Ayda ÖZEREN
Kara Şimşek
13 Temmuz 2024 Cumartesi

Müzik Önerisi: Knight Rider

Sene Seksenler…Televizyonun tek kanal olduğu ve tüm aileyi bir araya getiren bazı efsane diziler vardı. Çocuklarla ebeveynlerin sıkılmadan gerilmeden üzülmeden “çocuğum daha buna hazır değil” demeden.

Ayıp ya da mahrem bir görüntüyü uzaktan değiştiremediğin…

Kanallarda gezinme lüksünün bile olmadığı tek bir kanala mahkûm olduğun zamanlar…

Çocukluğu ve ergenliği bu yıllarda yaşayanlar bilir.

Haberlere uzak olduğun, saatlerce neyi tartıştıklarını anlayamadığın takım elbiseli adamlardan hazzetmediğin, tam bir hafta sabırla büyük bir heyecanla beklediğin diziler.

Pazar akşamları Dallas vardı mesela. Hayatın gerçekten durduğu, sokağa çıkma yasağından daha etkin, büyük bir merakla televizyonların başına toplanırdık. Hatta tam da o dönemde renkli yayına geçilmişti bir iki saatliğine renkleniyordu cam ekran, kimin renkli televizyonu varsa ona gidiliyordu konu komşu çaylar demlenir aile büyükleri koltuklara, kadınlar sandalyelere, çocuklar yerdeki halıya sıralanırdı. Ewing Ailesinin petrol zenginliği ile gelen ultra lüks yaşantısını ve ailenin kendi içindeki çekişme ve entrikaları hayat pahalılığından ya da futbol maçlarından daha fazla konuşulurdu.

Hanedan diye bir dizi birbirine düşman iki ailenin lüks yaşamlarını konu alıyordu. Bu iki dizi bizi tüm Amerika’nın böyle yaşadığını düşündüre dursun Bonanza ve Küçük Ev sayesinde eşitlenirdik. Bu iki dizi de Amerika’nın kırsalından Amerikan köylülerinden ya da cowboylarından yaşam kesitleri sunardı. Her birindeki kahramanlar sanki aile fertlerimizdendi. JR’dan nefret etmeyen, Lucy’ye acımayan, Sue Allen’ı lanetlemeyen yoktu. İstisnasız herkes aynı kişilere aynı duyguları beslerdi.

Dedektif Columbo’nun zekice çözdüğü cinayet vakalarındaki tüme varım, MacGyver’ın günlük malzemelerle yaptığı muhteşem icatlarla her tehlikeden kurtulma azmi sayesinde “problem çözme yetkinliklerimiz” ve “düşünme becerilerimiz” gelişiyordu biz fark etmeden.

Hayal gücümüzü de inanılmaz zorlayan, yaşadığımız ahir zamanda deneyimleyeceğimizi asla tahmin bile edemeyeceğimiz bazı ileri seviye teknolojiler vardı.

O dönemin kafasıyla beni en çok etkileyen 2 hi-tech üründen biri hala hayallerimi süslüyor.

Ozlemle ha bugün ha yarın piyasaya sürülür diye beklediğim Jetgiller çizgi filminde yer alan giyim kapsülüne sahip olmayı çok isterdim. Kapsüle girdiğin anda gideceğin mekâna göre seni hazırlayan otomatik bir giyim makinesi. Ütü çamaşır derdine ve gereksiz alışverişe tamamen dur diyen. Aynanın önünde kendini beğenmek için harcadığın onca saati geri kazanmak ve memnuniyetsizliklerden kurtulmak müthiş olmaz mıydı?

Yapay zekâ ve sosyal medya sayesinde trendleri yakalamak ve kombinleri ayarlamak mümkün olabilir ancak hala böyle bir kapsülün olmaması büyük hüsran. Yapay zekacılar, robotik kodlamacılar bilgisayar uzmanları duyun sesimi…

Diğerini ise geçtiğimiz günlerde deneyimlemiş oldum. Bu his paha biçilemez.

Çocukluğumun ütopyası – vay be!

Gerçekten insansız kara aracına binmiş oldum.

Pazar gündüz kuşağında bizi televizyona kitleyen Kara Şimşek…Aslında çeviri son derece kötü. “Knight Rider” namı diğer David Hasselholf nasıl kazınmışsa hafızalarımıza Google’lamadım bile ismini.

Çağırınca gelen bir araba. Seni istediğin yere götüren getiren, park eden, senle konuşan, yol iz bilen, havalı, yoldan geçerken herkesin sana dönüp baktığı siyah bir şövalye…

21. yüzyıl ismi WAYMO.

Amerika’da California’da hizmet vermeye başlayan bir insansız kara aracı. Uber gibi uygulamadan çağırıyorsun. Haritada çağırdığın noktaya geliyor. Cebine gelen kodu gelen aracın kapısına tutuyorsun ve VOILA!

Kapılar açılıyor. Sen yerleşip kemerini bağlayana kadar seni bekliyor. Dinlemek istediğin müziği de seçtiysen yolculuk başlıyor.

Şoförü olmayan bir araçta seyir gerçekten inanılmaz ürkütücü. Aracın her yerindeki sensörleri sayesinde yayalar, bisikletliler, motorlu araçlar hatta paten, kaykay ve scooterları bile görüp durup geçeceğine o anda karar verebilmesi…

Işıksız olan her 4 yol ağzında durup kontrollü geçmesi.

Sağdan soldan aniden çıkan şoförlüğüne söylendiğin adamlara yol vermesi.

Makas atıp önüne geçmeye çalışanlara yol vermemesi…

Bütün bunlara saliselik anlık anda KARAR VERMESİ…

Dürüst olacağım, yolculuk yarım saat sürse de bana oldukça uzun geldi. Arkama yaslanıp keyfini sürmek bir seçenekti ancak nasıl olur ya nasıl olur diye diye Waymo’nun kararlarıyla ilgili sürekli bir hayret bir şaşkınlık yaşadığımı itiraf ediyorum…

Ballandıra ballandıra anlatacakken önüme bir haber düştü dün.

Akıllı ve ciddi bir trafik inovasyonu Waymo ters şeritte görülmüş geçenlerde ve polisin dur uyarılarına kulak asmamış. Yapay zekâ kuralları çiğnemiş! Ve polise durmamış…

İnsansız kara araçlarında ehliyet ruhsat gösterebilecek kimse yok tabii…

Ceza şirkete yollanmış…

Kara Şimşek olsaydı kemikleri sızlardı sanırım. Şaka bir yana gümbür gümbür hayatımıza giren yapay zeka ile hareket eden araçların yaşantımızı nasıl etkileyeceğini öngörebiliyor musunuz?

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 6 yorum var, 6 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Berna Üzer 14 Temmuz 2024 Pazar 12:20

Ay beni gençlik yıllarıma götürdünüz. Evet hepsi tek tek aklıma geldi yazınızı okurken . Ne yıllardı. Zaman akıp geçerken teknolojide bizi her geçen gün hem pozitif hem negatif yönde etkilemeye devam etmektedir.İyi ki varsınız.

Yorumu oyla      0      0  
Nilay Sutaş 14 Temmuz 2024 Pazar 09:07

Sevgili Ayda Özeren, kalemine sağlık??”giyim kapsülü” için üstatlara çağrı beni benden aldı bu mutlu zamanlara yolculuk yaptığımız yazında. Toplam kalite ve sistem düşüncesinden uzağız lâkin. WAYMO’dan önce bilim gerekli bizim yollara. Türkiye’deki üniversitelerde Peyzaj mimarları, yol mühendisleri, şehir mimarları yapay zekayı kullanarak harikalar yaratıyorlar. İYTE örneğin yıllardır mühendislik ve mimarlık çalışmalarıyla gururlandırıyor beni. Yerel yönetimler yararlanmalı bu cevherlerden. WAYMO Seferihisar yolunun Güzelbahçe tarafında yıllardır yapılan çalışmalardan biri sırasında geçerse oradan, durup yolcusundan önüne düşen ve yamuk yumuk dizilmiş refüj taşlarını kenara çekivermesini isteyebilir mesela. Bunu yapan bisikletçiler görülüyor yolda. Bir çağrı da benden gelsin : yol inşaatlarında kaliteli ürün kullanımı, bilimsel çalışma ve kontrol lütfen. Sevgilerimle

Yorumu oyla      0      0  
Gülşah Büyükarda 14 Temmuz 2024 Pazar 00:11

Ne güzel günlerdi. O zamanlar gelecekte böyle insansız araçlara bineceğimizi hayal bile edemezdik. Yalnız yorumlarınızdan hiç tedirginlik yaşamadığınızı hissettim. Ben çok tedirgin olabilirdim.

Yorumu oyla      0      0  
Rezzak Kanağ 13 Temmuz 2024 Cumartesi 20:13

Bizi eskilere götürmüstünüz. lBir anda o günleri hatırlamak çok hoş duygu idi.Tesekkurler. Üstüne Waymo olayını duyunca şaşırdım umarım yapay zeka teknolojisi bize hayal dünyamızı karartacak imkanları yaşatmaz. Selam ve Sevgiler iletiyorum sizlere.

Yorumu oyla      0      0  
Şadiye Öz 13 Temmuz 2024 Cumartesi 18:40

Beni eskilere götürdün Aydacım. Ne güzel günlerdi.Seni çook özlemişim. Geri döndüğüne çok sevindim. HOŞGELDİNNNNN

Yorumu oyla      0      0  
Neslişah Erdem 13 Temmuz 2024 Cumartesi 09:48

Resmen sizi dinliyor gibi okudum. Okurken canlandı zihnimde. Çok sürükleyici ve farklı zamanlara gittim. Emeğinize sağlık. Yapay zeka … Kendini kimse yenilemeden yenileyen şu an herkesi etkileyip, mutlu eden ama 10 yıl sonra bile neler olacağını kestiremeyeceğimiz bir şey…

Yorumu oyla      1      0  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Tel Aviv ve İzmir…
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Antik Olimpiyatlarda sporcular neden çırılçıplak yarışırdı?
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Yeni ‘çare’ şart!
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Bekçiler nereye kayboldu?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Batı nereden başlar?
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Tarımsal su yetmezliği ya da açlıkla karşı karşıya kalmak
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Sokak hayvanları gerilimi!
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
CHP’nin yolu!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Alkışlarla 1 puan!
Ayda ÖZEREN
Ayda ÖZEREN
Per Aspera Ad Astra*
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva