İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Egedesonsöz’ün sorularını yanıtladı.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Egedesonsöz ziyaretinde ülke ve kent gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Gazeteciler Fatih Yapar, Mehmet Karabel, Ender Aldanmaz, Muhittin Akbel ve Oktay Güçtekin'in sorularını yanıtlayan Cemil Tugay, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile olan ilişkisi, erken seçim tartışmaları, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda konumlanışı, kent gündemini meşgul eden Basmane Çukuru'ndaki hisse devrine karşılık belediye hizmet binasının yapılması ile ilgili sürece ilişkin konularla ilgili değerlendirmeler yaptı.
Başkan Tugay, Basmane Çukuru'ndaki belediye hissesinin TMSF'ye devri sürecinin başlatılmasının ardından araziye '5'li Çete' olarak kamuoyunda bilinen yapıların talip olduğu yönündeki bilgilerin doğruyu yansıtmadığını belirtti. 5'li yapı içerisinde yer alan Cengiz İnşaat ve Limak Holding'in arazi ile ilgili bir talebinin olmadığını bildiğini söyleyen Tugay, 'Burayı kimin alacağı, hangi şirketin orada ne yatırım yapacağı ile ilgili belirleyici olmayacağım. Şu aldı, bu aldı diye kimse beni sorumlu tutmasın. İlgilenenlere baktığımızda kamuoyunun çok tepki göstereceği firmalar değil. Kulağıma çalınanlar var. Onlarla bir iletişim var. Cengiz İnşaat'ın falan ilgisi hiç yok. İzmir'den ilgilenenler var. 2'li, 3'lü konsorsiyumlar duyuyorum. MNG'yi duydum. Onun dışında kimseyi duymadım. Bunlardan bir şey çıkarsa problem olmaz' ifadelerini kullandı.
GENEL BAŞKANLA ARAMIZ KÖTÜ OLMAZ
Genel Başkan Özel'in 'Türkiye'nin en iyisi olma' görüşü sizi nasıl motive etti?
Biraz mahcup etti. Genel başkanının olumlu duygularını hissetmek güzel bir şey. Kendisini değerli hissediyor insan. Mardin'de bir düğündeydik beraber, geçtiğimiz günlerde. Oradayken de hissettim, ne olursa olsun bizim birbirimize saygımız, sevgimiz özel.
Geçen dönem bizim açılışlarımıza en çok çağırdığım insanlardan birisiydi. Söyleşilere, ziyarete geldi. Siyasi olarak dayanışmamız oldu. Genel başkanla aramız kötü olmaz.
SİYASİ DEÐİL İDARİ YAKINLAŞMA
Ekrem İmamoğlu'nun cumhurbaşkanlığı adaylığı için destek açıklaması yaptınız. Cemil Tugay, Ekrem Bey yakınlaşması yönünde değerlendirmeler var. Özgür Bey'in ayrı, Ekrem Bey'in ayrı konumlanışı kamuoyunda tartışılıyor.
Özgür Özel, ben aday olmayacağım dedi. İki adayımız var. İkisinden birini yapacağız dedi. Onlardan birisi Ekrem başkan, benim de tercihim Ekrem Başkan'dan yana. Özgür Bey yarışa girmeyeceğini söyledi ve Ekrem Bey ile Özgür Bey'in arasında bir yarış yok. Özgür Bey'in sözü samimi; parti kazansın, ben aday olmayacağım diyor. Başka türlü bir tutum yok. Ekrem Başkanı cumhurbaşkanı adayı olarak görmek Özgür Bey'e karşı olmak anlamına gelmiyor.
İzmir-İstanbul yakınlaşmasını nasıl yorumlamak gerekir? İBB Genel sekreter yardımcısı İzmir'e geldi.
Bence olumlu yorumlamak lazım. 5 yıl başarılı bir dönem geçirdi Ekrem İmamoğlu. Önemli bir deneyimi var. Belediyecilikte çok başarılı ve kadrosu çok iyi. Bize de yardımcı olursa bu işten karlı çıkarız. Siyasi bir yakınlaşma değil, idari bir yakınlaşma olarak bakmak lazım. Birikim ve kadro açısından bir işbirliği olarak yorumlamak lazım.
İmamoğlu'nun aldığı ceza var. Ekrem Bey'in istinaftaki durumu ürkütücü değil mi?
Tayyip Erdoğan, bu kararı verirse sonuçları sıkıntıları olur herkes için. Üzeri örtülecek türden bir şey olmaz.
İnfial olur mu peki?
İnfial olmasa da bundan sonra siyaset İmamoğlu çevresinde şekillenir. İmamoğlu'nu bu yasaklı durumdan çıkarılması için uğraşılır. Seçim için de çok iyi bir motivasyon oluşturur. Erdoğan için onarılmaz bir hasar oluşturur. İstanbul'da bir seçim iptal edildi ve bunu vatandaş affedemedi. Toplumun cevabı farklı oldu.
EKONOMİ KONUŞULMALI
İlk 4 maddenin tartışılması konusunda ne düşünüyorsunuz?
Olacak şey değil, akıllara zarar bir şey. Gündemi değiştirmek istiyorlar. Toplumu bir yere sürüklemek derdindeler. Durup dururken adamların ilk 4 maddeyi tartışmaya açmasına da bu çerçeveden bakmak lazım. Yapamazlar, ihtimal bile yok. Ekonomi önümüzdeki senede de kötü olacak diyor ve konuşulması gereken konu bence bu. Vatandaşın dayanma gücü azalıyor. Çok ciddi bir yoksulluk var. İşsizlik de aynı şekilde. İş talebi belediyeye çok fazla. Yoksullaşma artıyor. Bugün kimsenin aldığı maaş yetmiyor. Ev, araba alamıyor, tatil falan unutuldu resmen. Devletin verdiği sosyal yardımlar da çok düşük. O yardımlar insanların sorununu çözmüyor. Ekonominin düze çıkması lazım. Sosyal yardımlarla olacak iş değil. Yatırımların önünün açılması lazım, istihdam artacak ama şu anki para politikası herkesi geri çekiyor.
ERKEN SEÇİM İÇİN MUHTEMELEN 2026 PLANLARI VAR
Sizce erken seçim olur mu?
Bir erken seçim bekliyorum ama tarihi ne olur bilemiyorum. Gördüğüm kadarıyla önümüzdeki yıl hükümetin erken seçim yapma niyeti yok. Çünkü ekonomi kötü. Bir sonraki sene düzelir diyorlar. Muhtemelen 2026 planları var. Genel başkanımız '2025 Kasım'ında sandığı kuralım' dedi. Keşke olsa ama yapmazlar, bu şartlarda kaybederler. Burada seçimi kazanma, kaybetmenin ötesinde ülke ne durumda ona bakmak lazım. Hükümet doğru şeyler düşünüyor, planlıyor ama para politikasının baskısı herkesin elini kolunu bağlıyor. Ben orada hata görüyorum. Kötü yönetiliyor ekonomi… Döviz yükselmesin, para değer kaybetmesin, enflasyonu düşürelim diyorlar ama bunun için alınan önlemler yatırımı, üretimi, istihdamı baskılıyor. Benim bildiğim bu şekilde ekonomi kalkınmaz. Yatırımla, girişimle üretimin, ihracatın önünü açarak ekonomide yol açarsınız. Alınan önlemler öyle değil. Yatırımcıların üzerine baskı var, hiç olmazsa tarımı destekleyin onu da yapmıyorlar.
İki yıl sonraki olası seçimi CHP alır mı?
Bence alır. Tek başına parlamento çoğunluğu sağlayamaz ama cumhurbaşkanlığını alır. Parlamentoda kiminle ittifak olur bilmem ama cumhurbaşkanlığı seçimini alırız.
CHP BİRAZ DAHA MERKEZE ÇEKİLDİ DİYEBİLİRİZ
Türkiye'nin önü açılır mı?
Açılır. Şu anda bizim partide değişim, dönüşümden bahsediyorsak Türkiye'nin önünü açacak siyasi parti nasıl işleri yürütür onunla ilgili süreç yürüyor. Onun bir parçasıyım. Biraz daha kapsayıcı, merkezde, ekonomik kalkınmanın sağlanacağı bir siyaset yürütmemiz lazım. Bunlar liberal yaklaşım çağrıştırıyor, farkındayım. Şu anda Türkiye'yi bir kalkınma politikası ile refaha taşımamız gerekir. Engelleyebileceğiniz şeyler yolsuzluklardır, hukuksuzluklardır. Verginin daha adil toplanmasını sağlarsınız, kararları emekçiden yana kullanırsınız. Ama bunlar için iyi bir ekonominiz olması lazım. Üretim olacak, ihracat olacak. Bunlar olmadıkça ortada olmayan parayı daha adil nasıl bölüştürürüz diye bir şey olmaz. Fakirliği yayarsınız sadece. Zenginliği daha fazla yaymanız gerekir. Ekrem Başkan son kurultayda bunu vurgulayan güzel bir konuşma yaptı. Biz değiştik, artık bu ülkenin kalkınması için çalışacağız, bunu vaat ediyoruz demişti. CHP biraz daha merkeze çekildi diyebiliriz. Seçmenimiz solcu, sosyal demokrat olmamızı bekliyor. Yörüngemiz orası. Ancak önümüzdeki seçimde daha merkezde olması lazım…
MALİ SIKINTI VAR AMA KORKUTUCU BOYUTTA DEÐİL
İzBB'nin bir mali sıkıntısı var mı?
Var ama çok korkulacak boyutta değil. Büyük bir kurum. Rakamlar da büyük. Biraz mali disiplin sağlandığında hızlı bir geri dönüş alıyorsunuz. Şu an onu yaşıyoruz.
İlçelerde İller Bankası payından kesintiler başladı. SGK bu hafta haciz uygulamaya başladı.
İlçelere yardımcı oluruz.
Sizin SGK ile sıkıntınız var mı?
Şirketlerin borçları var. Büyük boyutta değil. Yapılandırma istedik. Yapılandırma için görüşülüyor. Teminat gösterme noktasında görüşümüz var. O noktada ilerliyoruz. Yapılandırma her zaman oluyor ama yapılandırma şartları şu an çok ağır. Bunun düzelmesi gerekiyor. Bir duyumuma göre Kasım-Aralık gibi yapılandırma hamlesi gelecekmiş. Tabi Sayın Erdoğan'ın onaylayıp onaylamaması ile alakalı bir durum var. Olursa bizi rahatlatır. CHP'li belediyeler kadar AK Partili belediyelerde de sıkıntılar var. Kimse rahat değil.
HEDEF ALINAN ŞİRKETLERİN İLGİSİ OLDUÐUNU DUYMADIM
Basmane Çukuru'nda Büyükşehir'in hisse devri ve kamuoyunda '5'li Çete' olarak hedef alınan bazı şirketlerin TMSF'den bu araziye talip olduğu yönünde tartışmalar var. Yine eski belediye başkanlarının bu konuda yorumları da bulunuyor. Bu konuda ne diyorsunuz?
Kamuoyunda tartışılan şirket isimleri doğru değil. Hedef alınan şirketlerin talip olduğunu duymadım. Nereden çıktı bilmiyorum, öyle bir şey yok. MNG Holding'in bir ilgisi olduğunu duydum. Neticede bu kararı TMSF verecek. Geçmiş dönemde oraya bir bina yapılsın, belediye binası da orada olsun deniyordu. Ben o binanın bir bölümü değil de Konak Meydanı'ndaki kendi arsamızda belediye binamızın yapılmasını talep ettim. Şu olmayacak; kalitesiz, uyduruk bir binayı yaptırıp geçeceğiz gibi bir durumu kabul etmeyeceğiz. Hakikaten çok çok iyi bir bina yapılacak. Projesini biz yapıyoruz, şartnamesini tamamen biz hazırlayacağız. Sonrasında her şeyin hesabı yapacağız. Bina ile ilgili her şeyi biz belirleyeceğiz.
Basmane'ye yapılacak bina ile ilgili plan değişikliği, emsal artışı olmadı. Yürüyen iş şu; TMSF uzmanları oradaki bina ile ilgili olası bir projeyi çalışıyor ve bir değerleme yapacaklar. Bizim arkadaşlarımız da Konak'ta yapılacak belediye binası için projeyi çalışıyorlar ve bir değerleme yapacaklar. Onun üzerinden uzlaşma sağlanmaya çalışılacak.
TMSF'ye hisse devri yapıldı ve burada yürütülecek süreç bir bakıma belediyeyi de bağlayacak. Burada sorumluluk size yükleniyor. Oradaki sorumluluk size adledilir mi? Kocaoğlu 'hukuken adledemezsiniz' der ama bu konuşulur. Burada kendinizi nerede görüyorsunuz?
Burayı kimin alacağı, hangi şirketin orada ne yatırım yapacağı ile ilgili belirleyici olmayacağım. Şu aldı, bu aldı diye kimse beni sorumlu tutmasın. Böyle bir ön şartımız yok. Kim alırsa alsın düzgün iş yapsın isteriz. Sıkıntılı bir iş olduğunu düşünmüyorum orada. İlgilenenlere baktığımız zaman çok kamuoyunun tepki göstereceği firmalar değil. Kulağıma çalınanlar var. Onlarla bir iletişim var. Cengiz İnşaat'ın falan ilgisi hiç yok. İzmir'den ilgilenenler var. 2'li, 3'lü konsorsiyumlar duyuyorum. MNG'yi duydum. Onun dışında kimseyi duymadım. Bunlardan bir şey çıkarsa problem olmaz.
Peki Basmane Çukuru konusunda eski başkanlar Kocaoğlu, Özfatura ve Çakmur'un çıkışlarını nasıl yorumladınız?
Aziz Başkan uzun süre belediye başkanlığı yaptı ve olayın bütününe hakim… Özellikle onun yapıcı bakması olumlu bir şey… Ki kendisiyle bu konuyu konuşmadım. Yüksel Çakmur, bildiğimiz Yüksel Çakmur (gülerek) Bence olayı anlamamış ve hep aynı yerde kalmış. Burhan Özfatura da çözüm arayışında bir isim. Yüksel başkanı çok severim biraz dediğim dediktir.
Peki belediye binası ile Basmane Çukuru anlaşması ayrı ayrı anlaşmalar mı olacak?
Hayır, TMSF ile yapacağımız sözleşmede şu yazacak; biz buranın satış hakkını devrediyoruz, karşılığında projesi, şartnamesi belli olan belediye binasının yapılmasını istiyoruz. TMSF burayı ihale ederken o binayı da işin içine ekleyecek. Yani bu araziyi satarken bu binanın yapılmasını da belirtecek. Orayı alan binayı da yapacak. Şartnameye uygun, projeye uygun, bizim kontrolümüzde bir süreç olacak.
SATIŞ DEÐİL TAKAS
Peki anlaşma ayrılamaz mı?
Ayrılmasının bize bir faydası olmaz ki… Önemli olan tek elden işin yürütülmesi. Bizim istediğimiz bir an önce belediye binasının yapılması…
Basmane Çukuru ile ilgili özellikle Kültürpark Platformu'nun itirazları var, bir dava süreci başlama ihtimali olabilir mi? Bu durumun belediye binasının inşaatına bir olumsuz etkisi olur mu?
Dava açılacak bir konu var. Şu ana kadarki davalar plan revizyonuna karşıydı ve ona dava açtılar. Onun dışında bir dava durumu yok. Normal bir satış, değerinde bir satış. Bizimki hatta bir satış bile değil takas gibi düşünün.
CENGİZ İNŞAAT İFTİRASINI ATANLARIN VEBALİ ONLARI DOÐRUDAN CEHENNEME GÖTÜRÜR
Peki İzale-i şu davası açarak TMSF burasını alabilir mi?
Alır da Büyükşehir'i ezerek bir şey yapamazlar. Bozarız bunu. Bize rağmen birileri bir şey yaparsa biz bunu bozarız. Belediye ile o anlamda kimseyle başa çıkamaz. Belediye bozar, engeller, karışır. Belediye istediği zaman her şeye engel olur. Karşıyaka'da da bunu yaptım. Bakın Cengiz İnşaat çalışmasını başlatamadı. Bakanlığa gittiler. Ruhsat vermedik, baya süründüler. Sadece o alanın içinde arazimiz vardı. Onun satışını yaptık. Bir tek oradan geldiler üstümüze. Onun dışında 8 milyon TL ceza kestik, ruhsatlarına engel olduk. İnşaat yapamadılar. Onay vermedik. Katla ilgili karar aldık ve onu gerekçe gösterdik. Orada okul arazisi vardı, onu belediyeye yaptırdık. Buna rağmen vermedik. Cengiz İnşaat iftirasını atanların vebali onları doğrudan cehenneme götürür. O kadar büyük yalan ki… Hakkımı da helal etmiyorum. Eren Erdem de partiden gönderildi bu yüzden. Bir daha da partiye giremez. Zemin arayacak ama biz varken zor girer. Kurultay hesabı yapıyorsunuz ama niye iftira atıyorsunuz.
BASAMAKLI BİR BİNA OLACAK
Peki nasıl bir belediye binası projesi göreceğiz?
Projelendirme çalışması bittiği zaman bunu kamuoyu ile paylaşacağım. İnsanları dinleyeceğiz, tepkilerini alacağız, rahatsız edici bir şey varsa yeniden ele alacağız. Koruma Kurulu ile kitle üzerinden bir süreç yürütüldü. Burada nasıl bina olur, kitle olur diye bakıldı ve onay alındı. Onun üzerine bir proje çalışması yapılıyor. 6+1 katlı olacak. İskeleden baktığınızı düşünün; meydana doğru biraz daha alçak, arkaya doğru basamaklı bir bina çıkacak. 26 bin metrekarede bir inşaat olacak.
2,5 yıl içerisinde belediye binasını yapmak istiyoruz. Odamın yeri dahi belli. En üst katta, denize bakan bölgede (gülerek)
Şunu net söyleyeyim; ikinci dönem için bir hesabım yok. 5 senede, bu konuda samimiyim, üzerime düşenleri sağlıklı bir şekilde yaparsam sonraki 5 sene için bir düşüncem yok.