EGEDESONSÖZ - İzmir’in Dikili ilçesindeki Denizköy Mahallesi’nde inşa edilmek istenen bir villa projesi için para yatıran doktorlar mağdur edildiği ileri sürülmüştü.
Doktorlar tarafından kurulan Sınırlı Sorumlu İzmir Otoskop3 Turizm Geliştirme Kooperatifi, Kınık Belediye Başkanı Sema Bodur’dan 310 bin metrekare büyüklüğündeki 2 parsel satın almış ancak satıştan kısa bir süre sonra parsellerin birinin SİT derecesi yükselmişti. SİT derecesinin yükselmesiyle birlikte doktorların hayata geçirmek istediği villa projesi ise kesintiye uğramıştı. Egedesonsöz’e ulaşan doktorlar verilen sözlerin tutulmadığını iddia etmişti.
TARLA OLDUĞUNU BİLİYORLARDI
Doktorların kendisini dolandırmakla suçladığı Kınık Belediye Başkanı Sema Bodur, Egedesonsöz’e açıklamalarda bulundu. Kooperatife satmış olduğu 270 dönümlük parselin satış sırasında üçüncü derece doğal SİT statüsünde olduğunu belirten Başkan Bodur “Projelendirilip çalışmalara başlanacaktı. Sonrasında bu yer ikinci derece doğal SİT’e denk gelen nitelikli doğal koruma alanına dönmüş. Bunlar bir günde iki günde değişen şeyler değil. Bir yeri aldığında gider sorursun, araştırırsın. Evet burası tarla vasfında, onlar da biliyordu. Biva Mimarlık bu işin arkasında. ‘Pişmansanız, geri alalım’, teklifinde bulundular. ‘40 bin dolardan aldınız, 50 bin dolardan geri alalım’ dedi. Kooperatifin yakında genel kurulu olacak. Orada karar verecekler” dedi.
BAŞKAN OLMAMI KULLANIYORLAR
Kimsenin kendisinden dolayı mağdur olmasını istemediğini kaydeden Başkan Bodur “Ben arsayı satanım ama ben kimsenin benim yüzümden mağdur olmalarını istemiyorum. ‘Ne yapabilirsek yapalım’ diyoruz. ‘Madem böyle bir yeri aldınız, geri alalım, buna da varız’ diyoruz. Ama bazıları çok daha fazla para istiyorlar. 40 bin dolara aldıkları yere 150-200 bin dolar paralar istiyorlar geri vermek için. Bizim kabahatimiz yok. Buranın nitelikli doğal sit ilan edileceğinden haberim yoktu. Gerekli çalışmalar yapıldıktan sonra nitelikli doğal SİT’te de inşaat yapılabilir. Biz 200 kişinin mağdur olmasını istemiyoruz. Ya hepsinin satması lazım ya da yasal sürecin başlaması lazım. Orada 3-5 sivri var, benim başkan olmamı kullanıyorlar. Bunun hesabını bana değil kooperatife sormaları lazım. Ben satış sözleşmesini imzaladıktan sonra parselin SİT derecesinin değiştiğinden nasıl haberim olabilir. Olağan genel kurulda ne karar alınırsa ona uyalım. Benim malım mülküm var. Ben ister miyim 200 insanın mağdur olmasını” ifadelerini kullandı.
BEN DE TEHDİT EDİLDİM
Kendisinin de tehdit edildiğini ileri süren Başkan Bodur şunları söyledi:
“Biz arsa satsak aslan gibi arkasında dururuz. Burada bir şansızlık yaşanmış. Bunun kabahati ben de mi? Değil ama onlarda da değil. Ben de bu işin arkasında duruyorum, yapacak şirket de arkasında duruyor? 2-3 tane cazgır Biva’ya gidiyor. Benim hissemi al, bana şuradan villa ver diyor. Beni de tehdit ediyorlar. Haber yaptırırız diye. Dolandırıcılık olsa kapanır telefonlar ama bana istedikleri zaman ulaşabiliyorlar. Bu arsa bir halta yaramazsa satın madem bana geri. Ama kooperatif bir karar da veremiyor. Benim yüzümden kimse zarar göremez. Biz kimsenin parasının pulunu üstüne yatmayız. SİT değişmese bu iş 1 senelik işti. Ne istiyorlarsa yapalım. Parasını istiyorlarsa parasını verelim, yoksa konutları yapalım”
KONU BENİ İLGİLENDİRMİYOR
Kendisine ulaştığımız Biva Mimarlık’ın sahibi Vahap Yılmaz ise konunun kendisini bağlamadığını söyledi.
