Ankara’’da iki haftadır süren ’‘Kozmik Oda’’ aramaları sona erdi. Ne bulunduğunu merak etmiyorum. Çünkü arayan bulmak istediğini bulmuştur çoktan’…’¶
Gündemimde İzmir’’in politik geleceğine yön verecek bir ’‘kozmik ofis’’ var bugün. Dün akşam saatlerinde ele geçirdim, keşfettiğim bu ofise, ’‘kozmik’’ adını ’‘oracıkta’’ ben verdim.
Yerini, adresini söylemem. Konak’’ın göbeğinde kiralanan bu ’‘kozmik ofis’’in ne işe yaracağını anlatmaya çalışacağım.
Siz de ’‘tahmin’’ yürüterek, doğruyu bulacaksınız.
Karşıyaka’’ya tam karşıdan bakıyor bu ofis. Yani deniz manzarası iyi’…
Amaçları CHP İzmir’’de darbe yapmak değil elbette. Ama yine de belli olmaz. Odada CHP İzmir’’in ’‘komitacı’’ bir önemli üyesiyle oturduk, sohbet ettik.
Bunlara (komitacılara) güven olmaz. Ne zaman ne yapacakları da belli olmaz.
Karşıyaka’’ya tam karşıdan bakıyor dedik ya’… Anlamışsınızdır artık. İçinde Karşıyakalıların oturduğunu’… Peki, Karşıyakalılar (İzmir İl Kongresi’’nin tüm hararetiyle sürdüğü süreçte) Konak’’ta neden bir ofis kiralamış olabilir?
Bu ofisin devam eden CHP İzmir İl Kongresi ile bir ilgisi olabilir mi?
Bir gazeteci olarak il kongresiyle ilgisinin olmayacağını beklemek ya da ’‘il kongresi ile ilgisi yok’’ türünden sözlere ’‘saf saf’’ inanmak beni bozar’…
O nedenle kozmik ofisin CHP İzmir İl Kongresi ile doğrudan ilgisi olduğunu düşünüyorum. Ama sadece il kongresiyle de değil tabi ki’…
Bu (kozmik) ofisin önümüzdeki süreçte genel seçimler, Büyükşehir belediye seçimleri ile de yakından ilgili olma ihtimali var. Hatta son derece yüksek.
Ofisin körfez manzaralı salonunun bir ucunda Deniz Baykal’’ın öbür ucunda Atatürk’’ün dev portreleri asılmış. Baykal ve Atatürk karşı karşıya’… Adeta birbirlerine bakıyorlar.
Son derece modern bir şekilde dizayn edilmiş kozmik ofisin, il kongresiyle ilgisi ve ev sahibi komitacı ile sohbetimizden bahsedelim biraz.
***
İki gün önce Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile CHP Lideri Deniz Baykal arasında geçen özel görüşmeye dayanarak kaleme aldığım ’“Adayım Nalbantoğlu, Sav’’la da sorunum yok’” başlıklı yazıyı tartıştık, masaya yatırdık önce’… Ve bu görüşmenin ’‘kozmik ofise’’ yansımalarını ele aldık’…
Kozmik Ofis’’in ev sahipleri, Nalbantoğlu’’nun adaylığına çok da sıcak bakmıyordu. Nalbantoğlu’’nun Karşıyaka başta olmak üzere bazı önemli ilçelerde yaptığı hataları, Genel Sekreter Sav ekibiyle işbirliğini abartıp, adeta ekibin bir parçası gibi olduğunu anlatıyorlar.
Ve Kocaoğlu-Baykal görüşmesinde geçen ’‘Adayım Nalbantoğlu’’ ifadesinin gerçeği yansıtmama, gerçeğe dönüşmeme ihtimalinin göz ardı edilmemesi gerektiğini söylüyorlardı. Ve ekliyorlar tabi ki; ’“Baykal, ’‘Adayım Nalbantoğlu’’ derse de bizim için sorun olmaz, ama dememe ihtimali de unutulmamalıdır’”
Evet, kozmik odanın il kongresiyle ilgisi ortaya çıkmaya başlıyor.
Baykal, ’‘Nalbantoğlu derse, kozmik odanın il kongresiyle doğrudan ilişkisi ortadan kalkıyor’’
Nalbantoğlu demezse, diyeceği, işaret edeceği il başkan adayı için hazırlanmış olabilir bu ofis’…
Peki, Baykal’’ın ’‘Nalbantoğlu deme ihtimali’’ her geçen dakika artarken, kozmik ofis bu işaretten sonra tamamen anlamsız mı kalacak?Kesinlikle hayır.
Bu kez de il yönetim kurulu, delegasyon gibi kongreye yönelik önemli süreçlerin dizaynı için kullanılacak anlaşılan. İl Başkanlığına yürüyüş mesafesindeki kozmik ofis’…
Anladığınız üzere ’‘kozmik ofis’’ Baykalcıların dahası kendilerini bu şekilde tanımlayanların kurduğu, her ne kadar inkar edilse de il kongresiyle doğrudan ilişkili olan bir mekan.
Bir milletvekilinin de sık sık uğradığı bir nokta. Tam 10 gündür faaliyette.
Önemli konuları, CHP’’nin kongre sürecindeki fotoğrafını, yukarıdaki hareketleri ve İzmir’’e yansımalarını masaya yatırdık, kısmen de tartıştık, kozmik ofisin simalarıyla’…
Ofisin daimi üyesi ’‘komitacı’’nın analizlerini hep önemsemişimdir. Olaylara çok taraflı bakabilen, siyasi öngörüsü yüksek bir siyaset adamıdır kendisi benim için.
Kaybeden olmamak için bir dönem kanlı bıçaklı olduğu, görevden alınmasına zemin hazırladığı birini kendi eliyle koltuğa yeniden oturtacak kadar manevra kabiliyeti yüksektir.
Ona göre Deniz Baykal, 2001’’de yeniden genel başkan olurken ortaya koyduğu hedefleri yakaladı. Baykal son 9 yılda CHP’’yi, ’‘her kafadan ses çıkan, herkesin herkesi topa tuttuğu’’ bir parti olmaktan çıkardı. Parti disiplini ve merkezden kontrol noktasında hedeflerine ulaştı. Bunu yaparken de Genel Sekreter Önder Sav’’ın çok ciddi katkısı oldu. Sadece Sav’’ın değil iki yıl önce Baykal’’ın yardımcılığından istifa eden Eşref Erdem’’in de’…
Komitacıya göre Baykal’’ın parti için yeni bir rota çizmesi gerekiyor. Ve buna ilişkin adımları da iki yıl önceden atmaya başladı CHP Lideri’… Şimdilerde adı konulmamış savaşın nedeni bu yeni rota hatta. Baykal’’ın yeni CHP’’sinde Genel Sekreter Önder Sav’’ın da yeri olacak, eskisi gibi değil ama mutlaka olacak, olmalı’…
Baykal’’ın yeni dönemdeki en büyük amacı, partinin hakim yapısını kısmen tasfiye etmek, tabanda rahatsızlık veren bu yapıyı olabildiğince değiştirmek ona göre. Kabuk değişiminden söz ediyordu, felsefe, mantık değişiminden dem vuruyordu.
İzmir’’de Nalbantoğlu’’nun kongre sürecini iyi yönetemediğini, Sav ekibiyle etle tırnak gibi olduğunu, kendisine bizzat Baykal tarafından sunulan fırsatları hoyratça teptiğini anlatmaya çalışıyordu. Ama Baykal’’ın yeniden onu il başkanı yapma, işaret etme ihtimalini de en az benim kadar biliyor, görüyordu. ’‘Yalnız işaret etmeme ihtimali de hala var’’ diyerek, kozmik ofisin şifrelerini çözmeme yardımcı oluyordu.
Yıllarca örgütten ’‘Anti Baykalcıları temizleme’’ misyonunu başarıyla yerine getiren Sav ekibinin, yeni dönemde Baykal tarafından çok da öne çıkarılmayacağına olan inancından hareketle, ekiple ’‘etle-tırnak’’ olmakla itham ettiği Nalbantoğlu’’nun yeni dönemde il başkanı olsa bile farklı olacağını söylüyor ve ekliyordu;
’“Baykal, Nalbantoğlu’’nu işaret etse bile, altını doldurur’”
Geçen dönemi hatırlatıyor; hatırlıyordu bir anda’… ’“Kemal Karataş Baykal’’ın adayıydı’… Ne oldu?Sav ekibi etrafını kuşattı ve kısa süre sonra teslim aldı’”
Bu kez il başkan adayı Sav’’ın ya da Baykal’’ın istediği bir isim olabilir. Ama yönetimin en az 12’’sini doğrudan Baykal yazar’… Aynı filmi bir kez daha izlemez, aynı delikten iki kez geçmez Baykal’…
Tüm bunları söylerken yukarısı (Baykal) ile konuşmuş, talimat almış kadar inanıyordu söylediklerine’… Ve kozmik ofisin doğrudan Baykal’’ın talimatıyla kurulduğunu hissettirdi bu sözler bana.
Özetle, ’‘İl Başkanı Nalbantoğlu olsa bile’’ il sekreteri bizden olur’’ demeye getiriyordu. Ve Nalbantoğlu’’nun genel seçimde Ankara’’ya gideceğinden hareketle, iki yıl sonra İzmir’’de dümeni, kontrolü Baykalcıların alacağını anlatmaya çalışıyordu. 2014 sürecini şekillendirecek kadroları yani.
Bir soru sordum...
Baykal, Nalbantoğlu’’nu değil de başkasını işaret etti diyelim’… Sav ekibi de Nalbantoğlu’’nu çıkardı?Sonuç ne olur?’‘Kazanırız’’ dedi komitacı düşünmeden’… Vekil aynı düşüncede değildi. ’‘Bilemem’’ dedi.
Ve son sorum geldi?
Diyelim ki Baykal, yönetimin salt çoğunluğunu yazarak dayattı’… Sizce ekip kongrede kaç kişiyi çizer?
’‘Baykal’’ın yazdığını kimse çizemez’’ dedi komitacı’… Ama ben aynı düşüncede değildim. ’‘En az 6 çizik olur’’ diye ekledim’…
İki saatlik beyin fırtınasından sonra kozmik ofisten derin düşüncelerle ayrıldım.