Türkiye’nin en gizemli ama…

En yoğun tartışmalarından biridir, bu yazının başlığı…

Siz, biz, hepimiz…

Aslında…

Bu vatanın bereketli toprakları üstünde…

Dünyaya gözlerini açan her bebeğin bir “kıymet” olduğunu bilsek de…

Geçmişi asırlara dayanan…

Her yeni doğan için…

Vakti zamanı geldiğinde…

Aile içindeki en önemli sorudur:

“Bebeğimizin doğumu normal mi olmalı, sezaryenle mi?”

***

An itibarıyla…

Türkiye’de yoğun olarak üstteki sorunun cevabı…

Günümüzde…

Şöyle şekilleniyor:

“Sezaryenin en büyük avantajı… Bebeğin normal doğum sırasında oluşabilecek riskleri yaşamadan… Direkt bir şekilde dışarı alınmasıdır... Bebeğin sıkışması, oksijensiz kalması gibi kötü olasılıklar… Sezaryende olmuyor… Bebek az riskli bir yoldan dışarı çıktığı için birçok aile bu nedenlerle sezaryeni tercih ediyor…”

***

“Normal doğum neden daha iyi?” diye sorarsanız…

Uzmanlardan yaklaşık şu cevabı alıyorsunuz:

“Normal doğumda, sezaryene göre cerrahi müdahale olmadığı için enfeksiyon riski daha düşük… Bu da annenin doğum sonrası komplikasyon (*) yaşama olasılığını azaltıyor... Normal doğum sırasında kanama miktarı genellikle sezaryene göre daha azdır… Bu durum, annenin doğum sonrası anemi gibi durumlarla karşılaşma riskini azaltıyor…”

***

…Ve dikkat çeken bir ayrıntı:

Tüm dünyada özellikle son 20 -25 yıldır…

“Sezaryen” oranı giderek artıyor…

Mesela…

Amerika Birleşik Devletleri’nde…

1940’lı yıllarda “yüzde 5” olan sezaryen oranı…

70’li yıllarda “yüzde 15”

Bugünlerde ise “yüzde 30”lara dayanıyor…

***

Avrupa’ya geçelim…

İngiltere’de hamile kadınların sezaryen isteme oranı “yüzde 22”

Ancaaak…

İngiliz doktorların yüzde 60 – 80’i…

“Ben sezaryen istiyorum” diyen hastayı reddetmiyor…

***

Kuşkusuz tüm Avrupa ülkelerinde…

Sezaryen ve normal doğum yapma oranı bu kadar yüksek değil…

Örneğin…

Hollanda ve İrlanda'da sezaryen oranları “yüzde 5-10” a yakın…

Çünkü o ülkelerde…

Eğitim ve ebelik sistemi şahane bir şekilde oturmuş…

***

İyi de…

Bunca söyleme karşın…

Sezaryenle doğumlar son yıllarda neden artıyor?

Uzmanlara göre üç neden var:

Birincisi; “çoğul” gebelik…

İkincisi “kıymetli” gebelik…

Üçüncüsü; “erken doğum” oranları…

Bi’kaç önemli ayrıntı daha…

Mesela…

Hekimlerin doğum sırasındaki ufacık bir risk almamak için…

Sezaryene yönelmek zorunda kalması…

Yüksek anne yaşı…

Hastaların doğum eyleminde yaşayacakları ağrıdan…

Veya doğumdan korkmaları…

***

Anne ve bebeğinin sağlığı söz konusu olduğu için…

Bu önemli konunun İzmirli bir uzmanın…

Buca Seyfi Demirsoy Eğitim Araştırma Hastanesi Başhekimi ve…

Yenidoğan Uzmanı Prof. Dr. M. Yekta Öncel’in anlattıkları önemli…

Diyor ki, genç hoca:

“Artık tüm hastanelerde gebe okulu olacak… Hem bebeğin hem de annenin konforunu sağlayan (Anne Dostu) hastaneler artacak… Biz de bu anne dostu hastanelerden biriyiz…”

Peki…

Normal doğumun bebek sağlığı açısından…

Önemli faydalar sağladığını dile getiren Prof. Dr. Öncel…

Başka neler diyor?

“Bebek annenin doğum kanalından geçerken yararlı bakterilere maruz kalır… Bebeğin bağırsak florası bu yönde gelişir ve bebeğin bağışıklığına olumlu yönde katkı sağlanır… Bebek normal yoldan doğduğunda akciğerlerindeki sıvılar daha hızlı şekilde boşalır… Doğumdan sonra olan solunum hastalıkları normal doğumlarda sıklıkla ortaya çıkmaz ve bu bebeklerin yoğun bakımda yatma riskleri daha az olur… Normal doğum gerçekleşirse annenin ağrısı daha az olur… Anne daha motive ve daha iyi olduğu için sütü daha erken gelir ve o bebeklerin emzirme oranları daha yüksek olur…”

***

Normal Doğum Mu Sezaryen Mi... Foto 2... Yazinin İçi̇ne Sonlara Doğru...

Bitiriyoruz…

“Sezaryen” yerine “normal doğumu” artırmak mümkün mü?

Mümkün…

Yeter ki…

Gebelik süresince anne ve baba adaylarının…

Bu konuda eğitilmeleri…

Özellikle anne adayının doğum için hastaneye geldiğinde…

Nasıl bir süreç yaşayacağını bilmesi…

Doğum ağrıları ile nasıl baş edebileceği hakkında…

Önceden bir fikri olması…

Her şeyden önemli…

Ancaaak…

Şu soru da önemli:

“Kadın doğum uzmanları sezeryanı mı yoksa normal doğumu tercih ediyor?”

Sayısal bir tablo yok ama…

Doktorlar…

Normal doğum mümkün olduğu takdirde…

“Her zaman tercihimiz” diyor…

Nokta…

(*) Komplikasyon: “Bir ilacın ya da hastalığın doğuracağı yan etki…”
Hamiş: “Türkiye'de anne ölüm oranı 1970’lerde yüz binde 138 iken, 2000li yıllarda artık bu oran, gelişmiş ülkelerdekine yakın olan yüz binde 21’lere inmiş durumda…”

Sonsöz: “Küçük yürek, büyük sevinçler getirir… Seninle dolu dolu bir hayat başlıyor… Hoş geldin güzel bebek… / Anonim…”