Ve final...
Göztepe artık çok özlediği yerin bir adım berisinde… Süper Ligi'in kapısında… Artık düşüne sevdasına bir 90 dakika uzaklıkta… Belki 120 dakika sonu, belki de penaltı atışları yazgısını belirleyecek sarı kırmızılı armadanın… Ama öyle, ama böyle bu iş olacak.
Bolu'da zorlu geçen mücadelenin ardından Göz Göz ne kadar finale yakıştıysa, Santos gibi bir markanın Emre Can'a saldırması, ve takımın yenik hocası Fuat Çapa'nın da kendi acizliğini Emre Can'a fatura etmek istemesi yakışmadı. Aksine maçın hakemi hatalarıyla, sevaplarıyla finale yakışan bir yönetim gösterdi
Çapa, Göztepe'nin net penaltısının verilmediği ilk maçta da hakeme sallanırken, Yılmaz hoca ortadaki yanlışa karşın Bülent Yıldırım'a teşekkür etmişti.
Neyse ki Boluspor seyircisi futbolu hocasından daha iyi bildiğini kanıtladı. Her zamanki centilmenliğini ortaya koydu. Koca bir sezonun hayal kırıklığının ardından, Göztepe'yi alkışlamaları ise Türk Futbolu adına görmek istediğimiz tablolardan biriydi. Sarı kırmızılı ekip bazı bölümler hariç tümüyle etkin olduğu maçın genelinde görevini yakışan bir şekilde yerine getirdi.
Göztepe'de sırıtan tek şey belki aşırı istekten ve bir an önce gol atma arzusundan kaynaklanan bireysel futboldu. Göztepe forvetleri biraz daha sakin olsa ve 'golü ben atayım' sevdasına düşmeyip yardımlaşsa, tarihi bir skor ortaya çıkabilecekti. Hücumda kaptırılan toplar zaman zaman sıkıntı yarattı belki. Ancak Yılmaz Hoca ve öğrencileri üstesinden gelmesini bildi. Belki de ilahi adalet Göztepe'den ve cefakar taraftarından yana gelişti...
Göztepe'nin önünde artık sadece bir adım kaldı. Finalde karşısına Eskişehir'in çıkması ise bana göre mücadeleci, genç, dinamik ve lige takım çıkarma ustası hocasıyla Giresun'dan daha iyi oldu.
Yılmaz Vural'ın 6. finali ve bu kez Göz Göz'le birlikte… Başkan Mehmet Sepil ve yönetimin de çabalarının karşılığını alma zamanı…
Bence bu iş biter. Yeter ki sakin ve kollektif bir futbol ortaya konsun. Biraz daha yüksek konsantrasyon ile maçın her anını her saniyesini yaşayarak, hatalardan ders alınarak dikkatli, riskten arınmış bir oyun tarzı uygulansın. Tüm bunlar Göz Göz'ü Süper Lig'e kavuşturur. Doğaldır ki muhteşem Göztepe taraftarı takımının en büyük kozu olacaktır. Güçlü Eskişehir seyircisine karşı sarı kırmızılıların daha yüksek özgüvenle savaşım vermesini sağlayacaktır.
Ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ten alıntı ile 'Göztepe'nin muhtaç olduğu güç damarlarındaki asil kanda mevcuttur.'
Avrupa kupalarında destan yazmış, bir minibüslük taraftarından yüzbinlere ulaşmış, amatör kümelere dahi düşüp pes etmemiş, küllerinden doğmayı başarmış sarı kırmızılı renklerin içindeki gizil güç, onu duyumsayabilen için en büyük manevi dopingtir.
Haydi Göz Göz İzmir size inanıyor... İzmir Marşı eşliğinde kenti Süper Lig'e taşıyalım. Altay'ın ardından ikinci müjdeyi yorgun, başarıya susamış kentin damarlarına akıtalım. Maddi manevi onca emeği boşa çıkartmayalım.
Yolunuz açık, vurduğunuz gol olsun.