Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, Egedesonsöz’ün sorularını yanıtladı.

AK Parti İzmir Milletvekili Atilla Kaya'nın 'Çok belediye başkanı gördüm, böyle başkan görmedim' diye eleştirdiği Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, 'Atilla Bey, bu lafı neden etti, bilemiyorum. Eğer partilerimiz bizleri aday gösterirse, yerel seçimde yarışırız. Kazanacağımdan eminim. Atilla Bey, gelsin, Karabağlar'ı gezdirelim dedim. Karabağlar'da hiçbir şey yok diyor. Var mı yok mu gösterelim. İktidarın yaptıklarını gezelim, belediyenin yaptıklarını gezelim, o zaman konuşalım' dedi...

Karabağlar Belediyesi'ne Muhittin Selvitopu geldiğinde borçlar dağ gibiydi... O borçları önemli ölçüde bitirdi ve son zamanlarda yatırımlara yöneldi.

O yatırımları hem gösterdi, hem anlattı, Egedesonsöz'den Fatih Yapar, Mehmet Karabel, Muhittin Akbel ve Ender Aldanmaz'a... Uzundere Rekreasyon Alanı'ndaki insan cıvıltılarını duydukça keyiflendi, Çocuk Kültür Bilim Merkezi'nde Ocak ayından bu yana 10 bin çocuğun ağırlanmasından duyduğu mutluluğu anlatırken gözleri parlıyordu.

Kız öğrenci yurdu için 'Beni en mutlu eden eserim' ifadesini kullandı.

Mobilya Akademisi'yle haklı olarak gurur duyuyor. Yıldız Kenter Kültür Merkezi için de her türlü övgüyü hak ediyor Başkan...

Siyaset de konuştuk Muhittin Selvitopu ile... Bir dönem daha belediye başkanlığı yapmak istediğini söylerken, bunu neden talep ettiğini, gerekçeleriyle tek tek anlattı.

Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, 8 yıllık iktidarında yaşadıklarını, yaptıklarını ve yapmak istediklerini Egedesonsöz'e anlattı.

İLLER BANKASI BİZDEN KESİNTİ YAPMIYOR, ÇÜNKÜ BORCUMUZ YOK

- 2022'nin ilk altı ayı geride kaldı... Bu süre Karabağlar Belediyesi için nasıl geçti?

Ekonomi tabii ki bizi etkiliyor ama Karabağlar Belediyesi olarak çok fazla sıkıntı çekmedik. Bunun da sebepleri var tabii ki. Mesela, fazla açılmadık. Gereksiz personel istihdamı olmadı bizde. Bu konuda katı davrandık. 1641 personelle 2014'te başlamıştım, bugün geçici işçilerle birlikte 1550 civarı personelle çalışıyoruz. İstihdam konusunda kontrollü gittiğimiz için bu da doğal olarak bütçeye de yansıdı. Harcamalarımız zaten sıkı kontrol altında. Yapmak istediğimiz projelerin finanslarını ayırıyoruz. Planlamayı ona göre yapıyoruz. Şu anda Karabağlar Belediyesi ödemelerini zamanında yapıyor. Personeline maaşları zamanında ödüyor, piyasa borçlarını zamanı geldiğinde ödüyor. SGK borcumuz yok, onu da sıfırladık. Bir tek vergi borcumuz var. Bir kısmı ödeniyor zaten vergi borçlarının, yapılandırılmış durumda. Belediyeye ait olup devletin kullandığı yerler var... Şu anda bedelleri tespit edildi. Bakanlık onayladığında o borçlar da sıfırlanmış olacak. Dolayısıyla bu bir rahatlık yaratıyor. Haliyle İller Bankası kesintisi olmuyor. Geçtiğimiz Ocak ayında 9 milyon liralık bir kesinti yapılmıştı, şubattan itibaren borç olmadığı için hak edişimizin hepsini alıyoruz. Çok mu iyiyiz? Tabii ki değiliz. Şu ara ağırlıklı asfalt çalışması yapıyoruz. Ekiplerimiz yoğun biçimde çalışıyor. Önümüzdeki iki yılı da sokakta geçireceğiz, sokakları, parkları, yolları düzelteceğiz. Asfalt ekipmanlarının hepsini yeniledik. Aldığımız iş makinelerinin değeri 10 milyon lirayı buluyor.

Bu dönemde ağırlığımızı proje yapımı, araç parkını güçlendirmeye verdik. Yeni iş makinesi siparişlerimiz var, paraları yattı. Yakında araçlarımız gelecek. Bundan sonra bütçe rahatlayınca, gençlik merkezi inşaatımız var, enerjimizi oraya aktaracağız. 90 milyon liraya ihale etmiştik. Bu rakam, ekonomik krizden önceydi. Şimdi 150 milyon lirayı bulur diye tahmin ediyoruz. Karabağlar Belediyesi olarak ihalelerde bir sorun yaşamıyoruz, çünkü düzenli bir ödeme alışkanlığımız ve bütçe kontrolümüz var.

DİSİPLİNLİ BÜTÇE BAŞARIMIZIN SIRRI, BÜTÇEYİ DOÐRU KULLANMAKTA

- Kasada para var mı Sayın Başkan? Sıkı bütçe yönetimi konusundaki başarınız, başka belediye başkanları tarafından örnek alınıyor mu? Sizden bu konuda akıl isteyen, nasıl başardığınızı öğrenmeye çalışanlar oluyor mu?

Kasada para olmaz! Para olsa bile mutlaka o paranın gideceği bir yer vardır. Gelen para gidiyor. Soran olursa, tabii ki anlatırız. Fakat bugüne kadar hiç kimse bu konuda kapımı çalmadı. Bütçeyi doğru kullanmak lazım. Öncelikler sırası yapılmalı ve o sıraya dikkat edilmeli. Geliyorsunuz, stratejik plan yapıyorsunuz; beş yıllık stratejik plan... Yapılacak işler ne varsa, teknik işler, projeler, sosyal, kültürel işler... Bunları nasıl yapacaksınız? Bütçe gelirlerinize göre tabii ki. Daha sonra da performans planı hazırlanır. Biz tüm bunlara çok dikkat ediyoruz. Planlı programlı çalışmaya gayret ediyoruz. Gereksiz harcama yapmıyoruz. İlk dönemimizde ekonomik sıkıntılarımız çoktu, hem dikkatli gittik. Halen dikkatli gidiyoruz, o günlerde kazanılan dikkatli davranış mekanizması bugün de işler halde. Bürokrasi de öyle oldu. Arkadaşlara diyorum ki, hala katılık var, gevşeyin biraz, rahat edin. Rakamı görmeden kesinlikle bir şey almayız. Maliyeti görmek istiyorum. Tabii ki bir kırtasiye alımlarını denetleyecek halimiz yok. Mesela bilgisayar, tablet alınacak birimlerimize. Bunların maliyetlerine bakarım, ondan sonra alınmasına izin veririm. Bir tane bilgisayar için bu kadar titiz olmaya da gerek yok ancak çok sayıda ürün alınacaksa, maliyetini bilmeden almak doğru bir şey olmaz. İhtiyaçlarımızı tek tek almak yerine toplu alım yapma taraftarıyız, bu yönde hareket ediyoruz. Genelde alımlarımız Devlet Malzeme Ofisi kanalıyla oluyor. Aldığımız araç gereçlerin hepsini, bilgisayarları Devlet Malzeme Ofisi aracılığıyla aldık. Devlet Malzeme Ofisi'nin avantajı şu: İhaleye girdiğiniz zaman, ihale iptal olabiliyor, başka sıkıntılar çıkabiliyor, iş gecikiyor. Devlet Malzeme'de böyle bir sorunla karşılaşmıyorsunuz. DMO, istediğiniz ürünleri alıyor, size teslim ediyor. Sayıştay raporlarına bakıyoruz, en temiz rapor, Karabağlar Belediyesi'ne ait. Yapılan incelemelerde bir şey bulunmamış. Raporda hakikaten bir sıkıntı yoktu. Bazı eksikliklerimizi belirtmişler. Bu da normal bir şey.

BİR DÖNEM DAHA BAŞKANLIK YAPMAK İSTİYORUM, ÇÜNKÜ...

- Karabağlar'da bir dönem daha belediye başkanlığı yapmayı istiyor musunuz?

Bir dönem daha görev yapmak istiyorum. Benim özel bir hırsım falan yok. Hizmet olarak bakıyorum bu işe. İyi bir noktaya geldi Karabağlar Belediyesi, toparlandı, istikrarı yakaladı. Bir dönem daha görev yapıp, bu şartları daha da pekiştirmek istiyorum. Önümüzdeki dönem bensiz olmaz mı? Pekala olur!Bu işi benden daha iyi yapan bir arkadaş da gelebilir. Ama benim de kendime göre bir değerlendirmem, tercihim var. Karabağlar'da yapmak istiyorum, başka bir ilçede değil. Buraya adapte olmuşum. Büyükşehir' yakıştıranlar var. Benim büyükşehir için bir düşüncem, böyle bir siyasi hesabım yok. Milletvekilliği gibi genel siyasete dair bir beklentim de yok. Sadece ve sadece Karabağlar'da bir dönem daha görev yapmak isterim. 8 yıldır Karabağlar Belediye başkanlığı yapıyorum, iki yılım daha var. Bu süreyi iyi değerlendirmek istiyorum. Önümüzde bir genel seçim, ardından yerel seçim olacak. 10 yıl az bir süre değil. Ben de katılıyorum, iki dönem çalışmanın yeterli olacağı düşüncesine. Burada Karabağlar için farklı bir durum var. Karabağlar, oturmuş bir belediye değildi. Yeni yeni oturtuyoruz. Daha da güçlenmesini istediğim için bir dönem daha görev bekliyorum. Belediye başkanlığının meslek haline getirilmesi doğru değil. Bir de Karabağlar'da zorluklar var, sıkıntılar var. Karabağlar, sıradan bir ilçe değil. Farklı sorunları olan bir ilçe. Bir de bir çok proje, uzun vadeli.

Mesela kent planlarının revizyonunu yapacağız. Dönüşüm alanları var. Bunların uygulamaya girmesi lazım. Bunların hepsi zaman alan işler. Kararlı olmak, takip etmek lazım. Kararlı olmazsanız, takip etmezseniz, o işler yürümüyor, olmuyor. Mesela Osman Aksüner, Aşık Veysel planları bakanlıktan onay bekliyor. Onaylansa, oralar apayrı bir proje olacak. Esas iş onaydan sonra başlayacak. Ben bunların peşindeyim, o yüzden bir dönem daha istiyorum. Bu projelerin hayata geçmesi için biraz daha çaba sarf etmek istiyorum. Yoksa benim başka bir beklentim falan yok. Siyasette insanların farklı beklentileri var ama ben öyle bakmıyorum. Eğer bir dönem daha çalışmam uygun görülmezse, emekli olurum.

KARABAÐLAR'IN AK PARTİ'YE GEÇME İHTİMALİ HİÇ YOK

- Bayraklı Karşıyaka'dan, Karabağlar Konak'tan siyasi amaçlarla ayrılıp ilçe yapılmıştı. Fakat evdeki hesap çarşıya uymadı, bu iki ilçeyi de üç dönemdir CHP kazanıyor. Önümüzdeki seçimde Karabağlar'ın AK Parti'ye geçme ihtimalini nasıl görüyorsunuz?

Hiç şansları yok. İlk dönemde biraz zorlanmıştık. 2011 genel seçimlerinde CHP, Karabağlar'da ikinci parti olmuştu. 11 bin oy fark yemişiz o zaman.2014 seçimlerinde 11 bin oy farkını kapattık, 12 bin oy fark attık. AK Parti ile aramızdaki fark yüzde 4 civarındaydı. 2019 yerel seçimlerinde yüzde 54 oy aldık. AK Parti'nin oyu yüzde 42,59... Oy farkı 33 bin 045... Şu anda partimizin Karabağlar'daki oyları artıyor. Karabağlar'ın AK Parti'ye geçme ihtimali hiç yok. Ben zaten AK Partili arkadaşlara da söylüyorum, işiniz zor diyorum. Karabağlar artık farklı bir noktaya geldi. Hiçbir şekilde ilçemizde AK Parti'nin şansı yok. Bunun farkındalar. Milletvekili Atilla Kaya, Karabağlar'a saldırıyor (Gülüyor) Gerginliği çıkarma sebeplerinin arasında bunun da etkisi var. En sonunda davet ettim Atilla Bey'i, gelsin, Karabağlar'ı gezdirelim dedim. Karabağlar'da hiçbir şey yok diyor. Var mı yok mu gösterelim. İktidarın yaptıklarını gezelim, belediyenin yaptıklarını gezelim, o zaman konuşalım. Belediyenin yaptıkları eksik, yetersiz diyebilirsin ama yok demek haksızlıktır. O zaman ben de sorarım; ne yaptın, derim. Karabağlar'da 500 bin insan yaşıyor. Vergisini ödüyor mu, ödüyor.

Gültepe konutlarının Karabağlar'da yaşayan insanlara ne faydası var? Belediyenin bütçesi belli, iktidarın bütçesi de belli. Yapılan hizmetleri bir karşılaştıralım, bir oranlayalım. Hükümetin Karabağlar'a yaptığı hangi yatırım var? Okulları yıktılar, onları da yapamıyorlar. Kabahati de bizde buluyorlar. Sanki biz engelliyoruz. Öyle bir algı yaratmaya çalışıyorlar. Bir yurt yaptık, Büyükşehir'in desteğiyle. Göreve geldiğimde hizmet binası alınmıştı ama her şey yarımdı. Sıfırdan bu noktaya geldik. Bugün itibariyle Karabağlar Belediyesi'nin artık her şeyi var. Araç parkı güçlendi, kültür merkezleri var. Dar olan bütçemizi, ilçemizde yaşayanların hizmetine en doğru şekilde kullanıyoruz, yatırımlar yapıyoruz, hizmet getiriyoruz.

Nasreddin Hoca heykelinin bulunduğu Uzundere Rekreasyon Alanı'na benden önce başlandı ancak burasını topluma hizmet noktasına getirmek için büyük çaba sarf ettik, paralar harcadık. 200 dönümlük bir yer burası. İçindeki yüzme havuzları, bilim merkeziyle, her şeyiyle kente hizmet eder hale geldi. Bizim için önemli olan budur. Yapılan işin kente faydasının olması lazım. Gençlik Merkezi'ni bitirdiğimizde bu bölge Karabağlar'ın modern yüzü olacak. Bu rüzgarı, zamanla içeriye doğru geçirmeye çalışacağız. Ben işte bundan dolayı aday olmak istiyorum. Kentleşme zaman alıyor, öyle bir iki yılda, üç beş yılda olmuyor.Tekrar istemek, benim kişisel değerlendirmem. Sonuçta bulunmaz Hint kumaşı falan değilim. Bu işe adapte olmuşum, enerjim de var. Bu enerjiyi kent için, Karabağlar için kullanayım istiyorum.

ÖÐRENCİ YURDU EN İYİSİYDİ, AMA GENÇLİK MERKEZİNİ ÇOK ÖNEMSİYORUM

- Yaptığınız yatırımlar içinde sizi en çok heyecanlandıran, mutlu eden yatırım hangisi?

Öğrenci yurdu. Önemli bir hizmet. Gençlik Merkezi'ni çok önemsiyorum. Gençlerin uyuşturucudan, kötü alışkanlıklardan uzak durmalarının yolu, kültür, sanat ve spordan geçer. Yerel yönetimlerin bu tür mekanları artırması lazım. Bizim bütün projelerimizde bu bakış var. Nasreddin Hoca Çocuk Kültür Merkezi'ne Ocak ayından bu yana 10 bin çocuk gelmiş. Ne kadar güzel değil mi? KARBEM, Sıtkı başkan zamanında yapılmış bir doğru iştir. İyi ki yapmışlar 1500'e yakın öğrenciye buradan eğitim desteği veriyoruz. Aile bütçeleri iyi olmayan çocuklara eğitim imkanı sağlamak, beni çok mutlu oluyor. Yüzde 94 başarı sağlandı. İnsanların havuza gelip mutlu ayrılmaları, bizim için de mutluluk. Yurda çok talep oldu. Yurt dolduğu halde 1000'in üzerinde yedek listede bekleyen vardı. Şu anda 3 bin aileye sosyal destek kartı verdik. Keşke böyle bir şeye ihtiyaç olmasa ama talep çok fazla. Gıda yardımları yapıyoruz. Krizle birlikte gıda yardımı talebi de orantısız bir şekilde arttı.

PAZARYERLERİNDEN ALDIÐIMIZ ATIK GİDEREK AZALIYOR? NEDEN ACABA?

- Pazara gidiyor musunuz? Ne görüyorsunuz pazarda? Karabağlar'da aç yatan var mıdır?

Pazara giderim, alışverişimi genelde pazardan yaparım. Çöpte azalma var. Pazardan çıkan çöplerde atıklarda çok büyük azalma var. Pazarcı pazara az mal getiriyor, müşteriler de az ürün satın alıyor. Çünkü alım gücü zayıfladı. Pazarda atığın azalmasının sebebi bu. Evsel atıklar azalıyor. Çünkü insanlar az alıyor, israf etmiyor artık. 2020'dee pazaryerlerinden 3 bin ton pazar atığı toplarken, 2021 yılında bu rakam 1900 tona düştü. Bugün itibariyle aylık 1000 ton civarında pazar atığı topluyoruz. Bu durum çok şey anlatıyor. İnsanlar yemeden içmeden kesiyor, israf etmiyor, karnını doyuramıyor, iyi beslenemiyor. Sosyal yardım başvurularından anlıyoruz ki, yardıma ihtiyaç duyanların sayısı artıyor. Kızılay ile açtığımız sosyal markete gelenlerdeki artış da yoksulluğu ortaya koyuyor. Karabağlar'da aç yatan var mı? Zannetmiyorum. Bizim toplum kimseyi aç bırakmaz.Açım diyemeyen insanlar vardır. Sosyal yardım vermenin de kriterleri var. Sigortası olmayacak, geliri olmayacak, gibi. Emekli maaşı çok düşük ama geliri var görünüyor. Daire karın doyurmuyor ki... Fakat o emekli maaşıyla geçinemiyor. Adamın evi var ama geliri çok düşük. Mümkün değil geçinmesi. Yönetmelik, evi olduğu için o kişiye de yardım yapılmasını engelliyor. Bu gruptaki insanlarımıza sosyal yardım kartı veremiyoruz ancak gıda yardımı yaparak destek sağlıyoruz.

AK PARTİ, EN ÇOK KENDİ SEÇMENİNDEN TOKAT YİYECEK

- Sizce iktidar değişikliği olacak mı?

Olacak, öyle görünüyor. Bence toplum, bunların ummadığı kadar büyük bir tepki gösterecek. Çünkü insanların cebine girdi, mutfağına girdi. İnsanların dünyası farklılaştı. Dikkat ederseniz son zamanlarda söyledikleri hiçbir şeye inanmıyorlar artık. AK Parti, esas kendi seçmeninden tokat yiyecek. Zaten başka türlü iktidar değişikliği olmaz. İçinde bulunduğumuz ekonomik kriz, dayanılacak gibi değil. İnsanlar evine eksik ekmek götürüyor. Daha bunun ötesi nedir? Çok ah aldılar. Hiçbir suçu olmayan insanlar hapse atılıyor. Adalet, herkese lazım. Rahat değil insanlar, herkes gergin. Gençlerde müthiş derece tepki var. İki üniversite bitirmiş, kurslara gitmiş, iş bulamıyor. Bu çocuğun sorununu kim çözecek, tabii ki iktidar çözecek.

KILIÇDAROÐLU ADAY OLURSA, ERDOÐAN'A KARŞI KAZANIR

- Sayın Başkan, Cumhurbaşkanlığı adayınız kim? Erdoğan'a karşı rahat bir seçim olacağını düşünüyor musunuz?

Ben genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun aday olmasını doğru buluyorum. Tabuların yıkılması açısından da aday olması lazım Kılıçdaroğlu'nun... Muhalefetin, Millet İttifakı'nda buluşması, 6'lı masanın oluşturulması, genel başkanımızın çabalarıyla gerçekleşti.Bunları yapmış bir insanın cumhurbaşkanı adayı olması lazım. Ayrıca, bunları yapmış birinin cumhurbaşkanı adayı olması, ülkenin nasıl yönetileceğinin de göstergesidir bana göre. Bugün orada, Millet İttifakı'nda, 6'lı masada sorun yoksa, yarın ülkede niye olsun? Benim gördüğüm, genel başkan aday olacak. Meral hanım, ben başbakan olacağım diyor. Bu durumda Kılıçdaroğlu da cumhurbaşkanı olacak demektir. Bizim gönlümüzden Kemal Kılıçdaroğlu geçiyor ama 6'lı masada da bu konu konuşuluyordur diye düşünüyorum. Kemal Bey, birikimiyle, devlet tecrübesiyle o görevi layıkıyla yapacaktır. Erdoğan'a karşı rahat bir seçim olur mu, sorusuna gelince... Evet; Kılıçdaroğlu'nun adaylığı durumunda Millet İttifakı için rahat bir seçim olur. Farklı düşünenler, farklı eğilimler çıkabilir. Türkiye'deki güçlerin farklı tercihleri olabilir. Sonuçta ülkenin geldiği noktada genel başkanımız Kılıçdaroğlu'nun aday olması lazım. O zaman bu ülke pek çok şeyi aşar. Demokrasiye odaklanır, ekonomiye, refaha, ülkenin gelişmesine odaklanır.

Çöktük biz bana göre. Bir ara Yunanistan çökmüştü. Avrupa yardım etti. Biz kendi imkanlarımızla ayakta durmalıyız. Biz hazırı yedik yedik, elde bir şey kalmadı. Fakat Yunanistan kendine geldi, toparladı. Pekala biz de toparlanırız. Tarımı canlandırırsın, turizmi canlandırırsın, yine ayağa kalkar bu ülke. Koyun getirdik, sığır getirdik, saman getirdik dış ülkelerden... Olacak şey değil, ülke saman bulamıyor, saman! Bizim insanlarımız, imkan verildiğinde üretiyor. İçimizden bir örnek vereyim; Kavacık. Biraz ilgi gösterdik, herkes bağına sahip çıktı. Gübre alamıyordu insanlar, biz de gübre yardımı yaptık. Çok verim alındı. Bu dayanışma, bu yıl kükürt yardımı ile daha da büyüyecek.

ÜNİVERSİTE PLANI KESİNLEŞMEDİ

- Sayın Selvitopu, üniversite planlarıyla ilgili gelişmeler ne durumda?

Şu anda, onaylanan imar planı da iptal oldu. Şehir Plancıları Odası dava açmıştı. Bizim davamız da devam ediyor. TOKİ ikinci kez yapım ihalesi yaptı, ama plan iptal olunca, onlar da uygulamaya geçemedi. Toplu Konut idaresi, belediyemizi muhatap alır da, çözüm konusunda bürokratik yazışmayla değil, bir araya gelinirse çözüm bulunur. Yeni TOKİ başkanıyla bir araya gelmedik. Şöyle bir bakış var orada. Belediye olarak biz gidip sanki yalvaracağız, bunu böyle yapın, diye.Bir kamu kurumu olarak böyle bir duruma düşmemiz söz konusu olamaz. TOKİ'nin de bunu yapmaya hakkı yok. Belediyenin belki kurumsal hiyerarşik durumu bakımından belki üst bir kurum olabilirler. Ama üst kurum var diye istediklerini yapacaklar diye bir şey yok. Kurallara uygun hareket etmek lazım. Hukuk varsa, yargı varsa, hukukun verdiği karara herkesin uyması lazım. Burada hukuka uymayan belediye değil. Biz TOKİ'ye devriyle ilgili de dava açtık başta. O arazinin TOKİ'ye devrine karşı çıktık. Yasa bizi haklı görmedi, yapabilir, yasaya uygun dedi. Bir daha bu konunun üstüne gitmedik. Çünkü o yargı kararıyla söz bitti. Gerekli olursa TOKİ'ye gider, gerekli görüşmeleri yaparım. Hiç sorun değil. Osman Aksüner mahallesinin planlarıyla ilgili bakanlığa kaç kez gittim, görüştüm. Ama hiçbir zaman üniversite konusu gündeme gelmedi. Kısacası üniversite planı kesinleşmedi. Biz bir öneri getirmiştik. Alanı daraltarak konut yapılacak yer önermiştik. Beş kat olsun, tamam, dedik. Hemen karşıda sekiz katlı yapılar var. Beş kat olduğu zaman emsal yine aynı oluyor.Biz buna onay verdik. O zaman 80 hektar değil de 65 hektarlık alan üniversite oluyor, kalanı da konutlara açılıyor. Bunu da çözüm olsun diye önerdik. Şimdi ne yapacaklar, bilmiyorum.

İKİMİZ DE ADAY GÖSTERİLİRSEK, KARABAÐLAR'DA YARIŞABİLİRİZ

- AK Parti Milletvekili Atilla Kaya, 'Çok belediye başkanı gördüm, böyle başkan görmedim' dedi sizin için. Ne yaşadınız Atilla Bey ile sayın başkan? Belediye başkanlığında Atilla Kaya ile yarışmak ister miydiniz?

Ben bir şey yaşamadım. İftar programlarında karşılaştığımız oldu, selamlaştık, oturduk. Bu konuyla ilgili çok milletvekiline bilgi verdim. AK Parti milletvekillerinin de bilgisi var. Mesela Necip Nasır, Osman Özsüner konusunda üzerine düşeni yaptı. Atilla Bey neden böyle konuştu, bilemiyorum. Karabağlar belediye başkanlığına aday olsun, yarışalım. Çok iyi olur. Cumhuriyet Halk Partisi beni aday gösterir, AK Parti de Atilla Kaya'yı aday gösterirse, yarışırız, bizim için sorun yok. Kazanacağımdan en küçük bir tereddüdüm yok.