
“50 kuruş n’olur ki?” demeyin...
Bu güzel memleketin dört bir yanında...
Her gün en az “iki milyon” kişinin...
Tanesi 50 kuruştan “sadece bir adet” plastik poşet aldığını düşünün...
Bi’de...
O poşetlerin içine girenlerin fiyatını düşünün!
Mahalle bakkalınızın sizden...
Poşet parası istediğine tanık oldunuz mu?
***
Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan...
Her şeyin (aslında) her sıkıntının farkında...
Bu nedenledir ki...
Önceki gün...
Türkiye’ye seslendi ve...
“Refah(*) kaybı telafi edilecek!”
Dedi ve devamını şöyle getirdi:
“Vatandaşlarımızın alım gücünü arttıracak politikalar ağırlık vereceğiz... Fahiş fiyatlarla milletin ekmeğine göz diken fırsatçılarla mücadelemiz de sürecek...”
***
Ancak..
Dert bir değil...
Cepten / cüzdandan çıkan “alın teri”nin karşılığı...
Artık...
Avuç içi kadar az yiyecek almaya bile yeterli değil...
***
Pek farkında değiliz(!) ama...
Yeni yılın ilk gününden itibaren...
Zam furyası...
Kabus(!) gibi çöktü hepimizin üstüne...
Böyle giderse çok acı ama...
Semt pazarlarında...
Çöpe atılan meyve / sebzeyi kapışanların sayısı katlanacak!
***
Yeni yılda (dünden itibaren) bizi neler bekliyor?
İçimiz daralacak ama...
Bilmemiz, öğrenmemiz gerek...
İşte “evlere şenlik” 2025 zamları:
En düşük Motorlu Taşıt Vergisi 3.359 liradan 4.834 liraya çıktı...
En yüksek MTV ise 230 bin lirayı aşacak...
A sınıfı ehliyet harcı 1.882 TL., B sınıfı ehliyet harcı 5.678 TL. oldu...
Altı aylık pasaport harcı 2.359 TL...
Üç yıldan uzun süreli pasaport harcı ise 11 bin 274 liraya yükseldi...
Yurt dışı çıkış harcı 500 liradan 719,7 liraya çıktı...
***
1.050 liralık elektrik faturası 2 bin lirayı bulabilecek...
Trafik cezaları ise...
“Ne sen sor ne ben söyleyeyim...” cinsten...
Kırmızı ışıkta geçen 2 bin 167 TL. ödeyecek...
Alkollü sürücünün cezası 6.439 liradan 9 bin 267 liraya yükseldi...
Hız sınırını aşarsanız cezanız 1.506 liradan 2.167 liraya çıktı...
Tam da şey gibi...
O unutulmaz arabesk eserin sözleri gibi:
“Dert bende derman sende...”
***
Vatandaşın...
Hükümeti kastederek...
“Kaşıkla verdiklerini kepçeyle alıyorlar!”
Yorumu...
Sizce yanlış mı?
***
Asgari ücrete %30 zammı yeterli gören...
Emekliye “yüzde kaç zam” yapacağına...
Henüz karar veremeyen hükümet...
Aslında “sıkıntılı”...
Zaten sıkıntılı olmasa...
Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan...
“Refah kaybı telafi edilecek!” diyerek...
Cefayı, çileyi ve dertleri...
Hafifletmek için çaba göstermeye çalışır mı?
***
Daha neler var, neler...
Peki...
Hiç mi, bir güzellik yok?
Var...
“Kamuda çift maaş dönemi de sona erecek(miş)...”
***
Dün...
Yüksek tirajlı ulusal gazetelerimizden birinin ana manşeti...
“Zam Yağmuru” ile başlayan...
2025’in ilk gününü...
“Piyango vurmadıysa Allah yardımcınız olsun!”
Diye takdim etti Türkiye’ye...
Müthiş bir ironi!
***
Bitiriyoruz...
Hayatın içinden minik yaşanmış bir öyküyle...
Üstelik İzmir’den...
Beş ay önceydi...
Yayın Koordinatörümüz Muhittin Akbel ...
İzmir Bakkallar Odası Başkanı Emin Bağcı’yla röportaj yapıyordu...
Aslında Kimya Mühendisi olan Bağcı...
16 yıldır başkanlık koltuğunda oturuyor...
Eski günleri andı...
“Veresiye”nin sıkıntısına değindi...
Bakkal olmak isteyenlere...
Altın tavsiyeler verdi...
Bakkallık mesleği için de...
Kalbinden geçenleri bi’çırpıda seslendirdi:
“Bakkallık asla tarihe karışmaz; çünkü hizmet yapıyoruz... Eskiden bir kutu kibrit alana, parası yoksa, (Sonra verirsin...) diyorduk... O para gelmese de olurdu ama o müşteri bir zaman sonra mutlaka gelir, borcunu öderdi... Hala çocuklara bedava şeker veriyoruz... Bizim için önce hizmet, sonra kalite vardır...”
***
İzmir’in bakkalların reisi haklı...
En azından...
Devasa marketler gibi...
Satın aldığınız ürünlerin naylon poşeti için ücret almıyorlar...
Nokta...
(*) Refah: “Bolluk ve rahatlık içinde yaşama...”
Nokta...
Sonsöz: “Eskiden ekmek aslanın ağzındaydı... Şimdi aslan da aç! / Anonim...”