Neden “eski” güzeldir?
Çünkü...
Dünya her geçen gün kötüye gittiği için...
Geçmişte kalan her şey bize “güzel” geliyor...
Zaten...
Hatıralarımızda “uzakta” kalan...
Her anı... Her eşya... Hatta masum bir öpücük...
Bize hep güzel gelmez mi?
Şimdi diyeceksiniz ki...
“Her yaştan herkes yeni şeyleri sever...”
Yanlış değil; yalan değil ama...
Eskilerin dilinden düşürmediği şu özlü söz nedense hala süksesini koruyor:
“Eskiye rağbet olsaydı, bitpazarına nur yağardı!”
Geçti bu atasözünün fiyakası...
Şimdilerde asıl büyük heyecan “nur yağan” antikacıların...
Peşinde iz sürmek...
***
Yıldızlaşan geçmişiyle tarihteki yerine alan...
“8 bin 500 yaşındaki” İzmir’im...
Eskiye rağbetin tadını çıkarıyor...
En yeni mekan...
İzmir’in en nostaljik yapılarından birinin içinde...
Belki de her gün önünden geçtiğiniz “Konak Pier”de...
Her ayın ikinci hafta sonu...
Eskiye rağbetin adeta “gösteri alanı” haline geliyor...
***
“Konak Pier Nostalji Çarşısı” neden çok sevildi?
Çünkü...
Şu sıralarda…
İzmirli deneyimli iletişim uzmanı Sibel Önbaş…
Kentin farklı köşelerindeki özgün mekanlarda…
“Nostalji Çarşıları” yaratmaya başladı…
Ve gördü ki…
“Eskiye rağbet muhteşem”…
İzmirlilerin ilgisi “kocaman”…
Mesela…
Her ayın ikinci hafta sonu kurulan “Nostalji Çarşısı”…
Yolu “Konak Pier”e düşen…
Antikasever ve koleksiyonerleri…
Adeta bir rüya alemine götürüyor…
Konak Pier'in tarihi dokusu ile bütünleşen “Nostalji Çarşı”…
Şaşıracaksınız ama…
Çocuklar dahil…
Her yaştan meraklısının ilgisini çekiyor…
Özellikle…
“Öyle bir geçer zaman ki…”
Dedirtecek kadar yıllar öncesinin mutfak objeleri…
Öylesine zarif ki…
Eminize almaya korkuyorsunuz…
***
Geçmiş zamanlarda…
Yemeklerin servis edildiği efsane tabaklar…
Tutmaya kıyamayacağınız kahve fincanları…
O kadar zarif ve özgün ki…
Büyüleneceksiniz…
Bitmedi…
Anneannelerden kalma “Murano” cam küllükler…
Çeyiz sandıklarında saklanmış danteller, kanaviçeler…
Size göz kırpıyor…
Kim bilir hangi hanımefendinin annesinden kalma…
***
Eskiye rağbet iflah olmaz bir tutku…
Mesela…
Konak Pier’deki…
Rüyadan farksız “Nostalji Çarşısı”nda yok, yok!
Üstelik…
O “Nostalji Çarşısı” her yaştan İzmirlinin…
Keyifli bir buluşma noktası oluvermiş…
***
Kelebek ve deniz kabukları… Fosiller… Değerli taşlar… Maskeler… Etnik eşyalar… Geleneksel el sanatları… Tablolar…
Sizi bekliyor…
***
Koleksiyonerlik duygusu…
Aslında…
Sadece toplayıcılık değil…
Gönlünüze düşen o parçaların…
Tarihe, sanata ve yaşama dair kocaman bir bütünü oluşturuyor…
Ya da…
Başka bir deyişle…
Her bir parçanın özgün bir öyküsü olduğunu bilmek…
Daha ötesi…
Sahiplenmek öylesine güzel bir duygu ki…
***
Bitiriyoruz…
“Konak Pier”…
Şu sıralarda 158 yıldır…
İzmir’in kalbi Konak’taki kıskandıran görkemli duruşuyla…
Kendisi gibi…
“Eski’yi, Eski’yle buluşturmanın”…
Dayanılmaz hazzını yaşıyor ve yaşatıyor…
Sibel Önbaş; İzmir’de neden böylesine tatlı bir heyecanı başlattığını şöyle anlatıyor: “Bitpazarlarında yerlerde, kötü koşullarda satılan eski zamanların eşyalarını hak ettikleri bir ortamda sergilemek ruhuyla çıktım yola...”
Ne güzel değil mi?
Nokta…
Hamiş: Fi tarihinde benim gibi bırakıp gittiğiniz sevgilinin arkasından hiç mi Sezen Aksu’nun şarkısındaki gibi mırıldanmadınız? Hatırlayalım mı? “Çok geç kalmışız canım, vakit bu vakit değil… / Eski radyolar gibi, çatıya saklanmış aşk… / Öyle sanmışız canım, artık ölümsüz değil… / Leyla ile Mecnun gibi, çoktan masal olmuş aşk…
Sonsöz: “Antika, maddi değeri olan taşınabilir eşya demektir… Bir eşyanın ya da sanat yapıtının “antika” sayılabilmesi için yaşlı olmasının yanında az bulunur özellikte olması gerekir…”