Sanki birileri bile isteye ülkeyi destabilize etmek için bütün düğmelere bastı.

Gerçek yürüyor; Siyasal islam el yükseltti. Sermaye el değiştiriyor. Devletin kurum ve kuruluşları yeniden yapılandırılıyor. Dış politika değişiyor. Eğitim sistemi çöktü.

Ve bu hengamede sistem dengeden çıktı, çöküşün bütün alametleri zuhur etti.

Bürokraside en basit işler bile yürümüyor. Bütünlüğünü kaybeden işleyiş her an bir yerlerde takılıp kalıyor.

Buna karşılık, iktidarın kullandığı yöntem; Eğrisi doğrusuna denk gelirse işler yürür, gelmezse de Allah’ın bir bildiği vardır.

Durum vahim, ekonomide dengeler kontrolden çıktı, iş dünyası tedirgin.

Hal böyle olunca, heybedeki büyük turp ortalığı birbirine kattı. Galiba, İmamoğlu ile büyük hamle hayat buluyor.

Hamle, CHP’yi İmamoğlu vakasının altında bırakmak. Yüzyıllık Cumhuriyet belleğini iyice etkisiz kılmak.

Mesele, halkın CHP’ye sahip çıkmasıdır. CHP halkın geniş ve etkin desteğini alırsa, İmamoğlu ve diğer mağdurlara da sahip çıkmak mümkün olur.

Oyun büyük. Büyük oyunu kuranlar, İmamoğlu veya Özel’in derinlikten yoksun satıh açıklamalarıyla sınırlı muhalefette elini güçlendiriyor.

CHP’nin ülkeyi yanına alarak ayağa kalkması lazım. Aksi halde, Türkiye’nin sınırlarına dayanan Emevî İslam’ı, yeni Cumhuriyet’te yerini alır.

İstanbul’da bile nüfusun %2’sini ancak bulan zayıf katılımları milyonların desteği olarak görmek, doğru değil. Dahası iktidar grubunun gündeminin peşi sıra oluşan eylemlerle bir yere varmak mümkün değil.

CHP tam olarak merkez sağ partisi gibi hareket ediyor. Sol muhalefet söylemi çökmüş durumda. İki sloganla durum idare ediliyor.

Yeni Dünya düzeni, ileride olması muhtemel bir değişim değildir. İnşası süren yeni sisteme göre devletler ve sınırlar yeniden tanımlanıyor. Mesele şu; Türkiye, bu değişimin neresinde?

Karşı cenahın bu soruya yanıtı çok net; İslami bir düzende mutabakat sağladılar.

CHP’den beklenen; Yeni Dünya düzeninde Türkiye’nin yerini tarif eden ve bu hedefe nasıl varılacağını gösteren bir programdır. Bu program oluşmadığı sürece halkın desteği kişi kültüyle sınırlı kalır.

“Yeni Türkiye” oluşumu, davanın aslıdır. Yeni yüzyılda Türkiye’nin uluslararası sistemde yerini belirleme davasıdır. Ve bu dava, halkın davasıdır. Diğer davalar teferruattır.

Halkın arzusu, CHP’yi tam burada görmektir.