Takvimler “21 Mart” akşamını işaret ederken...
Türkiye...
Tarihe geçecek bir gece yaşadı...
Bir gün önce...
Cumhurbaşkanı Erdoğan...
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu’nun...
Olası gözaltına alınması ihtimalini protesto için...
Halka...
“Sokak çağrısı” yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e...
Belki de...
Son zamanların en sert çıkışını yapmış ve...
Tepkisini iki cümle ile özetlemişti:
“O sokak çıkmaz sokaktır... Bu ülke sokakta bulunmadı...”
Son cümle dikkat çekiciydi...
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın o sözleri...
Geniş kesimler tarafından...
“Gözdağı” olarak işaretlense de...
Yüz binler meydanlara aktı...
Toma’lar gece o saatlerde işbaşı yaptı...
“Sırılsıklam sıkıntı”...
İzmir’de ve Ankara’da yaşandı...
Hava soğuktu ama...
Tomalar...
Gençleri denize düşmüş olmaktan beter etti...
Ne var ki...
Beterin beteri de vardı...
İzmir'deki protestolarda güvenlik güçlerinin...
Orantısız güç kullandığı iddia edildi...
Ni’tekim...
Polisler bir kız öğrenciyi...
Sırtına diziyle bastırarak gözaltına aldı, sürükleyerek götürdü...
Sadece İzmir’de...
Eylem yaptılar iddiasıyla 123 kişi gözaltına alındı...
***
Kalpleri acıtıyor...
Devam etmeye gerek yok...
***
Türkiye’nin asırlık CHP’si...
6 Nisan’da olağanüstü kurultaya gitmeye karar verdi...
Altıok’un Genel Başkanı Özgür Özel’in şu sözleri dikkat çekici:
“Tüzüğümüzün genel başkan sıfatıyla bana verdiği yetkiye ve 48. maddesinin altıncı fıkrasına dayanarak olağanüstü kurultay kararı aldığımızı ilan ediyoruz” dedi... Kurultay’da kendisi de aday olacak...
Peki...
O “ani ve hızlı” Kurultay...
CHP’yi ve...
Doğal olarak Türkiye’yi bi’parça olsun rahatlatacak mı?
“Türkiye nereye koşuyor?”
Sorusunun cevabını hem iktidar partisi...
Hem de ana muhalefet sağlıklı bir şekilde verebilecek mi?
Derkeeen!
Şok gelişme aniden geldi ve...
Yıldırım hızıyla...
İstanbul Belediye Başkanı İmamoğlu gözaltına alındı...
Aradan bir gün bile gçmedi....
Güüüm, diye...
Borsa tepetaklak geldi...
Döviz uçtu...
Merkez Bankası ne yapacağını şaşırdı...
Bu güzel ülkede...
Yarın neler yaşanacağını...
En yetkililer dahil...
Kimsecikler söyleyemiyordu...
Hatırlatmak istemiyorum ama...
Önceki gün...
Markette fiyakalı(!) bir yumurtanın fiyatı...
Dokuz lira oldu...
İzmir’in merkezinde “iki oda bir salon” evin kirası...
“40.000 TL”ye fırladı...
Binlerce, on binlerce eve “et” girmiyor...
Büyüme çağındaki çocuklar...
“Pirzola nasıl bi’şiydi?”
O’nu bile unuttu...
Derken...
Üst düzey şok daha!
***
Beş gün önce...
19 Mart Çarşamba sabaha karşı...
Emniyet güçleri...
Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul’daki evini kuşattı...
Saatler sabah 07:00 sularında...
İmamoğlu, resmi Twitter hesabından...
Türkiye’ye...
Şu mesajı attı:
“Büyük bir zulümle karşı karşıyayız ama yılmayacağım...”
O gün ile bugün arasında şunlar oldu...
Yaşanan bilgi karmaşasının ardından...
Yaklaşık bir saat süre sonra...
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu'nun...
“Yolsuzluk” suçlamasıyla tutuklandığı...
“Terör” soruşturmasından ise serbest bırakıldığı açıklandı...
***
Bitiriyoruz...
Türk siyaseti neden bunları yaşıyor?
Bugünün gençleri...
Yarınlarda...
Ya da en azından “10 yıl sonra” bugün yaşananları...
Nasıl hatırlayacak?
***
Bu soruyu...
Asırlık CHP'de...
Neredeyse hemen her “1 Numaralı” koltukta görev yapmış…
Değerli büyüğüm Bülent Baratalı'ya sordum...
İşte Sayın Baratalı'nın yorumu:
Bugün, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu, sevkedildiği sulh ceza hakimliğinden üzerine atılı yolsuzluk suçu iddiasıyla tutuklandı... Diğer atılı suç iddiası olan kent uzlaşısı suçundan ise, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı... Mali suçlar iddiasıyla tutuklandı, terör suçu iddiasıyla ile serbest bırakıldı... Uzun süre yaptığım kamu görevi nedeniyle çok yakından bildiğim mevzuata göre mali suçlarından tutuklanabilmesi için önce müfettiş raporu ile burada bir suç görünüyorsa iddianame yerine geçecek tevdi raporu ve sonunda verilecek yargılama izniyle bu yargılamanın yapılması gerekliydi... Bu yapılmadığı için tutukluluk ilerdeki günlerde usule aykırılık nedeniyle sonlanabilir... Bugün görevli olduğum Bornova sandıklarını incelediğimde taşıma olmadan gelen, genç - yaşlı insanların heyecanını ve kararlığını gördüm... Özellikle gönüllü sandıkları atılan oylarla saat 15.00’te ağzına kadar dolmuştu... Çocuklarıyla gelen aileler oylarını kullanıyor, çocuklar ise yaptıkları resimleri, yazdıkları şiirleri sandığa atıyorlardı... Diğer gözlemim şöyle: Vatandaşlar bu oylamayı iktidar için bir “referandum” olarak görüyorlar... İmamoğlu sanki ikinci planda kalmış gibi... İmamoğlu, Silivri’de ama Cumhurbaşkanlığı yolunda da ilerliyor... Sanıyorum, “bu yazının başlığında olduğu gibi” vatandaşlar 10 yıl sonra İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı’ndaki günlerini gülümseyerek(!) izleyecekler...
