Bugüne kadar her şeyi görmezden geldik. Boşvercilik, bencillik içimize sindi. Yokluğu paylaştık. Uçurtmanın ipini saldık gitti. Matematiği yeniden keşfederek 1300 rakamının 1500 rakamından büyük olduğuna inandırıldık. Sırf Kılıçdaroğlu söyledi diye.

Bu davranışlarımız hayvanlar alemini bile şaşırttı. Kendini kedi sanan fil yavruları yarattık. Geçen gün TV'lerde kuşları avlama peşindeydi.

Bilirsiniz tıp dünyasında kalp ameliyatlarında ayaktan (bacaktan) alınan damarlar kalbe takılır. Adamların huyları değişir. Yürümeye alışkın damar, birden sevginin, saygının, nefretin, kinin beslendiği organa takılmıştır. Türkiye'de de ayakların kalbe girdiği bir dönem yaşanmaktadır. Toplumumuzun derdi dağlardan büyükken; arkadan dolaşanlar, alçaklar ve iftiracılar sahte senaryoları ile iş başındadır.

Yakın geçmişimizdeki yazar, çizer, gazeteci ve aydına yapılan geçmişe çalım atma davaları bir yığın yıkım ve tahribattan sonra tersine döndü. Sonuçta tarihe çalım atılamadı, ama bu değerlerden ölenler öldüğüyle, yıkılanlar yıkıldığıyla kaldı. İnsan hayatıyla, onuruyla, ekmeğiyle ve emeğiyle oynamanın hiçbir dinde tanımı yoktu veya ben bilmiyordum. Sonucunda çıkarların dayanışması ve vatandaşın güvenine ihanet sıradanlaştı.

Gazete ve TV haberleri de umutsuz gözüküyor. Kente gözyaşları kokusu sindi, 9 yaşındaki Veysel barış için öldü, bizlere gerekli dersleri vererek. Umuda ve barışa kurşun işlemez çığlıklarıyla.

Küçük yaşlardan beri kendimizi keşfederek kodladığımız beyin CD'lerimizde; barış, sevgi ve saygı vardı. Emeğe ve ekmeğe saygıyı, özgürlüğü, adaleti, demokrasiyi ve tam bağımsızlığı beyin CD'lerimize kaydetmiştik. Tabi bunların simgesi Atatürk'tü. Beyin CD'lerimizde kin, nefret, etnisite, mezhepçilik, hırsızlık ve edepsizlik yoktu. Bunları da yaşamımızın her alanında yansıtmaya çalıştık.

'Allah razı olsun' ve 'Çok şükür' yozlaşmış fütüvvet örgütünden de değildik. Yurdunu, kentini ve insanını sevenlerdendik.

1300'ü, 1500'den büyük gören çoğunluğu matematikteki yeni icatlarından dolayı Nobel ödüllerine aday gösteriyorum. İnşallah üçün birini alırlar.