'İzmir uyan da cennete gidelim…' Gazeteciliğe başladığımdan beri tanıdığım bir kişidir Prof. Mehmet Sıkı… Ömrünü İzmir Kuş Cenneti'ne adamış, Kuş cennetinde geçirdiği 40 yılı aşkın süre içinde adeta kuşlarla konuşmayı öğrenmiş, kuşlara benzer seslerle onlara hükmeden bir insan haline gelmiş. Kendisine 'kuşların babası' denmesini istiyor. Geçenlerde Sasalı'daki salaş meyhaneye giderken Mehmet Hoca ile karşılaştım, İzmir Kuş Cenneti için çok kaygılı idi. Konuştuk, dertleştik, sonra da bir mesaj gönderdi… Özetle 'İzmir, uyan da cennete gidelim' dedi.
Ben de izliyorum, biliyorum… Dertleri, amaçları sadece 'inşaat' ve 'rant' olan bir grup insan bir süredir buraya da göz dikmiş durumda. Bazı özel sohbetlerde, 'boş verin kuşları, buraya deniz manzaralı ne güzel inşaatlar yapılır' diyorlar…

Bu sözleri duyan Mehmet Sıkı da gerçekten bunalıma giriyor. Aslında şehrin bunalıma girmesi gerek… 'Bazı İzmirli çevreler istese de istemese de Kuş Cenneti İzmir'in paha biçilmez bir değeridir. Bu coğrafyanın İzmir'e sunduğu gerçek cennet yok sayılmamalıdır' diyor…

Bana anlattıklarından, gönderdiği mesajdan aldığım notlar şöyle:
İzmirliler, Türkiye'ye gelen, gideni, yaşayan, yerleşik ya da göçmen 478 kuş türünden 292 kuşun gözlendiği, 10 bin çift Flamingo ile dünyada nesli gün geçtikçe azalan 141 çift Tepeli Pelikanın türediği, sahip olduğu farklı yaşama ortamları ile diğer canlılara da ev sahipliği yapan kuşların cennetine sahip çıkmalıdır.

Hatta buraya sahip çıkma sorumluluğu ve zorunluluğu da vardır. Çünkü İzmir Kuş Cenneti'nin bulunduğu bölge Uluslararası Paris, Bern ve Ramsar sözleşmeleri ile korunduğu gibi Türkiye ulusal mevzuatı olan Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, Çevre Kanunu, Kara Avcılığı Kanunu ve Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği ile de koruma altına alınmıştır.

Uluslararası ve ulusal mevzuatımızla korunan Kuş Cenneti tanıtılmak ve geliştirilmek için biraz ilgi bekliyor. İzmir'in önde gelen bürokratları İzmir Kuş Cennetini tanıtmak şöyle dursun bir kere bile ziyaret etmemiştir.

Prof. Dr. Mehmet Sıkı, 'İzmir Ticaret Odası'nın 10 farklı dilde hazırlattığı İzmir tanıtım filminde Kuş Cenneti'nden hiç bahsedilmediği gibi tek bir kare fotoğraf verilmemesi manidardır. Milletvekili genel seçimlerinin yaklaştığı şu günlerde İzmirli seçmenlere yönelik değişik vaatler milletvekili adayları tarafından verilirken 50 bin, 60 bin kuşun yaşadığı İzmir Kuş Cenneti için milletvekili adayları tarafından hiçbir çalışmanın öngörülmemesi düşündürücüdür.' diyor.

İzmir şehri dünyaya tanıtılacaksa Kuş Cenneti mutlaka kitap, broşür ve hazırlanacak filmde yer almalıdır. Çünkü Kuş Cenneti İzmir'in değerini düşürmez, aksine İzmir'e değer katan doğal zenginlik ve güzelliktir. Mehmet Hoca, 'Kuşlar başta olmak üzere bütün canlılar İzmir'i yöneten bürokratlardan ve milletvekili seçimine katılan siyasi partilerin İzmir milletvekili adaylarından biraz ilgi bekliyor, yoksa 'gölge etmesinler başka ihsan istemediklerini' bildiriyorlar' diye espri yapmayı da ihmal etmiyor.

İzmirli'nin sahip olduğu halde farkında olmadığı Kuş Cenneti biraz ilgi bekliyor. İzmir, Türkiye'de marka kent olmak istiyorsa mutlaka sahip olduğu halde farkında olmadığı Kuş Cenneti'nin varlığını kabul etmeli ve bu doğal zenginlik güzelliğinden faydalanmalı, burayı korumak ve geliştirmek için gayret göstermeli…