Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ, Egedesonsöz’e açıklamalarda bulundu.

İş dünyasında başarılı bir geçmişe sahip olan Cumhuriyet Halk Partili Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ, akademisyen kimliği ile de iki ayrı üniversitede isim yapmış durumda.

Bornova Belediye Başkanlığı'nda üçüncü yılı geride bırakan Mustafa İduğ, Egedesonsöz'den Fatih Yapar, Mehmet Karabel, Muhittin Akbel ve Ender Aldanmaz'a, projeleriyle ilgili açıklamalarda bulundu.

Çeşitli konularda fikirlerini de paylaşan Başkan İduğ, pek çok belediye borç içinde yüzerken Bornova Belediyesi'nin borçsuz bir belediye olduğunu, üstelik değeri 500 milyon lirayı bulan gayrimenkuller aldığını, araç kiralama yerine satın almayı tercih ettiğini söyledi. Kasada 200 milyon lira olduğunu hatırlatan Başkan İduğ, birinci dönemin sonunda tüm projeleri tamamlamış olacağını dile getirdi.

İduğ'un vurguladığı en önemli konu ise projelerini CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na sunması ve onayını alması...

Başkan Mustafa İduğ, girişimci yönü ve hesap kitap konusundaki yeteneği sayesinde Bornova Belediyesi'ni nerelere getirdiğini anlattı Egedesonsöz ekibine…

Buyrun, sohbetimize…

YAPTIÐI YATIRIMLARI TEK TEK ANLATTI

- Sevgili başkan, üç yılı geride bıraktınız. Bu süreçte neler yaptınız, özetler misiniz lütfen?

- Asfalt Üretim Tesisi kurduk ve Şubat ayından bu yana 10 bin ton asfalt ürettik. Bu tesisin ana amacı şu: Bornova'nın 100 bin ton asfalta ihtiyacı var, bu yıl için. Altyapının gitmediği yere asfalt atmak, kaynak israfı olur. Gediz Elektrik, İzmirgaz ve Superonline gibi iletişim firmalarının altyapı planlarına hakim olmamız gerekir ki, ben asfaltlama planlaması yapabileyim. Bu koordinasyonu İzmirgaz ve Gediz Elektrik ile sağladık. Onlarla protokol imzaladık. Gediz Elektrik ve İzmirgaz'ın Bornova'daki kazdığı yerleri artık Bornova Belediyesi kapatacak. Metrekare fiyatını belirledik, protokol yaptık. Otobüsün geçtiği her yer Büyükşehir'e ait. Ara sokaklar da bize ait. İZBETON'un da aynı şekilde istasyonumuzun bu üç ay içerisinde, biz de asfalt hamlesi yapıyoruz, açıklaması var. Eylül – Ekim aylarına kadar sorumluluk alanlarında asfaltlama çalışması yapacaklarını öğrendim. Kurumlar arası işbirliği, koordinasyonuyla bu yıl içinde Bornova'daki yollarda asfalt sorununu çözmüş olacağız. Bu işte tek bir şanssızlık yaşıyoruz... Tesisi kurduğumuzda, petrolün en altındaki hammadde olan bitümü 2 bin liraya alıyorduk, bir tonunu… Mazottaki fahiş artıştan sonra bu rakam 10 bin 600 liraya çıktı, yani beş katı. Mazottaki artışın daha fazlası bitümde oldu. Bitüm maliyeti için ayırdığım 20 milyon liraydı, ancak bugün itibariyle 100 milyon liraya çıktı. 80 milyon lira açık veriyorum. 2021 yılından 2022 yılına bir para devretmiştim. Bu açığı kapatmaya yetecek kadar birikimimizin olduğunu söylemek istiyorum. Kasamdaki para, bu yılki yatırımları yapacak düzeyde. Yaptığım sunumdaki tüm projelerin bedelinin ödenmiş olduğunu belirteyim. Borçsuz bir belediyeyiz. 200 milyon liraya yakın paramız var kasamızda. Bu para tamamen yatırımlarda kullanılacak. Belki küçük bir borçlanmayla 2023'e geçeriz. Bu arada yılda 10 milyon lira kadar da faiz gelirimiz var.

4. YILINDA YATIRIM YAPAN BELEDİYE BAŞKANI OLMAYACAÐIMI SÖYLEMİŞTİM

- Bu işleri yaparken herhangi bir yer sattınız mı? Borçsuz belediye olmaz denir ama sizin borcunuz yok...

Herhangi bir yer satmadık, satmam da. Tam tersine, yer satın aldım. Bunların da paraları ödenmiştir. Eskileri unutmalıyız. Ben göreve gelir gelmez, kiralamadan vazgeçtik, araç satın aldık. Kiralama yanlış dedik. İyi ki araç satın alımı yapmışız. O zaman 50 milyon liraya aldığım araçların fiyatları bugün 150 milyon liraya çıktı, yani üç katına. Karar vermek için veriye ihtiyacımız var. Bizdeki veri, kira fiyatıyla satın alma maliyetinin 12-14 ay içinde amorti etmesi üzerineydi. Bunu meclisten geçirdik ve ne kadar doğru bir iş yaptığımızı görüyoruz. Bugün pek çok belediyenin, kira maliyetleri yüzünden yatırım yapamadığını görüyoruz. Ben kasada para biriktirme heveslisi biri değilim. Benim mantalitem, tasarruflardan elde ettiğim parayla hizmet etmeyi öngörüyor. Bu yöntem, üç yılda tuttu; şaşmadı, bundan sonra da şaşmaz. 4. yılında yatırım yapan bir belediye başkanı olmayacağımı söylemiştim. Asfalt üretim tesisleri, yüzme havuzları, kreşler, taziye evleri, parklar, hepsi vatandaşın hizmetine sunulmuş yatırımlardır. 4. yılda bunları yapmış olsaydım, seçmen ne derdi? Seçim yatırımı yapıyor, derdi. Ben seçim için çalışmıyorum. Ben Bornova'nın ihtiyaçlarını bir an önce yapmaya çalışan bir belediye başkanıyım. Ekibim de buna inandı. İş dünyasından gelen biri olarak; tasarruf, rekabetçi ve stok yönetimini bilen bir başkanım. Stok yönetimini ne demek? Bir yıllık ihtiyacı, bir defada almak doğru değil. Üç ayda bir almak, iyi fiyatla almak önemlidir. Ben size parayı bir sene sonra ödeyeceksem, siz bana maksimum fiyat çekersiniz. Fakat üç ay sonra ödeyeceksem, daha makul fiyat söylersiniz.

Bornova Belediyesi'nin 2019 yılındaki tedarikçi sayısıyla bugünkü tedarikçileri arasında sayısal olarak üç kat fark var. Neden? İhalelerimize katılan firmaların sayısı arttı. Bornova Belediyesi'ne mal vermek için yarışıyorlar. Çünkü parasını zamanında eksiksiz alıyor. Kes faturayı, üç gün sonra paranı al. Bornova Belediyesi, borçsuz bir belediye olmakla birlikte, borcunu hemen ödeyen bir belediye olarak da öne çıkıyor. Bu da rekabeti ve tasarrufu beraberinde getiriyor. İşin özü, insan kaynağı tasarrufu çok önemlidir. Bugün çalışanlarına en yüksek ücreti veren belediye, Bornova Belediyesi'dir. Ne yaptı? Emekli olması gereken arkadaşların emekli olmalarını sağladı. Tazminatlarını ödedi. 2019'da göreve geldiğimde Bornova Belediyesi'nde grev vardı. Ben iş barışını sağlayan başkan oldum. İşçimle barış içinde olduktan sonra Bornova halkına hizmet edebileceğimizi çok iyi biliyordum. Bugün itibariyle benim personelim, bürokratlarım, var güçleriyle Bornova'ya hizmet için çalışıyor.

8 KATLI BİNA ALDIM, 6 MİLYON 500 BİN LİRAYA.. BUGÜN 25-30 MİLYON LİRA

- Diğer yatırımlarınız hakkında da bilgi verir misiniz?

Kız öğrenci yurdumuz var. Bu da satın aldığımız bir gayrimenkul. Cumhuriyet Meydanı'nda 8 katlı bir bina. 6 milyon 400 bin liraya aldık. Bunu bugün 25-30 milyon liraya alamazsınız. Şimdi yan tarafını da kiraya veriyoruz bankaya, ihaleyle... Kız öğrenci yurdunun arkasında eski bir yapı vardı, 1550 yılında yapılmış. Sayın Valimizin desteğiyle orayı da satın aldık. Tapusunu Valimize takdim ettik. Oranın tadilatını Valilik yapacak. Orada ne yapılacağına birlikte karar vereceğiz. Güzel bir eğitim noktası olacak.

Çamdibi'nde Yarı Olimpik Yüzme Havuzu yaptık. Çamdibi, sporcu merkezidir. Ben Çamdibi'nde büyüdüm. Bornova'nın arka sokakları diye bir ifadeyi kabul etmiyorum ancak Çamdibi'ne bu hizmetler çoktan gitmeliydi. Bornova Hizmet Binası yapılması ile gündeme gelen 16 bin metrekarelik eski stadımız var. Bir Allah'ın kulu gelip de abi bu binayı yap, demedi. Biz burayı depremde toplanma merkezi olarak kullandık. 20 senedir halı sahanın tabanı değişmemişti. Burası için hazırlanmış hizmet binası projesini iptal ettim. Bugünkü koşullarda yapılması imkansızdı çünkü. Ben ne yaptım? Yanımızda Telekom binası vardı, kiraladık, hizmet binası yaptık. Yine yan tarafımızda İş Bankası binası vardı, orayı satın aldık. Ben belediyenin kaynaklarını, kendime makam odası yapmak için kullanmam. Bugünkü ofis, bana yeter de artar bile. Atatürk Sivil Toplum Kuruluşları Yerleşkesi'ni açtık. 335 STK burada hizmet veriyor. Burası çok etkin kullanılan bir yer değildi, toplantı salonları, ofislerle etkin hale getirdik. Derneklerin artık yer kiralayıp masraf yapmalarına gerek yok, bu adres, tesis yetiyor. 6 büyük salonumuz var.

BEŞİBİRYERDE PAZAR YERİ'NDE HAFTANIN BEŞ GÜNÜ PAZAR KURULUYOR

- Özkanlar Beşibiryerde Pazaryeri'nin adı neden Beşibiryerde? Beşibiryerde altın gibi çok değerli bir yerde olduğu için mi?

Adaylığım sürecinde pazaryerini ne yapacaksın, diye soruyorlardı... Özkanlar Beşibiryerde Pazaryeri'ni düzenledik. Neden Beşibiryerde? Haftanın beş günü Pazar kuruluyor da ondan… Haftada bir gün pazar kurulsa, maliyetini kurtarmaz. Sosyete pazarı var, 2. el pazarı var, meyve sebze pazarı var, antika pazarı var, klasik araçlar pazarı var. Naldöken'de bir pazaryeri yaptık, 9 Eylül'de açıyoruz. Kapalı pazaryerinde bir de düğün salonu olacak. Çimento fabrikasından yeri satın aldık. Bir benzin istasyonu oluşturduk. Mülkü bize ait. Yıllık 500 bin lira yıllık kira alıyoruz buradan. Kira, TEFE-TÜFE oranında artacak. 10 yıllığına kiraladık. Yap-İşlet-Devret modelini uyguladık. Sözleşme bittiğinde orası tamamen belediyeye geçecek. Asfalt üretim tesisini yaptık, ardından asfalt işlerinde kullanılmak üzere toplam 5 milyon 750 bin liraya 28 yeni araç satın aldık. Dijital sınıf açtık. 2019 Ekim'den itibaren toplam 42 bin öğrencimiz kullandı. Bir şifre veriyoruz, o şifreyle sisteme giriş yapan öğrenci, 3 bin 700 saat ders alabiliyor. İlkokul 1'den, üniversite sınavına kadar… Yabancı dil de var. Devletin EBA'sı çöktü pandemide, bizimki eğitime devam etti. Eve dershane gönderiyoruz. Bu projeyle ödüller aldık.

ALTINBİLEZİK İSTİHDAM MERKEZİ SAYESİNDE 3 BİN 500 İNSANIMIZI İŞE YERLEŞTİRDİK

Altın Bilezik İstihdam Merkezi projemiz de çok kıymetli. Firmalarla yazılım geliştirdik ve onların ara eleman ihtiyacını buradan karşılamaya çalışıyoruz. Firma, bizim portala ihtiyacı olan eleman sayısını ve alanını yazıyor, kriterlerini ortaya koyuyor ve eşleştirme yaparak uygun olanları işe yerleştiriyoruz. Bugüne dek 3 bin 500 insanımızı işe yerleştirdik, Altın Bilezik sayesinde... Pastacılık kursundaki 60 öğrenciden 56'sını işe yerleştirdik. Üç öğrenci ortaklık kurup kendi işyerlerini açtılar. Eczacı Odası ile işbirliği yaparak eczanelere eleman yetiştirdik.

Yusuf Tırpancı sahasını modernize ettik. Amatörlere, amatörlerin seyircilerine, profesyonel bir tesis armağan ettik. Atıl halde bırakılmış bir yerimiz vardı, Kongre merkezi ile ilgili süreç tamamlandı, ihalesine çıktık. Ahmed Adnan Saygun gibi güzel bir yer olacak. Fitness salonlarımızı açtık. Üç yıl içerisinde aldığımız araçlar ve gayrimenkul yatırımlarımızın değerinin toplamda bugün itibariyle 400 ila 500 milyon lira arasında olduğunu düşünüyorum.

KIZILAY KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ'NDE YÜZDE 90'IN ÜZERİNDE UZLAŞMA SAÐLANDI

- Kentsel dönüşüm projeleriniz ne durumda? Kızılay Mahallesi, öncelikli mahalle, öyle değil mi?

Kızılay Kentsel Dönüşüm Projemize çok önem veriyorum. Yüzde 90'ın üzerinde uzlaşmanın olduğu bir yer. 24 kişi itirazda bulundu. Abdül (Batur) Ağabey'in Gültepe projesine 2 bin kişi itiraz etti. 1940 yılından bu yana Kızılay Mahallesi'nde herhangi bir planlama yapılmamış. Burası Bornova'nın en eski yeridir. Depremde en çabuk yıkılacak riskli binaların olduğu bir bölgesinden bahsediyoruz. Tek katlı, çürük yapılar... Altı kat imar veriyoruz. İnsanlar çok mutlu. Orada yolu genişleteceğim, sosyal donatı alanları açacağım, sağlık ocağı açacağım. Altı katlı binaların yapılacağı Kızılay Mahallesi'nde rant oluşacak. Bu rant da vatandaşın cebine girecek. Bunu yargıya taşıyanlar, iki katlı yeri beş kata çevirip, imar affına gitmiş, bu nedenle binasını yıkmaya yanaşmayanlar. Kooperatif modeliyle yapılacak bir proje değil bu iş. Kooperatifleşmeye gerek yok, bireysel olarak yapılabilir. Kızılay Kentsel Dönüşüm Projesi çerçevesinde bu mahallemize 12 ila 15 metre arasında geniş yol yapacağım. Terkler ile iyi seviyede parklar, yollar için yer kalacak.

BORNOVA BELEDİYESİ'NE BIRAKACAÐIM EN BÜYÜK MİRAS, ÇALIŞKAN GENÇ BÜROKRATLAR OLACAK

- Mali disiplini bu kadar güzel sağlamanızın, finans yönetimini başarıyla gerçekleştirmenizin altında ne yatıyor?

Mali disiplin olmazsa, bütçeyi doğru kullanmazsanız, bu hizmetleri yapmanız, yatırımları yapmanız mümkün değil. Ben sadece buradaki personelin maaşını dağıtmakla görevli bir belediye başkanı değilim. Ben buranın kaynaklarını, iş dünyasında elde ettiğimiz deneyimleri birleştirerek, Bornova halkına hizmet ederek başkanlık yapıyorum. İş dünyasında kazandığım deneyimlerden yola çıkarak, aynı titizlikle ve başarıyla belediyeyi de yönettiğimi düşünüyorum. Yaptığımız tüm yatırım ve hizmetleri, bizim kadar hızlı yapan başka bir belediye yok. Geçmiş dönemden borcu olan belediyelerin böyle bizim gibi atak yapması mümkün değil. Ben geçmiş dönemden belediyeyi çok büyük bir borçla devralmadım ama borçluydu. Kredi borcu vardı, ödedim, kapattık. Yapılan işlerin paraları ödendi ve şimdi kasamızda para var. Bu, finansal yönetimin başarısıdır. Belediyelerin finansal danışmanlığa, finansal yönetime, mali disipline ihtiyacı var. Bunu yapabilmek için iyi bir ekip, iyi bir kadro gerekiyor. O da bizde var. Bornova Belediyesi büyük organizasyondur. Bu organizasyonu ancak büyük yöneticilerle gerçekleştirebilirsiniz. Ben ve ekibim, bu işleri iç ve dış iş dünyasında çalışanlarla birlikte çalışıyoruz. Onları buraya kanalize ettik. Böylece aldığımız kararları anında uygulamaya geçiriyoruz. Benim bir şansım da çalışma arkadaşlarım. Bayramdan sonra alttan 35 arkadaşımız, üst kademelerde görev yapmaya başlayacak. Genç bürokratları yukarıya taşıyorum. Benim Bornova Belediyesi'ne bırakacağım en büyük miras, araçlar, gayrimenkullerden öte; sağlam, çalışkan, işini bilen bürokratlar olacaktır. Bornova'nın geleceğinde bu arkadaşlar büyük hizmetler edecekler. Ben Mustafa İduğ olarak; 40 yıl Mustafa İduğ için çalıştım, üç senedir de devletime çalışıyorum.

BORNOVA'DA SEÇİMİ MUSTAFA İDUÐ DEÐİL, CUMHURİYET HALK PARTİSİ KAZANDI

- Bir dönem daha belediye başkanlığı yapmak istiyor musunuz?

Bir dönem, ikinci dönem falan bunları konuşmak için uygun zamanda değiliz. Genel başkanım beni aday gösterdi, vatandaşlar da oylarıyla beni seçti. Seçimi Cumhuriyet Halk Partisi kazanmıştır, Mustafa İduğ kazanmadı. Beş yıllık süreci maksimum performansla hizmet ederek tamamlamak zorundayım. Devam etmek, benim kararımla olacak bir şey değil, genel başkanımızın o görevi vermesi lazım. Karar genel merkezindir, genel başkanındır, PM'nin, MYK'nındır. Onların takdir etmesi lazım. Benim önceliğim, Türkiye'de parlamenter sistemin gelmesi, demokrasinin, ekonominin iyileştirilmesidir. Bunlar olmadıktan sonra belediye başkanlığının çok büyük bir esprisi yok. Talep etmenin, ben bir dönem daha istiyorum, demenin doğru olmadığını düşünüyorum. Projelere başlamışsınızdır, bitirememişsinizdir, bir dönem daha istersiniz. Fakat benim ikinci döneme bırakacağım bir proje görmüyorum, hepsini tamamlıyorum. Kongre merkezini Büyükşehir ile yapacağız. Orada bir tıkanma olmazsa, o da dönem sonunda tamamlanmış olur.

ESNAFIN TABURESİNDE OTURMADAN BELEDİYE BAŞKANLIÐI YAPMAK KOLAY DEÐİL

- Başarılı bir belediye başkanı olarak, kendinizde gördüğünüz avantajlar nelerdir?

İzmir Otomotiv Derneği başkanlığı yaptım. Bornova Belediyesi'nde meclis üyeliği dönemim var. Sporda başkanlık yaptım, encümen üyeliği yaptım. Kamil Okyay Sındır başkanımızla çok uyumlu bir çalışma dönemim var. Olgun başkanımız meclis üyesiydi. Bu nedenle, Bornova'da yapılanları, yapılması gerekenleri, o dönemlerden biliyorum. Göreve geldiğimde üstüne konması gerekenler vardı, onu yaptık. Belediyenin bürokrat yapısını tanıyorum. Tüm bunlar ivme kazandırdı. Dediğim gibi çok iyi bir ekiple çalışıyorum. Finansal okur yazarlık çok önemli. Burası bir holding gibi. Holdingi yönetmek için parayı bilmeniz lazım. İnsanları doğru çalıştırmanız lazım. Bornova'da 500 bin insan yaşıyor. Esnafın sandalyesinde, taburesinde oturmadıktan sonra belediye başkanlığı yapmak çok kolay değil. Oradan gelmek lazım. Aziz Kocaoğlu başkanımız da bu yollardan geçmiştir. Onun mali disiplinini her zaman takdir ettim. Doğru işler yaptı, parayı bilen insan. Bu donanımların faydalarını da gördü. Ben İzmir Ticaret Odası'ndan, EBSO'dan, Ticaret Borsası'ndan, Esnaf Birliği'nden besleniyorum. Onların tüm toplantılarına katıldım. Ekonomi Üniversitesi'nde, Yaşar Üniversitesi'nde görevlerim var. Gelişmeleri yakından takip ediyorum. Burada aldığımız kararlarda, bu beslenmelerin büyük faydasını gördüğümü itiraf etmeliyim. Mahmut Özgener, Ender Yorgancılar, Işınsu Kestelli, Zekeriya Mutlu, aslında hepsi birer Bornova Belediye Başkanı. Hepsi, her konuda destek veriyor. Mahmut Özgener'in İzmir Ticaret Odası başkanlığına gelmesiyle birlikte bu saydığım insanlar bir araya geldiler. Geçtiğimiz hafta Sanayi Sitesi'nin mali genel kurulunda divan başkanlığı yaptım.

TUNÇ BAŞKANIMIZ, ŞANSSIZLIKLAR YAŞADI; ARTIK BUNDAN SONRA BAL VERECEKTİR

- Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Çok büyük bir şanssızlık yaşandı İzmir'de. Pandemi, deprem ve ekonomik kırılma... Tunç Soyer başkanımızın gerçekten odaklanması gereken birçok alana odaklanamamasına sebep oldu. Kur şoku berbat bir şeydi. Dolar 6 lirayken borçlanıyorsunuz, 17 lirayken ödüyorsunuz. Aradaki kur farkından kaynaklı acayip sıkıntılar yaşandı. Aziz Kocaoğlu'nun ilk üç yılı nasıl geçti, hatırlayınız. Üç dört yıl tanımakla geçiyor. Tunç Başkan, Seferihisar'da 10 yıl belediye başkanlığı yaptı ancak Büyükşehir çok farklı. Tunç Bey, bugüne dek Büyükşehir ile ilgili tanıma adına ne varsa yaptı, bundan sonra çok büyük işlere imza atacağına inanıyorum. İkinci dönemde belediye başkanlığını mutlaka yapmalı. Birçok belediye gerçekten çok zor günler geçirdi. Bayraklı Belediyesi mesela... Depremde çok çile çekti Serdar Başkan... Bu tür sıkıntıları yaşayan başkanlarımızın ikinci dönemi mutlaka yapması gerektiğini düşünüyorum. Bence o süreç tamamlandı. Bundan sonra Tunç Soyer'in bal yapması süreci başlıyor. Tunç başkanımızın önümüzdeki süreçte daha başarılı olacağına inanıyorum. Nasıl bal üretir Tunç Başkan? Gerçekten çok güzel bal üretecek! Yaptıkları kötü değil ama bir süreç yaşandı. İzmir'de koku sorunundan bahsediliyor... Bu yeni bir şey değil ki. Adam 8 milyon euroluk bir yatırıma giriyor. Bunu yapmak cesaret ister. Tunç Soyer, Brüksel Belediye Başkanı olsaydı, bu kur şokunu yaşayacak mıydı? Büyükşehir hakikaten borçlandı. Nasıl ödenecek bu borç? Doğal olarak açık verecek. Ekonomi de müsaade ederse, çok büyük işlere imza atacak Tunç Başkan…

BIRAKIN DA O KARARI CHP GENEL MERKEZİ VERSİN

- Kendini biraz başarılı bulan ilçe belediye başkanlarının Büyükşehir'i düşünmeye başlaması ile ilgili ne düşünüyorsunuz? Doğru bir yaklaşım mıdır bu?

Siyasetçi kendini bazen çok önemli görüyor, önemli işler yaptığını düşünüyor. Bırakın bunu genel merkez takdir etsin. Başarılı belediye başkanlarının bazıları, Büyükşehir adaylığını düşünebiliyor. Kamuoyunun, genel merkezin takdir etmesi gerekir. Ben, sizin koltuğunuzda gözü olarak çalışan bir belediye başkanı olamam. Böyle çatışmalara gerek yok. Bizim yapmamız gereken, helvayı yapmaktır. Şeker var, un var, helvayı yapalım. Genel seçimleri Millet İttifakı'nın kazanması durumunda, ki kazanacaktır, yerel yönetimlerden genel siyasete kaymalar olacaktır. Neden? Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi uzun süredir iktidar olmadığı için yeni kadroları oluştururken, yerel yönetimlerde başarılı olan isimleri yukarıya taşıyacaktır. Bugün Cumhurbaşkanlığı bittiği gün 10 bin 200 çalışanın da sözleşmesi bitecek aynı gün. Yani bu boşlukların doldurulması için yerel yönetimlerden takviye edilmesi lazım.

ÇALIŞMALARIMIZ KILIÇDAROÐLU'NUN ONAYININ ARDINDAN GERÇEKLEŞTİ

- Madem yerel yönetimlerden devlet yönetimine çok kişi kaydırılacak, siz nerede olmak istiyorsunuz? Bir bakanlık ya da başka bir görev…

Estağrullah, öyle şey olur mu? Genel Başkanımızın takdir ettiği yerde olurum. Gel, şurada görev yap desin, seve seve giderim. Hak etmek lazım. Cumhuriyet Halk Partisi'nin ve İttifaktaki partilerin tecrübeli isimlerinin önüne geçemezsiniz. Onların hakkıdır. Sezar'ın hakkını Sezar'a vermek zorundasınız. Biz onlara ancak destek olabiliriz. Anketler takip ediliyor. Benim burada yaptığım tüm çalışmalar, Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun onayından geçtikten sonra oldu. Gittim, görüşünü aldım. Onun tecrübesinden faydalanmaktır amacım. Ben bir kongre merkezi yapacağım diyorum, git Afyon'dakini gör diyor. Gidip bakıyorum, hakikaten çok güzel. Örnek alıyorum. Asfalt üretim tesisi yapacağım diyorum, git Muratpaşa'yı gör diyor. Yapılmışı gösteriyor bana. Ben bu hafızadan, tecrübeden neden faydalanmayayım? Genel başkan yardımcılarının görüşlerinden de yararlanıyorum. Benden de faydalanmasını isterim. Araç filosunu değiştirmek, kiralamadan vazgeçip satın almaya yönelen belediye başkanları varsa, gelsinler bana buradaki modeli anlatayım. Bu konuda benim genel başkanım çok iyi bir yönlendirici. Devleti çok iyi bilen bir insan.

CHP, KADRO PARTİSİDİR; HİÇBİR ZAMAN TABELA PARTİSİ OLMADI

-Bu kadar başarılı bulduğunuz bir genel başkan var. Peki CHP'yi 11 yıldır neden iktidar yapamadı?

Çok net cevap veriyorum; bu ülkede öncelikle Cumhuriyet Halk Partisi'nin oyu, iktidar için yeterli değil. Yüzde 25-30 barajını aşamayan bir Cumhuriyet Halk Partisi var. İttifakın doğuş sebebi de bu zaten. 6'lı masanın birleşmesiyle bu oran yükseltilecek. CHP, unutmayalım ki, tam bir kadro partisidir. Cumhuriyet kurulduğundan beri var. Pek çok parti, sonunda tabela partisi oluyor. CHP hiçbir zaman o duruma düşmedi. 11 yıl olabilir. Bu vatandaşın takdiridir. Fakat gelinen nokta öyle değil. Cebinizden yüzde 100 para çıktı, satın alma gücümüz azaldı. Mutsuz insan sayısı o kadar çok arttı ki ülkede. Türkiye'nin ekonomik kondisyonu 20 yıldır. 1940.. 1938'de Atatürk vefat ettikten sonra başlayan ekonomik süreç, Adnan Menderes'in asıldığı yıla kadar, yani 1961'e kadar sürdü. 20 yılda kondisyon bitti. 60'la 80 arasındaki sürecin sonunda darbe oldu. 80 ile 2001, yani anayasa kitapçığının atıldığı dönem arasında bir başka ekonomi kondisyonunu yitirdi. AK Parti geldi, 2002'de. Bugün 2022'deyiz ve aradan bir 20 yıl daha geçmiş. Kondisyon bitti. 20 yıllık araların sonunda yaşananlar tesadüf olabilir mi?Peki bu süreç nasıl tamamlanacak? Değişimle tabii ki… İsrail'de 7 parti bir araya gelerek Netanyahu'yu gönderdiler. O 7 parti bir araya nasıl geldi? Genel başkanımız üç K'dan söz eder. Türkiye'nin yeni kadrolara, yeni kurumlara ve yeni kurallara ihtiyacı olduğunu söylüyor. Bunlar oluşmadan, genel başkanımız lider olsa ne olur, partimiz iktidar olsa ne olur. Adam 450 kilometre yürüdü, boşuna mı yürüdü? Adalet için yürüdü.

6'LI MASADAN LİDER ÇIKMASINI DEÐİL, ORADAN ÇIKACAK SİSTEMİ ÖNEMSİYORUZ

- 6'lı masadan ne çıkar? Cumhurbaşkanı çıkar mı? Parlamenter sisteme geçildiğini varsayalım. Türkiye'nin fabrika ayarlarına dönmesi ne kadar sürer?

Biliyorsunuz, 6'lı masadan Meral Akşener hanımefendi, başbakan olacağını söyledi. CHP Genel Başkanı da Cumhurbaşkanı olacaktır. O masanın en deneyimli, oy potansiyeli en yüksek olan ismi, Kemal Kılıçdaroğlu'dur. Biz 6'lı masadan lider çıkmasını önemsemiyoruz, oradan çıkacak sistemi önemsiyoruz. Parlamenter sisteme geçilecek ve bu yapıyı doğru bir şekilde yönetecek sistemden bahsediyoruz. Parlamenter sisteme geçildiğinde güven gelecek. Türkiye fabrika ayarlarına ne zaman döner? Dışarıdan gelecek kaynaklarla doğru orantılı bir şey bu. Türkiye, uzun vadeli, düşük faizli kredi aldığında çok kısa zamanda fabrika ayarlarına döner. Genel başkanım, bu süreyi altı ay olarak açıkladı. Temasları var ki, bunu söyleyebildi.

KOBİ'LERE DESTEK SAÐLANMAZSA, İŞSİZLİK ÇOK FENA PATLAR

- Hayat pahalılığı ne zaman kontrol altına alınır? İşsizliğin önüne nasıl geçilir?

4 bin 250 lira olan asgari ücret, 5 bin 500 liraya yükseldi. Vatandaş, hakikaten alım gücünü yitirmişti. Bunu işveren açısından bakacak olursak, temmuz ve ağustos döneminde bu artışı mutlaka fiyatlara yansıtacaktır. İşletme maliyeti, 100 liradan 135 liraya çıktı. Küçüldükçe küçüldü, dolar bazında işveren… Peki esnaf ne yapacak? Yanında 10 kişi çalışıyorsa, 4'ünün işine son verecek. 10 kişinin işini 6 kişinin yapmasını isteyecek. Asgari ücret artmalıydı ancak işveren tarafına 100 liralık destek verirseniz, bu zamlar kaçınılmaz olur, işten çıkarmalar kaçınılmaz olur. Yoksa işveren bu paraları ödeyemez. KOBİ'lerin borç yükü çok arttı. Piyasada cirolar düşecek. Her 100 kişiden 76'sı, KOBİ'lerde, esnafın yanında çalışıyor. KOBİ'lere destek sağlanmazsa, işsizlik fena patlar. Olası sosyal patlamanın önüne geçmek, esnafın ayakta kalmasını sağlamak lazım. Esnaf 5 bin lira elektrik faturası öderken, bugün 16 bin lira ödüyor. O zaman ne yapıyor, 4 liraya sattığı çayı, 8 liraya satıyor. Sosyal yardım ve iş talepleri çok arttı. Dost Kart uygulamamız var bizim mesela. 3 bin hane yararlanıyordu bundan, şimdi 4 bin oldu. Önümüzdeki süreçte daha da artacağını düşünüyorum.

SANDIK GÜVENLİÐİ SAÐLANDIÐI TAKDİRDE, CHP SEÇİMİ ŞİMDİDEN KAZANMIŞTIR!

- Millet İttifakı bu seçimi kazanamazsa, ne olur, neler olur?

O formül bozulmaz. Seçim şu anda kazanılmıştır zaten, sandık güvenliği sağlandığı takdirde. Cumhuriyet Halk Partisi'nin Doğu Masası çalışması, Balkan Masası, Roman Masası ve üyelere çok önceden eğitimler vermesi, sandık güvenliğini ne kadar önemsediğini gösteriyor. Bunu zaten İstanbul'daki seçimde çok net gördük. Sandık güvenliği sağlandığında Millet İttifakı'nın seçimi kazanamaması gibi bir ihtimal söz konusu bile olamaz. 6 parti bir araya gelmiş, dışarıdan destekleyenler var. Matematik olarak sıkıntı yok.

TÜRKİYE'NİN SURİYELİLERDEN ARINDIRILMASI LAZIM

- Bornova'nın Suriyeliler ile ilgili sorunu ne durumda? Sık sık vatandaşlarımızla Suriyeliler karşı karşıya geliyordu. Bornova'nın 4 mahallesine Suriyelilerin girişi yasaklandı. Neler söylemek istersiniz?

Kapı açık olunca, gelen çok oluyordu. İzmir'de mülteci, yabancı uyruklu insanların en çok istihdam edildiği yer, Bornova'dır. Neden? Çünkü 17 tane sanayi sitesi var Bornova sınırları içinde. Dolayısıyla Bornova bu konuda Suriyeli doluluk oranı çok arttı. Bu sınırlamanın gelmesi çok iyi oldu. Bu insanların ülkelerine dönmesi sağlanır. Türkiye'nin kendi sorunları var. Türkiye'nin Suriyelilerden arındırılması lazım. Birleşmiş Milletler Göç Grubu ile çalışıyoruz. Çamdibi'nde iki tane sınıf açtık, yabancı uyruklu insanların eğitimlerine katkı koymak için. Bana ciddi anlamda yardımcı bulundu BM Göç Grubu… Temizlik maddesinden gıdaya kadar… Biz de insan odaklı bakıyoruz. Ülkelerinden kaçmışlar, bize sığınmışlar. Onlar insan değil mi? Eşitlik ilkesine göre o insanlara yardımcı olmamız lazım ancak kalıcı olmaları Türkiye için iyi olmaz. Eğitim açısından bakıldığında, ülkemizde kalmaları halinde, Türkiye'yi aşağıya çekeceklerini düşünüyorum. Bizim gelişmiş toplumlarla birlikte olmamız lazım. Mültecilerin eğitim düzeyleri düşük olduğu için, sorunlar yaşanıyor. Önce kendi vatandaşım aç, yatacak yeri yokken, dışarıdan gelenlere bu hizmeti verirsen, sorun çıkar tabii ki.