Ege’de SonSöz sayfalarında bu haftaki konuğumuz, SGK İzmir İl Müdürü Yavuz Kurt.

İzmir'e henüz üç ay önce atandı, Sosyal Güvenlik Kurumu İzmir İl Müdürü Yavuz Kurt… Çok genç biri. Henüz 44 yaşında. Başarılı bir bürokrat olarak, başarı basamaklarını hızlı hızlı yükselmeye devam ediyor. İzmir'in en yakın komşusu Manisa'da doğmuş büyümüş. İzmir'in yabancısı değil. Göreve başlar başlamaz, kısa zamanda İzmir'e adapte olmayı başaran Yavuz Kurt'la İzmir'in sanayicisini, esnafını konuştuk; kaçak işçi meselesinden bürokrasiye kadar her konuya girdik.

Bir ideali var, Yavuz Kurt'un… Tüm vatandaşların, adil ve hızlı bir şekilde Sosyal Güvenlik Kurumu'nun hizmetlerinin tamamından yararlanması… Bu konuda çok fazla hassasiyet gösteriyor. İzmirli esnaf ve sanayiciye hayran diyebilirim. Nasıl hayran olmasın ki… İzmir'de sanayiciye, esnafa tahakkuk ettirilen primin yüzde 91'i, hiç sorunsuz, düzenli bir şekilde tahsil ediliyor! Keşke yüzde 100 olsa bu oran… Ama yüzde 50'yi bile bulamayan kentler olduğunu düşünürsek, İzmir, bu konuda örnek bir kent olarak karşımıza çıkıyor.

Egedesonsöz Yayın Koordinatörü Muhittin Akbel'in sorularını içtenlikle yanıtlayan SGK İzmir İl Müdürü Yavuz Kurt, bakın neler anlattı, neler…

İŞVERENLERİMİZE, SANAYİCİLERİMİZE TEŞEKKÜR EDİYORUM

- Yavuz Bey, Manisa ve Ankara'dan sonra İzmir'e SGK İl Müdürü olarak atandınız. İzmir'e hoş geldiniz, başarılar diliyorum. İzmir'de işverenlerin SGK prim ödeme konusunda hassasiyet gösterdiğini biliyoruz. Rakamlarla bu hassasiyeti nasıl açıklayabilirsiniz? Mesela İzmirlilerin SGK'ya ne kadar borcu var?

- Teşekkür ediyorum. İzmir, Türkiye'nin üçüncü büyük kenti. Gerek sosyokültürel bakımdan, gerekse ekonomik açıdan çok gelişmiş bir kentimiz. Eğitim seviyesi çok yüksek nüfusa sahip. Haliyle bizim buradaki esnaflarımız, sanayicilerimiz, bilcümle SGK'da tescilli olan, yani sigortalı çalıştıran tüm işverenlerimizin, kayıtlı ekonomiye, kayıtlı istihdama duyarlıklarının çok yüksek olduğunu görüyoruz. Bu noktada, tahakkuk eden primlerini de işverenlerimizin ödeme alışkanlıklarının güçlü olduğunu, yüksek olduğunu görüyoruz. Bir rakam vermem gerekirse, her ay tahakkuk eden primlerin yüzde 91'i tahsil ediliyor, SGK'ya gerekli ödeme yapılıyor. İşverenlerimize, bu duyarlıkları nedeniyle teşekkür ediyorum. Yüzde 91'lik tahsilat, çok iyi bir orandır. Diğer illerle kıyaslandığında, bu oranın çok yüksek olduğunu söyleyebiliriz. İzmirli mükelleflerimiz, prim ödeme konusunda çok dikkatli olduklarını, örnek gösterildiğini de belirtmek isterim.

ESNAFIMIZ, SANAYİCİMİZ YAPILANDIRMALARDAN YARARLANDI

* Prim borcunun yapılandırılması konusunda amaca ulaşıldı mı Yavuz Bey? İzmirliler, yapılandırmayı yaptırdıktan sonra borcunu ödedi mi?

Çok güzel bir soru. 2011 yılında 2022 yılında yedi ayrı yapılandırma yasası çıktı. En son7326 sayılı yasa, 2020 yılı Haziran ayında yürürlüğe girmişti. Bu yasadan hemen önce 2020 Kasım ayında da 7256 sayılı yapılandırma yasası çıkmıştı. Gerek 7326, gerek 7256, gerekse önceki yapılandırmalara çok ciddi bir rağbet oldu. Yapılandırma yasaları, borçların gecikme cezalarının silinmesi, faizlerin de kanuni ve uygun bir şekilde hesaplanmasıyla çok büyük avantajlar içeriyordu. İzmirli esnaflarımız, sanayicilerimiz, işverenlerimiz, yasaların kendilerine sağladığı olanaklardan geniş bir şekilde istifade etti. Başvuru rakamları çok yüksek oldu. İşverenlerimiz, prim borçlarının taksitler halinde ve sabit rakamlarla ödemelerini sürdürüyorlar.

KAYITDIŞI İŞÇİ ÇALIŞTIRMANIN CEZASI ÇOK AÐIR

* Bir açıklamanızda 20 yıl önce ülkede yüzde 53 olan kayıtdışı çalışan oranının yüzde 29'a gerilediğini ifade etmiştiniz. İzmir özelinde özellikle Suriyeli, Afganlı insanların kaçak çalıştırıldığını duyuyoruz. İzmir'de kayıt dışı çalışan sayısı ve oranı nedir Yavuz müdürüm?

- Kayıt dışı rakamları, TÜİK tarafından tutuluyor. İl bazında bir ölçüm yapılmıyor. Bölgesel ölçümler yapılıyor. Şunu söyleyebilirim ki, İzmir, kayıtlı istihdam oranı en yüksek illerin başında geliyor. Bunu memnuniyetle söyleyebilirim. Suriyeli, Afganlı kayıt dışı çalışanlar, sadece İzmir'de değil, hemen hemen her ilimizde var. Burada biz sahada denetim elemanlarımızın yaptıkları denetimlerle yabancı kaçak işçilerle etkin bir şekilde mücadele ediyoruz. Çalışma izni almadan Suriyeli, Afganlı veya başka bir ülkenin uyruğunda insanlar için, mutlak surette Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Uluslararası İş Birliği Genel Müdürlüğü'nden çalışma izni alınması, bu çalışma izni alındıktan sonra da işyerine tebliğ edilmesinin ardından SGK işe girişinin yapılması gerekiyor. Eğer bu işe giriş işlemi yapılmaz, çalışma izni alınmazsa, biz SGK olarak, tespit ettiğimiz her bir yabancı işçi için 16 bin liranın üzerinde idari para cezası kesiyoruz. Ayrıca sigortalı işe giriş yapılmadığı için de 16 bin liranın üzerine iki asgari ücret de haricen ceza uyguluyoruz. Bu cezaların caydırıcı olduğunu düşünüyorum ancak ben her zaman şunu söylüyorum; kayıtlı istihdamın sağlanabilmesi, kayıt dışı istihdamla mücadele edilebilmesi, yalnızca devletin denetimiyle olacak şey değil. Polisiye tedbirler elbette olacaktır ancak bunun yanı sıra toplumsal duyarlığımızın da çok yüksek olması gerekiyor. Özellikle belirtmek isterim ki, işverenlerimiz sigortasız işçi çalıştırmasınlar, işçilerimiz de lütfen sigortasız bir yerde çalışmasınlar. Çünkü Sosyal Güvenlik Kurumu'nun kendilerine sağlamış olduğu yaşlılık aylığının bağlanması, malul kalınması durumunda malul aylığının bağlanması, ölüm halinde hak sahiplerine dul aylığı, yetim aylığı bağlanabilmesi, hastalık durumlarında rapor parası alabilmesi için mutlak surette sigortalı çalışmak gerekiyor. İş kazasına ya da bir meslek hastalığına maruz kalındığında, bununla ilgili çok sayıda hizmetimiz var. Bunlardan faydalanabilmek için sigortalı olmak şart.

İZMİR'DE AKTİF SİGORTALI SAYISI, 1 MİLYON 444 BİN 175

* Pandemi nedeniyle pek çok işyeri kapandı ancak salgın normale dönmeye başlayınca işyeri açanların çoğaldığını fark ediyoruz. Yılbaşından bu yana, ya da son 6 ay içinde İzmir'de ne kadar işyeri açıldı Yavuz müdürüm? Buna karşın kapanan işyeri sayısı kaç?

Açılan kapanan işyerleriyle ilgili bir istatistiki çalışma yapmıyoruz ancak şu kadarını söyleyebilirim, pandemi dönemi sonra gerek faal işyeri sayısında, gerekse aktif işyeri sayısında çok sevindirici gelişmeler var. 2021 yılı başından itibaren hem istihdamda ciddi bir artış sağlandı İzmir'de, hem de yeni açılan işyeri sayılarında belirgin bir artış gözlendi. Bugün İzmir'de tescilli işyeri sayısı 144 binin üzerine çıkmış durumda. Bu ne demek? İzmir'de, sigortalı işçi çalıştıran işyeri sayısı 144 binden fazla. Kimisi bir sigortalı çalıştırıyor, kimisi 10 sigortalı, kimisi 500, kimisi 2 bin… Öte yandan aktif sigortalı sayısı İzmir'de 1 milyon 444 bin 175 rakamına ulaştı. Bu da İzmir'in nüfusunun üçte biri demektir. Oran vermek gerekirse, İzmir nüfusunun yüzde 33'üne tekabül ediyor. İzmir'in yüzde 33'ü aktif prim ödeyen sigortalımız. İzmir'de emeklimiz de çok. Şu anda İzmir'de 1 milyon 13 bin 281 emeklimiz var. Bu da İzmir nüfusunun yüzde 23'üne denk geliyor.

23 İLÇEDEKİ MERKEZ MÜDÜRLÜKLERİMİZ, VATANDAŞLARIMIZIN HİZMETİNDE

* İlçelerdeki yapılanma nasıl Yavuz Bey? Hala bir iş için İzmir'e gelmek zorunda kalan ilçeler var mı?

- İzmir'in 30 ilçesi var. 30 ilçenin 23'ünde merkez müdürlüklerimiz var. İki ilçe merkezi arasında 50 kilometreden az mesafe varsa, iki ilçeye aynı merkezden hizmet veriyoruz. Vatandaşlarımız tüm emeklilik başvuru işlemlerini, Genel Sağlık Sigortası ile ilgili işlemlerini, işveren işlemlerini, ilçelerde kurulu merkez müdürlüklerimizde görebiliyorlar. SGK, değişime ayak uyduran, değişen, gelişen, vatandaşlarımızın kamu hizmet standartlarına uygun bir şekilde beklentilerini karşılayan, özellikle birçok hizmetini performans kriterlerine bağlamış, performans kriterlerini yakından gözeten, bilgileri en ücra köşedeki vatandaşına bile talep ettiğinde hakkaniyetli, adaletli , eşit, ulaşılabilir ve şeffaflık gösteren bir kurum haline gelmiş durumdadır.

SAHTE SİGORTALILIK KONUSUNDA TAVRIMIZ ÇOK NET

* Sahte sigortalılık sorununun da üzerine kararlılıkla gittiğinizi görüyoruz. İzmir'de sahte işyerlerinin olduğu biliniyor. Bu durumdan mağdur olanlar, yaklaşık kaç kişi? Onların hak kayıplarını telafi etmek mümkün olabiliyor mu?

- Çok güzel bir soru. Sahte işyerlerinde bir hak kaybı yok. Eğer gerçekten işyeri vücut bulmuşsa, sigortalı orada alın teri döküp hizmet vermişse, zerre kadar hak kaybı olmaz. Çünkü işçinin orada alın teri var ortada ve çalışılmış. Biz sahte işyerlerine şöyle bakıyoruz: Gerçekte işyeri yok. Sigortalı da orada çalışmamış ama orada çalışıyormuş gibi hizmetleri bildirilmiş. Ya da sigortalı bir başka işyerinde çalıştığı halde, çalışmadığı yerden hizmetleri bildirilmiş. Böyle bir durumda sigortalı fiilen çalışmadığı halde çalışıyormuş gibi kendi adına bir bildirim yapıldıysa, biz bu konuda yaptığımız incelemelerle sahte işyerlerini ve sahte sigortalıları tespit ediyoruz. Fiilen çalışmamasından kaynaklı, kendisi adına ödenen prim gün sayılarını iptal ediyoruz. Bu yolla bir emeklilik söz konusu olmuşsa, o günlerin iptaliyle emeklilik hakkını da kaybediyorsa o kişi, ödediğimiz yersiz emekli aylıklarını yasal faiziyle birlikte geri alıyoruz. Ayrıca haksız yere yararlanmış olduğu sağlık giderleri varsa, yersiz almış olduğu hizmetlerin giderlerini de geri alıyoruz.

ZAMAN AŞIMINA GİRMEDEN, TEBLİGATLAR ELEKTRONİK ORTAMDA YAPILIYOR

* Bazı firmaların, tebliğ edilmemiş cezalar nedeniyle yüksek borçlarla karşılaştıklarını, durumu yargıya taşıdıklarını duyuyoruz. Örneğin 1993 yılında bir mükellefin 24 liralık borcu tebliğ edilmemiş ve yıllar sonra bu borç, 3 bin lira olarak tahsil edilmek üzere işlem başlatılmış. Bu gibi sorunlarla sık sık karşılaşılıyor mu?

- Bunlar spesifik sorunlar. Bu sorunları aşmak için, tebliğ edilmeyen para cezalarını elektronik ortamda takip ediyoruz. Zaman aşımına girmeden ilgililerine, yasal süre içinde tebliğ edilmesi ve hiç kimsenin mağdur edilmemesi, elektronik ortamda sağlanıyor. Çok eski tarihlerde bu tür sorunlarla karşılaşılabiliyordu ancak son dönemde bu sorunlar yaşanmıyor. Aradan uzun bir zaman geçmiş ve borç zaman aşımına uğramamışsa, yapılandırma yasalarından istifade ettiriliyor. Gecikme faizlerini sıfırlıyoruz zaten yapılandırma gereği.

- Emeklilikte Yaşa Takılanlar ile ilgili sorunun çözümüne yaklaşıyoruz galiba. Ne dersiniz, yıl sonuna doğru EYT tartışmaları biter mi? Devletin attığı adımları, yaklaşımını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Emeklilikte Yaşa Takılanlar konusu çok dillendirilmiş, gündemde bir konu. Bu hususta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız gerekli çalışmaları yürütüyor. Bakanlığımızın yetkisi dahilinde, biz süreci takip etmekle mükellefiz. Bu konuda açıklama yapmamız doğru olmaz. Bir karar alındığında, bakanlığımız tarafından kamuoyu bilgilendirilecektir.

EMEKLİLİK İŞLEMLERİNİ 15 GÜNDE SONUÇLANDIRIYORUZ

- SGK hizmetlerinde başka ne gibi kolaylıklar sağlanıyor, Yavuz Bey?

- Bu güzel söyleşi için çok teşekkür ediyorum. Ben her zaman Sosyal Güvenlik Kurumu'nu, Türkiye'nin bir velinimeti olarak gördüm. Çünkü mesleki hayatımızda, yaşamımızda karşılaşabileceğimiz fizyolojik risklere karşı SGK, her zaman vatandaşlarımızın yanında yer alan bir kurumdur. Bu noktada vatandaşlarımıza sunduğumuz hizmetlerin kalitesini artırmak amacıyla elektronik altyapısını da her yıl daha da iyileştiren, geliştiren bir kurum. Vatandaşlarımıza e-devlet üzerinden 157 kalem hizmet sunuyoruz. İlçelere kadar indirmiş olduğumuz merkez müdürlüklerimiz eliyle yerinde hizmet sunuyoruz. Emeklilik başvurularını, 15 gün, en geç 16 gün içinde sonuçlandırıyoruz. Bizim amacımız, İzmir'de en ücra köşesinde yaşayan Ayşe teyzemizin, Ahmet amcamızın işlemlerini, hakkaniyetli, adaletli bir şekilde sonuçlandırılmasıdır. Biz kimsesizin kimsesiyiz. Ayrıca Genel Sağlık Sigortası sistemi, Türkiye'de SGK tarafından işletiliyor. Bu da tüm dünyaya model teşkil eden bir uygulama. Bugün Türkiye'de 2012'den bu yana SGK şemsiyesi altına girmeyen kimse kalmamış durumda. Çocuklarımızın annelerinin babalarının üzerinden bakılıp bakılmadığını gözetmeksizin, devlet hastanelerinde, üniversite hastanelerinde sağlık hizmeti almalarını sağlıyoruz. Ayda 150 lira prim ödeyerek tüm sağlık hizmetlerinden, ilaç dahil yararlanmalarını sağlıyoruz. Hane içinde kişi başı düşen gelir asgari ücretin üçte birinden azsa, yani 1668 liradan düşükse, o 150 lirayı da vatandaşımızdan almıyoruz. Gerekirse kalp ameliyatı, gerekirse diyaliz, her türlü sağlık hizmetinden yararlandırıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti devleti, Anayasa'da ifadesini bulan, sosyal bir devlet olmanın gereğini ziyadesiyle yerine getiriyor.

YAVUZ KURT KİMDİR?

1978 Manisa doğumlu. 1998 yılında Selc?uk U?niversitesi I?ktisadi ve I?dari Bilimler Faku?ltesi Kamu Yo?netimi bo?lu?mu?nden, 'ABD Bas?kanlık Sistemi ve Tu?rkiye'de Uygulanabilirlig?i' teziyle ve dereceyle mezun oldu. 2000 yılında Sosyal Sigortalar Kurumu Sigorta Mu?fettis? Yardımcısı olarak göreve başladı. 2003 yılında aynı Kuruma Mu?fettis? olarak atandı. 5502 sayılı Sosyal Gu?venlik Kurumu kanunu ile SSK, Emekli Sandıg?ı ve Bag?-Kur'un tek c?atı altında birles?mesinin ardından SGK Mu?fettis?i unvanını aldı. 2012 yılı Eylu?l ayında ise Bas?mu?fettis?lig?e ataması yapıldı. 25 Ekim 2016 - 23 Kasım 2021 tarihleri arasında Manisa Sosyal Gu?venlik I?l Mu?du?rü, 24 Kasım 2021 – 23 Ocak 2022 tarihleri arasında Ankara İl Müdürü görevlerini yürüttü. 24 Ocak 2022 tarihinde İzmir Sosyal Güvenlik İl Müdürü görevine ataması yapıldı. İngilizce bilen Yavuz Kurt, evli ve bir çocuk babası.