Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, Egedesonsöz’e açıklamalarda bulundu.
Belediye başkanı olması kendisi için de Karşıyaka için de büyük sürprizdi…
Yüzde 70 gibi kuvvetli bir oy ile başkanlığa seçildi.
Görevinde 3 yılı tamamlayan Dr. Cemil Tugay, kentin sorunlarını, icraatlarını ve gelecekteki hedeflerini Egedesonsöz'den Fatih Yapar, Mehmet Karabel, Muhittin Akbel, Ender Aldanmaz ve Oktay Güçtekin'e anlattı.
Başkan Tugay, üzerine basa basa Karşıyaka dışında bir hedefinin olmadığına dikkat çekerken hayallerinin de olduğunu anlatıyor:
'Hayal ediyorum tabii. Olur da düşer, şaşar ve biri bana Sağlık Bakanlığı'nı teklif ederse, nasıl hissederim diyorum. Benim böyle bir hedefim yok tabii ki. Ancak böyle bir teklif gelirse ne olur diye düşündüm sadece.'
Sözü Başkan Tugay'a bırakalım…
İNSANLARA DARILMA KÜSME OLMAZ
- Karşıyaka'da zengin kesimin sizden yana talepleri neler? Sizde gördükleri eksik ne?
Kamuoyu araştırmaları yapıyoruz. İnsanların beklentileri çok üst düzeyde. Yollar, otopark alanları, trafik gibi, sosyal alanlar gibi beklentileri daha yüksek. Onların beklentilerini tam karşılayabildiğimizi düşünmüyorum. Ancak iyi niyetli çalıştığımızı bunu da onların gördüğünü düşünüyorum. Belediye başkanlarına ve siyasilere karşı yaygın bir güvensizlik var. İlk başladığım zamanlar çok felaketti. Kimse konuşmuyordu, konuştuğu zaman da patlar gibiydi. Şimdi zamanla normalleşti. Ancak hala değişiklik yaptığımızda hemen bir önyargı ve tepkili bir yaklaşım oluyor. Belediye başkanlığında insanlara darılma küsme olmaz. Herkesi dinleyeceksiniz. Cevap vereceksiniz, gösterebileceğiniz en sert tepki susmak olabilir. Bunun ötesinde bir şey olmaması lazım. Bu görev öyle bir görev. İnsanlarla kavga ede ede başkanlık yaparım demek mümkün değil.
SABIRLARI ÇOK ZORLAYAN DURUMLAR OLABİLİYOR
- Geçmişte Karşıyaka böyle mi olmuş?
Karşıyaka için demiyorum, pek çok yerde böyle. Geçmişi görüyorsunuz. Ben bunu genel olarak söylüyorum. Sabırları çok zorlayan durum olabiliyor. Ancak bu işin doğasında var. Her türlü insan profili kendini haklı görüyor. Konuşma ihtiyacı içinde görüyor ve bazen soruyor size, bazen eleştiriyor, bazen de kızıyor. Çok iyi iş olduğunda aşırı iyi tepkiler görebiliyorsunuz. Tüm bunlarda ortada durmak gerekiyor. Ne fazla sevgiden şımarmamak lazım ne de tepki gösterene kızmamak lazım.
KENDİME KIZDIÐIM ANLAR OLDU
- Bir kez bile olsa 'Lanet olsun, ben buraya neden başkan oldum' dediniz mi?
Çok kızdığım zamanlar oldu. Kendime de başkalarına da kızdığım zamanlar oldu. Sonrasında ben kendimi affettim, onlar beni affetti, ben onları affettim... Ancak kimseye kötülük anlamında yaptığımız bir şey yok.
1 AYLIK MAAŞI TEK AMELİYETTA KAZANIYORDUM
- Doktorluk mu belediye başkanlığı mı?
Ben iyi bir belediye başkanı olmayı çok önemsiyorum. Kentte iz bırakmak ülkeye hizmet etmek, yaptığınız bir şeyden bir anda yüzlerce binlerce kişinin faydalandığın görmek ve bize inananların mutlu olduğunu görmek gibi etkileri olduğu için o kadar keyifli oluyor. Bu nedenle başkanlık istiyorum. Yoksa maddi anlamda bir getirisi yok. Para için yapılacak bir iş kesinlikle değil. Buradaki 1 aylık maaşı 1 ameliyatta kazanıyordum.
CERRAHLIKTAN EMEKLİ OLDUM
- Mesleğinizi severek mi yaptınız?
Ben mesleğimi severek yaptım ancak artık emekli oldum. Belediye başkanlığı yapmasam bile bir daha cerrahlık yapmayacağım. 5 sene ara verdikten sonra dönülmez. Emeklilik hayatı yaşayacağım sonrasında. Yazı yazabilirim. Araştırmalar yapıp onun üzerine yazabilirim. Tarih üzerine yazabilirim. Hikaye, roman tarzı yazabilirim... Benim yazar bir tarafım da var. Ben çocukken gerçek bir kitap kurduydum. Üniversiteye kadar çok okurdum. Ancak tıp fakültesine girince tüm zamanım ders çalışmaya gidiyordu.
TÜRKİYE'NİN EN GÜZEL KADINI BENİM EŞİM
- Size göre Türkiye'nin en güzel kadını kim?
Benim eşim. Böyle bir soruya benim bu cevabı vermemem mümkün değil. Tanıdığım kadınlar içinde beni çok etkileyen, güzelliğine hayran olduğum kadınlar içinde tabii ki en güzel bulduğum benim; karım. Bu politik bir cevap değil kesinlikle. Güzellik konusunda bilim yapmış biriyim ben. Nihayetinde vardığım noktada, yüzü şöyle olacak, kulağı böyle olacak diye tarif edemem. Fiziksel olarak şekli tamamlayan bir ses olacak, eda olacak, tavır olacak ya da iletişimde çarpacak bir şeyler olmalı. Şeklen güzel olan ancak fecaat olan bir sürü kadın gördüm. Kadının çekiciliği şekille ilgili değil, başka bir şey...
KENDİME 10 ÜZERİNDEN 7 VERİRİM
- İdeal başkanlığınız nasıl, hedef profil oranı nedir?
Daha fazla deneyim gerekiyor. Buralarda 10 üzerinden 7 falan veririm kendime her halde. Halk da bana 10 üzerinden 7 verdi.
- 3 yıllık süreç nasıl geçti?
Çok hızlı geçti vallahi. 2 sene pandemi felç etti bizi. Toplantı düzenleyemedik, esnafı gezemedik. Bir dönem sokağa çıkmak bile yasak oldu. Herkesin ekonomisi kötüye gitti, sosyal yaşam bitti, yaşlılar daha kötüye gitti… O kadar ağır problemler yaşadık ki yazık günah bize de. Zaman zaman bunu hatırlatmak zorunda kalıyoruz. Diyorlar ki bize toplantı yapmadınız. Yapamadık ki pandemiden.
GÜNDE BİR ÖÐÜN YİYEN İNSANLAR VAR
- Sürekli sahadasınız ve dezavantajlı bölgelerimizde nelerle karşılaşıyorsunuz?
Emekliler, emekli maaşları ile yaşam sürmeye çalışanlar kötü durumdalar ve giderek kötüleşiyorlar. Bizde tuzu kuru gibi görünen bir kesim var. Hayatı boyunca çalışıp bir evi almış, zengin gibi gözüken ancak bir emekli maaşı ile geçinen insanlar var. Bu insanlar ekstra harcamalara kesinlikle giremiyor. Büyüyen bir sıkıntı var; sessiz sedasız. Bu insanlar naif insanlar. Bizden sosyal yardım talebinde bulunmuyorlar. Günde bir öğün yiyen insanlar var ve bizden yardım istemiyorlar. Bu tür insanların sayısı arttı. Sosyal yardım başvurusunda beklediğimiz kadar bir artış yok. Yoksul ama gururlu bir halk var. İstemiyorlar kesinlikle. En çok onlar için üzülüyorum. Bunlar onurlu insanlar. Hayatı boyunca kendi ayakları üzerinde kendi gelirleri ile yaşamışlar ve kimseden bir şey isteyemiyorlar.
- Kriz, belediyeyi nasıl etkiledi?
Bütçeyi altüst etti. Her şeyin maliyeti yükseldi. Personel maliyeti yükseldi, memura zam yapıyorlar otomatik olarak bizim bütçeler etkileniyor. Biz başında böyle hesaplamadık.
İSTERSE İLLER BANKASI BELEDİYEYİ BATIRABİLİR, Kİ ZATEN BATIRIYOR DA…
- İller Bankası'ndan yeterli desteği görüyor musunuz?
İller Bankası'ndan gelen para, bütçenin yüzde 25'ine falan denk geliyor. Bunu arttırırlarsa bilemem... Bugün gelen rakamlar komik. Memur maaşlarını karşılamıyor. Belediye tamamen İller Bankası'ndan gelen para ile döner. İsterse İller Bankası belediyeyi batırabilir. Ki zaten batırıyor da… Oysa İller Bankası'nın bütçedeki payının aslında yüzde 75 olması lazım. Bu yıl vahim bir olay oldu. Tüm belediyeler için geçerlidir bu. Bütçeyi yaptık, Aralık ayında fiyatlar bir anda fırladı ve bizim bütçe kadük kaldı. 550 milyon liralık bir bütçe yapmıştık ve sonrasında ek bütçe yapmak zorunda kaldık. Bütçenin üstüne 230 milyon lira daha koyduk. Sene sonuna kadar bu para da yetmeyecek. Bir yerden gelir sağlamamız lazım. Bir arsamız var Atakent'te. Oradan iyi bir para gelecek. 100 milyon lira gibi bir gelir bekleniyor. Toplam 4 dönümlük bir arazi.
- Seçime giderken CHP'li belediyelerin elini zayıflatmak için İller Bankası'nın desteğini azaltacağını düşünüyor musunuz?
Düşük tutmaya çalıştıklarını düşüyorum, ancak bu kendi belediyelerini de biraz etkiliyor. Bazıları iyi yatırım destekleri alıyor ancak bazıları alamıyor.
3 SENE BEKLEDİK, DOSYA İADE EDİLDİ
- Hükümet onayı bekleyen dosyalar gerçekten yok mu?
Çok konu var... Bir süre sonra diyorsunuz ki bunlar evet demeyecek siz de vazgeçiyorsunuz.
- Dosya götürüp de destek verilmediği oldu mu?
Oldu tabii ki. Bostanlı Pazaryeri için kıyı kenar çizgisini düzeltme talebine 3 sene kadar cevap verilmedi ve sonra iade edildi.
TERSANENİN YERİNE YAT LİMANI YAPILABİLİR
- Sizin yetkiniz ve imkanınız olsaydı ilk çözmek isteyeceğiniz konu ne olurdu?
Sahil şeridi, tersane, iskele dahil bakanlığın yetkisinde. Aziz başkan sağ olsun tüm bu alanları Hazine'ye devretmiş. Dolguyu yapan, o alanı kendi üstüne alabilirmiş. Yani Büyükşehir kendine alabilirdi. Bizim Yelken Kulübü'nün olduğu yer, şu an yelken kulübüne tahsis edilmiyor. Biz yapıyoruz bunları ancak ecrimisil kesiyorlar bizden. Karşıyaka'nın iki büyük zenginliği var; biri dağı, diğeri sahili. Bu alanlar ile ilgili yapılması gereken çok iş var. Bu sahilden daha iyi yararlanabilmemiz gerekiyor. Sonra İZBAN'ın mutlaka yeraltına alınması lazım. Bu ne Karşıyaka, ne Çiğli için kabul edilebilir değil. Geçmişte hızlı olsun diye yapmışlar ancak vahim bir hata. Onu hemen yapmak isterdim. Sonra tersane konusu… Şehrin içinde tersane olur mu? Körfez İzmir için hayati öneme sahip. Bana kalsa hemen kaldırırım. Tersanenin orası 20 metre derinlikte. Oraya yat limanı yapılabilir. Büyükşehir'i AK Parti alsın tersaneyi hemen kaldırırlar. Orası muhteşem bir yat limanı alanı. Körfezde yatların gezdiğini hayal etsenize… Hem denizi kirletiyor hem de çirkin bir şekilde yer işgal ediyor.
ARITMA İLE İLGİLİ SORUN VAR
- Koku sorunu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Arıtma ile ilgili bir sorun var... Tunç Başkan'ın söylediği bir şey var... Bugünün sorunu değil diye. Bugünlerde artmasının sebebi sadece yükünün artmış olması. Onunla ilgili yöntemi değiştirerek, kapasiteyi arttırarak çözülecektir. Yeni arıtma tesisleri gerekiyor. Başkan da bu konuyla ilgili açıklamalar yapıyor. Bu konu İZSU'nun yetkisinde kalan bir durum.
YAPMAK İSTEDİÐİMİZ YENİ BİR YEREL YÖNETİM MODELİ
- Miyazaki ormanı projenizi çoğu kişi duymadı, bu projeyi biraz açar mısınız?
Miyazaki ormanı diye bir orman modeli var. Burası Türkiye'de ikinci, İzmir'deki ise ilk deneme. Normalde böyle bir alanda yapılmaz. Daha soğuk alanda yapılır. Biz burayı koruma altında aldık ve bunlar küçük bir deney. Biz burada başarılı olursak şehrin içinde çeşitli yerlere 30-40 adet daha yapacağız. Bu ağaçlar birbiri ile büyüme konusunda yarışıyor ve 4 farklı ağaç boyutu oluşacak. Bunu başarırsak havadaki karbonu emen karbon yutakları olacaklar. 292 atıl alan bulduk şehrin içinde. Bunların hepsini bu şekilde planlıyoruz. Küçük bir alanda 2 bin ağaç yer alıyor. Buraya insanlar girmeyecek. Türkiye'de yapılan en özel çalışma. Kimse farkında bile değil. Bu modeli başarıp yaygınlaştırırsak şehir için çok faydalı bir iş olacak.
ANLATSAM DA İNSANLAR ANLAMAYACAK DİYE ÇEKİNİYORUM
- Yaptığınız şey biraz risk almak mı?
Ben tribüne oynamıyorum, doğru şeyleri yapmaya çalışıyorum. Geleceğe dönük çalışmalar yapmamız lazım. Eğer iklim sorunu düzelmezse bütün bunların hiçbir anlamı olmayacak. Ben buranın bir vatandaşıyım. Karşıyaka, İzmir, Türkiye iyi olsun diye çalışıyorum. Yoksa bir daha aday olur veya olmayız, seçiliriz seçilmeyiz bunlar ayrı konular... Kim olursa olsun bu bakış açısı ile çalışmalı. Koltuk ve makam her şey değil. Belediye başkanı olmasam bile gelip buraya bakımını yapmak isterim. Kent içinde meyve bahçeleri de yapacağız. Şantiyede bostan yaptık mesela. Bize ait boş alanların hepsine ağaçlar, meyve ağaçları dikeceğiz. Bizim bahsettiğimiz alanlar kamusal atıl alanlar.
- İnsanların sizi anlamadığınızı düşündüğünüz anlar oluyor mu?
Bunlar duyulmayan bilinmeyen şeyler olduğu için hayal mi, kuruyor yoksa yapılabilir mi diye insanlar düşünüyor. Bunu ayırt edebilmeleri için insanların uygulamayı görmesi gerekiyor. Uygulamayı gördüklerinde gerçekten yapılabilir olduğunu fark ediyorlar. Yani anlatsam da insanlar inanmayacak diye çekiniyorum.
VİZYONUM ZAMANLA ANLAŞILACAKTIR
- Vatandaşlar sizi ve vizyonunuzu anlayabiliyor mu?
Hayır anlayamazlar. Biz de anlatmaya çalışmıyoruz. Zamanla, yavaş yavaş anlaşılacağını düşünüyorum. Aslında yapmak istediğimiz yeni bir yerel yönetim modeli.
GÖRÜNÜR ÇALIŞMALARDA KÖTÜ BİR PERFORMANS GÖSTERMİYORUZ
- Vatandaşlar yapılan çalışmalarınızı görmese de gönlünüz rahat mı?
Görünür çalışmalarımız da var. Bunlarda da kötü bir performans gösterdiğimizi düşünmüyorum. Ancak şu an görülmeyen birçok şey de yapıyoruz. Onlar anlaşıldığı zaman çok etkileyici bir tablo ortaya çıkacak. Umarım bunlar anlaşılır. Bu benim kariyerim için değil. Ülkemizin daha iyi yönetilmesi için bunlara ihtiyacımız var.
KARŞIYAKA'DAN ÖTE BİR HEDEFİM YOK
- Niye reklam yapmıyorsunuz?
Niye yapalım? Birisi ne zaman kendini öne çıkarmaya çalışsa aynı zamanda helak oluyor. Benim Karşıyaka Belediye Başkanlığı'ndan öte bir iddiam ve hedefim yok. Bunu ben yaşadım. Birilerinden biraz fazla bahsedildiğinde hemen Büyükşehir'e oynuyor ya da daha üste oynuyor deniliyor. Benim böyle iddiam yok. Karşıyakalılar bilsin, bana yeter.
SAÐLIK BAKANLIÐI GİBİ BİR TEKLİF GELİRSE…
- Belediye başkanlığı yapıyorsunuz ancak genel seçim süreci var milletvekilliği, bakanlık gibi konular geçti mi aklınızdan?
Benim bir talebim yok. Hedefim yok. Hayal ediyorum tabii. Olur da düşer şaşar ve biri bana Sağlık Bakanlığı'nı teklif ederse, kendimi nasıl hissederim diyorum. Benim böyle bir hedefim yok tabii ki. Ancak böyle bir teklif gelirse ne olur diye düşündüm sadece. Ben titiz bir insanım. Doktorum ve hastanelerde neler oluyor onu biliyorum. Sonra ülkenin tüm hastaneleri gözümün önüne geliyor, insanların canı ile sağlığı ile ilgili hizmet veren kurumların sorumluluğunu bana verseler ne yaparım dediğimde kafayı yerim herhalde diyorum. Çünkü herhangi bir yerde birinin başına bir şey gelmesi ve bundan benim sorumlu olduğum duygusunu nasıl kaldırırım bilmiyorum. Çok ağır bir sorumluluk bu.
- Aslında böyle bir kişi görevde olması gerekmiyor mu? Sizin gibi biri gelse sağlık sistemi tamamen düzelir mi?
Biz de bir insanız. Bir hastamın biraz sıkıntısı olduğunda gece uyuyamayan bir insanım ben. Tamamen düzelmez, mümkün değil. Ancak daha iyi olur. Bu arada ben ne hale gelirim, bilmiyorum.
- Siyasi kariyer planlamanızda ne var?
Bir dönem daha Karşıyaka belediye başkanlığı yapmak var. Benim hedefimde Karşıyaka Belediye Başkanlığı haricinde hiçbir şey yok. Ancak bir sonraki dönem ne olur bilmiyorum. Ben ısrarla diyorum. Büyükşehir Belediye başkanı adayı değilim. Karşıyaka Belediyesi'nde bir dönem daha görev yapmaktan onur duyarım. Şu an yerel yönetim sistemleri, geliştirmeye çalıştığımız projeleri biraz parti politikasına yansıtabilirsem zaten amacıma ulaşmış olurum. Ben bunu; bilim ve meslek odaları ile birlikte yapabileceğimizi düşünüyorum. Ben genel siyaset düşünmüyorum. Yerel siyaset işin kalbiymiş işin içine girince anladım. Ben olsam sağlığı da birçok şehre ait bir şeyi yerel yönetime bırakırım. Yerel yönetimlere de daha fazla güç veririm. Karşıyaka ve Karşıyaka halkını Karşıyaka yerel yönetiminden başka kim bilebilir?
VERİMLİ OLAMADIÐIM AN SİYASETİ BIRAKIRIM
- Hayat arkadaşınız ne istiyor?
Benim can kulağı ile dinlediğim bir numaralı insan. Onun mutluluğunu çok istiyorum. O bana 'Senin yapmak istediğin şeyi hissediyorum ve sen tamam diyene kadar senin yanındayım' diyor. En az 1 dönem daha belediye başkanlığı yapmamı desteklediğini biliyorum.
- Milletvekilliği ve bakanlık hedefinizin olmaması sizi endişelendiriyor mu?
Verimli olamıyorum, katkıda bulunamıyorum ve bundan sonra daha fazla bir şey katamam diye düşündüğüm an siyaseti bırakırım. Hırs sahibi biri değilim.
- Profil olarak siyasete çok uymuyorsunuz o zaman?
Evet, ben klasik bir siyasetçi değilim. Kendimi ülkesini seven bir yurttaş olarak tanımlıyorum.
PM'DE BENİ DÜŞÜRÜRLER DEDİM AMA DÜŞÜRMEDİLER
- Kolay lokma mı olduğunuzu düşünüyorsunuz?
Kolay teslim olmam ama düzenin de adamı değilim. Ben şuna inanıyorum. Sizin de içinizde biraz daha fazla şekilde bizim gibi adamlar daha fazla var olsun diye istek var... Aday adayı iken çok kısıtlı görüşme yaptım. Hepsinde ortak görüş, seni aday yapmazlar ancak keşke yapsalardı, şeklindeydi. Ben de beni aday yapacaklarına inanmadığımı söylemiştim. Olduktan sonra da hep birlikte sevindik. Adaylığımı açıklanmadan bir gün önce duydum. Duyduğumda PM'de beni düşürürler dedim ancak düşürmediler. PM yapıldığında dakika dakika takip ediyordum o anı. Dakika dakika bildiriyordu birisi. Çok acayip anlardı.
3 YIL ÖNCESİNE GÖRE DAHA SAKİNİM
- 2018 yılından adaylığınızdan bu yana Cemil Tugay ne kadar değişti?
Kendimi çok değişmiş görmüyorum. Ancak tabii ki yerel yönetici olarak, siyasetçi olarak daha gelişmiş ve deneyim kazanmış görüyorum. Ancak özüm değişmedi. O zamanlar acemilik hali vardı ancak şimdi biraz daha tepkilerimi kontrol ediyorum. İlk zamanlar haksızlık olduğunda reaksiyon veriyorum ancak şu an daha sakinim. İyi ve iyi niyetli biri olarak değerlendiriyorum. Başarısız bulmuyorum kendimi. Daha iyi işler yapabileceğimizi düşünüyorum. Bunun için biraz daha zaman ve destek lazım. İnsanların anlaması ve destek olması lazım.
- Bu destek halk tarafından mı yoksa?
Herkesten. Aslında basının da anlaması lazım. Burada iyi niyetli bir şey yapmaya çalıştığımı düşünüyorum.
- Parti içinde de bu anlaşılmama duygusunu yaşadınız mı?
Tabii ki. İlçe örgütü ile bir sıkıntımız yok ama partini bütün kanatları herkesi anlıyor diyemem. Ancak zamanla daha çok anlaşılacak diye düşünüyorum. Ben de çok anlatmadım da... PM'ye parti içine sunumlar yapmadım. Ancak yapabilirim ilerleyen süreçte…
1 YILDA 1100 UKRAYNALI KARŞIYAKALI OLDU
- Karşıyaka'da emlak hareketliliği nasıl?
Yabancıların buradan konut sahibi olması ile ilgili bir istatistik yok. İranlıların ev aldığını biliyorum. Son dönemlerde Ukraynalıların geldiğini biliyorum. Son 1 yılda 1100 Ukraynalının geldiğini biliyorum. Muhtarlıklardan aldığım bilgiler böyle. Burada yaşamaktan memnun oluyor insanlar. Yakın zamanda yaptırdığımız ankette.Karşıyaka'da yaşamaktan memnun olan sayı yüzde 87.
OY ORANIM ARTTI
- Sizden memnuniyet nasıl?
Benden memnuniyet de iyi. Oy oranımı koruduğumu biliyorum hatta birkaç puan arttığı da söyleniyor. Bir iki puan artış var. Bunlar üstün körü yapılan çalışmalar sonrası söylenen şeyler değil. İnsanlar oy verecek ancak memnuniyetsizlikleri de var. Biz memnuniyetsizliklerini de biliyoruz. Neden memnun olduklarını da biliyoruz. Mesele yüzde 70-80 aldım, konusu değil. Önemli olan kent için en doğru karar nasıl verilir düşüncesi. Şu an insanlar Karşıyaka'da yaşamaktan oldukça memnun. Bu da diğer insanları buraya çekiyor. Bunda benim de katkım var.
GERİ DÖNÜŞÜM KONUSUNDA KENDİMİZİ BAŞARILI BULMUYORUZ
- Memnuniyetsizliklerin de farkındayız dediniz. Bunlar nelerdir?
Beni en çok zorlayan insanların mutsuzlukların kaynağını biz halledemiyoruz... Ülkenin genel olarak içinde olduğu sıkıntılar. Geleceğe yönelik ümitsizlik… İklim ile ilgili sorunlarla biz mücadele ediyoruz ancak bu sadece Karşıyaka'da yapılabilecek bir iş değil. Biz burada ne yaparsak yapalım Kastamonu'da sel yaşanıyor. Bana dair memnun olmayan şeylerde çoğunlukla bunlarla ilgili. Eksik olduğumuz ve yeterli olmadığımız alanlar var. Geri dönüşüm ile ilgili konuda kendimizi başarılı bulmuyoruz şu an.
- Sizinle yürürken bir şey dikkatimizi çekti. Sokakta yürürken gördüğünüz çöpü topladınız…
Temiz bir kent istiyorum. Geçen gün evden biraz erken çıkmışım arabayı bekliyorum. Arabanın bana geliş yoluna doğru yürüdüm. Yol boyunca sağda solda olan çöpleri aldım. Yolda park vardı oradaki çöpleri çöp kutusuna attım. Kimse yoktu etrafımda. İki motokurye yanımdan geçti, sivil giyinmiştim ancak beni fark ettiler. Biraz ilerde yan yana gelip 'Gördün mü belediye başkanı çöp topluyor' diye konuştular. Buradan şu sonuç çıkar. Belediye başkanı demek ki temizlik için uğraşıyor, biz de dikkat edelim. Benim çöp toplamama ihtiyacı yok bu şehrin ancak örnek olacak biri lazım.
SİPARİŞ İLE EKİMİ BAŞLATACAÐIZ
- Ne tür projeleriniz var?
Gıda merkezi dediğimiz Gıda Hap olayı… Rotterdam Belediyesi ile şu anda biz bu konuda iletişim içindeyiz. Rotterdam Belediye Başkanı yakında buraya gelecek. Biz Büyükşehir belediyesi olmadığımızı söyledik, yanlış anlaşılma olmasın diye. Ekim ayında uluslararası bir toplantıya gidip konuşma yapacağım. Hatta bu toplantıya Tunç Başkanımız ile birlikte gideceğiz. Gıda stratejisi dediğimiz şey o kadar enteresan ki… Orhan Sarıbal geçen gün bir sunum yaptı. Orada Sayın Sarıbal dedi ki 'Üreticiler tüketiciler ile doğrudan iletişime geçmeli ve onlara etki etmeli' dedi. Biz o çalışmayı burada yapacağız. Menemen, Kemalpaşa, Ödemiş, Turgutlu, Akhisar gibi yakın çevrede üreticiler ile bağlantı kurup sipariş ile ekim yaptıracağız. Tohumunu vereceğiz, ürününü alma garantisi vereceğiz. Kentin gıdasını doğru miktarda doğru şekilde yönetilmesinden bahsediyoruz. Bugün çiftçiler neyden mustarip? Ürünlerini kaça satacaklarını bilmiyorlar. Biz işin başında nasıl, ne kadar ekeceğini söyleyeceğiz ve alım garantisi vereceğiz. Vatandaş katılım birimi diye bir birim kurduk. Kimsenin farkında olmadığı bir çalışma yürütüyoruz. Bir alan ile ilgili çalışma yapacağımız zaman oraya konteyner ofisi kuruyoruz, orada bilgilendirme veriliyor, tasarımın nasıl yapılacağı yönünde bir maket konuluyor. Alanın nasıl düzenleneceği ile ilgili insanlara fikir soruluyor. Onlar yeterli sayıya gelince bir haritada toparlanıyor. O görüşler kapsamında tasarım kararı alıyoruz. Bu Türkiye'de bir ilk; Dünyada da bizim bildiğimiz örneği yok. Bunları anlatmaya çekiniyorum çünkü anlatınca insanlar 'Bu adam hayal mi kuruyor, ne anlatıyor' diyor.
- Karşıyaka Kolektif Girişimcilik Merkezi nasıl gidiyor? Başvuru alıyor musunuz?
35 girişim var. Başvuruları alıyoruz. Dört iş insanından oluşan bir ekip, gelen projeleri değerlendiriyor. Ticarileştirilebilecek bir projeyi, fiziki mekanı ve internet hizmetimizi sunuyoruz. Teknoloji odaklı projeler daha çok geliyor. Üniversite, sanayi ve STK üçlüsünü burada buluşturuyoruz.13 ay oldu açılalı. Burada gönüllü mentorluk hizmeti de veriliyor. Tamamen ücretsiz bir hizmet sunuyoruz. Bizim bu hizmetimizi tamamlayan bir de TEKMER kısmı var. Karşıyaka Belediyesi, TEKMER'in ortaklarından biridir. Karşıyaka Kolektif Girişimcilik Merkezi'nde fikirlerini geliştirenler, daha ileri seviyeye geldiklerinde TEKMER'e geçerek projelerini daha da geliştirme imkanı buluyorlar. Oradan da patentli ürünler çıkıyor.
Alzheimer merkezi olacak bir bina inşa ediyoruz. Katlı pazar yerinde bir katımızı tamamen sivil toplum örgütlerine ayırdık. Derneklere birer oda verdik. Burada toplantılar yapıyorlar, eğitimler veriyorlar. Bu birliktelikten ortak projeler çıkıyor. Üretici kooperatifleri ile bağlantısı olacak Gıda Satış Merkezi kuracağız. Haftanın 7 günü burada pazarlar kurulacak. Pazarcıların satış marketleri olacak. Bunların projeleri hazırlandı. Gerekli denetimler sürekli yapılacak. Sonuçta kentin güvenli gıda sorununu bu yolla önemli ölçüde çözmüş olacağız.
KARŞIYAKA İLE KARŞIYAKA ARASINDA REKABET DOÐRU GELMİYOR
- Karşıyaka için basketbol kenti de diyebiliriz. Projeler genelde hep gençlere yönelikti... Karşıyaka Belediyesi de spor kulübü gibi rekabetçi bir kent olmak isteyecek mi?
Mete Babaoğlu'nu bilirsiniz. Kendisi altyapıdan oyuncular yetiştiriyor. Biz bu oyuncuları Karşıyaka Spor Kulübüne verecek kadar iyi bir hale getirmeyi amaçlıyoruz. Amacımız oyuncu yetiştirmek ve altyapı kuvvetlendirmek.
- İstanbul Büyükşehir Belediyesi Futbol Kulübü gibi bir kulüp kurabilir mi?
Kuramaz. Çünkü Karşıyaka Spor Kulübü var. Süper Lig'de onayacak kadar iyi oyuncularımız olsa bu oyuncuları Karşıyaka'ya veririz. Ortada başarılı bir kulüp varken onları desteklemek lazım. Bir rekabet yapacaksak bu Karşıyaka ile Göztepe arasında olsun. Karşıyaka ile Karşıyaka arasında rekabet doğru gelmiyor. Biz altyapıdan sporcular yetiştirmek konusunda mutluyuz. Bu sene U18 takımı Türkiye şampiyonu oldu. Sadece alttan gelen oyuncular ile oynayacak. Bizim için önemli olan oyuncu yetiştirmek. Biz pilot takım modeli geliştirdik ancak oradaki oyuncuların bir menajere bağlı olduğunu ve istediği zaman satabileceğini öğrendiğimizde kapattık. Bizim amacımız rekabetçi bir kulüp yaratmak değil, oyuncu yetiştirerek bunları ücretsiz bir şekilde kulübe kazandırmak. Bu yönde çalışmalarımız sürüyor.
YOKLUKTAN GELENİN MÜCADELESİ FARKLIDIR
- Sporla özdeşleşmiş bir kentin belediye başkanı olmak sizi nasıl hissettiriyor?
Çok güzel bir şey. Bu sene atletizmde, güreşte ve birkaç branşta daha takımlar kurmayı düşünüyorum. Bunlarla da biraz daha sporun ihmal edilmiş dallarında Karşıyaka olarak boy göstermek istiyoruz. Bisiklet takımımız var mesela. BMX takımı kurmayı düşünüyoruz... Uluslararası yarışmalara genç oyuncularımızı göndermeyi düşünüyoruz. Karşıyaka'nın çok özel potansiyelleri var. Bunların hepsi üstünde çalışabilecek durumlar. İhmal edilmiş ailelerin çocukları birileri tutsa dese ki biz size destek olacağız... Zaten o çocuklar biri bize destek çıksın diye bekliyor. Biraz yokluktan gelenlerin mücadelesi farklıdır. Ben de öyle bolluktan gelmiyorum. Beni ben yapan onlar oldu. Bu şekilde sahip çıkılmayı bekleyen çok genç var. Biz ne zaman bunlara sahip çıkmaya başlarsak buradan çok müthiş hikayeler çıkacak. Bir dönem daha başkanlık yapmak istememin en büyük nedeni bu. Bu tür hikayeleri çıkarmak. Bir iklim konusu iki ihmal edilmiş insanlardan güzel hikayeler çıkarmak. Bazen bazı insanlar sadece biraz dostluk, saygı ve sevgi görmek için gözlerinizin içine bakıyorlar.
- Pazarda küçükken yaptığınız mücadele başkanlıkta önünüze geldi mi?
Mücadeleci birisine dönüşüyorsunuz. Kolay vazgeçemiyorsunuz bir de halden anlıyorsunuz.