Kimimiz hayatın engebeli akışı yüzünden unuttuk gitti...

Ama unutmamamız gerekir...

Daha bir ay bile olmadı...

İzmir Çiğli'de üç yaşındaki Alperen'cik, anaokulunun servis minibüsünde unutulunca havasızlıktan feci şekilde can verdi...

Türkiye ayağa kalktı...

Milli Eğitim Anaokulu'nu kapattı...

Sonra?

Sonrası kocaman bir 'hiç'...

Üstelik, rezalete bakar mısınız?

Alperen'in öldüğü servisin 'korsan taşımacılık' yaptığı ortaya çıktı...

Bunu ben demiyorum, İzmir Otobüsçüler ve Umum Servis Araçları İşletmecileri Esnaf Odası Başkanı Hasan Basri Bostancı söylüyor...

O esnaf başkanı bununla da kalmadı, 'Konudan haberdar olunca servisi araştırdık... Ne odamıza ne de belediyeye kayıtlı bir araç değil... Korsan taşımacılık yapıyor... Servis araçlarında olması gereken kriterlere sahip bir araç değil...'

Sırf demeç vermek adına bunları söyleyen esnaf odası başkanına benim de bir çift sözüm var...

İzmir'de kaç tane anaokulu var?

Bin tane mi ki, denetlenmesi bu kadar zor?

Türkiye'nin üçüncü büyük kentinde ille de bir yavru araçta unutulup ölünce mi, 'Bu araç kayıtlarımızda yok, bu korsan bir minibüs' demek akıllara geliyor...

Koca esnaf odası, 'korsan'ı, 'harbi' esnafından ayırt edecek güçte değil mi? Kaldı ki, 'adam gibi' çalışan odaya kayıtlı esnafınız da sizden ve yönetiminizden bunu beklemez mi?

Korsandan onlar da muzdarip değil mi?

Yoksa üyeleriniz de, 'Böyle gelmiş böyle gider...' anlayışının arkasına mı sığınıyor?

Şaka gibi vallahi...

İzmir'de böylesi bir facia yaşanıyor, aradan bir ay geçmeden bu kentte okul servis ücretlerine enflasyonu ikiye katlayan zam yapılıyor!

İstanbul'da zam oranı yüzde 12.7... Ankara'da yüzde 11... Trabzon hiç zam yapmıyor... İzmir'de zam oranı yüzde 18...

Allahaşkına insaf yahu, insaf!

Siz Oda olarak yüzde 18 zammı içinize sindiriyorsanız, bilin ki 'korsan servis araçları'nın sayısı bu şehirde ikiye katlanacak...

Sizin, yıllık bin 170 lira olan 0 - 3 kilometre arası ücreti bin 400 liraya çıkarma bahaneniz için hala, 'Buna yüzde 18 zam diyemezsiniz, bu bir fiyat ayarlamasıdır' diyorsanız, biz de 'Pes vallahi' deriz...

Fırıncılar bile üç yıl aradan sonra İzmir'de ekmeğe zam yaptı... Kaldı ki, o ekmek zenginin de yoksulun da sofrasının vazgeçilmezi...

Yapmayın... Bu zammı makul bir seviyeye çekin...

En azından talihsiz Alperen'in hatırasına hürmeten!

Bunu yapmazsanız dar gelirli velileri elinizle bir türlü baş edemediğiniz(!) 'korsan meslektaşlarınız'ın kucağına itmiş olacaksınız; bilesiniz...

Sonsöz: 'Bir müsibet bin nasihattan iyidir...'