Başkanlar dizisine devam’… Kim nasıl akılda kaldı, bir yılda neler yaptı?Yanıtını aradığımız soru bu’… Dizinin girişinde benim aklımda yer eden iki başkana yer verdik.’¶
Seferihisar’’ın kimlik sorununu ortadan kaldıran, tek bir taşla turnayı gözünden vuran Tunç Soyer’’di biri’…
Türkiye’’nin ilk Yavaş şehri Seferihisar’’ın taze başkanı’…
Ve yeni kurulan bir belediye olmasına rağmen halkına dokunan, cami cemaati dahil herkesi kucaklayan, öğrenciye burs, kadına önem, yoksula gıda dağıtan, kentsel dönüşüm gibi asırlık projeye başlama cesareti gösteren Hasan Karabağ’’dı öbürü de.
Soyer’’le değil ama Karabağ’’la uzun sayılabilecek bir görüşme yaptık.
Özellikle CHP Lideri Deniz Baykal’’ın seçim mağlubiyetlerini anlatmak için ortaya attığı ’“İmamlar AKP’’ye çalıştı’” tezini Bayraklı’’da tersine çevirmesini ele aldık.
**
’‘Biliyor musun Ümit, Bayraklı’’da 49 okul, 58 camii var’’ diye başladı Karabağ’…
AKP’’nin yeni ilçe oluştururken kendine yakın seçmen ağırlığına göre harita çizdiğini zamanında kaleme alan bir gazeteci olarak, bu durum bana çok da sürpriz gelmedi.
AKP, Bayraklı sınırlarını çizerken siyaseten ağzına layık bir lokma olarak düşünmüş, varoşu dolayısıyla da camisi bol mahalleri ilçe sınırlarına dahil etmişti.
Hatta haritayı bizzat AKP’’nin o dönemki il başkanı, şehir plancısı Aydın Şengül çizmişti.
**
’“Yani ben dedi Karabağ, 58 camiye karşılık 49 okulu bulunan bir ilçede CHP’’yi temsil ediyorum. Bu kitleye kapımızı kapatamaz, onlara ’‘öteki’’ muamelesi yapamayız. Eğer bir onları kucaklamazsak, dün olduğu gibi zaten din üzerinden siyaset yapanların kucağına itmiş oluruz’” diye devam etti.
Kur’’an kurslarındaki kadınlara otobüs tahsis eden, 58 camiyi haftada bir gün de olsa temizleten, tamirat, boya badana gibi hizmetlerini belediye olanaklarıyla yapan ve her Cuma imamlardan hutbe sonrası teşekkür alan, Baykal’’ın İmamlar AKP’’ye çalışıyor tezini ilçesinde tersine çeviren bir başkan Karabağ benim için’…
Telefonda cami ve kuran kursu yaşatma derneklerinden gelen bir mektubu okudu. Ve o an anladım ki sadece imamlar değil Bayraklı’’da CHP’’ye çalışan’…
Cemaatte CHP’’ye çalışıyor’…
Aslında Baykal haklıydı’…
CHP’’nin yıllardır iktidara giden yoldaki en büyük engeli cami cemaati, dolayısıyla da imamlardı’…
Din istismarcılarının CHP’’yi hedef alan, ’‘Din karşıtı parti’’ propagandasının önüne geçilememiş, bu yafta muhafazakar kesimle CHP’’nin arasını her geçen yıl daha da açmıştı.
Yerel seçimden önce İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin’’in çarşaflı kadınlara rozet takarak başlattığı muhafazakar açılımını partisi adına hem de ’‘Gavur İzmir’’in göbeğinde’’ sessiz ve de derinden gerçekleştiren Karabağ’’ı tebrik etmek gerekiyor bir kez daha.
Modern kız öğrenci yurdu projesini de anlattı Başkan Karabağ, tüm okulların temizlik dahil her konuda yanında olduklarını da söyledi.
Ve de aldığım telefon, e-postalar hem Tunç Soyer hem de Karabağ isminin ’‘akılda kalan başkanlar’’ noktasında doğru tespit olduğunu ortaya koydu.
Peki diğer başkanlar ne yaptı?
Sayın başbakanımızın dedikleri gibi, ’‘yan gelip yatmadılar’’ herhalde’…
Yoksa yan gelip yatanlar oldu mu diyorsunuz?
Bornova Belediye Başkanı Prof. Kamil Okyay Sındır’’dan devam edelim o zaman.
Bence daha yeni alışıyor başkanlığa’…
Belediye başkanlığından önce de siyaseti öğrendi. İlçe kongresinde Aziz Kocaoğlu’’na karşı savaştı, 20 oy farkla kaybetti. Ama kazandı bir bakıma da. Henüz birinci yılında taban tuttu.
Kadrosunda yapmaya başladığı radikal değişiklikler ekibini kurma konusunda hazır olduğunun kanıtı.
Prof. kimliğine rağmen halka yakınlığı dikkat çekiyor.
Aklımda kalan projesi organik oyuncak’… Kadınları meslek sahibi yapmaya dönük girişimlerin bir parçası olan projenin dışında kılıktan kılığa girip, habere uygun fotoğraf vermesi de Sındır’’ın dikkat çeken özelliği.
Temizlik harekatını çöpçü kılığında, Yeşilova Höyüğü’’nde antik kılıkta gördüğümüz Sındır, üniversite-belediye işbirliği için attığı adımlarla da dikkatimden kaçmadı.
Sağlık Köyü, Üniversite Yurdu gibi üniversite-belediye tabanlı projelerin yanı sıra tarih, doğa ve Bornova’’nın kimliğine yönelik çalışmaları orta vadede umut verici.
Meclis üyeleri arasındaki birliği sağlar, kadrosunu ’‘doğru’’ kurmayı başarabilir ve de kongre sürecinde kırılma yaşadığı parti örgütünü arkasına almayı başarabilirse yıldızı parlayabilir önümüzdeki yıllarda.
Ama bir yıldır yaptığı gibi örgütün yarısıyla hareket eder bazı meclis üyelerine gereğinden fazla taviz/önem verirse çok sorun yaşar.
Genç yaşına sığdırdığı başarılı kariyer, siyasetin inceliklerini de öğrenen Sındır’’ın orta vadede kendisinden söz ettirme ihtimalini güçlendiriyor.
Tabi ki insan kaderini kendisi belirler derler ya’… Bir yılın doğru özeleştirisi Sındır’’ın önümüzdeki dört yılına ışık tutacaktır. Tabi ki yapar, yapabilirse’…
**
Ve Buca’…
Açık söyleyeyim İl Genel Meclisi’’nde DSP ve CHP’’li kimliği ile ’‘daimi encümen, meclis üyesi’’ olarak 10 yıl yakından izlediğim Ercan Tatı, başkan olarak beni sukut-ü hayale uğratanlardan’…
Özel idarede ’‘devletin malını koruyan’’, ’‘çürük okulların yılmaz savunucusu’’ rolünde çok başarılı olan, benim de geçmişte defalarca takdir ettiğim Tatı, başkanlık koltuğunu ne yazık ki henüz dolduramadı.
Anti demokratik bir kişiliğe büründü. Astığım, estik, kestiğim kestik profili çizdi, çizmeye de devam ediyor.
Hakkında konuşan meclis üyelerine, hakkında yazan basın mensuplarına yönelik aldığı sert tedbirler anti demokratik kişiliğini ele verdi. Kimini partiden attırdı, kimini disipline gönderdi, kiminin belediyede çalışan kardeşini işten attı.
Bence hala ekibini kuramadı. Her icraatı tartışıldı, tartışılmaya devam ediyor. Siyasette taraf olup kaybetti, garip ittifaklarla dikkat çekti.
Tamam Buca zor bir kent. Bunu anlıyorum.
Ama Tatı da hata üstüne hata yaptı. Çırpındıkça battı.
Henüz üç aylık bir başkan olan Metin Solak bile Tatı’’dan daha başarılı oldu bence. Hem de partiden atılmasına, partisi tarafından itilmesine rağmen’…
Umarım toparlar, düzelir. Ve kalan zamanını iyi kullanır, Buca’’da kavgalarıyla, atamalarıyla, anti demokratik tavırlarıyla değil hizmetleriyle konuşulur.
Çünkü başkan adaylığı sırasında ’‘bu adama kefilim’’ diyen ben, şu anda sukut-ü hayalimi kaleme alıyorsam, Bucalı’’nın ne düşündüğünü tahmin etmek zor olmasa gerek.
Basın Danışmanı ve benim meslekteki ustam Macit Sefiloğlu’’yla konuştum.
Macit Abim umutlu’… Şu anda Buca’’da işlerin toparlandığını, temizlik başta olmak üzere halka yönelik icraatların önümüzdeki süreçte artacağını, Buca’’nın kavgasını erken yapan bir kent olduğunu, herkesin eteğindeki taşları ilk bir yılda döktüğünü ve önümüzdeki süreçte herkesin özellikle de Başkan Tatı’’nın enerjisini hizmete kanalize edeceğini savunuyor.
Umarım öyle olur Macit Abi’…
Çünkü en azından Bucalı’’nın selameti için kimse kötüsünü istemiyor.
Devam edecek’….