'Atatürk'ün Türk Ulusunu çağdaş düzeye ulaştırmak için uygulamaya koyduğu sosyal, siyasal ve ekonomik içerikli devrimleri birbirleriyle geçişimli ve birbirlerini tamamlayıcı niteliklidir. Özellikle sosyal ve siyasal içerikli devrimleri Türk halkı tarafından büyük kabul ve destek görmüştür. Ana çatısını 1930'larda oluşturmaya başladığı 'ekonomik devrimi' tamamlanmadan Atatürk bu dünyadan ayrılmıştır. Özel teşebbüsü yadsımadan yepyeni bir ekonomik model kurmaya çalışan Atatürk'ün ekonomik sisteminin en önemli ayağı kooperatiflerdir. Bir anlamda kooperatifçilik kar için çalışan bir değişim mekanizması yerine, toplumsal ihtiyaç esasına dayalı olarak işleyen yeni bir değişim mekanizmasını devreye sokmak demekti. Ayrıca Türkiye'deki kooperatifçilik Batı'daki kooperatifçilikten niteliksel olarak farklı olacaktı.

Atatürk, özel sektörle devlet sektörü yanında halkın büyük bir çoğunluğunun ihtiyaçlarını giderecek bir kooperatif sistemini yaratmaya çalışmış ve bunun için hiçbir Devlet Başkanı'nın uğraşmayacağı ölçüde kooperatifçilikle uğraşmıştır. Bugünkü Türk Kooperatifçiliğinin düşünsel ve hukuki mimarı Atatürk'tür.

Bugün dünyada tarım alanında kooperatifçilik model olarak tartışmasız başarılıdır. Ülkemizde görülen bazı başarısızlıklar veya zaaflar modelin kendisinden değil, uygulamadaki bilerek veya bilmeyerek yapılan hatalardandır.

Ne yazık ki O'nun ölümünden sonra, Atatürk'ün ekonomik devriminin en önemli parçası olan kooperatifler unutuldu; Türk ekonomisi de bugünkü çıkmaz sokağa doğru hızla yol aldı.'

***

Çok önemli bir insanı yitirdik dün… (28 Şubat)… Türkiye'de kooperatifçilik deyince akla gelen ilk ismi, sevgili Ayhan Çıkın ağabeyimizi kaybettik. Yazının girişine aldığım Atatürk ile ilgili düşüncelerini benimle paylaşmış Milano EXPO 2015'te yaptığım sunumda dünyanın her yerinden gelen Slow Food akımının temsilcilerine Atatürk'ün nasıl büyük bir adam olduğunu anlatmaya bu sözlerle başlamıştım. İsteyen okurlarımız youtube'dan 'Atatürk ve Biyolojik Çeşitliliğin Korunması' başlığı ile bu konuşmayı bulabilirler…

Prof. Ayhan Çıkın ile son kez geçen yıl Nisan ayında İzmir Fuar Alanında düzenlenen Olivtecht'te Hüsmen Solmaz dostumuzun organizasyonunda 'İnsan ve Zeytin' panelinde bir araya gelmiştik. Daha sonra Germiyan'da da ayaküstü sohbet şansımız olmuştu…

***

Bu yazıda onu dünyayı ve memleketi bir güzel anlattığı 'koopitalizm' başlıklı yazısı ile analım…

Piyasaların küreselleşmesi, devletin ekonomideki rolünün azalması, teknolojideki yeni gelişmeler bağlamında toplumsal yaşam dipten gelen dalgalarla tepeden tırnağa sarsılmaktadır. Kamu ve özel kuruluşlar arasındaki ayrımlaşma, bireysel çıkar ile toplumsal çıkar arasında insanların kendi yerini tanımlama, kimliğini sahiplenme, demokrasi ilişkileri gibi güdüsel öğeleri kaybolup gitmektedirler.

Bazıları için değişime uğrayan bizzat piyasa ekonomisinin kendi temelidir : üreticiden alıcıya, hizmetlerden mallara,vb..piyasaya göre farklı ağlar birbirleri yerine geçebilmektedirler.

Koopitalizm? Kooperatif hareketi de değişim sürecinin dışında değildir.

Asırlık kooperatif ağları, 'hisse senetli-sermaye girişim' modelinin çekim cazibesine karşı direnebilmek için kendi imajını güçlendirmek ve kanıtlamak durumundadır. Egemen kapitalist modelin örgütsel yapılanmasını, kendi örgütsel dokusunu çok iyi algılamak ve konumlandırmak durumundadır. Kooperatifler, kendilerine sermaye çekebilmek için egemen kapitalist girişim modelinden birçok yeni araçlar aldı ve bir çok ülkede hibrit(melez) bir girişim durumuna geldi. Bu özelliğinden dolayı bazı yazarlar 'Koopitalizm' (coopitalisme) terimini kullanmaya başlamışlardır

Pek çok ülkede, rekabet, yasalar, ekonomik dönüşümler,vb..ile olumsuz koşullar yaratılarak kooperatif ağlar tam anlamıyla çökertilmiştir. Bununla beraber, toplumsal ihtiyaçlara uygun yeni kavramlar, yeni çıkmış profiller ve yeni kuşak kooperatiflerin de ortaya çıktığı gözlemlenmektedir : sosyal kooperatifler, çok amaçlı kooperatifler, hizmet yönetim kooperatifleri. vb.

Ayni zamanda, kooperatiflerin gelişmesini kolaylaştırmak için pek çok ülkede önemli yasal düzenlemeler yapılmaktadır. Değişen sosyo-ekonomik koşullara uyum sağlamak üzere kooperatiflerde önemli adaptasyonların yapıldığı gözlemlenmektedir. Örneğin İtalya'daki 'Sosyal Kooperatifler' için bu kooperatiflere özgü yasal düzenlemeler yapılmıştır…

***

Işığın bol olsun Ayhan Hocam… Yazılarını şiirlerini çok özleyeceğiz…