Suriye'de beş yıldır süren bir iç savaş var. Tam beş yıldır, uçakların bombası altında binlerce insan öldü. Yüzlerce çocuk ve kadın öldürüldü, sakat bırakıldı.

Tam beş yıldır, dünyanın gözü önünde ve yanıbaşımızda insanlar kesilip doğranıyor.

Tam beş yıldır, kuşatma altındaki bölgelerde açlık, sefalet ve tıbbi imkansızlık kol geziyor.

Tam beş yıldır İsrail, Rusya, Amerika, İngiltere, Fransa, Almanya, Rusya ve Türkiye'nin Suriye'den geçecek doğal gaz yolları üzerindeki paylaşım savaşı, dünyanın olan bitenden bihaber cahil halklarına sanki 'etnik ve mezhepler' savaşıymış gibi empoze ediliyor. İnsanlar kandırılıyor.

Tam beş yıldır, Suriye'deki çocuklara ve kadınlara tecavüz ediliyor.

Tam beş yıldır, Suriye'de milyonlarca insan, başka ülkelere sığınmak zorunda kaldı. Bir o kadarı da yer değiştirdi. Yüzlerce Suriye'li kaçak yollardan göç ederken öldü.

Tam beş yıldır Suriye halkı, insanlık dışı işkence ve zulme tabii tutuluyor.

Tam beş yıldır Suriye'de insanlık, yüzyılın en büyük insanlık trajedilerinden birini yaşıyor.

Tam beş yıldır Suriye topraklarında, Hitler'in Yahudi soykırımına benzer, adı konmamış bir soykırım yaşanıyor.

Tam beş yıldır, sadece artıklarıyla dahi dünyadaki açların en az beş katını doyuracak zenginlikteki ülkeler, parmaklarını dahi kıpırdatmadan Suriye'deki insanlık ayıbını sesizce seyrediyor.

Tam beş yıldır dünyadaki bütün dinler, Suriye'deki binlerce katliama ve insanlık dramına rağmen kutsal bayramlarını sevinçle kutlayabiliyor ve yeni yılları coşkuyla karşılayabiliyor.

Tam beş yıldır dünya silah tüccarları, Suriye'deki bebelerin kanı üzerinden servetlerine servet katıyor.

Biz sıradan ve iyi insanlar ise Suriye'deki savaşa dur diyebilecek güçteyiz. Eğer bütün bu acılara ve gözyaşına son vermek istiyorsak, hepimiz bir ses ve oy olabiliriz. Bulunduğumuz bütün platformlarda bir avukat, bir öğrenci, bir öğretmen, bir doktor, bir gazeteci ya da sıradan bir sosyal medya kullanıcısı olarak, Suriye'deki savaşa karşı sesimizi yükseltirsek, o ses bir gün çığlık olur; savaş baronlarını da, emperyalist devletlerin sığınaklarını ve saraylarını da yıkar geçer ve mazlumların sesi olur.

Tek yapmamız gereken; çocuklar, kadınlar ve masum insanlar ölmesin, aç kalmasın, zulme ve tecavüze uğramasın diye tek yürek haykırmak: SURİYE'DEKİ SAVAŞA DUR DE!