Sadece siyasiler için değil...

İşinde, gücünde olan...

Sade vatandaş da savruluyor sağa, sola...

Daha önemlisi...

Yarınların umudu...

Gençler de “mutsuzlar köşesi”ne çekilmişler sanki...

Öylesine garip bir ortam var ki...

Karşınızdaki dostunuzun...

Hatta uzaktan bir akrabanızın...

...Ve dahi evladınızın gözlerine dikkatle baksanız bile...

“Neler oluyor hayatta?”

Demekten kendinizi alamıyorsunuz...

***

Dün günlük gazetelerin sayfalarında sörf yaparken...

Çok özel bir isim...

Bugünlerin ve özellikle...

Mevcut iktidarın hal ve gidişini yorumluyordu adeta...

Tarihçiydi... Akademisyendi... Yazardı...

Avusturya doğumluydu...

77 yaşındaydı...

Türk Tarih Kurumu şeref üyesiydi...

Siyaset’ten uzak dursa da “siyasi bilgisi” dağları aşıyordu...

Topkapı Sarayı Müzesi’nde yedi yıl müdürlük yaptı...

***

Ve dün...

Her zaman olduğu gibi...

Yaşananlara sırtını çevirmedi...

İstanbul Büyükşehir Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun...

Tutuklanmasına kayıtsız kalmadı...

Dikkat çeken bir açıklama yaptı...

Türkiye’nin geçmişini bugünlere taşıdı ve ilk kez şunları seslendirdi:

“Bundan 45 yıl önce darbe zamanı tutuklanan...

Tüm siyasi isimler daha sonra yeniden iktidara geldi...”

Demirel... Ecevit... Baykal...

Üstelik arka arkaya...

Halkımız ise...

Sandığa ve seçilmişe ne zaman saygı gösterilmediyse...

Bunu hiçbir zaman unutmadı...

İlk fırsatta cevabını sandıkta verdi...

***

Bir özel ayrıntı daha düşüverdi yazı masasının üstüne...

Vatandaş...

Yaşananlara tepki gösteriyor doğal olarak...

Pahalılık...

Asırlık Türkiye Cumhuriyeti’nde rekorlar kırıyor...

Her şeye rağmen...

İktidar Partisi’nden de “sıkıntılı” sesler geliyor...

Şaşıracaksınız ama...

Mesela...

Rivayete bakılırsa...

AK Parti’nin tabelasını kapıya asan beş kişiden...

Biri olduğunu sık sık dile getiren...

Geçmiş yılların Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik...

İmamoğlu’nun tutuklanmasına cesaretle tepki gösterdi ve...

Dedi ki...

“AK Parti benzer yollardan geçerek iktidar oldu... O gün Erdoğan’a yapılanlar da yanlıştı...”

Kaldı ki..

Kalbinden geçenleri “şaaaaak” diye masanın üstüne koyan...

Bir eski Bakan olarak an itibarıyla hükümeti temsil etmese de...

Şuradan hatırlayabilirsiniz...

Yıllar önce...

Üstüne basa basa İzmir’i ziyaret ettiğinde...

Şu ifadeleriyle kafamızın tasını attırmıştı:

“Ben İzmir’i şuna benzetiyorum; pırıl pırıl nur topu gibi bir çocuk, burnu akıyor, kir pas içinde... Yüzünü gözünü temizlediğiniz zaman güzelliği ortaya çıkıyor...”

İzmirliler; güldü geçti...

Nitekim...

“Sümüklü İzmir”...

O eski bakan arkadaşın bıraktığı yerde...

Hala...

Modern... Çağdaş... Gösterişli... Sıcak kalpli...

 Dalgalar yayıyor canı istediğinde...

Hiç değişmedi...

Kıskandırmaya devam ediyor çevresini...

***

Biz yazımızı noktalıyoruz ama...

Hükümet bitirecek gibi değil...

***

Karşılaştığınız bir yakınınızı bile...

Can kulağı ile dinleyemiyorsunuz...

Çünkü...

Yarın “hayatın içinden” yeni sürprizler var mı diye merak ediyorsunuz!

Yanlış mı?

***

Bitiriyoruz...

Kiminle?

Türk İslam felsefesi ve ilahiyat profesörü...

Yazar, gazeteci, avukat, TV programcısı, siyasetçi ve...

İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nin kurucu dekanı...

Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk ile...

O aydınlık din adamını dokuz yıl önce yitirdik ama...

Işık saçan, geceyi gündüze çeviren...

Aydınlık sözleri hala aklımızda...

Mesela...

Batılı Makyaveller, Atatürk’e neden düşmanlar?

Hani, Atatürk...

Müslümanları Batı’ya teslim eden adamdı?

Müslümanların gözünde onu yıkmak için böyle demişlerdi...

Peki, niye karşı çıkıyorlar?

Müslümanları kendilerine “teslim eden” adama?

Çünkü o...

Bu halkı onlara teslim etmedi, bilakis teslim olmaktan kurtardı...

 “Türkiye, dünya ölçeğinde siyaset üretecek yaratıcı siyasetçiye hasret...”

 Hani, Atatürk?

Müslümanları Batı’ya teslim eden adamdı?

Müslümanların gözünde onu yıkmak için böyle demişlerdi...

Peki...

Niye karşı çıkıyorlardı?

Müslümanları kendilerine “teslim eden” adama?

 Çünkü o...

Bu halkı onlara teslim etmedi, teslim olmaktan kurtardı...

 Nokta...

Sonsöz: "İnsanın hizaya gelmesinde en büyük rolü ona karşı yapılan isyanı oynamaktır... Çünkü insan tabiatı gereği azgın ve zalimdir... / Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk / Türk İslam felsefesi ve ilahiyat profesörü...”