Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ -İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Ocak ayı olağan meclisinin birinci oturumu gerçekleştirildi. Meclise İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın yokluğunda Başkan Vekili Altan İnanç başkanlık yaptı.
DÖNÜŞÜMDE KİRA DESTEĞİ ARTIYOR
Büyükşehir Belediye Meclisi’nde Uzundere 5 bin 137 TL’lik, Ege Mahallesi 5 bin 269 TL’lik, Örnekköy 5 bin 682 TL’lik kira tutarları dahil olmak üzere Ballıkuyu, Aktepe-Emrez ve Güzeltepe dönüşüm alanlarındaki kira ödemelerinin mevcut ekonomik şartlarda yetersiz kalacağı ve olağanüstü kira artışlarından vatandaşların mağdur olmaması amacıyla yeniden belirlenmesi ve tüm dönüşüm alanlarında tek rakam olmak üzere 12 bin TL’ye yükseltilmesi önerildi. AK Parti, CHP ve MHP Grup Başkanvekillerinin imzaları ile meclise sunulan önerge görüşülmek üzere Bütçe ve Hukuk Komisyonu acil kaydı ile sevk edildi.
DENETİM KOMİSYONU ÜYELERİ BELLİ OLDU
150 oyun kullanıldığı Denetim Komisyonu seçimlerinde 148 geçerli oy sandıktan çıkarken komisyona CHP’den Onur Saatli, Banu Gençkan, Yağmur Yurdakul Özkan, Uygar Kanmış seçilirken, Cumhur İttifakı grubundan Ercan Tekin seçildi.
DENİZLİ: SİNDİREMEZSİNİZ!
Gündem dışı konuşmalarda söz alan Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli, "Ne yazık ki AK Parti ülkemizin asıl sorunları konuşulmasın, açlık ve yoksulluk gündem olmasın paniği içinde siyasi algı operasyonlarının günden güne şiddetini arttırarak devam ettiriyor. Dün bu sorun Ahmet Özer sorunu değildi, bugün de Rıza Akpolat sorunu değildir. Türkiye'de halkın iradesine karşı duydukları hazımsızlığın yansımasıdır. Fakat unutmamalıdırlar ki aynı halkımızdır onları o koltuklara oturtan. Toplumsal barış ve huzurun bu toplumda herkesin istediğini söyleyebiliriz. Devletimizin böyle bir önemli süreci yönetmesi için görevlendirdiği Ahmet Türk iddia edildiği gibi terörist değilse, neden hala görevine iade edilmemiştir? Bir yandan barış diyorsunuz, bir yandan milletin aklı ile alay eder gibi asılsız suçlamalar ile kayyum atayarak milletin iradesine taş koyuyorsunuz. Çünkü sorun hiçbir zaman kişiler olmamıştır. Bu sorun zihniyet sorunudur. CHP’nin seçilmiş başkanlarının sosyal demokrat belediyecilik uğrunda verdikleri mücadele ve bu anlayış ile yönettikleri belediyelerimizde vatandaşımızın aldığı hizmetten memnun olmasını sindirememe sorunu. Sindiremezsiniz. Ne yaparsanız yapın buradayız. Bizi sindiremeyeceksiniz ve susturamayacaksınız. Ne yaparsanız yapın bizi milletin yüreğinden milleti de bizim yüreğimizden söküp atamazsınız. Buna ne gücünüz ne cesaretiniz yeter. Bu ülkeyi mahrum ettiğiniz ekonomik buhrandan çıkaracak olan da kurtaracak olan da bizleriz" diye konuştu.
IŞIK: SGK KANALIYLA BİZE BU YAPILMAK İSTENİYOR
İller Bankası’na başvurduğu kredi hakkında konuşan Gaziemir Belediye Başkanı Ünal Işık, “Bunlar kötü işler ama her zaman kötü işlerle karşılaşmıyoruz. Arada yüzümüz gülüyor. 2 Ocak tarihinde İller Bankası kredi serüvenini meclis üyesi arkadaşlarımla paylaştım. Aralık ayında emekli olan arkadaşların kıdem tazminatlarını ödemek için başvurdum ama reddettiler. Teminat mektubu gönderdiler. Ben de bunu almadım. Ben de grup başkanvekillerine durumumu açtım. Samimi davranışlar gördüm. Samimi davranışlar sonrası AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ’a beni arayarak elinden geleni yapacaklarını söyledi. AK Parti grubundan arkadaşlarıma ve genel başkan yardımcısına teşekkür ediyorum” dedi.
SGK borçlarına da dikkat çeken Işık, “Faşist darbenin sonrasında siyasi partilerin teker teker açıldığı 1989 yılında kullanılan bir afiş vardı; ‘Eli kolu bir belediye başkanı ister misiniz?’ yazıyor. Seçimlerde bütün Türkiye’de asılan afişti. Bugün bu ortama gitmek üzereyiz. Biraz önce teşekkür ettiğim konuyu saymazsak bu haldeyiz. SGK kanalıyla bize bu yapılmak isteniyor. O gün sanki bugünü görmüş gibi bir afiş. Bizim borçlarımız niye var diye baktığımızda… Aileler, eskiden maaş yetmediğinde bakkala yazdırılan bir defteri vardır. Deyim yerindeyse sistem bu anlama. Bir ay için 100 lira paraya ihtiyacınız varken 60 lira geliyorsa 40 liralık borçlanırsınız. Bunun içinde SGK’ya borçlanırdı belediyeler. Sonra bu kaldırıldı. 2015 yılında toplam borç 49 milyarın 1,6’sı belediyeye ait. 2016’sı 2,2, 2018’de 5,7. Ama bu oran arttığında enflasyona bakın. 2019’da 2,8, 2020’da 3,9. Doğal olarak alım gücünüz azalınca borçlarınıza ek kaynak bulma gücünüz azalıyor. Bu borçları deftere yazdırmanın dışında kamunun da, özel sektöründe yapabileceği bir şey yoktur. Biz borcu SGK’ya yaptık. SGK bu borçların takibini yapıyor. Kamunun dışında bugün ki rakamlara baktığınızda 1 trilyonluk alacağın 100 milyonluk gibi rakamı belediyelerde, geriye kalan piyasalarda. Anayasal olarak, kanunen açıklanması gereken SGK borçlarının açıklanmadığı dönemde ve bizim geçmiş dönemlerde ödenmeyen borçların bugün bizden tamamının tahsil edilmesi doğru değildir. Meclis üyesi arkadaşların bu konuda da bize destek olması gerektiğimi düşünüyorum. Bizim TİS görüşmelerimiz var. Meclislerimizde sosyal denge ile ilgili yüksek verilmesi gerektiği söyleniyor. Biz sorgulanıyoruz, biz bu sorgulamadan şikayetçi değiliz. Sorgulamanın, işçinin memurun yanında olduğunun samimi olabilmesi için memura uygulanan zam oranı hep birlikte eleştirmemiz lazım. Memurun rahat yaşamını sağlayacak bir zam oranı değildir. Samimi olmak istiyorlarsa bizimle birlikte mücadeleye çağırıyorum” dedi.
BOZTEPE: KEŞKE BELEDİYELER ZAMANINDA BORCUNU ÖDESE
Işık’a cevap veren Boztepe, “SGK borcunun oranlaması ona göre bir ölçü olabilir. Türkiye'de bin 400 belediye varken 5 bine yakın şirketler, holdingler vs. var. Bunları da göz önünde bulundurmak lazım. Sayın başkanı eleştirmek için söylemiyorum. 1994 yılında biz o zaman CHP ve doğru yol partisi iktidardaydı. Otellerde biz yatmaya korkardır. Ya mal beyanında bulunmuşuzdur. Çünkü kaldığın zaman tutuklanma durumu çok olurdu. Tabi ki keşke belediyeler zamanında borcunu ödese… 2019 yılının bütçesinde burada görüşme yapıyorduk. Bornova belediyesinin 0 borcu var dedim. Konak Belediyesi’nin artı parası vardı. Bugün Konak Belediye Başkanı burada. 5 sene sonra en borçlu belediye olacaksınız dedim. Dedim ve çıktı. 2019 yılında öyleydi şimdi 2-3 milyar borcu var. Dönemin Bornova Belediye Başkanı Mustafa Bey iyi götürdü. Borçsuz bıraktı. İpin ucunu kaçırırsak arkası geliyor. Bu kartopu gibi büyüyor” dedi.
PALA: BOZUK OLAN TEZGAHTAN DOĞRU MAL ÇIKMAZ
Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli’nin söylemleri hakkında eleştirilerini yönelten AK Parti Meclis Üyesi Derya Pala, “Yaklaşık bir yıl oldu göreve geleli. Meclisimizde CHP'li bir belediye başkanımızın kendinin büyük bir projesini dinleyelim. Gönül isterdi ki Çeşme Belediye Başkanımızın Çeşme’yle ilgili bir projesini dinleyelim, davet edilelim. Nasip olmadı. Çeşme’nin hali ortada. Kimse sizin iradenize taş koymadı. Sürekli genel siyasetten konuşuyorsunuz, çok acı. Bunca yıldır zaten bundan bahsettiniz. Menemen ve Menderes’in hali ortadaydı. Şu anki durumu da belli. Hatta kendi içinizde de bu durumu yuhaladınız. Bırakın en yaparsa yapsınlar. Siz Çeşme’yi konuşun. Bozuk olan tezgahtan doğru mal çıkmaz. Biz İzmir'i, Çeşme’yi konuşalım. Genel siyaseti değil yerel siyaset konuşalım.
ATMACA: CUMHURBAŞKANIMIZ ENGELLENİYORUZ DEMEDİ
Söz alan AK Parti Meclis Üyesi Uğur İnan Atmaca, “1989 seçimlerinde sosyal demokrat halkçı parti bugünkü yerel seçime benzer bir başarı elde etmişti. Çok değil 5 yıl sonra 94 yılında Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’da Melih Gökçek İzmir’de Burhan Özfatura seçilmişti. Tayyip Bey, o dönemde ders kitaplarında var olan bir şiiri okumasından dolayı hapse atıldı. Bu acı neticeyi görmüştük. Buna rağmen İstanbul'daki değişimi gördükten sonra 2001 yılında kurucu olma gururunu yaşıyorum. Özellikle ifade ediyorum çünkü İzmir körfezinin kokusu hiçbir şey. Haliç'in görülmesi lazımdı. O sorunları çözerek Tayyip Bey o gün irade ortaya koydu ve o günden bu güne gelindi. Aramızda zorla belediye başkanı yapılan var mıdır? Aday gösterildik sonra engelleniyoruz türküsü başlıyor. Cumhurbaşkanımız hapse atılmasına rağmen engelleniyoruz cümlesini kurmadı” diye konuştu.
EŞKİ: BORNOVA’YA DAVET EDİYORUM
Eleştirilere yanıt veren Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, “Meclis üyemizin bozuk tezgahtan sağlam mal çıkmaz dedi… Çok doğru bir cümle değil. Biz İzBB meclisiyiz. Buna göre davranmamız gerekiyor. Nasıl bir dil kullanacağımıza karar vermemiz lazım. Bu tip bir dil olursa karşısında daha çirkin benzetmeler olur. Bununda İzmir’e ve İzmirliye faydası olmaz. Rıza Akpolat benim arkadaşımdır. Bugün beni çok inciten görüntüsünü gördüm. Kendisini iki polis koluna girilerek götürülmüş olması…. Sadece Akpolat’ın itibarını zedelemeye yönelik yaklaşım olsa da vatandaşın siyasete olan güvene toplum tarafından alt sıralara çeken durumdur. Bu hiç kimseye fayda sağlamaz. Sadece akıllarda film karesi olarak kalır. Ama bundan hepimiz yara alırız. 1 yıl oldu proje göremedik dedi. Ben buradaki herkesi Bornova’ya davet ediyorum. Yapılmış ve yapılacakları bütçeleriyle anlatırım. CHP’li belediyeler projeler bakımından oldukça başarılıdır. İstanbul’da Ekrem Başkan, Ankara’da Mansur Başkan, İzmir’de CHP’li başkanların ürettiklerinden kaynaklı bugün Türkiye'nin yüzde 75 nüfusu CHP’li belediyeler tarafından yönetilmektedir. Belediyeler hükümetin eksik kaldığı yerlerde bunlar benim problemlerin değil deyip kenara çekilmek yerine bunlar vatandaşın sorunu deyip bu sorunları da üstlenmiş konumdadır. Belediyelere verilecek destek, yolunu açmak, vatandaşın da sorunlarını çözmek için temel hareket noktası oluşturulabilir. 701 milyar liralık vergi muafiyetini üst düzeyde kamu ihalesi alan firmalara sunmayın, o parayı yerel yönetimlere aktarın. Vatandaşın problemlerini çözelim, belediyelerin problemi kalmaz. Bundan da emin olun partinizin de oyu artar vatandaşı düşünmek, sahip çıkıyoruz demek, yandaşları korumak yerine vatandaşın yanında olmak toplumsal başarıyı da getirir” dedi.
EŞKİ: ÜLKENİN GÜNDEMİ BUNLAR DEĞİL
Yeniden söz alan Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, “Elektrik çarpması, kaygılar, korkular dedi. Bizim boynumuzu aşarmış vs. tanışmıyoruz kendisiyle bunları söylemesi normal ama. ‘Ülkenin gündemine bakarsanız’ dedi… Ülkenin gündemi bunlar değil. 50-100 tane kanalla, bilmem ne kadar gazeteyle ülkenin gündemini alıp ekonomiden çıkarıp başkan konulara getirebilirsiniz ama gündem bunlar değil. Gündem asgari ücret, emekli maaşı, ödenemeyen kira fiyatları, insanların çocuklarını uyuşturucudan kurtarmaya çalışması, kadına çocuğa karşı şiddet, taciz olayları ev bunları koruyan hukuk sistemi, temizlenmeyen okulların sağlıklı sıra bulamaması, işsizlik, moto kurye diye meslek grubunun esnaf kurye diye güvencesiz bir şekilde ölerek hayatlarını sürdürmeye çalışması, hayatın akışı içinde nefes alabilmek. Bornova meydana gelirseniz öğlen saatlerinden lokma sırasında öğün geçiştirmeye çalışan emekli görürsünüz. Kent lokantalarını eleştiriyorsanız neden bu ülkede kent lokantaları konmak zorunda kaldığına bakarsınız” diye konuştu.
YILDIZ: MİLLETVEKİLİ BOŞLUĞUNUZ VAR
AK Parti Grup Başkanvekili Hakan Yıldız ise eleştiriler ile ilgili, “Siyaset esasında karşılıklı konuşmayı gerektirir. Siyasetin yüzde 50’si rekabetse yüzde 50'si nezakettir. Bizim yaşadığımız şehir ve örf adet ve gelenekleri itibarıyla nezaketi birbirimize karşı ortaya koyduğumuz söylemleri minimum değil maksimum düzeyde dikkat etmemiz gerekir. Çeşme Belediye Başkanımız konuşma yaptılar. Kendi parti politikaları açısından eleştiri getirdiler. Burada olan belediye başkanlarımıza teşekkür ediyorum. Meclise olan nezaketi yüzünden. Meclisin üyeleri olarak meclisin sonuna kadar kalma nezaketi gösterdikleri için. Lal Hanım'a ise sitem ediyorum, hem konuşacaklasınız hem bir takım iddialar ortaya atacaksınız hem de cevabını beklemeden gideceksiniz… O yüzde 50 nezaketi öğrenememişsiniz demektir. Genç olmasına veriyorum. Meclis üyesi arkadaşımız bozuk tezgahtan bozuk mal çıkar dedi. Yanlış kelime kullanmadı, deyim söyledi. Siyaset deyimlerini kullanmayı bilme sanatıdır. CHP bir mitinginde 64 deyim üzerinden bir konuşma yapmış. Bazı mesajları o deyimler üzerinden verirsiniz. Maalesef çok uzağa gitmeyelim 3 yıl önce Menemen vakası. Ardından Menderes, daha önce Urla’da kayyum meselesi... Bunları bu kentin siyaset tarihinde karşılaşmadığımız durumlardı. Bugüne kadar benim hafızam ki 22 yıldır aktif siyaset yapıyorum, İzmir’de peş peşe bu şekilde yolsuzluktan görevden uzaklaştırılan belediye başkanı görmemiştim. Terörle ilişkilendirilen belediye başkanı da görmemiştim. Sayın Başkan Beşiktaş'taki gerçekleşen soruşturma kapsamında gözaltına alınmasıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Rüşvet ve ihaleye fesat karıştırma hakkında görünüyor dosyada. İçeriğini ben de siz de bilmiyorsunuz. İzmir’deki tecrübeyle baktığımızda o gün biz meclislerde Menemen’deki, Menderes’teki Urla’daki meseleler kullanılırken bizi eleştiren CHP’li meclis üyeleri vardır. Sonra dosyalar eylemler ortaya çıktı. İZBETON’la ilgili konuşma yaparken bize kızıyorlardı ama şimdi ortada muazzam bir yolsuzluk var ve bunu kabul ediyorlar. İçeriğini bilmediğiniz konu hakkında kahraman olma duygusuyla ifadeler kullanmayı siyasi acemiliğine veriyorum. Geçtiğimiz günlerde genel başkanınız açıkladı. Milletvekili boşluğunuz var. Masa kurup dağıttığınız için yerine koyduklarını İzmir’de göremediğiniz için doğal olarak bu yük belediye başkanlarına kalmış durumda. Oysa o belediye başkanlarından kendi belediyeleri hizmet bekliyor” ifadelerini kullandı.
SGK borçları hakkında sözlerine devam eden Yıldız, "İzBB’nin SGK borcu yok, iştiraklerinin var dendi. İzmir’de belediye şirketleri o kadar kötü yönetilmiş ve büyük bir problemler haline gelmiş ki… 6.8 milyar lira olmuş vergi borcu olmuş İzBB'nin. Bunun 3 milyar lirasını 8 ayda oluşturmuşuz. Tunç Bey’den devraldığınız 6.4 milyar gibiymiş... Sayın Cemil Bey döneminde de ödememeye devam etmişiz. Acı olan bir diğer tablo. Mesela İZDOĞA ve İZENERJİ. Bu şirketler esasında belediyemize hizmet üretiyor. Belediyemiz çalışan işçilerimiz bu şirketler üzerinden duruyor. Bunlar bize fatura kesen şirketler. Biz bu parayı peşin ödemişiz. Ancak bu şirketimiz gidip ödemesi gereken SGK borcunu ödememiş. Biriktirmiş, milyarlarca liraya çevirmiş. Ödenemeyen bir tabloya doğru belediye şirketleri gidiyor. Ama siz bizi silkelemek istiyorsunuz diyorsunuz. Kentin parasını yöneten belediyenin batak sisteme dönmemesi için mücadele ediyoruz. Karşıyaka Belediye'mizin bir önceki döneminde vergi yapılandırma taksitlerinden faydalanmış mıyız? Yoksa hiç başvurmamış mıyız? Yani İzmir içerisinde 3 belediye ve Büyükşehir’i kattığımızda bu çıkan aftan faydalanmayan tek belediye durumunda mıyız? Bendeki bilgi eksikse özür dilerim. Borç ödeyen, ödüyor. Bornova ödemiş. Sayın Başkan burada. Bir kuruş borçları yok. Bizim Konak’ta benim ilk dönemimde net uyardık. Konak’ın borcu yoktu, bugün muazzam borçla uğraşır hale geldi. Siz gününde SGK primlerini öderseniz yüzde 5 teşvik geri alımı yapıyorsunuz. Bizim belediye iştiraklerimiz hem ödememiş hem de faiz binmiş hem de bunun üzerine yüzde 5’ten de olmuşuz. Şimdi diyoruz ki İzBB’nin gayrimenkulleri var, biz bunları satacağız veya vergi dairesine vereceğiz. Biz bu borçları satacağız ya da takasa kullanacağız. Yani iki kere ödeme yaptırıyorlar. Belediye iştirakleri öyle kötü yönetilmiş ki iki kere ödeme yaptırıyorlar. Yapılacak bir şey varsa yapma çabası gösteriyoruz da… Muazzam belediye kaynağımızın ne kadar kötü yönetildiğini görüyoruz" diye konuştu.
YILDIR: ALINIYOR VE İNCİNİYORUZ
CHP Grup Başkanvekili Zafer Levent Yıldır, "1 Nisan’da geldik biz. 1 Nisan’dan önce gecikme faizleriyle birlikte vergi borcu 2 milyar 674 milyon. Toplu iş sözleşmesi gereği ücretlere enflasyon göz önünde tutularak fiyat farkları yansıtılıyor. Mayıs 2024’te aylık yüzde 3,5’tan yüzde 4,5’a çıkmasıyla enflasyonun 24 Aralık’ta takasa başvurusu yapıldı. 9 ay boyunca vergi dairelerine 1 milyar 531 milyon ödeme yapılmış olmasına rağmen rakam 6 milyar 351 milyona çıkmıştır. Bu artışın sebebi ödemeler yapılmadı, sürekli borç yapıldı değil. Ülkedeki muhteşem enflasyon ve muhteşem faiz oranları. Diğer taraftan yine 24 Aralık’ta takas başvurusu Milli Emlak Genel Müdürlüğü'ne takılmış. Orada incelemede zaman harcanmış durumdadır. Bu inceleme sürerken 3 milyar 712 milyonluk aylık ödemenin 1 milyar 573 milyonu kesintiye uğramıştır. Toplamda yüzde 42.3 bir kesinti demek. Bu kesintilerden sonra 7 Ocak’ta çalışanların tüm birikmiş ikramiyeleri ve diğer yan hakları ödeniyor. Ayrıca İZELMAN ve İZENERJİ hariç kuruluşlardaki maaşlarda ödeniyor. 2 şirketin maaşları da 10 Ocak’ta söyleniyor. 1 milyar gibi rakam da kendi imkanlarımızla yarattığımız bu imkan 9 Ocak çalışanlara yatırılıyor. Bu geçen süre içerisinde Büyükşehir’in İzmir’de 2024’te 20 milyarlık bir yatırım var. Her zaman gerek planlarda gerek yaşama bakışta bütüncül bir bakışa sahip olmak gerekir. Bütüncül başa sahip olmazsak söz konusu faktörleri değişenleri ve etkenleri değerlendirmekte yetersiz kalırız. Yerel gündem konuşulmaya çalışılırken genel gündemde genel siyasetten bahsetmek zorunda kalıyorsak bunun açık nedeni var. Bu ülkede ciddi ekonomik kriz ve bunalma var. Ekonomik bunalımın yansıyacağı yerlerden biri de İzmir. Burada da buna benzer sorunlar yaşanıyor. Bunun sonuçlarıyla karşılaşmak zorunda olanlarız biz. İzmir’de yaşayan insanların bunlarla ilgili yaşayan sorunlara kısmen çare bulmak zorunda hissettiğimiz için sıkılıyoruz, üzülüyoruz ve çabalıyoruz. Engelleniyoruz türküsü değil bu söylediğimiz. Ülkenin gerçeklerine dair saptama. Eğer biz bir şeylerden fazla işkilleniyorsak bunun da nedenleri var. İstanbul için topal ördek ve silkeleyin örneği. İster istemez alınıyoruz ve inciniyoruz" diye konuştu.