Doğa yeşil gelinliğini çoktan kuşandı. Bu yeşil tualin üzerinde, usta fırça darbelerinden çıkmış badem ve erik ağaçlarının pembe-beyaz renkleri insanın içine doluyor, huzur veriyor.’¶ Arılar, hızla meyveye dönme telaşı içindeki çiçeklerden, zamanı geçmeden bal kapmak üzere, yoğun bir uğraşta. Kelebekler yazgısını yaşıyor. Kısacık ömürlerine aldırmadan, büyük bir neşeyle incecik tül kanatlarını çırpıyorlar, yorgun düşünceye dek’… Uzun ve yorucu bir kışın ardından ’“dağlarına bahar gelmiş memleketimin’…’” İzmirim’’in’…
İnsanın içine ılık ılık bir şeyler akıyor. Sevinmek, sevmek-sevilmek, azıcık mutlu olmak, umut etmek istiyor gönül.
Nazım Usta bulutların arasından soruyor:
’“Sen, mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?
İşin kolayına kaçmadan ama’…
Gül yanaklı bebesini emziren,
Melek yüzlü anneciğin resmini değil.
Ne,
mavi yosunlu akvaryumda yüzen kırmızı balığın.
Ne de
Al çeperli elmanın’…’”
Mutluluğun resmini çizebilmek’… Yaşam, 1961 yazı ortalarındaki Küba’’yı andırırcasına çetin ve zorlu bir yörüngeye oturmuşken, pek de olası değil.
Yeni anayasa paketi kapıda. Sadece yargıdakiler değil, tüm ülke huzursuz. Mustafa Balbay, ’“386 gündür tutuklu’”’… Cumhuriyet’’te köşesindeki bu belirti, hukuk adına, insanlık adına, basın özgürlüğü adına, bir utanç yaftası olarak bir yıldır asılı duruyor.
Balbay içerde’… Ulu Önder Atatürk’’ün ve İstiklal Savaşı kahramanlarının bizlere armağan ettiği, her karışı şehit kanlarıyla sulanmış, kutsal vatan topraklarını parçalayıp efendilerine satmak isteyen soysuzlar dışarıda, aramızda ve yeni tezgahlar peşinde.
Enflasyon almış başını gidiyor. İşsiz sayısı 3 milyon 600’’ü bulmuş. Dünya İşsizlik Ligi’’nde liderliğe doğru gidiyormuşuz, en zengin 30 ülke arasında 29. sıradan 4. sıraya tırmanmışız’…
Bizim liglere, topçulara gelirsek;
Dünya derbisi bile unutulmuş gidiyor. ’“Futbolun Ergenekon’’u’” patlamış. Şike-Bahis skandalında yeni dalga yurdu sarmış. Milli futbolcular içerde. Medya alarmda’…Mahkeme önlerinde mahşeri kalabalık. Mikrofonlar uzanıyor kalabalığın arasından. Görüntüler, dakika başı ekranlara düşen ’“son dakikalar’”. Meşhur Bochum Savcılığı’’ndan yeni dosyalar akıyor Türkiye’’ye’… Ama Deniz Feneri belgesi, gizli muhasebe kayıtları takılıyor, Almanya’’dan Türkiye’’ye gelirken’… Ne acıdır ki, Alaman (!) Hükümeti T.C.’’ye güvenemiyor.

Futbolda haber çok, ama icraat yok. ’“Sonuna kadar takipteyiz’” diyor yetkililer; ’“işin peşini bırakmayacağız!’” Ama, yürek istiyor, bu ülkede, ağır bedel gerekiyor. Alıp bir takımı düşürmek, ya da şikecinin yaşamını bitirmek için. ’“Evet kardeşim sen bahis çetesiyle işbirliği yaptın’” diyebilmek. Futbolun patronu da İzmirli’… Yani bizden biri’…
Bank Asya’’da kabus gibi geçen haftanın ardından yeni umutlara yelken açmak istiyoruz, İzmir olarak’… Karşıyaka’’da Akif Başkan gitmiş, Erdoğan Arıca gelmiş. Gidene güle güle. Gelene hoş geldin. Bir sezonda dördüncü teknik adam. Ama taraftar yine hoşnut değil. Portallarda Arıca’’nın Göztepeliliği tartışılıyor.

Buca, yaralarını sarmaya çalışıyor. Başkan ’“7’’de 7’” diyor ama Altay’’da sinirler gergin.
Daha üç-dört sene öncesine dek Uşak’’tan puan kapmaya çalışan Timsahlar, Bursa Kenti’’ne tarihin ilk şampiyonluk heyecanını yaşatıyor. İzmirli olarak biz ’“Ah bir Süper Lig’’de olsak’” düşü içindeyiz.

’“Holding’’in Göztepesi’”nde artık borç-harç TMSF, icra, Dernek-A.Ş kavgaları yok. Para pul derdi yok, ’“Efsane’” yine de perişan halde. Play Off bitti bitecek, daha 6 puanı var. Çorum’’u Tokat’’ı bırak ’“Çatladıkapıspor’” bile ensesine vurup puanını kapacak. Kuşadası’’na kaçıyor, Göz Göz taraftarının öfkesinden. Biraz da yer sorunu. Bir Folkart Dairesi fiyatına mülkiyeti el değiştirmiş, İzmir’’den gitmiş, ama antrenman yapacak çim sahası bile yok Göz Göz’’ün..

Altınordu’’ya üzülüyoruz ama, İzmirspor için umutlanıyoruz. Yılların İzmirspor’’u. Kentin adını taşıyan takım düşmesin amatöre’…

Bahar gelmiş’…Aydınlık kafalı gençlerimiz sokaklarda, çimlerin üzerinde. Mini etekli güzel kızlarımız bir gelin edasında bakımlı, alımlı. İnsanlarımız Kordonboyu’’nda, Güzelyalı’’da Karşıyaka, Bostanlı sahilinde, Bornova Parkı’’nda, Çiçekli’’de’… Hoş sohbetler içinde. Boyozların dumanı, yumurtaların kokusuna karışıyor. Kumrular sıcak sıcak. Kordonboyu’’ndan, Bostanlı’’dan güneşin batışını seyredip, 5 bin yıllık uygarlıkların beşiği, bu dünya cenneti kente aşık olmamak elde mi? Demokrasi aşkı yüreğimizin bir yerinde. Batıya açılan ışıklı pencereden güneş içeri giriyor artık, kara bulutlar çekip gitmiş.
Umut etmek istiyoruz, her şeye karşın. Ve umutlarımızın boşa çıkmamasını, düşlerimizin gerçek olmasını diliyoruz, yaşamın her alanında’… Kolay, ama yanlış yoldan değil, emekle, sabırla, özveriyle, hakça, insanca’… Yüreğimizin bizi götürdüğü yerde, bileğimizin gücüyle, alın terimizle.
İzmirliyiz.
Tanrım güç ver bize!