Yıla “Yeni ve daha güzel bir kültür nasıl üretilir” sorusuyla girdim geçen hafta, bireysel hırsların ve paranın yerini yaşamdaşlık, paylaşım, yardımlaşma alabilir mi sorusunu Prof. Dr. Türker Kılıç’ın bu konudaki kitabına değinerek, kaynak göstererek dile getirdim. Aynı kitap ve düşünceyle, Prof. Dr. Türker Kılıç ile bu hafta devam ediyorum. 

“Beynin sisteminin her parçası ve zihin olarak isimlendirdiğimiz çıktısı, bedenin ve onun fiziksel, sosyal ve kültürel çevresinin derinliklerinde yer almaktadır. Bedenin 37 trilyon hücresinin her birindeki milyar kadar molekül, içine var olduğumuz yaşam ile uyumla dans etmektedir. Bizler evrenin gözlemcileri değil, onun ayrılamaz parçalarıyız.

İyilikte Ülküdaşlık Olası mı?

Her canlı, hayat içinde kendine özgü sonsuz-boyut yaşantı modelleri inşa eder ve bu dünyadaki varoluşunu hayatta tutmak için kaç bilgi örüntüsü gerekiyorsa o kadar derinlik ve çeşitlilikte zekâ ve yaratıcılık (öz yaratım) ürünü vermeye çalışır” diyor Kılıç. 

“Yaşam ağının sonsuz zenginlikteki (ve derinlikteki) etkileşimle insan zihnini de bu kadar kendine özgü ve özel yapan, bağlantısallığı yani bilgi işleyebilme gücüdür. Beynin sonsuz boyutlu ağsal yapısı, oluşturduğu zihnin parçası olduğu sonsuz boyutlu yaşamı taklit ederek mümkün olan en derin ve zengin modellemeyi yapacak şekilde evrilmiştir” diye ekliyor.

Ortak Merak “Merakdaşlık”

Kılıç, “Merak, yaşamı oluşturan enformasyon ağlarının, zihin ağları şeklinde yeniden modellenmesi sürecidir. Merak'ın İngilizcesi curiosity, Latince curare sözcüğünden gelir. Curare, bilme, anlama isteği anlamındadır. Türkçede ise merak; kaygı (Ör: yağmurluğunu giymişsin ama meraklanma birazdan güneş çıkacak ya da dün seni göremeyince meraklandım), heves etme (Ör: gitar çalmaya merak sarmak lisede yaptığım en güzel şeylerdendi), değer verme, ilgilenme (Ör: gitara merakım hiçbir zaman onu elime alıp çalmaya çalışma düzeyine ulaşmadı), öğrenme, anlama istek ve çabası (Ör: beyin bilime merakım yıllar içinde öylesine arttı ki bu sayede yaşamı daha iyi anlayabileceğimin hayalini bile kurmaya başladım), gibi farklı anlamlarda kullanılmakta” diye açıklıyor.

“Merak eylemini zorunluluktan kaynaklanan öğrenme biçiminden ayırmak gerekliliğini doğru buluyorum. Elbette öğrenmenin her şekli önemlidir ve takdir edilmelidir ancak merak sonucunda öğrenmenin zorunluluk değil istek ve gönüllülük temelli olduğuna inanıyorum. Örneğin bir konferans salonunda iken aniden çıkan bir yangın riski durumunda acil çıkışların nerede olduğunu “merak edip” zorunluluk temelli acil çıkışların bulunması burada konuşmak istediğim meraktan farklı bir durum.

Öğrenme Beyindeki Nöronlar Arasında Yeni Bağlantısallıklar Kurmaktır

“Öğrenme, beyin bilim açısından beyinde nöronlar arasında yeni bağlantısallıklar kurma sürecidir. Merak etmeyi tek cümleyle açıkla deselerdi, merak etmek soru sormak derdim. Soru sormak biraz da sezgisel ve farkındalık öncelikli (dilden bir ölçüde bağımsız) zihin ağının, bu bağlantısallığı bir sebep-sonuç ilişkisi olarak dile dökmesi aşamasıdır.

Uygarlıklar, birlikte bilmekle bir bilince ulaşırlar. Birlikte bilmek için “birlikte merak etmek” gerekir, ortak merak tanımını bağlantısal bütünsellik kültürünün oluşturulup geliştirilmesindeki temel paylaşma biçimi olarak öne sürüyorum” diyor.

Bir Toplumu Bir Araya Getiren Bağlantısallık Öğesi Nedir

“Bir toplumu bir araya getiren bağlantısallık ögesi para olabilir, güç tutkusu olabilir, zorluğa birlikte katlanma ortaklığı olabilir, üretilenin tüketiciliğinde ortaklık olabilir, milliyetçilik bağı olabilir, ırk bağı olabilir, din bağı olabilir... Bağlantısal bütünsellik bilimi ile gelecek kültürün bağlantısallık kodlamasının merakta ortaklık, çalışmakta ve yaratıcılıkta ağsal yapılanma, iyilikte ülküdaşlık ve birlikte bilmek olabileceğini düşünüyorum” diye ekliyor.

Ve, “İnsanoğlu aydınlanma ile nasıl “birey” olduysa, ulus devlet ile nasıl “yurttaş”, Keynesci kapitalizm ile nasıl “vergi ödeyen vatandaş” neoliberal ekonomik sistemle nasıl “küresel tüketici” olduysa, bağlantısal bütünsellik kültüründe de “yaşamdaş” olmayı öğrenecek.

Yaşamdaşlığın ilk aşaması “dünyadaşlık” eğitimi olabilir. Ortak merak, “merakdaşlık” bu nedenlerle önem verdiğim bir kültür oluşturucu rolü üstlenebilir” diyerek tamamlıyor. Haftaya aynı konuyla devam ediyorum.

Kaynakça:

Yeni Bilim: BAĞLANTISALLIK-Yeni Kültür: YAŞAMDAŞLIK

Türker KILIÇ (Prof. Dr.) AYRINTI Yayınevi-1. Basım: 2021