AK Parti’’de tereyağından kıl çeker gibi operasyonlar yapılıyor. Bir iki çatlak ses, kapalı kapılar arkasındaki toplantıları saymazsak, normal koşullarda deprem etkisi yaratması gereken operasyonlar, sessiz ve de kansız yürütülüyor.’¶
CHP’’de 18 ilçe görevden alınsa toplu isyan çıkardı herhalde. Partililer en azından Ankara’’ya kadar yürürdü.
Neyse konumuz bugün AKP’’de Bilal Doğan operasyonu üzerinden genel bir bakış’…
Kimilerine göre İl Başkanı Ömür Kabak, Ankara yolu üzerindeki dikenleri ayıklıyor, kimilerine göre de milletvekilleri, parti içi ekipler düzeyinde dengeler alt üst oluyor’…
Ancak kimsenin gıkı çıkmıyor.
Tam 18 ilçe başkanı ’‘paşa paşa’’ istifa dilekçesi verdi. 4’’ü gönüllü toplam 8 ilçe başkanının kellesi şu veya bu şekilde alındı.
Karşıyaka İlçe Başkanı Mehmet Karal dışında ses çıkaran olmadı. Konak İlçe Başkanı Fevzi Bayram isyan etse de belli etmedi. Milletvekilleri Ankara’’da toplanıp Ömür Kabak ve operasyonları başlıklı bir rapor hazırlayarak Genel Başkan Yardımcısı Hotar üzerinden Genel Merkez’’e sunma girişiminde bulundu.
Milletvekilleri rahatsız. Çünkü çoğunun İzmir’’deki ayağı olan ilçe başkanları ve yöneticiler sizlere ömür’… İlçe Başkanları rahatsız’… Çünkü genel seçimde destekleyecekleri adayların durumu sakata bindi.
Ömür Kabak mutlu’… Çünkü İzmir’’deki ipleri eline almaya, kontrolü sağlamaya dahası il başkanı olmaya başladı. Çünkü İl Başkanı seçilmekle, il başkanı olmanın aynı şey olmadığını biliyordu Kabak. Başta Aydın Şengül olmak üzere İzmir’’deki ilçeler ve vekiller dengesini de değiştirmeyi başarmış, ekipler dengesinde kendisini tam merkeze oturmuştu son operasyonlarla.
’‘Kadın açılımı’’ yapmıştı mesela’… Üç ilçeye kadın başkan atanmasını sağlamıştı.
Partiyi içe kapatmakla, ekipler dengesinde yer değiştirmekle, partiye sonradan gelenleri ve Karadeniz kökenlileri ayıklamakla suçlansa da bunlar çok da somut temellere dayanmıyordu.
Ve ilçeler operasyonlarındaki sessizlikten güç alarak İl Başkanlık Divanı için düğmeye bastı. Medyadan Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Bilal Doğan başta olmak üzere Tansu Kaya ve Hatice Özyürek’’i görevden aldı.
Tansu Kaya’’nın sorunu devamsızlık ve de Aydın Şengül’’e yakınlıktı. Hatice Özyürek’’i neden aldığını bilmiyorum’… Ama Bilal Doğan’’ı görevden alması deyim yerindeyse deprem etkisi yarattı.
Medyadan sorumlu Doğan İzmir’’in siyaset, ticaret hayatında hatırı sayılır bir geçmişe, çevre anlamında da birikime sahipti. Görevden alınma şekli yadırgandı, nedeni anlaşılamadı.
Kimileri yerine atanan Gümrük Müşavirleri Derneği Eski Başkanı Sefa Bingöl üzerinden operasyonda bir gazetecinin (Ertan Sayın) etkili olduğunu düşündü.
Kimileri Kabak’’ın Ankara yolunun temizlenmesi operasyonuna kurban edildiğini’…
Kimileri Bilal Doğan’’ın Kabak’’ı gölgede bırakan popülaritesinin yarattığı kıskançlık olarak açıklamaya çalıştı. Kimileri de Doğan’’ın Kabak’’ın birinci halkasındaki üç yardımcısı (Hami Karacan, Fatih Yıldırım, Ömer Gültekin) ile rutin sorunlar yaşadığını hatta onları yorduğunu ileri sürdü’… Ve başka senaryolar da var tabi ki’…
Tüm bunların süreçte ne kadar etkili olduğunu bilemem. Ama Ömür Kabak gibi İzmir’’i yeniden yorumlamak üzere göreve getirilmiş bir siyasetçinin kentin sivil toplumunda, siyasetinde, medyasında bu kadar derinliği olan bir ismi harcaması için gerçek nedenleri olmalı.
Anavatan Partisi’’nin iktidar olduğu dönemde, Konak İlçe ve İzmir il başkanlığı yapmış, sonrasında MKYK üyeliğinde bulunmuş, milletvekili adayı gösterilmiş bir siyasetçi Bilal Doğan.
Son iki dönemde İzmir Ticaret Odası Meclis Üyesi’… Çok sayıda derneğin de üyesi’… İletişim, tuz, döviz gibi sektörlerde hatırı sayılır yatırımları olan ama belli etmeyen bir iş adamı. Kentin yeni Üniversitesi Gediz’’in Mütevelli Heyet Üyesi’…
AK Parti’’ye kayıt yaptırdığı 2003 yılından bu yana duruşunu bozmayan, sağa sola yalpalamayan çizgisiyle takdir kazanmış bir siyasetçi. Kentin kadrolu ekonomi yorumcusu’… Beş televizyona günde 8 kez bağlanır, Yeni Asır Gazetesi’’nin en uzun soluklu ekonomi yazarıdır.
İki ülke arasındaki sorunlar yüzünden hala onaylanmamış olsa da Özbekistan’’ın Fahri Konsolos adayıdır. İzmir’’de her taşın altından çıkabilir yani’… Ayrıca benim de kadim dostumdur.
Tüm bu özellikleri taşıyan halk adamı Bilal Doğan’’a yapılan operasyon, Gediz Üniversitesi’’nden, İTO’’ya, memleketi Adıyaman’’dan Özbekistan’’ın başkenti Taşkent’’te kadar yankı uyandırır. Uyandırdı da.
Deprem etkisi o nedenle’… Peki gerçek nedeni neydi bu operasyonun?
İl Başkanı Kabak, ’‘tam ekip olamadık, biraz dinleniyor sadece’’ dese de Kabak’’ı bu kararı almaya iten nedenleri sorgulamak zorundayız. Çünkü kolay verilecek bir karar değil’…
Öncelikle, kendisinden önce bu türden görevleri deruhte etmiş isimlerle çalışmak sadece Kabak için değil, herkes için zordur.
Kendisinden daha popüler biriyle çalışmak da aynı oranda zordur.
Bilal Doğan gibi ele avuca sığmaz bir kişilikle baş etmek, kontrol altına almak da aynı oranda zordur. Ancak ’‘Ankara yolunun’’ temizlenmesi gibi gerçek nedenler açıklayabilir bu operasyonu’… Çekirdek kadrodaki şikayetlere gelince;
ANAP İl Başkanlığı’’ndan beri yakinen tanırım Doğan’’ı. Merhum Piriştina’’ya karşı sokakta yürüttüğü eylemleri bilirim. Halkın sorunlarını çözme noktasındaki kararlılığına şahit olmuşluğum vardır. Bürokrasiye hakim, halkın sorunlarının anında çözülmesini ister.
Medyadan sorumlu il başkan yardımcısı olarak çözüm konusunda zorlanan Doğan’’ın, ’‘birinci halkanın’’ güçlü isimleri Hami Karacan, Ömer Gültekin ve Fatih Yıldırım’’a yüklenmesi, dahası halkın sorunlarını aktarıp takipçisi olması, onları yıpratmış, yormuş olabilir.
Ama Bilal Doğan operasyonunu bu temelde ele almak 'aymazlık, işin kolayı kaçmak' olur sadece. Operasyona ayna tutmak için AK Parti kulislerine daldığımda iki ilginç bilgilerle karşılaştım.
Mesela Selçuk Operasyonu’… İl Başkanlığı’’nda yapılan temayül yoklamasında Bilal Doğan, işaret edilen hanımefendi ile birlikte listeye başka bir beyefendinin de adını yazar’…
Bir ilçe başkanları toplantısında ’‘sakız çiğneyen’’ Kenan Çakar üzerinden İl Başkanı Ömür Kabak’’a kafa atan, ancak sert bir direnişle karşılaşınca toplantıyı terk ederek ’‘istifa dilekçesi’’ yazıp il binasından ayrılan Güzelbahçe İlçe Başkanı Kerim Çetin’’in dilekçesini alıp ’‘olay çıkmasın, gazeteciler duymasın’’ diyerek yırtıp atması’…
Meğerse, Kabak birinci halkadaki bir il başkan yardımcısıyla yaşadığı sorunlar yüzünden Çetin’’i gözden çıkarmış, istifanın Doğan tarafından yırtılmasına da çok bozulmuş.
Her iki olayda da Doğan’’ı işine doğrudan karışmakla yargılayıp suçlu bulmuş’…
Tabi ki de ilk halkanın gözde yardımcılarıyla yaşadığı sorunlar da üstüne tuz biber olmuş’… Perde arkasındaki gazeteci meselesine gelince;
İmkan vermiyorum. En azından benim tanıdığım Ertan Sayın, İzmir’’deki gazeteci kimliğini bırakıp Ömür Kabak’’ın danışmanlığına soyunmaz. Hem Kabak’’ın hem de Sayın’’ın Eski Başkan Özfatura’’ya yakınlığı sır değildir’… Biri eski danışmanı (Kabak) diğeri de oğlu gibi sevdiği gazeteci’… Ama yine Ertan Sayın’’ın bu işin içinde olduğunu sanmıyorum’… Onunki sadece Sefa Bingöl’’le dostlukla geçmişteki iş arkadaşlığıyla sınırlıdır kanımca’…
Ömür Kabak’’a sordum’… ’“Zor bir karardı benim için. Bilal Abi’’yi biraz dinlendiriyoruz sadece, yönetim kurulu üyeliği devam ediyor. Birlikte çalışacağız’’ dedi.
Bilal Doğan’’a mikrofon uzattım. Üç gün konuşmadı. Sonrasında, ’“Sadece operasyonun şekline üzüldüm. Ama il başkanımızın tasarrufuna saygı duyuyorum’” demekle yetindi.
Gördüğünüz gibi burası AK Parti’… Kol kırılıyor, (benim gibi kulislerde dolaşanlar da olmasa) yen içinde kalıyor.