İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhun Özyurt, Yayın Koordinatörümüz Muhittin Akbel ‘in sorularını yanıtladı.
İzmir Tabip Odası'nda bayrak değişimi oldu; Prof. Dr. Süleyman Kaynak başkanlığındaki yönetim, bayrağı yeni yönetime devretti. İzmir Hekim Dayanışması ve İzmir Çağdaş Hekim gruplarının koalisyonu yeni yönetim, Başkan olarak Prof. Dr. Mehmet Ceyhun Özyurt'u seçti.
Ege Üniversitesi'nin efsane hocalarından, İzmir Tabip Odası'nın çiçeği burnunda Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhun Özyurt, bugüne dek yüzlerce hekim yetiştirmiş biri. Bir yanı İstanbullu, bir yanı Milaslı ama en çok da İzmirli…
Ceyhun Bey'i İzmirli meslektaşlarına hizmet etmek için çok heyecanlı gördüm. Sadece hekimlere değil, toplum sağlığını korumak gibi bir önceliği olduğunu çok net ifade etti.
Karşısına çıkacak sorunlardan korkusu yok. Örneğin, Şehir Hastanesi'nde yaşanan sıkıntıları biliyor ve 'Halledilmeyecek sorunlar değil. Yeter ki bu konuda kafa yoralım' diyor. Önyargılardan uzak, yapıcı bir karaktere sahip Prof. Dr. Mehmet Ceyhun Özyurt…
Özyurt'u ise en çok üzen konu yeni mezun doktorların yurt dışına göçü… Tabip Odası'nın kapısının yurt dışına gitmek isteyen yeni mezunların iyi hal belgesi almak için sık sık çalındığını söylüyor Özyurt...
Dr. Cemil Tugay'ın İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olmasından çok mutlu, gururlu. Bir tıp doktorunun da başarılı bir belediye başkanlığı yapabileceğini söyledi; tıpkı İzmir'in efsane Belediye Başkanı Dr. Behçet Uz gibi…
Buyrun o sohbete…
MUAYENE SÜRESİ 20 DAKİKA OLSUN İSTERKEN, 2 DAKİKAYA İNDİRMEYE ÇALIŞIYORLAR
- Sayın Başkan, İzmir Tabip Odası başkanlığı görevine getirildiniz. Hayırlı olsun, başarılar dilerim. Ceyhun Başkan ve yönetimi, İzmir Tabip Odası'na, hekimlere ne gibi katkılar koymayı hedefliyor?
Sadece hedeflerimizi anlatsam, bu sohbet biter! O kadar çok şey yapmak istiyoruz ki... Her şeyden önce hekimlerin meslek sorunlarını öne çıkarıp o sorunları çözmek istiyoruz. Bizi bir çok farklı alana çekmeye çalıştılar ama meslekle ilgili sorunlar hem yetkililer, hem de tabip odalarımız tarafından göz ardı edildi. Önceliğimiz, hastaya ayrılan zamanın artırılması olacak. Her şeyden önce hastanın öyküsünü dinlemek zorundayız. Öyküyü almak bile 20 dakikayı geçebiliriz. Biz istiyoruz ki her hastaya 20 dakika muayene süresi ayrılsın. İyi bir fizik muayene alelacele olmamalı. Peki ne oldu? 5 dakika dediler! Biz bu sürenin uzatılmasını isterken bir de baktık ki, 2 dakikaya indirmeye çalışıyorlar! 2 dakikada hastaya faydalı olabilmemiz mümkün değil. Hekimler olarak, hastaya tanıyı koyamadan bir iki ilaç yazıp göndermek istemiyoruz. 20 dakika muayene süresi hakkı verileceğine inanmıyorum. Çünkü sağlık sistemi öyle bir hale geldi ki, hastayı en çabuk bir şekilde bakıp reçetesini düzenlemeniz isteniyor. Amaç, gerçek tedaviyi bulmak değil. Halk sağlığını çok önemsiyoruz. Odamızın girişinde Prof. Dr. Nusret Fişek hocamızın fotoğrafını görmüşsünüzdür. Nusret hocamız, halk sağlığıyla ilgili en büyük hocalarımızdan biridir. O'nun temel ilkesi, öncelik halk sağlığını korumaktı. Tedavi, ilaç, ameliyat, bundan sonraki aşamalardır. Bizim de önceliğimiz halk sağlığını korumaktır. Bu anayasal, evrensel bir haktır. Bununla beraber çevre sağlığının da çok büyük bir önemi var. Çevre sağlığı olmadan, halk sağlığını koruyamayız. Çevre sağlıklı olacak ki, içinde yaşayan insanlar da sağlıklı olsun. Bizim halk sağlığını korumakla ilgili hizmetlerimiz üst seviyede olsun. Tedaviye gerek kalmadan, bireyin hastalanmasını önlemek lazım. Halk sağlığını korumak için elimizden geleni yapacağız. Ancak bugünkü sistem bu yönde değil maalesef. Koruyucu hekimlik dediğimiz halk sağlığı uzmanlığı neredeyse ikinci plana itildi. Halk hastalanırsa hastalansın, bir çözüm buluruz, noktasına getirildi.
BİZİM KOALİSYONDA KAVGA OLMAZ
- İzmir Tabip Odası seçimlerinde İzmir Hekim Dayanışması Grubu ile İzmir Çağdaş Hekim Grubu koalisyonu oluştu. 7 kişilik yönetimde 4 Hekim Dayanışması'ndan, 3 Çağdaş Hekim'den temsilci var. Bu koalisyonda uyum sorunu olacak diye bir kaygınız var mı Ceyhun hocam?
- Güzel bir soru... Dediğiniz gibi bir koalisyon durumu oldu. Bizim çok büyük bir şansımız var. Burası İzmir! İzmir'de her şey daha kolay yürüyor. İzmir Hekim Dayanışması ve İzmir Çağdaş Hekimler Grupları ön plana çıktık. Demokratik Katılımcı Grup'taki arkadaşlarımız yönetimlere girecek kadar oy alamadıkları için dışarıda kaldılar. Üç grubun da seçim bildirgelerine bakın, yapmak istedikleri şeylerde, ulaşmak istedikleri hedeflerde birbirlerinden çok büyük farklarının olmadığını görürsünüz. Üçünün de hedefi hekimin önceliği, toplumun sağlığının önceliği... Bizim birbirimizle kavga edecek bir şeyimiz yok. Zaten hiç de öyle bir havamız da yok. Yönetimdeki dört kişinin bizden, üçünün rakip gruptan olması, hiç sorun değil. İlk yönetim kurulu toplantımızı yaptık, inanın çok büyük bir olgunluk içinde geçti. Sizin vasıtanızla, yönetimde benim dışındaki altı arkadaşıma da teşekkür ediyorum. Bundan sonra da uyumlu bir şekilde çalışacağımızdan en küçük bir kaygım yok. İleride beklenmedik bir sorunla karşılaşırsak da yönetimdeki yedi kişiyle bunu çok rahat çözeriz inancındayım. Bizi üzen, genel kurula katılımın azlığıydı. Üyelerimizin üçte birinden adı geldi oy kullandı. Burada doktoru, İzmir takip odasından uzaklaştıran sıkıntıların etkili olduğunu düşünüyorum.
ŞEHİR HASTANESİ'NDEKİ SORUNLAR HALLEDİLEMEYECEK SORUNLAR DEÐİLİ
- Sevgili hocam, Bayraklı Şehir Hastanesi ile ilgili düşüncelerini öğrenmek istiyorum. Kent merkezindeki hastanelerin bazıları kapatılacak. Bu yöndeki kararla ilgili ne düşünüyorsunuz?
Şehir hastanelerinin büyük çoğunluğu, sıkıntılarla hizmete girdi. İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi de 2060 yataklı devasa bir hastane. Bina olarak da çok büyük bir yer. Ulaşımdaki sıkıntı, öncelikle aşılması gereken bir sorundur. Karşıyaka'dan gelecek bir hastanın Bayraklı'yı dolaşıp hastaneye ulaşması mümkün oluyor. Şehir içindeki hastaneler, eğitim veren hastanelerdi. Şimdi hepsi bir araya toplandı. Şehirdeki insanlar, o hastanelere çok kolay ulaşabiliyordu. Şimdi artık tek bir merkeze ulaşmaya çalışıyorlar. Hastanenin yürütülmesiyle ilgili de sorunlar var. İzmir Hekim Dayanışması Grubu'na mensup hekimlerimiz de var orada çalışan... Halledilemeyecek sorunlar değil ama üzerinde durmak lazım. İzmir'in içindeki bölgesel hastanelerin güzel bir yürüyüş planı çizilmeden tek bir yerde toplanmasının, çok doğru bir karar olmadı diye düşünüyorum. En azından şehir içindeki hastanelerin poliklinik hizmetleri vermesinde yarar görüyorum.
RANDEVU SİSTEMİYLE İLGİLİ YENİ KARAR ÇÖZÜM OLAMAZ
- Efendim, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca açıkladı; randevu alan bir hasta, randevudan bir önceki gün saat 20.00'ye kadar randevusunu iptal etmezse, aynı branştan 15 gün randevu alamayacak. Bu yöntem, randevu alamama sorununu çözer mi?
Randevu alamama gibi bir sorun kesin var. 2023 yıolında 23 milyon kişi randevuya gitmemiş. 21 milyon kişi, randevuya 3-4 saat kala iptal etmiş. Bu rakamlara bakarsak, randevusuna sadık kalmayan, muayeneye gitmeyen inanılmaz bir çoğunluk var. Demek ki randevuya gelemeyecek olanların yarısı bile randevu almamış olsa, sistem yürüyecek. Cezalandırma yöntemi doğru değil. Cezalandırmakla bir yere varılamaz. Randevuyu iptal etmediği için aynı branştan 15 gün randevu vermemek, caydırıcı olur mu? Bence olmaz. Bu işin çözümü için Sağlık Bakanlığı'nın bu işin içinde olan Tabip odalarından, sağlık sendikalarından, üniversitelerden hiç görüş almaması, çözüm önerilerini dinlemesi gerekirdi. Bu yöntem, sıkıntıyı artıracaktır. Zaten sağlıkta şiddet konusunda mustaribiz. Şiddeti körüklemesinden endişe ediyorum. Bu sorunun çözümü, tek başına Sağlık Bakanlığı'ndaki kurullarla olacak bir şey değildir. Hiç olmazsa bundan sonra sendikaların, tabip odalarının, üniversitelerinin fikirleri alınarak yeni kararlar alınsın, yeni uygulamalara karar verilsin. Kesinlikle bir zararı olmayacaktır, mutlaka faydası olacaktır. Fikir almanın bir zararı olmaz. Bizlerden fikir alsın, son kararı yine Sağlık Bakanlığı versin.
GİDEMEYENLER, GİTME OLANAÐINI BULAMADIKLARI İÇİN GİDEMEDİLER
- Sağlık Bakanlığı, 2022'de iyi hal belgesi alıp yurtdışına giden hekim sayısının 450 olduğunu, 55'inin geri döndüğünü; 2023'te 395 kişinin iyi hal kağıdı aldığını açıkladı. Bu bilgilerden, hekimlerimizin yurtdışına kaçma eğiliminin azaldığı sonucunu mu çıkarmalıyız hocam?
Genç hekimlerimizin yurtdışına gitme eğilimleri kesinlikle azalmadı, tam aksine giderek artıyor. Röportaj için sizi beklerken, Oda'da sekreterliğimizde oturuyordum, iki genç bayan hekim geldi. Üye olmaya geldiler diye sevindim açıkçası. Sekreter arkadaş, hocam, iki hekim arkadaşımız yurtdışına gitmek için belge almaya geldiler, deyince bir anda yıkıldım. Yarım saatlik sürede iki genç, yeni mezun hekimimiz iyi hal belgesi almaya geliyor. Şu kadar hekim iyi hal kağıdı almış, şu kadarı gitmemiş, bunlar hikaye. Gidemeyenler, gitme olanağını bulamadıkları için gidemediler. Öyle bir olanak bulmuş olsalardı, onlar da gideceklerdi. Ya da başvuruları kabul edilmediği için kaldılar. Yoksa gitme eğilimi giderek artıyor. Bu hekimlerimizin gitmesini durdurmak için sadece Sağlık Bakanlığı değil, sadece tabip odaları değil, sadece üniversiteler değil, herkesin, tüm kurumların üzerine çok büyük iş düşüyor. Bu çocukların, yeni mezun pırıl pırıl gençlerimizin yurtdışına gitmemeleri için hepimizin bir şeyler yapması lazım. Eğer onları durdurmayı başaramazsak, kendimizi muayene ettireceğimiz bir hekim bulamayabiliriz.
ŞİDDETE BAŞVURAN, GEREKLİ CEZAYI ALMALI, YOKSA…
- Sağlıkta şiddet, yasa çıkmasına rağmen devam ediyor. Sağlıkta şiddeti durdurmanın yolu nedir sizce?
Sağlıkta şiddeti oluşturan kişiler, gerekli cezayı almadıkları takdirde, ertesi gün aynı sorunlar tekrar yaşanır. Şiddete başvuran bireylerin gerekli cezayı alması gerekir. Yoksa savunmasını alıp serbest bırakmakla sağlıkta şiddetin önüne geçilemez. Sağlıkta şiddetin küçüğü büyüğü yok, hepsi şiddettir. Şiddet, hekimlerimizin yurtdışına gitme isteğini tetikleyen en büyük engeldir. Bunun için yeni yasal düzenlemeler mi gerekiyor, pratik başka çözümler mi bulunur, mutlaka bir çare bulunmalı.
BİZ HEKİMLER, CEMİL TUGAY BAŞKANIMIZ ÇOK BAŞARILI OLSUN, İSTERİZ
- Ceyhun Hocam, sizden birisi, Dr. Cemil Tugay, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı oldu. Bir hekim örgütünün başkanı olarak, Büyükşehir'in doktor başkanından beklentileriniz nelerdir?
Cemil Tugay başkanımız, bir hekim olarak, genel kurula katılım gösterdi, oyunu kullandı. Önce bundan çok büyük bir onur duyduğumuzu söylemek isterim. Cemil başkanımızdan beklentilerimiz çoktur. Karşıyaka'ya belediye başkanı olduğunda çok sevinmiştik. Bir de doktor belediye başkanı görelim, neler yapıyor, dedik. Aynı beklentimiz, bu kez Büyükşehir Başkanı bir doktor olarak devam ediyor. Çok iyi şeyler yapması canı gönülden istiyoruz. Çünkü bir farklılık yaratmasını, en azından bir hekim başkan, bakın neler yaptı, dedirtmesini çok istiyoruz. Hekimlerimizin de buna ihtiyacı var, şu itilmişlik ortamında. Meslek haklarının kısıtlandığı bir dönemde, doktor bir büyükşehir belediye başkanının başarısı, bizlere çok büyük bir motivasyon kaynağı olacaktır. Odamızın bugün bulunduğu bina çok güzel ama küçük, yetersiz. Cemil başkanımızdan, üyelerimizi, tıp öğrencilerini, genç meslektaşlarımızı İzmir Tabip Odası'na çekebileceğimiz geniş bir ortam yaratmak istiyoruz. Bunun için de kendisinden destek isteyeceğiz. Bugün binamızda 50 kişiyi bile aynı anda ağırlayamıyoruz. Olursa ne ala, olmazsa da canı sağ olsun. Çevre sağlığı ile ilgili çok özel çalışmalar yapmasını isteyeceğiz. Kendisi çöp, kirlilik konusunda taviz kesinlikle vermeyen birisidir. Bir doktorun belediye başkanı olması, hele hele çok başarılı olması, biz hekimleri çok mutlu eder. İzmir'in bir doktor belediye başkanı vardı, Behçet Uz... Cemil başkanın, günümüzün Behçet Uz'u olmasını çok isteriz. Behçet Uz gibi tarihe geçen bir başkan olmasını diliyoruz.