Dün kaleme aldığım 'Yok artık' başlıklı yazıya gelen tepkiler ilginçti.
Yok artık(!) diyenler tabi ki çoğunluktaydı.
Ama kafası karışanlar da vardı.
Bazıları Çaykur Rize sürecinin yanı sıra Şerafettin Elçi Havalimanı'nı da ekliyordu Mustafa Denizli-Tayyip Erdoğan ilişkisine…
Kürt siyasetinin önde gelen ismi Eski Bayındırlık Bakanı Şerafettin Elçi'nin ölümünün ardından yaşananları hatırlatıyorlardı. Mustafa Denizli'nin 2010'da yıldırım hızıyla nikah masasına oturduğu sosyolog eşi Evin Hanım Şerafettin Elçi'nin kızıydı çünkü.
Ve Başbakan Erdoğan'la Denizli, kayınpederi Elçi'nin adını verdikleri Şırnak Havalimanından aynı uçakta dönmüşlerdi. Sonuçta Mustafa Denizli ile Başbakan Erdoğan arasındaki dostluk, muhabbet tahmin edilenin de ötesindeydi.
Peki, bu dostluk siyasete yansır mıydı?
İzmir'in yetiştirdiği en büyük futbol adamlarından biri olan Mustafa Denizli'ye ulaştım. Sorum karşısında şaşırdı. Ses tonundan meseleye yabancı olduğunu düşünmek mümkündü.
'Siyasetle ilgim yok, siyasete ilgim yok' diyen Denizli, adeta 'eşeğin aklına karpuz kabuğu sokmayalım' demeye çalışıyordu.
Ama beni tanıyanlar bilir. Haber kaynaklarıma güvenirim.
Mustafa Denizli'ye henüz ulaşmamış olsa da bu mesele AK Parti'nin karargahında konuşulduğunu biliyorum.
'Kim olabilir?' sorusunun etrafında dönenler Denizli-Erdoğan ilişkisinin geldiği boyutu da dikkate alıp böyle bir ihtimale paye vermişler.
Zaten siyasette işler böyle yürür.
Önce isim konuşulur.
Sonra kamuoyuna sunulur.
Tutarsa teklif götürülür.
*
Mustafa Denizli bombasına dönük telefonlardan birinde AK Partili bir dostum vardı.
Bize 'Bize bir Denizli yeter… Mustafa'ya gerek yok İlknur Hanım kafidir' diyordu.
Bazıları ise Mustafa Denizli'nin Bakan Binali Yıldırım'a yakın kaynaklarca 'ya tutarsa' kabilinden ortaya atıldığını düşünüyordu. İzmir'e aday olmayı düşünmeyen Yıldırım'ın 'kaçış planı' yaptığı iddiasıyla…
*
AK Parti'nin Büyükşehir kulislerinde üç günlük bir turun ardından şunu söyleyebilirim.
Beklenen aday Binali Yıldırım…
Diğer ihtimallerde sıralama yazdığım şekilde…
İlknur Denizli, Ertuğrul Günay…
Yeni isimler üretilebilir.
Ama bu aşamadan sonra Yıldırım'ın aday gösterilmemesi AK Parti açısından intiharla eşdeğerdir. Yaratılan yüksek beklenti kamuoyu araştırmalarına da yansıyor.
İzmir'de Aziz Kocaoğlu'nu ya da CHP'yi en fazla zorlayacak isim Yıldırım…
Hatta İstanbul'da Sarıgül neyse İzmir'de Binali Yıldırım o görünüyor.
Yani partisi adına en çok oyu alacak aday…
Kazanma ihtimali mi? Zor ama var.
İstanbul'da AK Parti, İzmir'de de CHP aday tespitinde hata yaparsa…
Ayrıca benzettiğimiz isimlerin İstanbul'da karşı karşıya gelme ihtimalleri de var.
İki Erzincanlı'nın…
Anketler demişken…
Toplum ve siyaset mühendisleri boş durmuyor.
Gün geçmiyor ki kamuoyuna yeni bir anket pompalanmasın.
Kadir Topbaş anketler sayesinde koltuğunu koruyacak gibi görünüyor.
Partisinin önünde görünüyor. Hem de 4-5 puan kadar...
Melih Gökçek de öyle… Bir araştırmada Topbaş'ın İstanbul'da yarattığı memnuniyet oranı yüzde 66 iken Kocaoğlu'nun İzmir'deki oranı yüzde 53...
Birinde CHP'nin oy oranı yüzde 50 iken AK Parti 42…
Öbüründe 37-48…
Her araştırmada kafalar biraz daha karışıyor, karıştırılıyor.
Bizeyse… Aman dikkat! Her anketi iki kez okuyun, okuduğunuz her sonucu en az iki kez düşünün demek kalıyor.