“Biz hep söyledik, partimiz onaylarsa Cumhurbaşkanı adayı oluruz... Gündemde bunun dışında konuşacak başka bir kelime yok... Türkçe konuşuyoruz ve gayet açık konuşuyoruz... Onun haricinde söylenen sözlerin hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur!”

Sabrını taşıranlar vardı...

Onun için bu kadar kısa ve anlamlı konuştu...

Gerisini getirmedi...

Belli ki...

“Anlayana bu kadar yeter!” diyerek yoluna devam ediyor...

***

Tam da bu sırada...

İzmir merkezli “İntegral Araştırma Şirketi”...

CHP’nin “Cumhurbaşkanı adayı” için...

İzmirliler’in tercihini araştırıyordu...

12-17 Eylül arasında...

Türkiye’nin üçüncü büyük kentinin 16 ilçesinde...

İki bin kişiye şunu sordular:

“Bir sonraki Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu mu, Mansur Yavaş mı, yoksa Özgür Özel mi olmalı?”

Doğrusu sağlam soruydu ve...

Sağlam cevaplar geldi...

İzmirliler’in yüzde 40’a yakını “Mansur Yavaş” yanıtını verdi...

Son bir aydır...

Olası Cumhurbaşkanı adaylığı için...

Son aylarda manşetlerden inmeyen...

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ise...

Yüzde 24 ile “ikinci” sıraya oturmuştu...

***

Türkiye genelinde yapılan anketlerde...

İzmir’deki gibi “Mansur Yavaş” kafadan zirveye oturuyorsa...

Başka aday “yoklaması”na gerek var mı?

***

Bu arada...

“Arzular Şelale” misali...

Henüz aydınlığa çıkmayan...

Kalpten gelen gizemli istekler de olabilir...

***

Mesela...

Cumhurbaşkanlığı adaylığına giden yolda...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in...

Birbirine pek “yakınlaşmayan” iki söylemi var...

Mevcut siyasi “hengame”de unutulmuş olabilir...

Hatırlatayım...

Birincisini, geride bıraktığımız “8 Nisan”da seslendirdi:

“Şu anda takımda iki forvet var... Biri Mansur Yavaş, diğeri Ekrem İmamoğlu... Teknik direktör, (Penaltıyı ben atacağım) demez... En formda oyuncusuna attırır. Günü geldiğinde arkadaşlarımızdan biri cumhurbaşkanı adayı olacak...”

İkincisini, neredeyse bir ay önce “24 Ağustos” ta işaret etti:

“Bizim CHP tüzüğümüzde, Cumhurbaşkanı adayını ön seçim belirler... Benim gönlümden geçen tüm üyelerin ön seçim sonucunu bildirmektir... Cumhurbaşkanı adayını tek başına karar vermektense bu daha iyi... Biz de (1,6 milyon üyemize sorduk, sonuç bu...) deriz..."

Birinci söylemin mizahi yanı yüksek ama...

İkinci söylem...

Aday adayı olma ihtimalleri yanında...

Bir başkasının da olabileceği gizemi var...

Kimdir o?

Bildiniz!

Bizzat, Özgür Özel...

Çok yakında, bir ya da birkaç anket daha ortaya çıkar da...

“Özgür Özel, tartışmasız oranda Cumhurbaşkanlığı yarışında Türkiye genelinde ilk isim olarak anketlere yansırsa n’olacak?”

Teknik direktör yine iki santrforuna mı bırakacak “altın” penaltıyı?

“Olmaz olmaz...” demeyin!

Çok güzel bir özlü söz vardır, bu konuda...

Derler ki:

“Politikada hiçbir şey kazayla olmaz; olmuşsa, öyle planlanmıştır...”

***

Bitiriyoruz...

Ömrünün 50 yılını “CHP”ye vermiş...

Değerli büyüğüm Bülent Baratalı’ya sordum:

“Son gelişmelerin ışığında son dakikada Özgür Özel Cumhurbaşkanı adayı olur mu?”

İşte, Sayın Baratalı’nın yorumu:

“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde en doğal olanı parti başkanının Cumhurbaşkanı adayı olmasıdır... Önceki parlamento sisteminde ise sadece elinde veto yetkisi olan, meclis üstünlüğü karşısında eli kolu bağlı bir Cumhurbaşkanı vardı... Meclis ile aralarında çatışma çıkarsa en son meclisin dediği olurdu... Şimdi ise, anayasa ne derse desin; yasama, yürütme ve yargıyı tek başına elinde tutan bir cumhurbaşkanlığı sistemi var... Böyle bir yetkiyi kim istemez ki? Parlamenter rejimdeki cumhurbaşkanlığına, başbakanlığı bırakarak aday olan Özal ve Demirel örneği daha taze önümüzde duruyor... CHP’de aday belirlemede İmamoğlu cephesinde bugünden büyük bir sıkıntı var... Siyaset yasağı gelecek mi gelmeyecek mi? İstinaftaki davanın sonucuna göre bu durum belirlenecek... Mansur Yavaş cephesinde ise adaylık isteği çok açık, hummalı bir çalışma var... O da Anadolu çocuğu sıfatıyla araziye çıkmaya başladı... Sayın Özgür Özel ise “Buyrun ön seçime” dedi... Bir milyon 600 bin üyenin takdirine bıraktı, cumhurbaşkanlığı adaylığını... Bu bırakış, ön seçimde aday olarak Sayın Özel’i sandıktan çıkarır... Özgür Bey, CHP’nin Genel Başkanı’dır... CHP’yi birinci parti yapmış; üstelik “olmuyor” dendiği zamanda... CHP, artık üyenin ve kendi deyimiyle demokratların ümidi oluşmuştur... Her parti üyesi kesinlikle genel başkanlarını destekler... İyi yetişmiş, dil bilen genç ve ayağına üşenmeyen bir genel başkan... Sayın Özel, bugüne kadarki eylemleriyle devlete sahip çıkan, adaletsizliğin önünde duran, kurtuluş ve kuruluşa ve Atatürk’e sonuna kadar sahip çıkan, kim nerede acı çekiyorsa orada olan bir genel başkandır ve aynı zamanda en doğru Cumhurbaşkanı adayıdır...” 

Nokta...

Hamiş: Belki, izlememiş olabilirsiniz; Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, geride bıraktığımız cumartesi şöyle dedi: “Biz iktidar olarak tüm planlarımızı 2028’e kadar yapıyoruz... Milletin verdiği yetkiyi sonuna kadar kullanacağız... Türkiye’nin önünde seçimsiz 3,5 yıl var!”

Sonsöz: “Politikacılar, hayal kurabilen ve hayallerini gerçekleştirebilen kişilerdir... /  “ABD’nin 35. Başkanı John F. Kennedy...”