Sevgiliye, 'Bir şarkısın sen' demenin modası…

Taaaa…

57 yıl önce başladı bu memlekette…

Benim yaşıtlarımın liseye hazırlanmaya başladığı zamanlar…

Şu zaman diliminde…

Hikayesini bilen parmakla gösterilir ama…

O öykü en az 'şarkısı kadar' şahanedir…

***

Takvimlerin 1967'i yazını gösterdiği zaman dilimi…

Yeşilçam'ın ünlü şirketlerinden Erman Film…

Kerime Nadir'in 'Samanyolu' romanını sinema filmi yapıyor…

Başrolde Ediz Hun ve Hülya Koçyiğit var…

Aslında platonik bir aşk hikayesi…

Yönetmen Orhan Aksoy'un usta işi çalışmasında…

'Zülal ile Nejat'ın büyük aşkı anlatılıyor…

Yakışıklı Nejat…

Güzeller güzeli Zülal'i hiç bitmeyen bir aşkla severken…

Zülal ise züppe arkadaşlarının önünde Nejat'ı rencide ediyor…

Gerisini anlamışsınızdır…

Mendiller ıslanıyor…

Hıçkırıklar bazen filmin sesini bastırıyor…

Öylesi duygu seli yani…

***

Film, 10 numara 5 yıldız ama…

Bir de enstrümantel fon müziği var ki…

Allah… Allah…

Tam 'kalplere vur bir zımba' türünden…

Kalbinin kulağı ile dinle…

Ağlayacağın yoksa bile gözlerin nemlenir; o kadar yani…

Öyle ki…

'Samanyolu plağı var mı?'

Diye, çarşı çarşı dolaşanlar var…

Filmin yapımcısı Hürrem Erman

Görüyor, fon müziğin filmle yarıştığını…

Besteyi yapan Metin Bükey'e tüyo veriyor:

'Filmin müziği çok sevildi hemen plak yap… Ama şarkıya esaslı söz yazdırman lazım…'

***

Metin Bükey, koşturuyor Teoman Alpay'a…

Giriyorlar bir meyhaneye…

Teoman Alpay, bi'çırpıda peçetelere sözleri yazıveriyor…

İddiaya göre…

O şarkıyı plağa okuması için ilk teklifi Timur Selçuk'a yapıyorlar…

Büyük usta şarkıyı plağa okumayı kabul etmiyor…

Güya…

O güzel eseri çok alaturka bulmuş…

Metin Bükey'in aklına…

Vasfi Uçaroğlu Orkestrası'nın solisti Berkant geliyor…

Adı yeni yeni duyuluyor ama…

Tek kelime ile 'kadife' gibi sesi var…

28 yaşındaki Berkant, o günlerde…

İzmir Fuarı'nda sahneye çıkıyor…

Davet önemli yerden; ilk uçakla İstanbul'a geliyor…

Prova filan derken, ortaya mis gibi 'Samanyolu' şarkısı çıkıyor…

Ve…

Ortalığı kırıp, geçirmeye başlıyor…

Aynen…

Şarkı sözlerinde olduğu gibi…

'Bir şarkısın sen, ömür boyu sürecek…

Dudaklarımdan yıllarca düşmeyecek…'

***

'Samanyolu' plağının piyasaya çıktığı gün milat oldu…

Herkes, her yerde bu şarkıyı söylüyordu…

Futbol maçında taraftarların heyecanlı sesinde…

Siyaset sahnesinde politikacıların dilinde…

Ama en çok da aşıkların dudaklarında…

'Samanyolu' bir anda…

Berkant'ın imzası ile aşkın, siyasetin ve futbolun ortak şarkısı olmuştu…

'Ruhum senin, kalbim senin, ömrüm senin…

Yıllar geçse ölmeyecek bende sevgin…'

***

'Samanyolu' şarkısının aslında…

Türkiye'yi gururlandıran bir rekoru var…

Sadece 1968 yılında…

O plak 100 binin üstünde sattı…

Türkiye'nin ilk Platin Plak unvanını alan şarkı oldu…

Ve o tarihte…

Türkiye'nin nüfusu 30 milyonun bi'tık üstündeydi!

İlgiyi düşünün gari…

***

Ancaaak…

'Samanyolu'nun asıl erişilmez bir rekoru var ki…

Müthiş gururlandırıyor…

O nedenle…

'Samanyolu'na ay-yıldız kokartlı şarkı demek…

Yanlış olmaz…

Çünkü…

Bu efsane melodi…

Türkiye'nin dışında 16 yabancı dile çevrilmiş…

Tek şarkıdır…

Türkiye'de patladıktan bir yıl sonra…

1969'da Hollandalı David Alexander Winter tarafından…

'Oh Lady Mary' adıyla seslendirilince…

Bir anda…

Avrupa'da da tanınan bir parça haline geldi…

'Samanyolu'nu asıl dünyaya tanıtan ise…

İtalyan asıllı Fransız şarkıcı Patricia Carli oldu…

Yani…

Harika bir gurur örneği…

***

Bitiriyoruz…

Berkant'a gelince…

Dünyada 'tek şarkı' ile şöhreti yakalayan…

Ve de…

Aramızdan ayrılıncaya kadar…

Sönmeyen 'tek yıldız' olarak anılarda kalabilen bir isimdir…

12 yıl önce…

74 yaşındayken kansere yenik düştü, veda etti…

Bi'daha da…

'Samanyolu' şarkısını O'nun gibi seslendiren gelmedi!

Yaşasaydı…

Bugün 86 yaşında olacaktı ve…

Eminim ki…

'Samanyolu'nu…

Hala O'ndan daha iyi yorumlayan olamazdı…

Nokta…

Hamiş: Berkant Akürgen, köy enstitüsü öğretmenin oğluydu… Köyde doğdu, Denizli'de liseyi bitirdi… Bir ağız mızıkası ile müziği öğrendi… Müzisyenlik hayatı düğün salonunda başladı… Dönemin önemli sanatçıları ile çalıştı… 'Samanyolu' şarkısı ile zirveye oturdu… Film çevirdi; beste yaptı… Akciğer kanserine yakalandı… 1 Ekim 2012'de sevdiklerine veda etti… İki kez dünya evine girdi; üç evladı var…

Sonsöz: 'Seni bağrıma değil, bağrımı ve başımı ayağının altına bastım… Gözüm toprak olacak ama gönlüm daima aşk kokacak… / Hz. Mevlana…'