CHP Genel Başkanı Özgür Özel, hiç olmadığı kadar İzmir’de mesai harcıyor. 3 günlük çalıştay programının üzerine 10 gün sonra yapılan belediye başkanları zirvesi ile Özel’in İzmir’in üzerine titrediği görülüyor.
Belediye başkanlarına “karne” dağıtan Özgür Özel’in 2-3 hafta sonra yeniden “karne” gündemli yeni bir toplantı daha yapması bekleniyor. Kendisinin hafta sonu İzmir’de bir programa katılması da bekleniyor.
Aynı gün ise Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, kente gelecek. Yatırım tartışmalarının gölgesinde kente yapılacak yatırımlar konusunda açıklamalar yapacak. Başta körfez temizliği ve yeni çevre yolu konusunda yapacağı açıklamalar oldukça kritik… Diğer yandan başta İzmir Büyükşehir Belediyesi olmak üzere belki ilçe belediyelerine de “bol kırık notlu” karneler de verecek.
Birileri sürekli belediye başkanlarına not veriyor, karne veriyor ve onların performansları bol bol değerlendiriliyor. Bu çok da doğal… Çünkü icra makamı… Yerelden çıkacak icraatlar okyanusta bir damla olmanın ötesine de geçebilecek potansiyelleri içerisinde barındırıyor.
*
Peki Erdoğan’ın gelişi öncesi AK Parti’nin İzmir milletvekillerine bir karne versek bu karne nasıl olur?
Mesela Alpay Özalan’ı ortalıkta gören var mı?
Seçim dönemlerinde bol bol “CHP-PKK ittifakı”ndan bahseden Mehmet Ali Çelebi nerelerde?
Kent ile pek bir alakalarının olmadığı kesin…
Kent ile ilgili daha sıkı söylemlerde bulunan vekillere bakalım.
Şebnem Bursalı uğradığı büyük karizma yitimi sonrası bol bol yazılı açıklama yayınlasa da ne yaparsa yapsın “ıstakoz” olayıyla anılmaktan kurtulamıyor.
Muharrem Kasapoğlu’nu milli maçlardaki protokol dışında görebilmek çok mümkün değil.
Mahmut Atilla Kaya, kent muhalefetinin hakkını veren isimlerden birisi… Kent gündeminde yer alan başta kronik, çözülemeyen konuların gerek gündeme getirilmesi gerekse de çözümü noktasında uğraşısı bulunuyor. Onun da son dönemi…
Eyyüp Kadir İnan, genel merkez görevinin getirdiği yoğunluk olsa da kent gündemini oldukça takip ettiği ve birçok konuda sözünün olduğu görülüyor.
Ceyda Bölünmez Çankırı kent gündemi konusunda kendince bir şeyler yapmaya çalışıyor.
Yaşar Kırkpınar ise İzmir Körfezi’ne cansız manken atmasının dışında kentlinin belleğinde bulunmuyor.
*
İzmir yerelinde önümüzdeki sürecin en temel konusunun körfez temizliği olacağı görülüyor. Körfezi temizleyen İzmirlinin gönlünü kazanma noktasında çok ciddi bir yol alacak.
Ahmet Piriştina bugün efsane başkan olarak anılıyorsa en temel faktör körfezin temizlenmesi ve yüzülebilir bir pozisyona getirilmesindendir.
Körfez temizliği konusunda AK Partili siyasetçiler belediyeyi hedef alıyor. Belediye Bakanı Cemil Tugay ile yetkili bakan Murat Kurum arasında ise ipler atılmış durumda…
Havanın az ısınması ile deniz marullarının şimdiden kendini göstermesi yaz aylarında balık ölümleri noktasında zihinlerde bir kabus senaryosu oluşturuyor.
Büyükşehir dip taramasına başlasa da körfez istenen düzeyde temizlenmiyor. AK Partili isimler “hele büyükşehir bir başlasın, görelim” dediği süreçte büyükşehir maçı tüm yetersizliklere rağmen 1-0 önde götürüyor.
İzmirli söz değil, yetersiz çalışma değil, kalıcı çözüm bekliyor. Eğer ki çözüm sağlanamazsa seçmen sandıkta cezayı tek başına yerel yönetime kesmez. Bu ceza elini taşın altına koymayan hükümete de kesilebilir.
Erdoğan’ın belki de aynı Özel gibi İzmir’e daha fazla titizlenmesi, İzmir eksenli zirveler yapması ve milletvekillerine performans noktasında uyarılar çekmesi gerekiyor. Bu haliyle İzmir’den yeniden 8 milletvekilinin çıkarılması oldukça zor görülüyor.
Bu kentte neredeyse 1 milyon vatandaş AK Parti’ye oy veriyor. Erken seçim tartışmalarının, seçim tarihlerinin havada uçuştuğu evrede Erdoğan’ın İzmir’de kendisine oy veren 1 milyonluk seçmen bagajını büyütmesi gerekiyor. Yerel seçimde Hamza Dağ’ın aldığı hatırı sayılır oy oranının üzerine çıkılsın ki sandıkta hüsran yaşanmasın. Bunun yolu da belli…
AK Parti’nin İzmirlilerin kalbine girmesinin yolu icraattan geçiyor.