Geçtiğimiz günlerde, Çeşme’de başlayan Despina hikayesi alıp başını gidince, “hadsiz Türkleri” hizaya sokma çabaları dikkat çekti.

Batıcı ve solcu aydınların “icazetli batılı kimliği”nin teminatı Yunanlı kardeşlerle tabii ki iyi geçinmek gerek. Avrupa’nın şımarık çocuğuna yamuk bakmak kimin haddine! Hem de Batı kültürünün beşiği iken…

Malum, Avrupa tarihi, büyük ölçüde, Roma/Yunan kültürüne dayandırılmıştır. Roma ve Eski Yunan kültürü, Avrupa’nın hikayesinde baskındır.

Buna karşılık, Doğu Akdeniz’in, Mezopotamya’nın Avrupa kültür mirasındaki yeri ve etkisi belirsizdir. Bu topraklarda yaşamış İyonya, Luwigibi Anadolu kültürlerinin etkileri adeta yok sayılmıştır.

Ve şimdi, Batı, Göbekli Tepe ile ortaya çıkan gerçeklerle nasıl baş edeceğini düşünüyor. Çünkü, dizayn ettiği tarih ve kültür, ortaya çıkan yeni bilgilerle uyumlu değil.

Her şeyden evvel, Batı, Avrupa’nın çizdiği sınırlardan değil, Doğu Akdeniz’den başlar. Ve Doğu Akdeniz, 4 kitap, 3 dinin ortaya çıktığı bölgedir.

Eski ve Yeni Ahit ile başlayan Batı düşüncesinin varoluş öyküsünü kısmen yok saymak olacak şey değil.

Ve kadim Anadolu halklarının Batılı olmak için Avrupa’nın, ABD’nin onayına ihtiyacı yoktur.

Günümüzde, ABD ve AB’nin bölgemizde sürdürdüğü politikalara gelince; Kapitalizmin doğuşuyla yıldızı parlayan Avrupa ve ABD’nin kapitalist sistem çökerken içine düştüğü açmaz, kapitalizm sonrası başına geleceklerle ilgilidir.

Kapitalizmin gelişmesi için en elverişli koşullar, kıtalarda mevcuttu. Avrupa ve Amerika kıtası, deniz ticaret yollarıyla birlikte büyük avantajlar sağlıyordu; emperyal yapıların oluşması çok zaman almadı. Para ve ticaret yollarını kontrol altına aldılar. Ne ki bu üstünlük, geçen yüzyılda, kapitalist sisteme dahil olan Rusya ve Çin tarafından dengelendi.

Türkiye, bölgesinde etkili bir ülke. Doğu Akdeniz’de, Ege Denizi’nde, Karadeniz’de, Balkanlar’da, Ortadoğu’da, Asya’da, Afrika’da Türkiye etkisini hafife almak, yok saymak mümkün değil.

Ve yeni bir Dünya düzeni kuruluyor. Türkiye, Doğu Bloku ile Batı Bloku arasında denge unsuru olabilecek konumda.

Tam da böyle bir zamanda, “Batı, Doğu Akdeniz’den başlar.” demek için çok fazla nedenimiz var.