Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın…

Gençlerin üstünde…

Tatlı, aşk dolu “pembe” bir gönül ısrarı var:

“Hadi bir an önce evlenin; yuvanızı kurun!”…

Neden?

Çünkü…

Gençler artık evlenmek için yanıp, tutuşmuyor!

İnanmayan…

Türkiye’deki hızla artan “boşanma” sayılarına baksın!

Dolayısıyla…

Masallardaki gibi…

Leylekler artık gagalarının ucunda bebek getirmiyor…

Evlenenler bile…

Arzuladıkları gibi hayatı zor yaşıyorlar…

Aşk eskimiyor belki ama…

Hayat zorlaşıyor…

Bebekler için süt almak bile ağırlık yapıyor…

İki yaka bir araya gelmiyor…

Yeni evlenenler…

Ev düzmek yerine ana-baba yanına sığınıyor…

Kayınvalideler eskisi gibi “torun bakmak” istemiyor…

***

Sayın Cumhurbaşkanının gençlere hitaben şu sözü etkileyici:

“Nasibinizi böyle 30-40 gibi yaşlarda değil, daha önce  halletmeniz lazım…”

Kolay mı?

Hiç değil…

Anneler, babalar o gençlerin başını sokacağı ev vermezse…

İki oda, bir salon…

Büyükşehirlerde “20 bin TL.”den başlıyor…

Eee, o zaman n’olacak?

Anneler, babalar, dünürler…

Çocuklara ev alacak?

Kaç anne – baba evlenmeye hazırlanan evlatlarına…

Böylesine bonkör olabilir?

Bakalım paraları var mı?

Diyelim ki…

Damada ve geline…

“Gelin birlikte oturalım!” dediler…

Bu devirde kaç gelin, kaç damat bunu kabullenir?

***

Her şeye rağmen…

Konunun en anlamlı sorusu…

Yine Sayın Cumhurbaşkanı’ndan geldi…

Erdoğan’ın sözleri çarpıcıydı…

Tam da…

Türkiye’nin an itibarıyla görüntüsünü anlatıyordu:

“Bizim şu anda üzerinde durduğumuz bir konu, gençler nedense evlenmiyor… Boşanmalar da artıyor… Erkekler kızlara karşı, kızlar erkeklere karşı evlilikte çok sıkıntılı… Bunu aşmamız lazım... Zaman zaman ben de arkadaşlarım da yardımcı olmak istiyoruz, (Aracı olalım…) diyoruz, ama bakıyorsun maalesef kızlara erkek, erkeklere kız beğendiremiyoruz…”

***

Ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan hayatın gerçeği:

“Bu konuda (evlilik) gerçekten işi çok uzatmayalım… Ben 25 yaşında evlendim ama şimdi bakıyoruz 30, 35, 40... Alıp başını gidiyor… Bir an önce evliliği yapmak lazım…”

…Ve Erdoğan’dan tavsiye:

“Gençler, nasibinizi böyle 30-40, bu yaşlarda değil, gençlik yaşında halletmek lazım…”

***

Sayın Cumhurbaşkanı…

Kendi ifadesi ile…

Söz konusu evlilik olunca “en kalbi” duygularını sıraladı…

Çok da iyi yaptı, yapıyor…

Ne var ki…

Geçim sıkıntısı yıkılacak bir “kale” değil!

Kendileri 25 yaşında evlenmiş…

Af buyurun ben de 22 yaşında evlendim…

Ev kira…

Cahide Sultan ile ikimizin maaşı, ancak ev kirası, mutfak masrafı…

Derken…

Sabredince aydınlık günler de geliyor!

Ne var ki?

50 yıl önce Türkiye böyle değildi…

Hayat o günlerde de pahalıydı ama…

Bugünkü gibi…

“Keskin bıçak” değildi…

Akşamları…

Ev yakın olduğu için “ana-baba” sofrası…

Karın doyuruyor ama…

Hazmetmesi (!) kolay değil…

***

Sözün özü şudur…

Affetsinler beni ama…

Eskilerin yarattığı…

(*) “İki gönül bir olunca samanlık seyran olur!”

Atasözü…

Bugünler için geçerli değil…

O özlü sözün anlamı açık, net şudur:

Evliliği teşvik etmek amacıyla, büyük annelerimizin, (Olsun, paranız olmasa da evlenin, nasılsa iki gönül bir olunca samanlık seyran olur evladım…) diyerek gençlerin önünü açmaktan başka bi’şey değildir… Olsa, olsa bugün o repliğe eski yerli filmlerde rastlıyoruz…

Pazardan…

Patlıcanı bile sayarak (iki adet) evine götüren çiftlerin yuvaları…

Onlar hiç istemese de dağılıyor…

Hadi diyelim ki…

Bebeğe anneler - babalar bakıyor…

Ne var ki…

Mutluluk ilk günkü gibi devam etmiyor…

Bu nedenle…

Sevda çiçekleri susuz (!) kaldığı için ölüyor…

Boşanmalar artıyor…

***

Sayın Cumhurbaşkanı boşuna demiyor; “Evlenin!” diye…

Şu, dünden bugüne rakamlarına bakar mısınız?

“Türkiye’de evlilik oranları…

Son yıllarda önemli değişiklikler gösterdi…

2002 yılında evlenen çiftlerin sayısı 720 bin 547 iken…

2023 yılında 565 bin 435'e düştü!”

21 yıl sonraki manzaraya bakar mısınız?

***

Bitiriyoruz…

“Hadi evlenelim!” demek kolay…

Gerisi zor…

Bakın, köylü kızını köydeki delikanlıya vermiyor...

Şehirdeki genç; işsiz, güçsüz, baba eline bakıyor…

Tutun ki; o damat adayı iş buldu…

Sizce…

Yeteri kadar güvencesi var mı?

Patron, “paaat!” diye o damat adayını kapıya koyarsa n’olacak?

Bir düğünün maliyeti…

Bugün su içinde 500 bin TL…

Damadın ailesi bunu verebilecek mi?

Gördünüz mü?

N’apsın bu gençler?

Mutluluk kapısı onlara nasıl açılsın?

Nokta…

Sonsöz: “Evlilik, iki yüreğin tek ritimde atmasıdır… / Anonim…”