Ben demiyorum…

Dünya literatüründe geçiyor…

Kadın güreşçilerin inanılmaz seyircisi var!

Neden?

Kadınların…

Minderde bile olsa…

Tanrısal hediye “zarafetleri”…

Erkekler arası “güç bende” dedirten güreş sporunu…

Neredeyse…

Tarihe gömecek kadar “heyecan” verici!

Mesela…

* Rakibin arkasına geçerek, müsabakayı kazanacak hamle fırsatı yaratmaları müthiş…

* Kündeye getirerek, rakibinin elini ve ayağını yerden kesip askıya alışları inanılmaz…

* Rakibi pes etmiyorsa, O’nu sırtının üstünden yere atarak aşırmaları işten bile değil…

Bunlar…

Erkek güreşçiler için bile çok zor…

Ama kadın güreşçiler…

O iyi bilinen güreş sporuna tatlı bir “sertlik” taşımaları…

Bence…

Müthiş bir estetik…

***

Neden bunları yazıyorum?

Son örnek…

İzmirli Buse Tosun Çavuşoğlu…

29 yaşında…

2023 Dünya Güreş Şampiyonası ile…

2024 Avrupa Güreş Şampiyonası'nda…

Altın Madalya getirdi…

Paris Olimpiyat Oyunları’nda da…

Dünyanın alkışını aldı…

Memleketine “bronz” ile dönüyor…

***

Dünya…

“Kadın Güreşçiler” ile önce…

Kısa adı

“FİLA” olan “Uluslararası Güreş Federasyonu”nun kararıyla…

40 yıl önce (1984)

Mindere çıkarken tanıştı…

Bayanlar arası ilk dünya güreş şampiyonası…

1987’de Norveç'in Lorenslog kentinde gerçekleşti…

Kadın güreşçiler…

Uluslararası arenada çok kısa sürede…

İz bırakmaya başladı…

İki güçlü / kuvvetli kadının…

Birbirini “tuş” etme gayreti…

Hem heyecan yarattı hem de çok beğenildi…

Halen…

87 ülkede “Bayanlar Güreşi” devam ediyor…

***

Bu sporda ilk madalya ve alkışlar…

Kime gitti, dersiniz?

Ege’nin Balıkesir’inden…

Eskiden gülle atan Yasemin Adar’a…

Dört yıl (2020) önce…

Yaz Olimpiyatları’nda serbest stil 76 kilodaki…

Bronz madalya mücadelesinde…

Güzel Yasemin, Kırgız Ayperi Medetkızı’nı tuşla yenerek…

Kadınlarda…

Türkiye'ye güreşte ilk madalyayı getiren sporcu olarak…

Tarihe geçti…

***

Bizim “Kadın Güreşçiler” kuşağı yıllar içinde…

Geleceğe…

Rüya gibi bir kapı açtı…

Türk kadının…

Gücünü…

Dünyaya ilan etti; “Ay-Yıldızlı Bayrağı” göndere çektirmeye ve…

Milli Marşımız’ı seslendirerek…

Kalbimizi fethetmeye devam ediyorlar…

Mücadele… Hırs… Madalya… Estetik…

Hepsi kadınların güreş mücadelesinde bir arada…

***

Bitiriyoruz…

Şahane bir “güç bende” öyküsü ile…

“Türk Kadın Güreş Tarihi”nin…

En çok madalyasına sahip olan sporcusu Evin Demirhan’ın…

Siirt’ten başlayıp dünyaya açılan güreş macerası şahanedir…

“T24”te yayınlandı…

Hikaye şöyle:

14 yaşında başladığı güreş sporuna ailesi önce karşı çıktı…

Evin de gizli gizli devam etti…

O zamana kadar Siirt’ten hiç ayrılmamıştı…

Güreş sayesinde hep hayalini kurduğu şehirleri ve denizi gördü...

Türkiye’ye ilk kez Avrupa Şampiyonluğu getirerek…

Türk kadın güreş tarihine geçti…

Demirhan, o röportajda…

Spor serüvenini anlatırken gururla şöyle demişti:

“Hep şampiyon oldum; öyle mutluyum ki…”

…Ve önceki gün n’oldu biliyor musunuz?

“Paris 2024 Olimpiyat Oyunları”nda…

Kadınlar 50 kilo son 16 turunda milli güreşçi Evin Demirhan Yavuz…

Kübalı rakibine “7-6” yenildi…

Ancak…

(Siz bu satırları okurken…)

Hala “bronz madalya” için şansı var…

Haydi, “ojeli güreşçilerimiz”…

Türkiye, hepinizden büyük başarılar bekliyor…

Bu dileğimizin “gizemli” yanı ise…

Aşağıdaki soruda açık ve net yer alıyor:

“Sizce kadınlar güreşte erkekleri geçer mi?”

Nokta…

Hamiş: Bir genç kız anlatıyor: “Günümüzde nerdeyse cinsiyet diye bi’şey kalmadı… Kadınlar da erkeklerin yapabildiklerini yapıyorlar ve erkeklerden güçlü kadınlar var… Mesela, bilek güreşinde yendiğim bir erkek var…”

Sonsöz: “Bir toplum, cinslerinden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmeye yeltenirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur… Bizim topluluğumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi, kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur… / Gazi Mustafa Kemal Atatürk…"