Vahşet ve sapıklık ağırlıklı 'toplumsal felaket'i yazmaya devam...
Yazalım, yayalım, konuşalım, tartışalım, çözüm arayalım ki; adımlar atılsın…
Bitmese de bu acılar azalsın...
Daha önce de değindim; psikolojik sorun ve rahatsızlıklar artıyor.
Bunu sadece 'ilaç satış tablosu' ile değil, halkın tepkileri ile de ölçmek mümkün.
'Her işin başı eğitim' derken , beylik bir değerlendirme değil bu; sonuca yönelik temel çıkış noktası..
Son zamanlarda sıkça duyduğumuz 'müfredat' işte burada gerekli; toplumu yatıştırmada ve sevgiyi yaygınlaştırmada..
Bir fırsat var; malum 'İstanbul canisi' bir sosyal grup üyesi çıktı.
Bizde 'İn- Cel' diyorlar; türkçe söyleyip geçiyorlar; oysa uluslararası bir 'paylaşım grubu'…
Bir proje bu; İnvoluntary Celibacy Project.
Yani 'gönülsüz bekarlık projesi'…
Ya da 'zorunlu (belki istemsiz) bekarlık projesi'..
Kadın - erkek sorunları konuşulan, daha çok yalnızlıktan dem vurulan, 'erkek egemen yapı' ağırlıklı, çoğu hiç cinsellik yaşamamış kişileri de buluşturan bu 'yaygın kullanımlı uluslararası site' zamanla 'kadın düşmanı' ve şiddet içerikli bir yapıya dönüşmüş..
Son vahşette de bunun izleri var.
Alın size 'önlem için' bir fırsat..
Başka acılar olmasın diye 'önlem olanağı'..
Çünkü bu grupta olanların 'tedaviye ihtiyacı var'..
Akıl sağlıkları yerinde değil..
Çünkü bu grup önlem alınmazsa 'potansiyel tehlike'...
…Ve yine çünkü sadece cinayet , saldırı, katliam değil, intihar riski de yüksek ve 'akıl sağlığı' desteğine ihtiyaçları var..
İş işten geçmeden eylem zamanı…
Türkiye'de bu grupta yer alan kim varsa, İçişleri, Kadın ve Aile, Sağlık ve Milli Eğitim bakanlığı koordinasyonunda 'gözetim / denetim/ tedavi'altına alınmalı..
Dünyada 100 binden, Türkiye'de 2 binden fazla 'patlamaya hazır bomba'..
Ya da 'destek bekleyen' kişi..
Önemli olan toplumun geleceğini kazanmak..
O zaman buradan başlayarak..
Zorunlu, gönülsüz, istemsiz bekarları mercek altına alıp 'eğiterek'…