İzmir Barosu tarafından referanduma ilişkin mesaj içeren animasyon yönetimde krize neden oldu. Hz. Adem ve Havva'nın tasvir edildiği infografik animasyonda 'Bireylerin ve toplumların tercihi bazen telafi edilemez durumlar yaratabilir. Tercihinize dikkat edin. Eğer Adem 'hayır' diyebilseydi hepimiz cennette olabilirdik' sözleri yer alıyordu. İzmir Barosu'nun Başkanı Aydın Özcan gelen tepkiler üzerine 'İzlemedim, görmedim, yoksa müdahale ederdim' açıklaması yaptı. Krizin ardından istifa eden Baro Genel Sekreteri Atalay Aksay, Cem Cemal Çoşkan ve Nuriye Kadan'ın yaptığı açıklamadan anlaşılıyor ki Özcan bu videoyu yayınlanmadan önce izlemiş. Hatta dakikalarca değerlendirme yapıp yorumlamış. İstifacıların, 'Sözü edilen animasyon Fuar İsmet İnönü Kültür Merkezinde, başkan ve yönetim kurulu üyeleriyle birlikte yaklaşık 800 katılımcının gösterimine sunulmuştur. Başkan Özcan ertesi gün (24 saat sonra) İzmir Barosu Facebook hesabında da bilgisi dahilinde paylaşılan bu videoyu kendi sosyal medya hesabında paylaşmıştır' sözleri de durumu net bir şekilde doğruluyor. Baroda, başkan ile yönetim arasında çok ciddi bir güven bunalımı olduğu kesinleşmiş durumda... Bunu da yine istifacıların Özcan'a yönelik, 'İlk eleştirel tepki de bir lider gibi çalışma arkadaşlarına sahip çıkmak yerine, konudan habersiz olduğunu söyleyerek hedef saptırmaya çalışmasıdır' sözleri apaçık ortaya koyuyor. Kısaca, baro başkanının kendilerini satışa getirdiğini, arkalarında durmadığını izah ediyorlar. Türkiye Barolar Birliği'nin baharda seçimi var. Mevcut başkan Metin Feyzioğlu yeniden aday... Ve İzmir'de doğrudan Özcan'ın desteğini bekliyor. Çünkü İzmir seçimlerinde Özcan'a destek verdi. Kısa sürede lastik patlatıp kendi yönetimiyle güven bunalımı yaşayan Özcan'ın 'İzmir arkanızda' sözü halen geçerli mi bilinmez ama baroda işlerin iyi gitmediği kesin ve net. CHP'den uzun süredir milletvekili olma hayali kuran Özcan'ın bu talebini parti üst makamlarına ilettiği biliniyor. Meslek örgütü başkanlığının gereklerini yapmak ile siyasi hedeflere yönelik çalışmaları birbirine karıştıran baro başkanını kısaca zor günler bekliyor.
GELENEĞİNİZ BATSIN
İzmir'e 150 kilometre uzakta yer alan bir ilçe. Bir yanı Manisa diğer yanı Aydın'a uzanıyor. Bürokratik literatürde sürgün yeri, kızak görev bölgesi. İsmi ise Kiraz… Meyve olarak Kiraz'ı ile ünlü değil ama kestane, mısır ve yaylalarındaki fasulyenin tadı ile biliniyor. Tarım ve hayvancılık ana geçim kaynağı olduğu için insanları Anadolu'dur, topraktır. Geçim derdi, ekonomik zorluklar vardır ama samimiyet, insanlık, aza kanaat etme ve şükretme duyguları yüksek oranda kendini gösterir. Kiraz halkı da yıllar sonra babasının mirası olan bir kadın belediye başkanı Saliha Özçınar'ı seçti. O da ilçenin sesini duyurup, hizmet getirmeye çalışıyor. Şimdilerde Türkiye gündemine çok farklı bir konu ile gündeme geliyor bu küçük ilçe. Ne yazık ki 'gelenek-görenek' adı altında küçük yaşta, okul çağında çocuklar kaçırılıyor. Üstüne başlık parası ile daha sonra ailelerinden satın alınıyor. Kimisi 13, kimisi 15 yaşında 'anne' olurken henüz okul sıralarında ellerinde tebeşir tozu kokuyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, valilik, belediye sorunun çözümü için çabalasa da bir sonuca ulaşılamıyor. Artık iş çığırından çıkmış durumda. Küçük yaşta çocuklar büyük adamlar tarafından kahrolası geleneğin arkasına saklanılarak tecavüze uğruyor. Karışık, karmaşık ilişkiler içinden çıkılamaz bir hal alıyor. Bu meseleye birisinin dur demesi gerekiyor. Hem de çok üst makamlardan. Çünkü artık vicdanlar sızlıyor, yürekler parçalanıyor.
YENİ DÖNEMİ GARANTİLEYEN BAŞKAN!
Referandum öncesinde CHP, İzmir'deki belediye başkanlarına farklı illerde görevler verdi. Kimisi memleketinde, kimisi kendisine yakın hissettiği yerlerde çalışmalar yaptı. Bazılarının programları ise devam ediyor. Partinin görev verip saha çalışmasında 'Hayır'ı anlatmasını istediği isimlerden birisi de Gaziemir Belediye Başkanı Halil İbrahim Şenol… Başkan Şenol parti görevi nedeniyle Nevşehir'de etkinliklere katıldı. Geri döner dönmez kendi ilçesinde yaptığı işlerden bir tanesi de muhtarlar buluşması... Peki burada ne yaptı? Gelecek döneme ilişkin projelerini anlattı. Yani 2019 yerel seçimleri sonrasında yapacaklarını sıraladı. Danışmanı da toplantıyı canlı yayınladı, bizzat konuyu da izah etti. Referanduma 1 aydan az, yerel seçime ise daha 2 yıl var. Nevşehir'i 'hayır'a ikna eden Başkan Şenol, kendi ilçesinde durumu garanti görmüş olacak ki meseleyi bir üst noktaya taşımış. Hem partiden adaylık garantisi almış, hem de yeni hedefe kilitlenmiş. Ne diyelim darısı, 2019'da aday gösterilmeyi dört gözle bekleyen belediye başkanlarının başına!
GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ YAKIŞIR
İzmir'e inşaat projeleriyle gelen Folkart son dönemde kültür ve sanat çalışmalarıyla dikkat çekiyor. Folkart Gallery'i kurarak dünyaca ünlü sanatçıların eserlerini sergileyen şirket son olarak Folkart Academy ile tiyatro çalışmalarına yöneldi. Ustalarla Tiyatro Atölyesi'ne iki günde 15 bin kişi başvuru yaptığı için elemelerle ilk etapta 400'ü çocuk, 200'ü yetişkin ve 25'i de profesyonel seviyede olmak üzere toplam 625 kişiye ücretsiz eğitim verilmesi kararı alındı. Toplantıda Folkart Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak'ın bugün Gallery olarak kullanılan alanı ticari mekan olarak satsa 10 milyon TL'nin üzerinde bir para kazanabileceğini açıklaması dikkat çekiciydi. Bu akademinin en önemli özelliği yetenekli ama keşfedilmeyi bekleyen gecekondu bölgelerindeki çocuklara ışık olması. Yüzlerce üniversite mezunu genç ya da eğitimsiz ama yetenekli bireyler İstanbul'a gidip keşfedilebilmenin hayalini kuruyor. Mesut Sancak proje kapsamında, Diyarbakır, Hakkari, Mardin gibi illere de uzanacaklarının sinyalini verdi. İzmir'e Folkart gibi dışarıdan gelen ya da yıllarca bu kentin havasından suyundan faydalanan şirketlere bu durumun örnek olması gerekiyor. Toplantıda gündeme gelen, donanımlı bir güzel sanatlar fakültesinin kurulması fikri de Folkart'a yakışır…