Alexandre Dumas'ın ''birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için'' söylemiyle ünlenen macera romanı'Üç Silahşörler ve Dartanyan'ı'' duymayan pek azdır. Romanın konusu Fransa'da XIII. Loui döneminde geçer.Dönemin kralını devirmek isteyen kardinala karşı, kralın muhafız birliğindeki üç şövalye ile onlarakatılanhalktan biri Dartanyan'ın mücadelelerini anlatır. Bu mücadeleler sonunda, kardinal amacına ulaşamayacak ve kralın çeşitli ayak oyunlarıyla devrilmesine engel olunacaktır.

Ben de son yerel seçimlerden başarıyla çıkan Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş ve Tunç Soyer'in, seçim süreci boyunca gösterdikleri mücadelelerin ve kazandıkları galibiyetin öyküsünü, roman kahramanı bu üç silahşörlerin öyküsüne benzetiyorum. Seçim öncesi ve süreci boyunca ana akım medyada bir kez bile mitingleri gösterilmeyen, haklarında yapılan onca karalama, bel altından vurma çaba ve kampanyalarına rağmen, olağanüstü bir performans göstererek bütün dezavantajları lehlerine döndürmesini bilen bu ''Üç Şövalye'', alın teri ve alınlarının akıyla verdikleri mücadeleden hünerle çıkmayı becerebilmişlerdir.

Seçim süreci boyunce binbir baskı, tehdit, aşağılama ve hakarete maruz kaldıkları halde, yüklendikleri ''halka dürüst ve adil bir şekilde hizmet etme misyonundan'' ve halka duydukları inançtan kuvvet alarak, iktidarın medya ve devlet kurumları üzerindekiegemenliğine rağmen, mücadele azminden ve kararlılıklarından vazgeçmemişlerdir. Halk da bu misyonu besleyen yenilmez mücadele ruhunu görmüş ve bu ''Üç Silahşörün''arkasında, her biri birer ''Dartanyan'' olarak yerini almıştır.

Üç Silahşörlerin üçü de ağız birliği etmişcesine, aday gösterildikleri illerdeki hemşehrililerine ''önce yosulluk, ekonomik sorunlar, yoksulluğa ve işsizliğe çözüm bulma' vaadlerinde bulunmuşlar, seçimleri kazandıktan sonra da yine aynı söylemi tekrarlayarak ilaveten ''yalnız kendilerine oy veren seçmenleri değil, bütün vatandaşlarını sevgiyle kucaklayacaklarını, herkesin başkanı olacaklarını'' vurgulamışlardır. Kısacası ''birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için'' demişlerdir...

Ben inanıyorum ki tıpkı ''Üç Silahşörler ve Dartanyan'' romanında olduğu gibi, Türkiye'nin bu ''Üç Silahşörü de, verdikleri sözlerini yerine getirdikçe ve hemşehrililerine dürüst, ilkeli ve adil bir hizmette bulunmak için yarıştıkları sürece, hemşehrilileri de bu mücadele yolunda birer 'Dartanyan'' olarak onları yalnız bırakmayacak ve destek olmak için ellerinden geleni yapacaklardır.

Dilerim, Türkiyem'in her yeri ve yöresi, halka hizmet etme yolunda yarışan,''birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için'' diyebilen şövalyeler ve onların bu hizmet yarışınagönülden koşup katılan Dartanyan'larla dolsun... Yeter ki ''misyonunuz''halka hizmet etmek olsun!