Nedim ATİLLA
'Göçmenlere evet, ırkçılara hayır' pankartı kaç ülkede taşınabilir?
8 Ağustos 2024 Perşembe

İngiltere’de son bir haftada yaşanan ve camilere kadar ulaşan ırkçı-faşist saldırıların ardından ayağa kalkan kitleler dünyada en çok konuşulan haberlerden biri oldu.

Southport kasabasında üç kız çocuğunun bıçaklı saldırıda hayatını kaybetmesinin ardından İngiltere'nin çeşitli bölgelerinde aşırı sağcı grupların başlattığı şiddet eylemlerine karşı toplumun tepkisi dikkat çekici.Avrupa’da yükselen ırkçılık üzerine epey bir yazı yazdım, kimileri umutsuz yazılardı, ama bu yazı için yaptığım okumalar umut verici gerçekten…

Kendi kendime sordum: "Göçmenlere evet, ırkçılara hayır" pankartı kaç ülkede taşınabilir?

Sizce?

BBC’yi izliyorum günlerdir, İngiltere'nin kuzeybatısındaki Southport kasabasında üç küçük kız çocuğunun ölümüyle sonuçlanan trajik bıçaklı saldırı, ülkenin bazı kesimlerinde şiddet olaylarını tetikledi. Bu trajik olay, kasabada büyük bir yas ortamı yaratırken, aşırı sağcı gruplar bu trajediyi kendi görüşlerini yaymak ve beyaz olmayan toplulukları korkutmak amacıyla kullandı.

Southport'taki barışçıl anma törenleri kısa sürede yerini şiddet ve yıkıma bıraktı. Göstericiler polise tuğlalar, sis bombaları ve taş atarken, otellerdeki mülteciler de hedef alındı. Bu şiddet dalgası, Liverpool, Hull, Manchester, Blackpool ve Belfast gibi ülkenin diğer bölgelerine de yayıldı.

Bu olaylar, toplumda derin bir endişe ve bölünme yarattı. Bir yandan, saldırıya uğrayan topluluklar güvenliklerinden endişe ederken, diğer yandan ırkçılık karşıtı gruplar ve yerel halk, bu tür şiddet eylemlerine karşı durmak için sokaklara çıktı. Göstericilerin hedef aldığı mülteciler, polis koruması altına alınarak güvenlikleri sağlanmaya çalışıldı.

Bu olaylar, toplumsal dayanışmanın önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Irkçılık ve şiddete karşı birlik içinde durmak, bu tür trajedilerin ardından toplumu bir arada tutmak için kritik bir rol oynuyor. Bu süreçte, hem yerel yetkililer hem de sivil toplum kuruluşları, toplumu birleştirici ve yatıştırıcı adımlar atarak, olası yeni şiddet olaylarını önlemeye çalışıyor.

Aşırı sağcıların planladığı eylemlere, halkın büyük bir kısmının ırkçılık karşıtı gösterilerle karşılık vermesi ve bu gösterilerinbarışçıl bir şekilde gerçekleşmesi toplumun geniş kesimlerinden destek aldı.

Walthamstow'daki eylemde "Sokaklar bizim", "Mülteciler burada hoş karşılanır" ve "Aşırı sağı ez" gibi sloganlar dikkat çekti. Bristol'de ise yaklaşık 1500 kişi, aşırı sağcı gruplara karşı birlik oldu ve sokaklar sendikacılar, faşizm karşıtları ve siyah ve Asyalı toplulukların üyeleriyle doldu.

Brighton'da bir göçmenlik avukatının ofisinin önünde toplanan sekiz aşırı sağcı protestocu, binden fazla karşıt protestocu tarafından sarılınca polis koruması altında bir binaya sığınmak zorunda kaldılar. Southampton'da 300 ila 400 ırkçılık karşıtı protestocu "Irkçılar evine", "Irkçılığın sokaklarımızda yeri yok" sloganları attı. Liverpool'da da aşırı sağcıların hedef olarak açıkladığı bir mülteci merkezi önünde toplanan karşı göstericiler, merkezi koruma altına aldı. Göçmenlere destek veren protestocular, "Göçmenlere evet, ırkçılara hayır" pankartları taşıdı.

Geçen hafta içine aşırı sağcı şiddet olaylarına karışan 400'den fazla kişi tutuklanmış ve 140'tan fazla kişiye suçlama yöneltilmişti. Merseyside bölgesindeki olaylarda üç kişi hapis cezasına çarptırıldı. Derek Drummond, polis memuruna saldırmaktan üç yıl, DeclanGeiran, şiddet içeren kargaşa ve kundaklamadan 30 ay, LiamRiley ise ırkçılık içeren şiddet suçundan 20 ay hapis cezası aldı.Yargı sürecindeki hıza bakar mısınız?

Bristol’da yaşayan bir dostumun dediği gibi “Bu olaylar, toplumun ırkçılık ve aşırı sağa karşı ne kadar kararlı bir duruş sergilediğini ve birlikte hareket ederek bu tür tehditlere karşı nasıl bir direnç gösterebileceğini gösteriyor. Göçmenlik avukatlarına yönelik tehditler, bu mücadelenin ne kadar zorlu olabileceğini ve toplumun tüm kesimlerinin birlikte çalışması gerektiğini ortaya koyuyor.”

İletişim sosyolojisi açısından bakıldığında ise, bu protesto ve karşı protesto olayları, toplumdaki farklı görüşlerin ve duyguların nasıl ortaya çıktığını ve bu tür sosyal hareketlerin nasıl şekillendiğini gösteren güçlü bir örnek teşkil ediyor.

Dünyadan umudumuzu kesmeyelim…

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
abdullah kuş 9 Ağustos 2024 Cuma 08:54

harika bir yazı dünyanın sınırları açılsın ülkelerin sınır hapishaneleri bir,bir yıkılsın.ırkçılık nefret suçudur.

Yorumu oyla      2      1  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Badel Harab-ül İzmir
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Turist ve inşaat istemeyen Egeli Belediye Başkanı!
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Ödüllü yönetmen sadece tarihin değil sanatın da doğru tarafında
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
CHP değişirken Türkiye’yi nasıl değiştirecek?
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Umutsuzluğun doruklarında yaşam meselesi
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Beyhude yakınmalar
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Böyle yayın yasağı olmaz!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Yunan’a kahveli mesaj!
Kemal ARI
Kemal ARI
Atatürk, esir yunan komutanına ne dedi?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Kadı ola davacı…
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva