Ege TV ekranlarında 4 yılı aşkın süredir program yaptığım Gazeteci-Yazar Nedim Atilla'nın 'Suyun öte yanından', muhtemelen Girit ya da Midilli'den referans alarak aktardığı bir atasözünü çok tutmuştum.
'Bi şey olmaz… Bi şey olsa da bi şey olmaz'
'Bi şey olmaz… Bi şey olsa da bi şey olmaz'
Çok basit görünen ama çok anlamlı, felsefi bir yaklaşım…
İçinde bulunduğumuz her koşula da uyuyor.
Nedim Atilla'nın aktardığına göre ataları bu sözü hayatı ciddiye almadıklarını göstermek için kullanırlarmış. Basit bir boş vermişlik değil tabi ki. Tam tersine yaşanan ya da yaşanacakları olağan karşılamayı, hayatın bir parçası olarak kabullenmeyi çağrıştırıyor bu söz bana. Nasıl ki başımıza gelen her güzel şeyi normal karşılıyorsak…
İçinde bulunduğumuz her koşula da uyuyor.
Nedim Atilla'nın aktardığına göre ataları bu sözü hayatı ciddiye almadıklarını göstermek için kullanırlarmış. Basit bir boş vermişlik değil tabi ki. Tam tersine yaşanan ya da yaşanacakları olağan karşılamayı, hayatın bir parçası olarak kabullenmeyi çağrıştırıyor bu söz bana. Nasıl ki başımıza gelen her güzel şeyi normal karşılıyorsak…
Sıkıntıları da zorlukları da hatta acıları da öyle karşılamalıyız.
Bunu başardığınızda hayat size fazla yara açamaz, süreçlerden en az hasarla çıkarsınız. Yaklaşan bir tehlike, olası bir sıkıntı, zorluk karşısında sizler de Nedim Atilla'nın ataları gibi, 'Bir şey olmaz. Bir şey olsa da bir şey olmaz' diyerek müthiş bir savunma mekanizmasına sahip olabilirsiniz.
Dedim ya baştan… Basit gibi görünen ama derinliği olan bir söz bu… Ve de içinde bulunduğumuz tüm süreçlerle örtüşüyor.
Önceki gün Soma faciasını yaşadık.
Daha dün Çanakkale açıklarından gelen sarsıntıyla sokaklara döküldük.
Ne değişti? Kime bi' şey oldu yitip giden canlardan başka… Yetim kalan çocuklardan, dul kalan kadınlardan, evlat acısıyla bağrı yanan analardan-babalardan başka…
Depremin ardından kentsel dönüşüm hamlesi mi başlattık?
Bunu başardığınızda hayat size fazla yara açamaz, süreçlerden en az hasarla çıkarsınız. Yaklaşan bir tehlike, olası bir sıkıntı, zorluk karşısında sizler de Nedim Atilla'nın ataları gibi, 'Bir şey olmaz. Bir şey olsa da bir şey olmaz' diyerek müthiş bir savunma mekanizmasına sahip olabilirsiniz.
Dedim ya baştan… Basit gibi görünen ama derinliği olan bir söz bu… Ve de içinde bulunduğumuz tüm süreçlerle örtüşüyor.
Önceki gün Soma faciasını yaşadık.
Daha dün Çanakkale açıklarından gelen sarsıntıyla sokaklara döküldük.
Ne değişti? Kime bi' şey oldu yitip giden canlardan başka… Yetim kalan çocuklardan, dul kalan kadınlardan, evlat acısıyla bağrı yanan analardan-babalardan başka…
Depremin ardından kentsel dönüşüm hamlesi mi başlattık?
TBMM'yi olağanüstü toplantıya çağırıp 'önlem mi' aldık?
Bizim kentsel dönüşümden anladığımız 'kupon, denize nazır gecekonduların' yerine lüks konutlar üretip birilerinin cebini doldurmaktan ibaret.
Ya Soma…
4 yıl önce Zonguldak'ta 30 madencinin ardından ne yaşandıysa onlar yaşanıyor şu anda Soma'da. Yahut iki yıl önce Bursa'da 19 madenciyi kaybettiğimiz olayların ardından ne yaşanıyorsa…
Başbakanın 'kadersel bakış açısından' medyanın tutumuna kadar her şey aynı.
*
Marmara gibi devasa bir faciayı tecrübe etmiş bir ülkede hala kentler depreme hazır değilse…
Van depreminden sonra Sayın Başbakanın 'İktidarımıza da mal olsa yıkacağız' sözünün üzerinden koca 3 yıl geçmesine rağmen kentsel dönüşüme dair yapılan tek şey zaten viraneye dönmüş, terkedilmiş 3-5 kamu binasını yıkmaktan öteye geçememişse…
İzmir gibi fay cenneti bir kentte 'toplanma merkezi olarak işaretlenen' stadyumların yerine 'AVM yapalım' düşüncesi tartışılıyorsa…
301 canın haybeye yitip gittiği, 422 çocuğun yetim kaldığı Soma'nın ardından yaşanan komedi filmi gibi gelişmelere her geçen bir yenisi ekleniyorsa…
Bugüne kadar hiçbir faciadan ders almamış ve hiçbir facianın sorumlusunu cezalandırmamış bir ülkede demek ki suyun öte yanından gelen 'Bi şey olmaz… Bi şey olsa da bi şey olmaz' sözünün birey, toplum hatta devlet genetiğine ne kadar işlediği ortada.
Bireyin hayatın olumsuzluklarından kendini korumak adına geliştirdiği bir savunma mekanizması olarak bu yaklaşım fevkalade doğru… Ama devletin 'kaderselliği, fıtratsallığı' yeni facialara davetiye çıkaran aymazlığı, adamsendeciliği asla kabul edilemez. Umarım bir gün devleti yönetenler 'Bir şey olmaz… Bir şey olsa da bir şey olmaz' yerine 'Bir şey olursa çok şey olur' diyebilir.
Bizim kentsel dönüşümden anladığımız 'kupon, denize nazır gecekonduların' yerine lüks konutlar üretip birilerinin cebini doldurmaktan ibaret.
Ya Soma…
4 yıl önce Zonguldak'ta 30 madencinin ardından ne yaşandıysa onlar yaşanıyor şu anda Soma'da. Yahut iki yıl önce Bursa'da 19 madenciyi kaybettiğimiz olayların ardından ne yaşanıyorsa…
Başbakanın 'kadersel bakış açısından' medyanın tutumuna kadar her şey aynı.
*
Marmara gibi devasa bir faciayı tecrübe etmiş bir ülkede hala kentler depreme hazır değilse…
Van depreminden sonra Sayın Başbakanın 'İktidarımıza da mal olsa yıkacağız' sözünün üzerinden koca 3 yıl geçmesine rağmen kentsel dönüşüme dair yapılan tek şey zaten viraneye dönmüş, terkedilmiş 3-5 kamu binasını yıkmaktan öteye geçememişse…
İzmir gibi fay cenneti bir kentte 'toplanma merkezi olarak işaretlenen' stadyumların yerine 'AVM yapalım' düşüncesi tartışılıyorsa…
301 canın haybeye yitip gittiği, 422 çocuğun yetim kaldığı Soma'nın ardından yaşanan komedi filmi gibi gelişmelere her geçen bir yenisi ekleniyorsa…
Bugüne kadar hiçbir faciadan ders almamış ve hiçbir facianın sorumlusunu cezalandırmamış bir ülkede demek ki suyun öte yanından gelen 'Bi şey olmaz… Bi şey olsa da bi şey olmaz' sözünün birey, toplum hatta devlet genetiğine ne kadar işlediği ortada.
Bireyin hayatın olumsuzluklarından kendini korumak adına geliştirdiği bir savunma mekanizması olarak bu yaklaşım fevkalade doğru… Ama devletin 'kaderselliği, fıtratsallığı' yeni facialara davetiye çıkaran aymazlığı, adamsendeciliği asla kabul edilemez. Umarım bir gün devleti yönetenler 'Bir şey olmaz… Bir şey olsa da bir şey olmaz' yerine 'Bir şey olursa çok şey olur' diyebilir.
Alın size Soma…
2010 Zonguldak faciasından sonra Başbakan çıkıp 'Ölüm madencinin kaderinde vardır, fıtratında vardır' demek yerine 'İngiltere'de 1865'ten bu yana neden maden faciası olmuyor. Fransa'da niçin son kaza 100 yıl önce yaşanmış' diye sorsaydı…
Enerji Bakanı 9 ay önce facianın yaşandığı kömür ocağını ziyaret edip Türkiye'nin en güvenilir, prestijli madeni diye açıklama yapabilir miydi?
Sonuçta herkes şunu biliyor, şuna inanıyor.
Bi' şey olmaz… Bi' şey olsa da bi' şey olmaz.
Sizce bi' şey oluyor mu?
Toplumsal gazı almayı amaçlayan ve bir süre sonra kapanacak olan soruşturmadan başka…
Şu ana kadar Soma faciasının ardından tek bir somut gelişme var.
Polislerce yerde sürüklenen acılı madenciye tekme atan Başbakanlık Müşaviri 'başka bir göreve atanmak üzere' görevinden alındı.
İstifa etmedi.
Başka bir göreve atanmak üzere alındı.
İşte size en somut gerçek?
Bi' şey olmaz. Bi' şey olsa da bi' şey olmaz.
*
2010 Zonguldak faciasından sonra Başbakan çıkıp 'Ölüm madencinin kaderinde vardır, fıtratında vardır' demek yerine 'İngiltere'de 1865'ten bu yana neden maden faciası olmuyor. Fransa'da niçin son kaza 100 yıl önce yaşanmış' diye sorsaydı…
Enerji Bakanı 9 ay önce facianın yaşandığı kömür ocağını ziyaret edip Türkiye'nin en güvenilir, prestijli madeni diye açıklama yapabilir miydi?
Sonuçta herkes şunu biliyor, şuna inanıyor.
Bi' şey olmaz… Bi' şey olsa da bi' şey olmaz.
Sizce bi' şey oluyor mu?
Toplumsal gazı almayı amaçlayan ve bir süre sonra kapanacak olan soruşturmadan başka…
Şu ana kadar Soma faciasının ardından tek bir somut gelişme var.
Polislerce yerde sürüklenen acılı madenciye tekme atan Başbakanlık Müşaviri 'başka bir göreve atanmak üzere' görevinden alındı.
İstifa etmedi.
Başka bir göreve atanmak üzere alındı.
İşte size en somut gerçek?
Bi' şey olmaz. Bi' şey olsa da bi' şey olmaz.
*
İnşallah olur. Bir şeyler olur.
İklim değişir, Akdeniz olur.
İklim değişir, Akdeniz olur.