Ozan EKİZ / EGEDESONSÖZ – Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Ocak Ayı Meclis Toplantısı yapıldı.
Meclis toplantısında Meclis Üyesi Yıldıray Yalınız’ın açıklamalarının ardından tansiyon yükseldi.
HESAP KOMİSYONU ÜYESİ YALINIZ’DAN YORGANCILAR’A SERT ÇIKIŞ
Yalınız, dilek ve temenniler bölümünde EBSO yönetimine dair sert açıklamalarda bulundu. Hesapları İnceleme Komisyonu Üyesi olan Yalınız, komisyon toplantısında yaşananlar üzerinden EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar’a dair ifadeler kullandı.
‘SAYIN YORGANCILAR ŞEFFAFLIĞINIZ NEREDE KALDI?’
Yalınız, şunları söyledi:
Komisyon çalışmasına elinde bir mail çıktısı ve komisyon üyelerine olan tüm özlemiyle katılım sağladı. Komisyon üyelerini çok özlediği belliydi. Komisyon rutin çalışmalarına başlayıp, memur ücret ve giderleri faslına gelince komisyon başkanımız söz alarak yönetim kurulu başkanımıza ‘Sayın Başkanım bu konuda meclis üyesi arkadaş ya da arkadaşlardan talep var. Personel maaşlarının paylaşımına dair hiç olmazsa isim haneleri kapalı olarak beyan etseniz’ dediğinde Ender Başkan, ‘Hayır olmaz, vermem’ cevabını verdi. Ben de aynı konuda düşünce ve taleplerimi bilmediğim bir ücret dağılımıyla bu konunun matematiksel doğruluğunu nasıl kontrol edeceğimizi sordum. Sayın Başkan ısrarla maaşlar konusunda birçok yerden değerlendirme yaparak ‘Maaş belirliyorum, hayır olmaz bu verileri sizlere vermem’ cevabını verdi. Sayın Başkanım, sizin hesap verebilirliğiniz ve şeffaflığınız nerede kaldı?
KOMİSYON BAŞKANI YORGANCILAR’A ‘MESELEYİ BERABER HALLEDELİM’ DEDİ, İŞİN ŞEKLİ DEĞİŞTİ
Kaldı ki bu memlekette bakanların, milletvekillerinin, bürokratların ve işçi maaşları ama ismen basında, sosyal medyada bütün ücretlerin bilgilerine erişilebiliyor. Siz bir de bu konuyu gizlilik ve KVKK’ya dayandırıyorsunuz. Gerekirse bakanlıktan görüş almayı talep ediyorum. Değerli meclis üyelerim, bu ısrarlı tavrımın arkasında sayın komisyon başkanımız tüm iyi niyetiyle ve yapıcılığıyla ‘Başkanım ben sizi ziyaret edeyim, bu meseleyi halledebiliriz’ deyince işin şekli daha bir değişiyor. Bu konu iki başkan arasında halledilebilecek bir konu değildir.
‘SAYIN YORGANCILAR O ZAMAN BU KOMİSYON NE İÇİN VAR?’
Kaldı ki komisyon başkanımız bu talebi meclis üyelerinden geldiğini belirterek gündeme getirmiştir. Ben de bir meclis üyesi olarak aynı talepte bulunmuş iken komisyon baypass edilerek bir çözüm bulmaya çalışmak pek uygun değildir. Bunun üzerine Ender Başkan, ‘Ben bu odada 4 kez müfettiş incelemesi geçirdim. Hepsinden de teşekkür alarak çıktım. Kimse komisyona bir şey sormaz, muhatap ve sorumlu benim’ deyince, Sayın Başkanım o zaman bu komisyon ne için var? Madem kimse bir şey sormaz ve hukuken sorumluğu da yok bizler niçin mesai harcıyoruz? Kendi hesaplarınızı kendiniz getirin meclise ve o halde bu komisyonu kaldıralım.
‘BAKANLIK GÖRÜŞÜ’NÜ OKUYUNCA BİLDİĞİM HER ŞEYİN YANLIŞ OLDUĞUNU DÜŞÜNDÜM’
Toplantının sonuna gelindiğinde müsaade istedim. Sayın Başkan, ‘daha dur bunu konuşacağız’ diyerek elindeki mail çıktısını gösterdi. Sayın Kalyoncu’nun AB Projeleri ile ilgili bakanlık görüşü imiş. Bir kopyasını istediğimde ‘veremem’ dedi. Okumak istediğimde Sayın Kalyoncu verdi ve okudum. Bir an bildiğim her şeyin yanlış ve gereksiz olduğunu düşündüm. Biz EBSO olarak en önemsiz bir duyuruyu dahi kayıt numarası ile çıkarken ilgili bakanlığa resmi bir görüş talebini mail ortamı ve çıktısına indirgedik. Sayın Başkanım rica etsem bakanlık görüşü olarak kabul edeceğimiz mail çıktısını ekrana yansıtarak paylaşabilir miyiz? Hepimiz okuyalım ve bilgilenelim. Bakalım nasıl bir kurumlar arası görüş talebinde bulunmuşuz.
‘UZUN YILLAR RAKİPSİZ KALMANIN KAÇINILMAZ YANILSAMALARI’
Uzun yıllara sahip rakipsiz ve tekil bir yönetimin eleştirilere kapanması ve kendini mükemmel bulması kaçınılmaz bir yanılsamadır. Hesap verilebilirlik uzun süreli yönetimlerde sıradan gelebilir ancak hesap sormak bizlerin asli görev ve sorumluluğudur. Bunları yerine getirmediğimiz veya kaçırdığımızda ülke içinde bulunduğumuz durumun konumunu kabullenişimiz gibi olur.
ŞANLI’DAN UYARI: KULİSTE ÇÖZÜLMESİ GEREKENLER SAHNEDE ÇÖZÜLÜYOR, ŞIK BİR GÖRÜNTÜ DEĞİL
Meclis Başkanlığı’nı idareten yürüten EBSO Meclis Başkan Yardımcısı İzzet Şanlı söz alarak, “Burada odamızı ve çalışanlarımızı korumak bizlerin görevi. Meclis oturumlarında Meclis Başkanlarının usül dışında konuşmacıya müdahale hakkı yok ve herkes özgürce istediğini ifade edebilir ama birkaç meclistir yaşadığımız şeyleri gördükten sonra bir ricam var; kuliste çözebileceğimiz işleri sahnede, sahnede çözmemiz gereken işleri kuliste çözüyoruz. Çok şık bir görüntü olmadığını düşünüyorum ve hassasiyet rica ediyorum” diye uyarılarda bulundu.
ANBAR’DAN CEVAP: KOMİSYONDA GÖRÜŞÜLENLER BURADA ANLATILMAZ
Yalınız’ın ifadelerine cevap vermek için Hesapları İnceleme Komisyonu Başkanı Musa Nedim Anbar söz aldı. Anbar, komisyonda yapılan görüşmelerin gizliliğinin önemine vurgun yaparak, “Madde 1, yapılmış bir komisyon toplantısında yapılan görüşmeler burada basının önünde anlatılmaz. Komisyonun ruhuna uymaz ve toplantının esasını kapsamaz. Basın önünde bunları anlatmak yakışıkalmaz. Madde 2, Yıldıray Yalınız bütün faaliyetlerini benimle komisyon başkanı olarak hiç konuşmadan tamamen kendisi kişisel olarak yapmış ve sonunda da iş bu noktaya gelmiş. Keşke önce benimle konuşsaymış” dedi.
‘SANKİ PERDE ARKASINDA KARANLIK İŞLER YAPACAKMIŞIZ GİBİ ANLATIYOR’
Yorgancılar ile Anbar arasında geçtiği iddia edilen konuşmaya da açıklık getiren Anbar, “‘Başkanım bir ara uğrarım bu konuya çözüm buluruz’ ifadelerimi kendisi anlattı. Komisyon dışında sanki perde arkasında karanlık bir yerlerde bir şeyler yapacakmışız gibi bize de suç attı. Nedim Anbar’ın kim olduğunu 16 senedir biliyorsunuz. Doğru bildiğim her şeyi uygularım. Yanlış yapan herkesi elimden geldiğince tenzih etmeye gayret ederim. Bu konuda yapmış olduğu değerlendirmeyi reddediyor, kendisine iade ediyorum” diyerek cevap verdi.
ANBAR, BALKONDAKİ OĞUL-HIRSIZ HİKAYESİNİ ANLATTI
Anbar son olarak bir hikaye anlatarak, sözlerine şöyle son verdi:
Son olarak da Yıldıray Yalınız’ın davranışını bir basit örnekle sizlere sunmak istiyorum. Balkonda çocuk hırsız yakalamış babasına bağırmış, ‘Baba hırsız yakaladım’ demiş. Baba da, ‘Getir oğlum’ demiş. Oğlu, ‘Baba gelmiyor’ demiş. Babası da ‘Oğlum bırak gitsin’ demiş. Oğlu da ‘Baba gitmiyor’ demiş. Böyle bir pozisyondayız.
YALINIZ: SAYIN ANBARLI SİZİN DEDİKLERİNİZİ YAPTIM
Anbar’ın cevaplarının ardından söz alan Yalınız, “Sayın Nedim Başkanım komisyona ilk seçildiği zaman komisyon gündemine bir madde alınmasını istedim, duymamazlıktan geldi. Israrlarıma rağmen duymamazlıktan geldi. Üçüncüsünde ‘Ben böyle bir şey söylemek istiyorum’ dediğimde beni dinledi ve ‘Beyefendinin tercihidir, yazar dilekçesini öğreneceğini öğrenir’ dedi. Ben de dilekçe yazdım. Sayın başkanımın dediğini yaptım. ‘Söylemek istediğiniz varsa kürsüye çıkar söylersiniz’ dedi. Karar verin Sayın Anbar, bir şeye karar verin sizin dediğiniz gibi yapalım. Siz ne dediyseniz aynısını yaptım. Sizi bilenler var, bizi de bilen biliyor. Karanlık odalar deyince, konuşmamda sizin iyi niyetiniz diye belirttim. İyi niyetinizi öne koyarak söyledim. Bunu başka yerlere çekerek destekçi konuşmalarınızı size yakıştıramadım, ben de size bunları iade ediyorum” diyerek karşı çıktı.
PEKÖZ: ESKİDEN ÇOK ŞİDDETLİ TARTIŞMALAR YAŞAR SONRASINDA YUKARIDA RAKIMIZI İÇERDİK
Meclis Üyesi Remzi Peköz gerilen ortamı soğutmak için söz alarak, “30 yıldır meclis tecrübesi olan bir abiniz olarak konuşuyorum. Meclis esastır. Meclis üyeleri esastır. Meclisin ne dediği ve ne karar aldığı esastır. Yönetim kurulu meclisin yönetim kuruludur, meclis başkanı meclisin başkanıdır. Ayrıca konuşmacıların kürsü dokunulmazlığı vardır. Bütün konuşmacıları tanıyorum. Her zaman sizlere İzmir’in liderleri diyorum. Hepiniz İzmir’de liderliğe layık insanlarsınız. Bizim aramızda bu tür şeyler kırgınlık ve itiş kakış yaratmasın. Demokratik bir ortam, kişiler düşüncelerini paylaşıyorlar. Düşünceler daha sonrasında rövanşist duruma gelmesin. Geçmişte çok daha şiddetli tartışmalar yaşardık sonra yukarıda kakara kikiri rakımızı içerdik. Biz büyüklerimizden öyle gördük” dedi.
YORGANCILAR: SAYGI KURALINI ÇİĞNERSEN KARŞINDA BENİ BULURSUN
Yaşanan tartışmanın ardından son olarak Yorgancılar söz aldı. Yorgancılar, “Yıldıray Bey burada bir konuşma yaptı. Her eleştiriye açığım ama bir tek şeye tahammülüm yok; saygısızlığa. Yönetimimi beğenmeyebilirsin, önerin varsa gelir burada söylersin. Saygı kurallarını çiğnersen karşında beni bulursun” derken Yalınız, “Saygısızlık konusunda örnek verir misiniz?” diyerek meclis koltuklarından seslendi.
SÖZÜNÜN KESİLMESİNE TEPKİ GÖSTERDİ… ‘PERSONELDEN ÖZÜR DİLEME HAKKIN VAR’
Yorgancılar sözünün kesilmesine sert tepki göstererek, “Karşılıklı konuşmuyoruz burada. Siz konuştunuz ben sizi dinledim. İkincisi; bizim odamızın personelini basının önünde konuşmak kadar büyük bir hata yoktur. Böyle bir şeye niyetin varsa personel ve basın dışarı çıksın konuşalım dersin. Tecrübe böyle bir şey, yöneticilik böyle bir şey. Bunu göremiyor ve değerlendirememiş olabilirsin ama personelden özür dileme hakkın var. Yakışmadı” dedi.
‘TOPLANTINIZA KATILMAK İÇİN Mİ GELDİM, ÇAY İÇMEYE Mİ?’
Yorgancılar, konuşmasına, “Diğer konu; bizim o gün başkan hesapları inceleme komisyonuna katılması müdahale olur dedin mi, dedin. Oranın bir başkanı var” dedi. Yorgancılar, olayın diğer şahidi Nedim Anbar’a seslenerek, “Nedim Abi orada müdahale ettim mi? Herhangi bir yorum yaptım mı? Toplantınıza katılmak için mi geldim, çay içmeye mi geldim?” diye sordu. Anbar, “Bizim size sorduğumuz sorular dışında herhangi bir şeye karışmadınız. Çay içmeye geldiniz” diyerek devam etti.
‘KİMDEN NEYİ SAKLAYACAĞIM?’
Komisyon toplantısına gelmesine dair iddialara cevap veren Yorgancılar, “Hesapları İnceleme Komisyonu’nu o akşam yemeğe götürmeye davet etmiştim. Ne zamandan beri denk gelip götürememiştim. Uygun olmadığınız için önümüzdeki ay yapalım demiştik. Böyle bir şey olduğundan dolayı ben de programımı o gün oraya ayarladığımdan en azından çay içmeye geldim. Konu bu kadar. Bana sandalye verdiniz oturmadım hatta. Orada biz arkadaş gibi oturduk, sohbet edip çay içtik. Bütün personelim orada, kimden neyi saklayacağım? Bugüne kadar kimden neyi saklamışım? Benim verebileceğim bilgiler vardır” diyerek iddialara cevap verdi.
‘TAVRINI BİLDİĞİM İÇİN RESMİ YAZI İSTEDİM’
Bakanlık ile yapılan mail görüşmesindeki yaşanan krize dair olarak Yorgancılar, “‘Biz ne zamandan beri mail ile görüş soruyoruz’ dedin. Ben bu yapını bildiğim için bakanlıktan çıktı aldım. Bakan yardımcısına yazıyı yazarım bana mail ile cevap verir, benim için geçerli bir yazıdır. Mailde gov.tr yazıyordu sana gösterdim. ‘Bu da bakanlıktan gelen yazı, benim için geçerli bir yazıdır’ dedim ben sana. Bu tavrını bildiğim ve tahmin ettiğim için Mustafa Bey’e talimat verdim. ‘Bakanlığa yazı yaz, resmi yazıyı al’ dedim. Resmi yazı 27 Ocak tarihi itibari ile geldi” derken, Yalınız, “Bana yazıyı gösterdikten sonra aldınız” diyerek cevap verdi.
‘ANLAMIYORSUN VE ANLAMAK İSTEMİYORSUN, ÖNCE KONUYU İDRAK ET’
Yalınız’ın cevabı sonrasında sinirlenen Yorgancılar, “Yorgancılar, “Önce veya sonra. Göstermeden de almam zaten. Göndermiş bana zaten. Hala anlamıyorsun. Anlamak istemiyorsun. Bakanlıktan gelmiş bir mail var elimde. O gün de gösterdim. Önce idrak et konuyu. Bu yapını bildiğim için Mustafa Bey’e talimat verdim. Bu yazıyı istersen, sana şunu okuyabilirim; ‘Uluslararası süreçlere dair aykırı durumlar hariç üçüncü taraflarla sözleşme kapsam detaylara ilişkin bilgi, belge paylaşım yapılmasının söz konusu olmadığı.’ Bu yazıdan sonra hala aç gönder dersen oraya kadar istersin derim. Yazıyı da aldım bakanlıktan” dedi.
‘BEN SABIRLI ADAMIM BEKLERİM AMA BİR YERE KADAR BEKLERİM, ÖNCE KANUNU OKU ANLAMADIĞIN YER VARSA GEL BEN SANA ANLATAYIM’
Hesaplara dair iddialara yanıt veren Yorgancılar, “Biz hesaplarımızı bütçeye göre yapıyoruz. Biz bütçeyi meclise gönderiyoruz, bütçeyi meclis onaylıyor. Harcamalar bütçe fasıllarına göre. Olmazsa fasıllar arası meclisten aktarma isterim. Yetkiyi siz verirsiniz. Buraya çıkıp bu şekilde konuşmak… Ben sabırlı adamım, beklerim ama bir yere kadar beklerim. Personelime sana burada laf ettirmem. Bu yaptığın ayıp. Benden değil personelimden özür borcun var. Karşılıklı konuşmak için gelmedim. Usül vardır, başkandan sonra konuşulmaz. Söyleyeceğin olursa bir sonraki mecliste konuşursun. Hesapları İnceleme Komisyonu’nun ne şekilde çalışacağı kanunda açık ve net bir şekilde yazılmıştır. Sen önce kanunu oku, anla. Anlamadığın yer varsa bana gel ve ben sana anlatayım istiyorsan” dedi.
‘WHATSAPP GRUPLARINDA YAZDIĞIN GİBİ…’
Yorgancılar, son olarak şunları söyledi:
Her ay sonu Tayfun Bey hesapları kontrol edip rapor veriyor. Ben hiçbir yetkim ve ihtiyacım olmasa bile içimiz rahat olsun diye… Tayfun Bey yeminli mali müşavir. Her ay sonu itibariyle bütün kayıtları gözden geçirir. Kendisi bütün kayıtları yazar. Her ay sonu raporlaşırız. Konuşurken Whatsapp gruplarında yazdığın gibi… ‘Cevdet Yılmaz’a kaç madde yazıldı’ dedin. Herkese yazdım 127 kişi cevap verdi 129 madde. Sizin var mı katkınız bilmiyorum, varsa onları da verdim. Burada bakanlığın da yazısı var. Burada parayı nasıl harcadığımın da yazısı var. Ben bunu 15 yıldır yapıyorum. Diğer odalara da nasıl olması konusunda abilik yapıp danışmanlık yapıyorum.
Yalınız son olarak, “Cevap hakkımı bir sonraki mecliste vereceğim” dedi.