İzmir’de 22 yıldır kitapseverlerin uğrak yeri olan Yakın Kitabevi’nin sahibi Levent Salıcı, kitap üretiminin de okuyucu sayısının da azaldığını söyledi. Türkiye’de 4 kişiden 3’ünün kitap okumadığının altını çizen Salıcı, “Bu korkunç durumdan kurtulmak için devletin okuma kampanyaları başlatması lazım. Ama bunu bugünkü iktidardan beklemek, hayal gibi bir şey olur” dedi.

İzmir’deki kitap dünyasının önemli duraklarından biri olan Yakın Kitabevi’ndeyiz. 33 yıldır okuyucuya kitap sunan, yazın dünyasına yeni kitaplar kazandıran, insanlar kitap okusun diye çırpınıp duran Levent Salıcı ile sohbet ediyoruz.

Konumuz, elbette kitaplar… Konuşacağımız çok şey var. Mesela, 2015 yılında kitap üretimi 384 milyon iken, bu rakam 2020’de 433 milyon, 2021’de 438 milyona kadar çıkmış.

Ya sonra? Kitap üretimi, geçtiğimiz yıl 400 bin olmuş. Yani 9 yıl öncesinin rakamını biraz geçmiş. Bu yılın ilk 9 ayında 329 milyon dolayında kitap basılmış güzel ülkemde.

Levent Salıcı’ya soruyorum, “Neden bu kadar az kitap basılıyor Türkiye’de?” diye… Derin bir soluk alıyor, acı bir gülümseme beliriyor yüzünde…

“Her 4 kişiden 3’ü kitap okumuyor. 15 yaş üstü nüfusun yüzde 69’u hiç kitap okumuyor. Kitap kurdu olmak varken, neden kitap düşmanıyız, okumaktan kaçıyoruz?” diye soruyorum; öyle bir “aaah!” çekiyor ki…

Bu soruların yanıtlarına geçmeden önce Levent Salıcı’yı anlatayım sizlere…

1991’de Ankara’da bir kitapçıda çalışmaya başlamış. 2002’de çocukluk arkadaşı Mehmet Nusrettin Özbay ile birlikte İzmirlilerin Yakın’dan tanıdığı Yakın Kitabevi’ni kurmuş. 2020 yılında işleri ayırmışlar.

2006’dan bu yana 350 kitabı basarak kitapseverlere bir başka hizmette bulunmuş birisi Levent Salıcı…

 Neden kitap okumuyoruz?

Yakın Kitabevi, kitapseverlerin buluşma noktası haline gelirken, bunu nasıl başardığını anlatıyor Levent Salıcı… Diyor ki:

“Okurlarımızla yazarları, yazarlarımızı da okurlarımızla buluşturuyor, sık sık etkinlikler düzenliyoruz. Kitapçı-okur ilişkimiz o kadar güçlü ki, bir aile olduk. 2023 Kasım’ında meydana gelen deniz taşmasında 5 bin kitabımız zarar gördü. Sigortadan aldığımız parayla kitaplarımızın yarısını yerine koyabildik. Ama bu süreçte kitap dostlarının manevi desteğiyle, krizden güçlenerek çıktık.”

Afaaafleventsalıcı1

Sözü daha fazla uzatmadan, sohbete geçelim; Yayın Koordinatörümüz Muhittin Akbel’in sorularına Levent Salıcı, nasıl cevaplar vermiş, bir bakalım…

SOSYAL MEDYA VE DİJİTAL PLATFORMLAR KİTABIN YERİNİ ALDI

- Yayımcı Meslek Birlikleri Federasyonu bandrol verilerine göre, 2015 yılında 384 milyon olan kitap üretimi, birkaç yıl artış gösterdikten sonra 2023’te geriledi, 400 milyon oldu. Yani 9 yıl geriye döndük. Bu yılın ilk 9 ayında 328,9 milyon kitap üretilmiş. Levent Bey, kitap üretimindeki düşüşün temelinde ne var sizce?

Yayımcı Meslek Birlikleri Federasyonu, her yıl, bir önceki yılın verilerini açıklıyor. Maalesef 2023 yılında, 9 yıl önceki rakamı biraz geçmişiz. Geçmiş yıllardaki kitap satışlarını yakalamakta zorlanıyoruz. Kitap üretim düşüklüğüne sebep olan unsurların başında, öncelikle pandemi ve pandemiye bağlı olarak enflasyon artışı ve kitap fiyatlarının beklentilerin üzerinde yükselişi geliyor. Ülkemizde kitap kağıdı üretecek bir fabrikamız bile yok. Dolayısıyla kağıt ve hammadde konusunda dışa bağımlıyız. Pandemiyle birlikte taşıma maliyetlerinin yükselmesi, döviz kurlarındaki belirsizlik, personel giderlerindeki ciddi maliyet artışları, ne yazık ki kitap üretimine de okuyucuya da olumsuz yansıdı. Sosyal medya ve dijital platformlar kitabın yerini aldı.

SUUDİ ARABİSTAN’DA BİLE BİZDEN DAHA ÇOK KİTAP OKUNUYOR

- Yine aynı Federasyonun verilerine göre, 4 kişiden 3’ünün kitap okumadığı ortaya çıkmış. Kitap okumayanların arttığına tanık oluyoruz. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

Kişi başına düşen kitap sıralamasında ne yazık ki dünya sıralamasında çok gerilerdeyiz. Önümüzdeki süreçte daha da geriye gideceğimizi tahmin ediyorum. Dünyada en çok kitap okunan ülke Hindistan. Tayland ikinci, Çin üçüncü sırada. Türkiye, ne yazık ki 18’inci sırada. Bizim önümüzde Filipinler, Mısır, Suudi Arabistan gibi ülkeler var. .

SOSYAL MEDYA, OKURUN KİTAP OKUMAMA BAHANESİNİ DESTEKLİYOR

- İnsanlar, “Neden kitap okumuyorsunuz?” sorusuna, genelde, “Çok pahalı”, “Kitap okuyacak zamanım yok” gibi gerekçeler öne sürüyor. Sayın Salıcı; kitap fiyatlarının, son iki yılda çok yükseldiği bir gerçek ama bu gerekçelere sığınmak ne kadar doğru sizce?

Maliyetlerin yüksekliği kitap fiyatlarına ne yazık ki yansıyor. Bu da zaten okurun birinci gündeminde olmayan kitabı, öncelik sıralamasında daha da arkalara atıyor. Sosyal medya ve diğer platformlar, okurun bahanesini destekler nitelikte piyasayı ele geçirmiş durumda. Kitap okumak, bir yaşam tarzıdır. İnsan kitap okumak isterse, okuyacak vakti bir şekilde mutlaka bulur. Zamanım yok, bahaneden başka bir şey değil.

DEVLET, KİTAP OKUMA KAMPANYALARI BAŞLATMALI

- Kitap fiyatları biraz geriye çekilse, kitapçılar sürümden kazansa, daha çok kişinin kitap satın almasının önü açılsa, okuma oranı yükselir mi efendim?

Kitap fiyatlarının bir miktar geri çekilmesinin okur oranın artmasına pek etkisi olacağını sanmıyorum. Okuma oranının düşüşünde ne yazık ki ülkemizin gündeminden okumanın ve kültürün öneminin çıkarılması etkili olmuştur. Bunu bir nevi devlet politikası olarak da düşünebiliriz. Eğer devleti yönetenler, okuma oranının yükselmesi  ile ilgili bir çalışma, bir kampanya yaparsa, en etkili yöntemin bunun olacağını düşünüyorum. Ancak mevcut iktidardan bunu beklemek, hayal gibi bir şey.

İZMİRLİ YAZARLARIN KİTAP ÜRETİM PERFORMANSI ÜST DÜZEYDE

- İzmirli yazarların performansını nasıl buluyorsunuz?

İzmirli yazar ve araştırmacıların performansını gayet iyi buluyorum. Bana göre eksilmeyen ve sürekli artan bir kitap üretimi var İzmir'de. Ancak genelin içinde pek etkisi olmuyor. Yine de İzmirli yazarların ve yayınevlerinin olağanüstü gayretleri, takdire değer.

EN ÇOK ROMAN, ÖYKÜ, KİŞİSEL GELİŞİM KİTAPLARI OKUNUYOR

- En çok hangi kitaplar okunuyor? Diğer bir deyişle en çok hangi kategorideki kitaplar satılıyor?

Roman, öykü, kişisel gelişim ve psikoloji kitapları her zaman en çok kitap okunan kitaplar arasındaydı. Bugün de sıralamada bir değişiklik yok.

- Kitapseverlerle ne gibi diyaloglar yaşıyorsunuz? Onlar, size en çok hangi konuda sitemde bulunuyor, en çok ne talep ediyor?

Eskisi kadar çok kitapsever bulmak zor olsa da bulduğumuz kitapseverlerle okuduğumuz kitaplar üzerinden sohbetlerimiz oluyor. Bu her iki tarafa da büyük keyif veriyor. Ancak bu sohbetlerin her zaman ilk gündemi, ne yazık ki kitap fiyatlarının yüksekliği oluyor. Okuyucu haklı; çünkü kitap okumak istiyor ama fiyatlar yüksek.  Rakamlar nedeniyle üç kitap alacaksa, bir tane alıyor.  Kitapçı olarak, fiyatların yüksekliğiyle ilgili tepkilerde ilk muhatap biz oluyoruz. Bu sitemleri göğüslemek zorunda kalıyoruz. Bizler küçük bir kar marjıyla satış yapıyoruz, kitap yayınevinden fiyatı artmış olarak geliyor.

25-40 YAŞ ARALIĞI, EN ÇOK KİTAP ALAN KESİM

* En iyi müşterileriniz hangi yaş aralığında?

Kitabevimizi en çok ziyaret eden ve yine en çok kitap alan yaş aralığı, 25 ile 40 arasında. Burada da kadınların daha çok alışveriş yaptığını görüyoruz. 25 yaş altı, daha az kitap okuyor. Bu da ciddi bir sorundur.

TÜRKİYE’DE KİTAP ALIŞVERİŞİNİN YÜZDE 60’I İNTERNET ÜZERİNDEN YAPILIYOR

- Yeni kitabevi açıldığını pek görmüyoruz ama kapanışlar olduğunu biliyoruz. Kitapçılar, bugünkü ekonomik şartlarda nasıl bir yaşam mücadelesi veriyor?

Son yıllarda ülkemizdeki kitabevleri bir bir kapanıyor. Bunda internetten alışverişin etkisinin  çok büyük olduğunu söyleyebilirim.  Bugün Türkiye'de yapılan kitap alışverişinin neredeyse yüzde 60'ı internet üzerinden yapılıyor. Yerleşik kitapçıların, internette yapılan indirimlerle baş etmesi mümkün değil. Dolayısıyla kentlerdeki kitapçılar tek tek kapanıyor. Kentlerdeki kitabevlerinin bir başka sıkıntısı da panayır şeklinde düzenlenen kitap fuarlarıdır. Son yıllarda sayıları artan bu fuarlarda indirimler, aslında en çok yayıncılara zarar veriyor. Kitapçıları yaşatmak lazım.