Sevgili Gazze'li çocuklar,
Sizlerden biri olarak 1955'te Gazze'de doğan ve Gazze'nin yoksul sokaklarında mülteci bir ailenin çocuğu olarak büyüyen ve bugün tüm dünyaca tanınan bir bilim insanı, barış elçisi ve insan hakları savunucusu olan Dr. Izzeldin Abuelaish'den bahsetmek istiyorum.
Dr. Izzeldin Abuelaish'in Gazze'de ilk çocukluk yıllarının geçtiği günlerde, hayatta kalmak bile bir başarı sayılıyordu. Ancak, O bu zorluklara aldırış etmeden, hayallerine ve içindeki umuda tutunarak çok çalıştı. Onun yüreğindeki umut, bir gün, tıp alanında başarılı bir doktor olup, Gazze'nin çocuklarına ve halkına hizmet etmekti. Tıbba olan bu ilgisi ve çabası sayesinde burs kazanarak Kahire Üniversitesi'ne tıp okumaya gitti. Londra Üniversite'sinden 'kadın hastalıkları ve doğum' alanında uzmanlık ve Harvard Üniversitesi'nden 'halk sağlığı' alanında yüksek lisans dereceleri aldı.
Dr. Abuelaish'in İsrail'de bir hastanede, ilk Filistinli doktor olarak çalışmaya başlaması, O'nun hikayesinde önemli bir dönüm noktası olur. Dr. Abuelaish hem Gazze Bölgesinde hem de yarı zamanlı İsrail'deki iki farklı tıbbi merkezde çalışmaya başlar. Bu sayede doktorluk, O'na sadece tedavi etme yetkisi değil, aynı zamanda Filistin ve İsrail toplumları arasında, barışa dair bir köprü kurma fırsatı da vermiştir zira. Ancak, 2009 yılında, Dr. Abuelaish'in hayatı, onu sarsacak büyük bir trajediye sahne olur. Filistinli paramiliter gruplar ile İsrail askerleri arasında süren üç haftalık savaş bitmeden kısa bir süre önce, 16 Ocak 2009'da İsrail askerlerinin, Gazze'deki evini hedef alarak düzenlediği saldırı sonucu üç kızı 'Bessan, Mayar ve Aya' ile yeğeni hayatını kaybeder. Yine de bu korkunç olay, O'nu Yahudilere karşı nefret ya da kin duymaya yöneltmez. Tam tersine, savaşın acımasızlığına ve yıkıcılığına rağmen hem yaşadığı acıyla başa çıkabilmek hem de bu acıyı insanlık ve barış adına bir mirasa dönüştürmek için, kızlarının ve yeğeninin anısına 'Nefret Etmeyeceğim' adlı kitabı yazarak, Gazze'den gelen bir barış mesajı olarak dünyaya ilan eder.
'Benim ailem bu savaşta öldü, sizinkilerin kaderi farklı olsun' diyerek ve her şeye inat 'barışı' savunmaktan vazgeçmeyeceğinin altını çizdiği bir gazete söyleşisinde şunları söyler:
'Bir hayatın ne kadar değerli olduğunu biliyorum ben. İnsan olmanın gereği ötekini anlayabilmekten ve özgürlükten geçer. Ben, inançlı bir insan olarak, 'birini öldürmenin insanlığı öldürmek' manasına geldiğine inanıyorum. Bütün bu acıları yaşadığım dönemde durmamam, devam etmem gerektiğini düşünüyordum ve öyle de yaptım. Bu yaşadıklarım da Allah'ın bir takdiriydi ve benim bir doktor olarak bu iki ulus arasında köprü görevi oluşturmam gerekiyordu. Benim yaşadığım acıyı başkaları yaşamamalıydı. Yokuş yukarı giden bir bisikletin sürücüsü gibi düşünüyorum ben yaşamı. Asla duramazsınız. Durduğunuz anda düşmeye mahkûmsunuz çünkü. Allah'a şöyle söz verdim: Hiçbir zaman pes etmeyeceğim ve kızlarımı bir tek gün olsun unutmayacağım. Ve Allah bana hep cesaret aşıladı. Bu trajediden kurtulmanın yolunu insanlık için bir şey yapmak ve yaşadıklarımı asla sineye çekmemek olarak kabul ettim.' (Üç kızını İsrail'in füze saldırısında kaybetmiş Filistinli hekim: Barış bir yaşam biçimidir, 11/05/2021 23:05, Bilgehan Uçak, https://www.diken.com.tr/uc-kizini-israilin-fuze-saldirisinda-kaybetmis-filistinli-hekim-baris-bir-yasam-bicimidir/).
Dünyaca ünlü yazar Emin Maluf, Izzeldin Abuelaish'in 'Nefret Etmeyeceğim' kitabı hakkında yazdığı yazısında, bu kitabın; savaşın ortasında kalan tüm çocukların yüreğinde, nasıl da umuda dair bir titrek alev yaktığını bakın nasıl betimliyor:
'Izzeldin Abuelaish 16 Ocak 2009'da yaşadığı korkunç trajediden sonra, tüm dünyanın manşetlerinde ve insanların kalplerinde büyük bir yer edinmişti: İsrail'in top mermileri evine isabet etmiş, üç kızı ve yeğenlerinden birinin hayatlarını kaybetmesine sebep olmuştu...Yürek parçalayan, dehşete düşüren ama aynı zamanda umut veren olaylarla bezeli 'Nefret Etmeyeceğim', Abuelaish'in sıra dışı hayatını gözler önüne sermektedir. Gazze Şeridindeki bir mülteci kampında doğup büyüyen Abuelaish, sınırın iki tarafındaki insanları tedavi eden Harvard'lı bir doktor; kendisini insanlığa adamış bir idealist ve kızlarını İsrail tanklarına kurban veren bir babadır. En büyük umudu ise, kızlarının Filistin ve İsrail arasındaki barışa giden yolda verilen son kurbanlar olmasıdır. Bu kitap, Gazze Şeridindeki adaletsizliğe ve yıkıma karşılık ailesini, insanlığını ve umudunu korumak için çabalayan Filistinli bir babanın ilham verici hikayesidir. Nefret etmeyi reddetmek ve intikamdan kaçınmak cesaret ister...Bu kitap, dünyadaki vahşet karşısında düşünmemizi ve bunun yanı sıra insanlığın en değerli parçasını görmemizi sağlıyor: Umudun titrek alevini…'
Gerçekten de 'Nefret Etmeyeceğim', savaşın ortasında bile barışa olan inancı korumanın mümkün olduğunu kanıtlar ve birçok dilde çevrilerek dünya çapında bir başvuru kaynağı haline gelir.
Dr. Abuelaish, sadece bu kitapla yetinmez ve kızlarının anısına kurduğu 'Daughtersfor Life Foundation (Yaşam için Kızlar Derneği)' ile Filistin, İsrail, Lübnan, Mısır ve Suriye gibi ülkelerden genç kadınlara eğitim bursları sağlamaya başlar. Vakfın amacı, savaşın pençesindeki coğrafyalarda eğitim olanaklarından yoksun kalmış genç kadınlara fırsat eşitliği sunmak, onların kendi ayakları üzerinde durabilecekleri bir gelecek inşa etmelerine yardımcı olmaktır.
Dr. Izzeldin Abuelaish, 'barış çağrılarına' karşılık, 2010 yılındaki 'Nobel Barış Ödülü'ne' 'barışa olan katkıları' dalında aday gösterildi. Bu adaylık, onun İsrail ve Filistin arasında barış için gösterdiği çabalardan, savaşın getirdiği trajedilere rağmen affediciliği ve barışa olan sarsılmaz inancından kaynaklanıyordu. Özellikle 'Nefret Etmeyeceğim' kitabıyla barış mesajını dünyaya duyurması, 'Nobel Barış Ödülü' adaylığına önemli bir zemin hazırladı. Ailesini kaybetmesine rağmen şiddet yerine barışı savunması, onun bu prestijli ödül için aday gösterilmesinde belirleyici oldu.
Sevgili Gazze'li çocuklar;
'Bugün, Dr. Abuelaish'in hikayesi, siz, Gazze'nin çocukları için bir umut ışığı olarak yanmaya devam ediyor. O, size, ne kadar zor koşullar altında büyümüş ya da yaşıyor olsanız da bilginin, sevginin ve barışın gücüyle hayatlarınızı değiştirebileceğinizi anlatıyor. Savaşın acısına rağmen barış yolunda yürüyen bir adam olarak, Dr. Abuelaish, size, insanlık onurunu ve umudunu yitirmemeniz gerektiğini hatırlatıyor. Onun mücadelesi, size ve hepimize bir ders veriyor: Barış, her zaman mümkündür ve insanlık her koşulda yaşamaya değer bir amaca sahiptir. Siz, Gazze'nin çocukları, onun yaşam öyküsünden ilham alarak, bir gün kendi sesinizi duyurabilir, barışın ve sevginin gücünü tüm dünyaya gösterebilirsiniz. Çünkü Dr. Abuelaish'in dediği gibi, 'Nefret, yalnızca yıkıma hizmet eder, sevgi ise yeniden inşa eder'. Onun hayatı, bir çocuğun bile dünyayı değiştirebileceğini gösteren bir umut ışığıdır. O'nun ayak izlerinden yürüyerek, dünyanın kaderini değiştirebilirsiniz.
Bugün Filistin topraklarında büyüyen siz çocuklara sorsak 'Gelecekten ne bekliyorsun?' diye, verdiğiniz cevaplarda büyük ihtimalle bir umut kırıntısı dahi bulamayabiliriz. Çünkü bitmeyen savaşların çocukları olan sizler, umudu çoğu zaman kendi gözlerinizle görmeden büyüyorsunuz. Fakat, sizlerden biri olarak büyüyen Dr. Izzeldin Abuelaish'in, yaşadığı derin acıların ortasında dahi umudu elden bırakmadığını artık öğrendiniz ve biliyorsunuz! O, siz Gazze'nin çocuklarına ilham veren bir hekim, bilim insanı ve barış elçisi olarak; savaşa rağmen sevgiyi, öfkeye rağmen affı seçerek, yukarıda bahsettiğim gazete söyleşisinde, size ve tüm dünyaya, bir manifesto niteliğindeki en anlamlı ve görkemli mesajı vermiştir: '…Hayatımın en güzel anı, avucuma aldığım yeni doğmuş bir bebeği annesinin kollarına bıraktığım andı, ağlıyordu. Söyler misiniz, hangi gözyaşında farklılık vardır? İster Müslüman olsun ister Yahudi ister Hıristiyan… Bir umuda ağlar bebekler…'.
Sevgili Gazze'li çocuklar; bu mesaj size… Bu mesaj hepimize… Gözlerinizden öperim…