Neşe ÖNEN
Gazzeli Çocuklara Mektuplar (5) Yönetmen değil, önce insanım!
13 Eylül 2024 Cuma

Filistin asıllı Hollandalı film yönetmeni Hany Abu-Assad, 4 Temmuz 2024’te MEMO adlı internet haber portalında; “Hollywood’da 7 Ekim 2023’ten önce de çok güçlüklerle karşılaşmasına rağmen, bir tehdit olarak algılanmadığını, fakat bu tarihten sonra her şeyin değiştiğini” söyledikten sonra şunu ilave ediyordu: “7 Ekim’den sonra Hollywood’da, hiçbir Filistinli, Filistin’den bahsedemez artık!”

1961 Nazareth doğumlu film yönetmeni, birçok belgesel ve kısa filmin yanı sıra, Paradise Now (2005) adlı filmi ile “En İyi Yabancı Dildeki Film” dalında “Academy Awards (Akademi Ödülleri)” için aday gösterilerek, aynı kategoride “Golden Globe (Altın Küre)”sahibi oldu. En başarılı çalışmalarından Omar (2013) filmi de Academy Awards için aynı kategoride aday gösterildi ve Cannes Film Festivali’nde özel jüri ödülü kazanarak, Toronto Uluslararası Film Festivali’nde gösterime girdi.

Hany Abu-Assad’ın filmografisinde, daha pek çok belgesel ve film yer alıyor. Ancak, onun film kariyerindeki başarısının ardında, sadece iyi bir sinema emekçisi olmak dışında, bazı özel hususiyetleri de var. 24 Ocak 2024 yılında “World Socialist Web Sitesi’nde” yer alan röportajındaki satır aralarına baktığınız zaman, onun benliğini karakterize eden, Filistin davasına adanmış devrimci ruhunun izlerini, çok rahat görebiliyorsunuz. 

Hany Abu-Assad, sadece kendi halkının sorunlarıyla dertlenmeyen, aynı zamanda küresel çapta yaşanan bütün savaşları kınayan ve bunlara karşı politik bir duruş sergileyerek; sadece filmleri ile değil, her platformda sesini cesurca yükseltmesi ile de övgüye hak kazanan bir eylem insanı!

Burada, “World Socialist Web Sitesi” için kendisiyle röportaj yapan David Walsh’ın, sorduğu bazı sorulara karşı, verdiği yanıtları aktararak, onu biraz tanımanızı istiyorum:

DW: Gazze’de halihazırda sürüp giden trajik durum karşısında, sizin nasıl bir duygusal, entelektüel ve sanatsal tavrınız var?

Hany Abu-Assad: Duygusal olarak, elbette, herhangi bir insanın acı çekmesinden dolayı ben de acı duyarım. İster Afrika’da ister Ukrayna’da ister Rusya’da, isterse Amerika’da olsun. Her yerde çok fazla adaletsizlik var. Dolayısıyla, duygusal olarak, içinde yaşadığımız ve zayıf olanı korumayan sisteme karşı öfkeliyim. Açıkçası, hala, güçlü olanın hayatlarımız hakkında; ne zaman bizi öldürmeye, aç ve parasız bırakmaya ya da sağlık sistemimizi mahvetmeye karar verdiği ve bütün bunları yapabildiği; bizim ise bütün bunları yalayıp yutmak zorunda bırakıldığımız, vahşi bir ormanda yaşıyoruz.

Gerçekçi olmak gerekirse, iyimserim. Çünkü dünyanın çoğu, ciddi bir değişim/dönüşüme ihtiyaç olduğunun farkında. Ancak bu yüzeysel bir değişiklik olmamalı. Çünkü bütün sistem adaletsiz ve yolsuzluklara batmış durumda. Yine, gerçekçi olmam gerekirse, hayatlarımızdaki en önemli sorun, varlığımızı devam ettirebilmemiz için gerekli olan, çevre ve doğanın tahrip edilmesi konusudur. 

İkinci en önemli konu ise, askeri sanayii. Çok büyük miktarlarda para silahlara harcanıyor. İnanılmaz miktarlar. Neden? Çünkü, bazı insanlar, silahlardan çok para kazanıyorlar. Bu, gezegenimizi binlerce kez yok edecek silahları üretmek için, bir gerekçe olamaz. Bu yüzden, köklü bir değişikliğe/dönüşüme ihtiyacımız var.

DW: Ticari film dünyasında; Hollywood’da çalışmak, Altın Küre ödülünü almak, aynı zamanda, Akademi Ödülü’ne aday gösterilmek gibi çeşitli tecrübeleriniz oldu. Bundan biraz bahseder misin?

Hany Abu-Assad: O zaman, farklıydı. Şimdilerde, film dünyasında, her türlü muhalif düşünceye karşı daha saldırganlar ve acımasızca cezalandırıyorlar.  Benim durumuma gelince; ağzımı kapatmayı bilmezsem, kariyerimi bitirmekle tehdit ettiler. Yani, bunu üstü örtülü bir şekilde ima ettiler diyelim; “Seni ünlü ve zengin yaparız, ancak İsrail’i eleştirmekten vazgeçmek kaydıyla…”

DW: 2013’te bana “Kapitalizm gittikçe daha saldırgan hale geliyor. Kapitalistler, görüşlerini, sanat hakkındaki görüşlerin dahil, kim oyun içinde kalacak, kim dışında kalacak, her şeyi kontrol ediyorlar artık. Alternatif sinemayı dahi kontrol etmeye başladılar” demiştin. Bugünkü durum nasıl?

Hany Abu-Assad: Haklıydım ama, değil mi? Sanırım, bugün durum çok daha vahim. Yine de umutluyum. Çünkü alternatif film yapma ve dağıtım yolları da var artık. Mesela, bütün kontrol ve baskılarına rağmen, Güney Afrika’nın, aktörlerin okuduğu -ki buna Hollywood aktörleri de dahil- İsrail’i “Soykırım yapmakla suçlayan” iddianamesini, internet üzerinden tam 15 milyon kişi izledi. Böyle bir şey olabileceğini, bana on sene önce söylemiş olsaydın “çıldırmış olduğunu” söylerdim.

DW: Şu anda üzerinde çalıştığın bir film projen var mı?

Hany Abu-Assad: Şu anda bir senaryo yazmaya çalışsam da nafile. Gazze’deki insani yardım çalışmaları neredeyse bütün vaktimi alıyor. Bir başka film yapımcısıyla birlikte, Gazzelileri besleyebileceğimiz bir mutfak açmaya çalışıyoruz. Gazze’deki insanlara cesaret ve ümit vermek için orada, birçok insanla konuşmaya, dertleşmeye çalışıyorum…

Sevgili Gazzeli çocuklar, bu mektubumda da yalnız olmadığınızı hatırlatmaya, size umut ve cesaret vermeye çalıştım. İnanın, dünyanın her yanında, sizi unutmayan ve size yardım eli uzatmak için çırpınan, hatta tıpkı, sinema kariyerini bile bir kenara bırakıp, yaralarınızı sarmaya çalışan Hany Abu-Assad gibi kim bilir daha nice güzel insanlar var.

Bir gün Gazze’de Hany Abu-Assad ile buluşup filmler üzerine sohbetler edeceğiniz, savaş ve ölümden uzak, mutlu bir geleceğin en kısa zamanda gelmesi dileği ile, gözlerinizden öperim.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Yıldırım hızıyla idam sehpasına!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Çeşme Projesi’ni kim sabote etti?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Dinimiz Âmin
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Germir bağları
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Müzik ve mandolin
Ayda ÖZEREN
Ayda ÖZEREN
 Narin (İnce) Habercilik ve Medya Etiği
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Gazzeli Çocuklara Mektuplar (5) Yönetmen değil, önce insanım!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Okullar açıldı
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Narin'in katliamı, feodalizm ve suskunluk yasası
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'Nefes nefese bir yaz geçti'
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva