Sonun başlangıcı…

Sessiz adımlarla geliyordu…

Tartışma yaşamışlardı...

Hem de gece yarısı...

Seslerini o katta herkes duyuyordu...

Sonra derin bir sessizlik hakim oldu...

Sabahın erken saatlerinde...

Gözlerini...

Bilinçaltında takılıp kalmış…

Madam “Bertha Gaulis”in adıyla açtı...

O alımlı kadın...

Hem güzel hem de çekici bir Fransız gazeteciydi...

***

O gün...

Çankaya’nın unutulmaz “çay davetleri”nin gerçekleştiği gündü...

Klasik “Perşembe Akşamları”nın konukları arasında...

İsmet Paşa... Celal Bayar... Falih Rıfkı Atay... Yakup Karaosmanoğlu... Ruşen Eşref…

Dikkatleri çekiyordu...

***

İşte, İzmirli Latife...

Madam Bertha Gaulis’i...

O gece tanımıştı…

Mustafa Kemal, narin eşinin elinden tutmuş...

Konuk gazetecinin yanına götürerek şöyle demişti:

“Madam; işte Latife... Benim karım... Size getirdim... Benim biraz işim var... Siz iki hanımefendi biraz sohbet edin...”

***

Birbirlerini gözleriyle “ölçüp / biçen” çekici iki kadın...

Aynı zaman diliminde...

Son derece dikkatli ve hesaplı...

Hepsinden önemlisi...

Dengeli bir sohbetin kahramanı olmuşlardı...

Adeta…

Birbirlerini gözleriyle tartıyorlardı…

Gazi Paşa’ya...

Ne kadar hayran oldukları…

Mimiklerinde...

Özellikle de gözlerinde nasıl da belli oluyordu...

***

Çekici iki kadın...

Heyecanlı bir sohbete dalmışlardı ama...

Gazeteci Gaulis...

Atatürk’le hayatını paylaşan İzmirli Latife’yi...

Kıskandığını hissetti...

Böyle bi’şi yaşanabilir miydi?

Yoksa...

Latife de acaba bi’şiler hissetmiş (!) olabilir miydi?

Haklı çıktı...

Gazeteci Gaulis’in...

Bunca yıllık mesleki deneyimlerinin ışığında...

Atatürk’ün eşi Latife Hanım için...

Şunlar geçiyordu kalbinden:

“Hırslı... Ortak kabul etmez... Tekelci... Akıllı... Kültürlü... Zarif... Canlı... Hareketli... Gerilimli...”

Aralarında iddialı bir sohbet başlamıştı ki...

Gazi Mustafa Kemal Atatürk yine yanlarına geldi:

“Evet hanımefendiler; neler konuşuyorsunuz bakalım? Sohbetinize ben de katılabilir miyim?”

İzmirli Latife, biraz sinirli görünüyordu...

Şöyle dedi:

“İzin verirseniz, benim misafirlerle ilgilenmem gerekiyor...”

Fransız misafir donup kalkmıştı...

Latife, yanlarından ayrılırken...

Gazi Mustafa Kemal...

Güzeller güzeli konuk gazeteciye sordu:

“Evet, nasıl buldunuz karımı?”

Gauilis, birkaç saniye düşündükten sonra tarihi bir cevap verdi:

“Paşam, şöyle ifade edeyim... Bu sizin ilk yenilginiz... Ve öyle sanıyorum ki, “tek” yenilginiz!”

Doğru muydu bu teşhis?

Bunu ancak yaşayanlar bilir...

***

Bitiriyoruz...

Neyle?

15 yıl önce aramızdan ayrılan...

“Mustafa Kemal’le 1000 Gün” adlı eseri kaleme alan...

Ünlü yazar Nezihe Araz’ın 10 baskı yapan...

Kitabından unutulmaz “ders” gibi bir ayrıntı ile:

“Türk kadınlarının çağdaş dünya kadınları düzeye ulaşması yolunda Gazi Mustafa Kemal tarafından başlatılan harekette eşine açıklayıcı ve aydınlatıcı yardımları asla unutulmayacak olan Latife Hanım, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı eşi olarak tarihimizde önemli bir yeri var…”

Nokta…

Sonsöz: “Gazi Mustafa Kemal Atatürk, duvara asılı üniformalı fotoğrafını indirdi, arkasına (Sen bu resme bak ve hâlâ hayır diyorsan, bir daha teklif etmeyeceğim..) diye yazdı... Latife Hanım fark etsin diye yatağın üzerine bıraktı, yanına da bir gül iliştirdi... Atatürk’ün Latife Hanım ile 2,5 yıl (29 Ocak 1923-5 Ağustos 1925) sürecek evliliği işte bu teklifle başladı… / İpek Çalışlar – Gazeteci / Yazar…”