Ligler ha bitti bitecek. Mayıs'ın ucu göründü bile. Avrupa Şampiyonası'na aday, marka değeri yüksek futbolumuzda bir değişim rüzgarı esiyor ki, sormayın gitsin…

Trafiğe bakar mısınız? Bir günde iki Süper Lig teknik direktörü istifa ediyor. Osmanlı'dan Mustafa Reşit Akçay ve Akhisar'dan Tolunay Kafkas… Yetmiyor TFF 1'in zirvesinden de iki kelle de gidiveriyor. Sivas'tan Mesut Bakkal, Göz Göz'den Okan Buruk…

Temaslar ve sonuçları gerçekten baş döndürücü… Hele spor yazarıysanız yandınız. Ne yazarsınız, ne söylersiniz? Hangi haberi yaparsınız? At martini, sayfalar, ekranlar inlesin!

Göztepe Yılmaz Vural'la söz kesiyor. Gündemde Samet Aybaba, Hamza Hamzaoğlu, Mustafa Reşit Akçay var? Acaba kim gelecek?

Göz Göz sürpriz yapmıyor, Vural'la nikahı kıyıyor. Kariyerinde 26 takım çalıştıran ve 13'ünü düşüren (bunlar içinde bir sezonda Kasımpaşa ve Konya olmak üzere, iki takımı birden düşürme durumu da var) Vural, 30 yıl sonra Göztepeli olmanın heyecanı içinde. Bu kez Türkiye'de sayılı kulübün sahip olduğu olanaklara sahip Göz Göz'ü çıkarmaya çalışacak.

Yiğidi öldür hakkını yeme. Yılmaz Hoca, Köln mezunu. Hocaların hocası… Sadece düşürmemiş, Eskişehir, Sarıyer ve Antalyaspor'u çıkarmış. Kariyerinde 3 başbakanlık, 2 TSYD Kupası ve iki Türkiye Kupası finali var. 3 kez yılın teknik direktörü ve bir kez de Fair Play ödülü var. Yıllardır taraftarın ve İzmir'in de beklentisi var. Renkli bir kişilik, gözünü budaktan sakınmıyor. Bazan ters tepse de çok radikal kararları ve yönetim anlayışı var. Sahada futbolcu bile dövebiliyor. Tüm bunlar göz önüne alındığında Göztepe için iyi seçim olabilir.

Hayırlı olsun. Göz Göz iki günlük trafiği mutlu sonla noktalıyor. Taraftar memnun, hoca memnun, başkan memnun..

Ancak önce eski hocası Hamzaoğlu'nu gözüne kestiren Akhisar Belediyespor'da Ertuğrul Sağlam beklenirken, o da ne? Okan Buruk, play off'a kalması bile tehlikeye giren Göz Göz'den komşu ile yatay değil dikey geçiş yapıyor, Süper Lig'e terfi ediyor. Okan Hoca, ilk açıklamasında Hamzaoğlu'nun eski yardımcısı Fuat Buruk'un kardeşi olduğunu ve bu yüzden camiaya yabancı olmadığını belirtiyor. Taraftardan destek istiyor. Özünde iyi bir insan. İnşallah doku uyar, başarılı olur. Ege bir değerini daha kaybetmez.

Trafik İzmir ve Ege sınırları dışında da durmuyor. Olympiakos'a gideceği savlanan Akigo'nun eski gözdesi, bir anda zirve mücadelesinden paraşütsüz inişe geçen Bursaspor'dan ayrılan Hamzaoğlu, Avrupalı Osmanlıspor'un başına geçiveriyor. Gündemde dolaşan diğer teknik adam Aybaba ise Yiğidolar ile el sıkışıyor.

Derdimiz, (x) veya (y) teknik adam ya da (a) kulübü (b) kulübü değil. Sonuçta binlerce antrenör arasında takım sayısının kısıtlı olduğu bir ortamda bu trafiğin yaşanması da doğal. Üstelik sürekli birileri bir yerlerden devreye giriyorsa, seçimlerin de nasıl yapıldığı, hangi kriterlerin göz önüne alındığı da ortada.

Ama Türk Futbolu adına sistemi sorgulamak, bu baş döndüren trafiğe bir 'dur' demek gerek bence. Hemen yeni beyaz sayfalar açılıyor. Geçmişe sünger çekiliyor. Amaç belki günü kurtarmak, taraftarın ağzına bir parmak bal çalmak. Takımın yapısına camianın havasına suyuna uyar mı? Hangi teknik adam hangi ligi kaldırır? Hangisi yabancı kalır? Projeler, geleceğe ilişkin düşünceler, uzun vadeli plan ve hedefler? Yeni teknik adamla, yeni transferler… Giderek çoğalan, dipsiz bir kuyuya dönüşen borçlar.

Sorun değil … Yeni taşlar çekiliyor, masanın farklı taraflarına geçiliyor.

Türk futbolunun geleceğini yönlendirecek, 'varsa' Türk ekolünü yaratacak, çalışma sistemlerini uygulayacak futbol komutanları, adeta bir okey masasının etrafında toplanmış gibi. Şans sizden yana olur da taş gelirse ne ala… Olmazsa bir daha ki saat başını beklemek gerek, yeni yer çekmek için.