Bugün 27 Ocak…

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Kasım 2005'te aldığı bir kararla, Kızıl Ordu'nun 1945 yılında, Auschwitz-Birkenau ölüm kampı kompleksini ele geçirdiği tarih olan 27 Ocak gününü, Uluslararası Holokost Kurbanlarını Anma Günü ilan etti.

Alınan karara göre BM üyesi her ülke, Holokost kurbanları anmak ve ülkesinde Holokost ile ilgili eğitici programlar geliştirmek ile yükümlü. Bugün Ankara'da bu konuda bazı etkinlikler var. Holokost günü kararı ayrıca, BM tüm üye ülkelere bir daha böyle bir trajedi yaşanmaması için yeni nesilleri nefret suçlarına karşı eğitmelerini, savaşta olanları ve nedenlerini orta eğitim programlarına dahil etmelerini tavsiye ediyor…

O kampları kim kurmuştu? Kendisine Führer dedirten, kendi adıyla menkul bir selam şeklini halkına kabul ettiren bir kişilik… Tanrı tarafından Alman ulusunu, Almanca konuşan halkları, Ari ırkını yeniden yüceltmek için gönderildiğine inanan ruh hastasından. Ama ruh hastaları devletleri yönetemez diye bir şey yok ki… Kendine benzemeyenleri aşağılayan, onları tecrit eden ve onlardan her ne pahasına olursa olsun kurtulmak isteyen 'Çaresiz Alman halkına en çok ihtiyaç duydukları anda Tanrı'nın takdiri ile bir kurtarıcı olarak gönderildiğim için ne kadar mutluyum!' diyen bir hasta!

Faşizme yeni yeni sıvananlara söyleyelim, Hitler, 'yanlışlığın, düşmanlığın, ihtirasın, nefretin, ırkçılığın' en büyük babasıdır. Umalım ki sonuncusudur.

Şu lafını analım bugün: 'Zamanımızı mahkemelerde harcasaydık, çok işimiz olurdu… Ben hukukçu beylere güvenemem. Paragraf cambazlarını işe karıştırmadan insanları tutuklamak çok daha pratik. Kendime bu hakkı tanıyorum. Ben kendimin adalet bakanıyım!'

***

Dünyada faşistlik bitmez…

Ne olmuştur bilir misiniz? Holokost'tan kurtulan Yahudilerin başına gelene bir bakın… Onları taşıyan Exodus gemisi 1947 yılında İngiliz donanması tarafından durdurulmuş ve resmi iltica belgesi olmayan 4500 Yahudi tutuklanarak tekrardan Almanya'daki İngiliz kampına yerleştirilmişti. Holokost kurtulanlarının tekrardan, bu sefer İngiliz kontrolündeki mülteci kampına gönderilmesi 1947 yılında uluslararası basında büyük dikkat çekmişti.

Ölüm kampından sağ kurtulan bu kişilerin yeniden dikenli teller ardındaki resimleri kamu vicdanını rahatsız etmiş ve Exodus gemisi İsrail'e göçün sembolü olmuştu.

Exodus gemisinin hikayesi 1958 yılında ünlü yazar Leon Uris'in Best Seller kitabı Exodus'e ilham olmuş, kitap iki yıl sonra Paul Newman'ın başrolü oynadığı aynı adlı filmin konusu olmuştu.

***

Yeni Hitlerler henüz çıkmadıysa da maalesef faşizm dünyada hızla yükseliyor…