Günün değil…

Belki de ayların, hatta yılların haberiydi…

Şaşırtan… Heyecanlandıran… Gözleri nemlendiren…

10 numara bir TV haberiydi…

Birilerine anlatsanız büyük olasılıkla inanmazlardı…

Ama, en güzel yanı şuydu:

“Yüzde 100 gerçekti…”

İstanbul Beylikdüzü’de bir sokak köpeği…

Soğuktan donmak üzere olan yavrusunu…

Kimseciklerden yardım almadan(!)

Ağzında taşıyarak…

Yüzlerce metre uzaktaki veteriner kliniğine yetiştirdi…

Anne köpek…

Veterinerin adresini nasıl buldu?

Yavrusunu nasıl taşıdı?

...Ve ölümden nasıl kurtardı?

Ama…

Önce…

İnsani duyguların… Evlat sevgisinin… Merhametin…

Ve hepsinden önemlisi…

Güzel Türkiye’de…

Kalplerin nasıl buz tuttuğunu…

Ve yıllardır…

Vicdanların yok olmaya yüz tuttuğunu hatırlatalım:

***

Sabırla okuyunuz…

Hepsi Türkiye’den:

Yenidoğan Çetesi yargılanıyor…

Tutuklu bir hemşirenin kan donduran itirafı:

 “Bir doktor, durumu kritik bir bebek için (Çek fişi gitsin!) dedi… Bir başka doktor da çıkışıyor yoğun bakım boşalınca, (Hasta yok, doldur!) diye emir verdi…”

***

Üç yıl önceydi…

İzmir’de bir anne kızını eşarpla boğarak öldürdü…

Poliste kızının uyuşturucu kullandığını söyledi…

***

Ankara’da bir mühendis, evde rehin aldığı…

14 yaşındaki oğlu ile 11 yaşındaki kızını tabancayla vurduktan sonra intihar etti...

***

İzmir'in Selçuk ilçesinde evde tek başlarına bırakılan beş çocuk…

Korkunç bir yangının kurbanı oldu…

27 yaşındaki annenin hurda toplamak için evden çıkarken kapıyı kilitlediği iddia edildi…

***

Çocuklarını öldüren anne, iki hafta boyunca çürüyen cesetlerle yaşadı…

***

İzmir-Bornova’da dört çocuğundan üçünü öldürüp, birini de yaraladıktan sonra intihar eden baba kaldırıldığı hastanede can verdi…

***

Adana'da uyuşturucu bağımlısı olduğunu öne sürdüğü oğlunu öldürüp yol kenarına atarak “başkası öldürdü” süsü verdiği iddia edilen baba ile olayı bilip yardım ettiği öne sürülen anne tutuklandı…

***

Bırakırsak, bu “korkunç liste” boyumuzu aşar…

***

Dönelim başa…

Soğuktan dönmek üzere olan yavrusunu…

Ağzında taşıyarak…

Veterinere getiren anne köpeğe…

Kapıda duruyor…

Yavrusunun durumu ağır…

Çünkü…

Kalp atışları giderek yavaşlıyor…

Yavru köpek hemen yoğun bakıma alınıyor…

Bu arada…

Dikkat çeken bir detay var…

Anne köpek, tedavi boyunca…

Yavrusunun başından hiç ayrılmıyor…

Sağlık durumu iyiye giden yavrunun…

Klinikte annesinin yanında tedavisi sürüyor...

***

Soru şu:

“Anne köpek, ağzında yavrusu veteriner kliniğini nasıl buldu?”

İşte…

Hepimizi hayretler içinde bırakacak o “adres bulma” olayı…

Yavruyu kurtaran…

İstanbullu Veteriner Hekim Baturalp Oğhan anlatıyor:

“Sanırım anne köpek buranın güvenli yer olacağını düşünmüş… Yavrusu  zor nefes alıyordu; kalp ritmi çok zayıftı… Şükür hayata tutundu… Güçlü bir yavruymuş… Kendine gelince annesini emmeye başladı…”

***

Bitiriyoruz…

İzmir’in tanınmış veteriner hekimlerinden…

Selçuk Karakülçe’nin yorumuyla:

“Duygu saatleri her zaman yavruları üzerine kurulu canlılardır anne köpekler… Irklara göre babalar da bu hassasiyeti sıkça gösterirler… Örneğin kangallar bu konuda çok hassastır… Anne yavrularını emzirirken baba yanlarında olur... Anne hamilelikle başlayan süreci en hassas şekilde tamamlamak gayretindedir… Hareketlerinde çok dikkatlidir... Doğru karar verme, ahde vefa göstermede doğa kanunlarını hakkıyla uygulama konusunda mahirdirler... Anne yaşamlarını tek başına sürdürmelerinden emin olana kadar yavrularının üzerinden dikkatini ayırmaz… Ne zaman ki, yavruların artık hayatlarını sürdürebileceklerinden emin olur; işte o zaman bebekleri doğaya / yaşamın içine bırakmaktan çekinmezler… Bu okuduğunuz muhteşem olayda yavrusunu veteriner kliniğine getiren anne köpeğin muhtemelen veteriner hekimle öncesinde de yaşanmış bir duygusal bağ ve dostluk var... İçgüdüsel olarak doğrudan yavrusunu kliniğine götürmesi, veteriner hekime duyduğu güvenin de bir işareti (doğru adresi tespit etme ve doğru karar verme yeteneği) olarak değerlendirilmelidir…

Nokta…

Hamiş: Foks, bildiğimiz sokak köpeğiydi ama tüyleri çok güzeldi… Atatürk, O’na dikkatle bakarak, yanındakilere, “Bu adamı memnun ediniz” dedi… Artık fotoğrafçının köpeği Foks, Atatürk'ün köpeği olmuştu… Bundan sonraki hayatını Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusunun yanı başında geçirdi; tüm resmî ve gayrı resmi görüşmeler ve gezilere katıldı, geceleri onun karyolasının dibine konan özel yastıkta uyudu… Taa ki, ölücüye kadar… Atatürk, çok üzülmüştü…

Sonsöz: “Köpeğin sadakati, insanın arkadaşlığından daha üstündür… / Çinli filozof, eğitimci ve yazar…