Noel kelimesi, Latince "natalis" (doğum günü) kelimesinden türetilmiş olup, zamanla "Noël" şeklinde Fransızcaya geçmiştir. Hristiyanlık tarihinde, Noel, İsa'nın doğumunun kutlandığı geceyi simgeler. Hristiyanlar için bu özel gün, Tanrı'nın insanla birleşmesinin simgesi olan Mesih'in dünyaya gelişini anan, büyük bir dini ve kültürel anlam taşır. 25 Aralık'ta kutlanan bugün, dünya çapında farklı geleneklerle anılır. Noel’in kökeni, Roma İmparatorluğu'ndaki kış gündönümü festivallerine dayanır. Bu dönemde, güneşin doğuşunu simgeleyen ritüeller ve kutlamalar vardı. Hristiyanlık, bu gelenekleri benimseyerek, İsa'nın doğumunun da bir ışık olarak dünyaya gelmesini kutlamak amacıyla 25 Aralık'ı seçmiştir.
Noel arifesi, yani 24 Aralık’ı 25 Aralık’a bağlayan gece, Hristiyanlar için kutlamaların başladığı ve dua, meditasyon, kilise hizmetleriyle İsa'nın doğumuna hazırlık yapılan özel bir gecedir. Aileler, çocuklarına hediye vermek, birlikte yemek ve sevdiklerine huzur dilemek amacıyla bir araya gelir. Bu gece, yalnızca dini değil, aynı zamanda toplumsal bir bağlamda da ailevi birlikteliğin ön plana çıktığı bir zaman dilimidir. O yüzden, Noel’i kutlayanlar, çoğu zaman şarkılar söyler, kiliseye gider ve eve ışıklar asarak bu geceyi neşeyle geçirirler.
1914 Noel Arifesi: Alman ve İngiliz Askerlerinin Bir Gecelik Ateşkesi
1914 yılının Noel arifesinde, yani bundan tam yüz yıl öncesinde ise, Birinci Dünya Savaşı’nın acımasız ortamında, tarih sahnesi bambaşka bir olaya şahit oldu. Batı Cephesi’nde, Alman ve İngiliz askerleri, kışın dondurucu soğuklarında cephelerde birbirlerine karşı savaşıyorlardı. O Noel Arifesi gecesinin bir vaktinde, düşman hatlarının hemen gerisinde, beklenmedik bir şey oldu. Birçok cephede, Alman askerleri "Stille Nacht" (Sessiz Gece) şarkısını söylemeye başladılar. Bu, Noel'in en bilinen ilahilerinden biriydi. Bu şarkının yankıları, İngiliz askerlerine kadar ulaştı. Yavaşça, tedirgin ama umut dolu bir sessizlik çöktü. Ardından, İngiliz askerleri de aynı ilahiyi seslendirmeye başladılar.
İlk başta, bu durum, karşıt cephelerdeki askerlerin birbirlerine karşı duydukları güvensizlikle karışık bir merak uyandırdı. Ama sonra, herkesin ortak bir noktada buluştuğu bir an geldi. Askerler, birbirlerini düşman olarak görmelerine rağmen, insani duyguları belli ki ağır bastı. Karşı cepheye atılan bir "Noel Kutlamaları" yazılı mesajla, barış çağrısı yapıldı. Sonra, bazı Alman askerleri İngilizlerin cephe hattına doğru adım atmaya başladılar. Başlangıçta temkinli ama kısa süre sonra, bu cesur adımların önünde hiçbir engel kalmadı.
Birkaç saat içinde, tam anlamıyla bir ateşkes ilan edilmişti. Bu, yalnızca birkaç saat süren bir geçici ateşkes olsa da tüm savaşın acılığını bir nebze dindirmeyi başardı. Askerler, birbirlerine sigara, içki ve çikolata vererek dostça sohbetler etmeye başladılar. Birçok cephede, birbiriyle tanışıp kısa süreli bir arkadaşlık kurdular. Hatta, bazıları birbirlerine futbol oynama teklifinde bulunarak, cephede bir oyun alanı oluşturdu. Soğuk kış gününün getirdiği bir umut ışığıydı bu ve bir dünya savaşında bir anlığına dahi olsa savaşın ve düşmanlığın dışındaki insanlık değerlerinin parlamasıydı.
Fakat, bu barışçıl birlikteliğin sürdürülemeyeceği açıktı. Askerler, sabah olduğunda, komutanlarından gelen emirlerle tekrar mevzilerine geri dönmek zorunda kaldılar. Birkaç saatlik ateşkes, savaşın vahşeti içinde kayboldu. Ancak o gece yaşananlar, uzun yıllar boyunca anlatılacak ve bir insanlık dramının unutulmaz bir anısı olarak kalacaktı.
İçinde barındırdığı insani duygularla, 1914 yılındaki bu Noel arifesi, savaşın dehşetini bir nebze olsun unutturmuştu. Askerler, hayatlarında belki de ilk defa, birbirlerini düşman değil, yalnızca birer insan olarak görmeyi başarmışlardı. Bu olay, savaşın içindeki tüm o korku, acı ve nefretin yanında, insanlık adına umut veren bir parıltıydı.
1914 Noel arifesinde, Birinci Dünya Savaşı'nın harabeleri arasında yankılanan o ses: Sessiz Gece, Batı Cephesi’nde bir araya gelen Alman ve İngiliz askerlerinin kalplerinde bir şeyler uyandırmıştı. Savaşın en karanlık zamanında, alınlarına ölüm yazılı, ellerinde barut izleri olan bu askerler, bir anda insan olduklarını hatırlamışlardı. Birkaç saatlik bir ateşkes, dünya tarihinin belki de en dokunaklı anlarından biri haline gelmişti…
O günden bu yana, 1914 Noel’inin ateşkesi, yeryüzündeki tüm savaşların ortasında, barışın ne kadar kırılgan ne kadar ulaşılmaz olduğunu hatırlatan bir sembol haline geldi. Bugün, Ukrayna ve Rusya arasındaki ölümcül çatışmadan Orta Doğu’nun acımasız cephelerine kadar, dünya farklı yerlerde yeniden savaşın dehşetiyle sarmalanmış durumda. Her cephede, her bir bomba patladığında, bir başka umut, bir başka yaşam yok oluyor. Ve bir kez daha, insanlık bir başka Noel arifesinde birbirine duyduğu en temel bağları unutuyor. Ama belki, bir an için, tıpkı 1914’te olduğu gibi, o kutlu geceyi hatırlayabiliriz. Belki de sadece bir gece değil, bir ömür boyu sürecek bir ateşkese adım atabiliriz.
Dünyanın birçok yerinde, hala birbirini öldürmek için savaşan gencecik körpe gövdeler, Noel’in simgesi çam ağaçları yerine, hendeklerin dibinde birleşiyor. Oysa bir zamanlar, düşman hatlarının arasında bir şarkı duyulmuştu; Sessiz Gece, Kutsal Gece. Birkaç asker, silahlarını bir kenara koyarak, hep birlikte, huzur dilemişti. İşte o huzur, yalnızca bir gece için bile olsa barışı başarmıştı.
Gerçekten, bir şarkı, bir dua, bir geceyle savaşın sona erdiği düşünülebilir mi?
Bugün, Ukrayna’da, Rusya ile olan cephede ve dünyanın başka savaş cephelerinde, şiddetin ortasında, halkın çektiği acı içinde, barış umudu sönmüş gibi görünse de 1914’ün hayalini kurarak, bir ateşkes düşleyebiliriz. Ve bu ateşkes yalnızca silahları susturmakla değil, ötekileştirilen her bireyi kardeş kabul etmekle başlayabilir.
Noel, Hristiyanlık için bir umut ve barış simgesidir. Hristiyanlık inancına göre; İsa’nın doğumu, karanlık dünyaya bir ışık getirmişti. Bu ışık, sadece o gece değil, tüm insanlık için bir çağrı olmalıdır. Noel, yalnızca bir doğum değil, aynı zamanda bir diriliştir. Bu Noel Arifesin’de de bir gece için değil, sonsuza dek sürecek bir ateşkese ihtiyacımız var. İşte bu, dünyayı değiştirecek olan barışın özüdür. Bu barışı bulabilmek için, 1914 Noel’inin ateşkesini yeniden hatırlamalıyız. O gün, o gece, bir adım atılmıştı. O adım, bugün de atılmalıdır… Hristiyan Alemi’nin Noel Bayramı tüm insanlığa barış getirsin ve kutlu olsun dilerim…