Bu Kurultay’ın öncekilerden farklı olduğundan söz etmiştik. Üç önemli farkı var. Birincisi, sivil darbe koşullarında, Cumhurbaşkanı adayının diploması iptal edilmiş ve kendisi tutuklanmış, önceki Kurultay soruşturması ile yönetimine kayyum atama riski olan bir partinin kurultayı.
İkinci farkı, eski yönetim döneminin delegeleri ile yeni yönetimin, Kurultay tekrarı oldu. Bu da önemli bir fark, çünkü delegasyon genellikle belediye başkanlarının patrojanında olur ama eski belediye başkanları halen delege olduğu halde, yenilerin çok azı delegeydi.
Bu da bir riskti ama burada Kurultay’ın gerçekleşme koşulları önemliydi. Bu da üçüncü fakı oluşturuyor. CHP’nin uzun zamandır sahip olmadığı bir kamuoyu desteği oluşmuştu. Son 20 gündür, Türkiye, sokak protestoları ile dünyada gündem oldu. Ve CHP yönetimi bu süreçte sokağı ve meydanları iyi yönetti.
Dolayısıyla bu koşullarda parti içi muhalefet, eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığından medet uman devrik profesyonellerin belli ölçüde elini kolunu bağladı. Özgür Özel’in karşısında aday çıkaramadılar. Bu gerçekçi olmazdı zaten.
Berhan Şimşek gibi adaylık girişimleri ise havuz medyası için haber değeri olan ama siyasi değeri olmayan bir girişimdi.
Özgür Özel ve tabii ki, Ekrem İmamoğlu, eski PM’de ufak tefek değişiklikler ile yetindiler. Çünkü bu olağanüstü kurultaydı. Amacı kayyumu engellemekti.
Ancak buna rağmen başka bir liste daha çıkarıldı. Bu liste, daha çok Kılıçdaroğlu döneminin yöneticileri öncülüğünde yapıldı... Burada amaç Özel’in listesini mümkün olduğu kadar fazla kişiyle delmek.
İzmir cephesi bildiğimiz gibi. İl Başkanı ile Büyükşehir Başkanı, bu şehrin patronu benim diyemedi. Hem delegeler düzeyinde hem de liderlik düzeyinde böyle bir etki ortaya çıkmadı. Göründüğü kadarıyla ne İl Başkanının ne de Büyükşehir Belediye Başkanının tavsiyesi gibi gözüken bir isim, Özel’in listesinde yer buldu.
İl Başkanının kullandığı oyun fotoğrafını paylaşması, başlı başına bir olaydı. Pek örneğini görmediğimiz bir şeydi bu.
Tunç Soyer, Hüseyin Saygılı ve Ayten Gülsever gibi İzmirli siyasetçiler ise, eski yönetimin alternatif listesinde yer bulabildiler... Soyer’in “Doğu illerindeki delegelerden arayanlar oluyor, yoksa düşünmüyordum ama çok baskı var” deyişi basında yer aldı. Bu sürecin başında Silivri’de İmamoğlu’nu ziyareti de bu süreç ile bağlantılı olarak algılandı şüphesiz. Çünkü geçen yıl seçim sürecinde Özel, Soyer için, “hayatımın en büyük hayal kırıklığı” demişti.
Özel’in listesini kaç kişi delecek diye düşünürken, Veli Ağbaba’nın listede olmaması dikkatimi çekmişti. Bu kadar yakın mesai arkadaşını Özel, nasıl olur da listesine almaz diye aklımdan geçti. Meğer geçen Kurultay’da Ağbaba, PM adayı değilmiş.
Özel, listede Ağbaba’ya yer verdiğinde neler olacağını bilecek kadar tecrübeli bir siyasetçi. Ağbaba, CHP örgütlerinde büyük tepkiler çeken biri. Daha alt düzeyde tepki gören bazı siyasetçilerin isimleri listede yer aldı. Bakalım delege nasıl bir tercih yapacak?
Bu Kurultay, tam bir hesaplaşma kurultayı değil. Ama önümüzdeki aylarda başlayacak kongreler ve ardından yapılacak Olağan Kurultay için fikir verecek.